حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا الضحاك بن نبراس أبو الحسن عن ثابت البناني عن أنس بن مالك : أن أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم كانوا يكونون مجتمعين فتستقبلهم الشجرة فتنطلق طائفة منهم عن يمينها وطائفة عن شمالها فإذا التقوا سلم بعضهم على بعض
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165714, EM001011
Hadis:
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا الضحاك بن نبراس أبو الحسن عن ثابت البناني عن أنس بن مالك : أن أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم كانوا يكونون مجتمعين فتستقبلهم الشجرة فتنطلق طائفة منهم عن يمينها وطائفة عن شمالها فإذا التقوا سلم بعضهم على بعض
Tercemesi:
Bize Musa b. ismail ona Dahhak b. Nibras Ebu'l-Hasan Ona Sabit Bünani, Enes b. Malik'in şunu bildirdiğini nakletti: Peygamber (s.a.v.) ashabı toplu halde bulunurlardı da, yürürlerken karşılarına bir ağaç çıkardı. Bir kısmı ağacın sağından ve diğer bir kısmı ağacın solundan giderdi. Tekrar birleştiklerinde birbirlerine selâm verirlerdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1011, /793
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Hasan Dahhak b. Nibras el-Ezdî (Dahhak b. Nibras)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Adab, Selam, selamlaşma adabı
KTB, ADAB
KTB, SELAM
Sahabe, birbirlerine sıcak, samimi davranmaları
حدثنا موسى قال حدثنا الضحاك بن نبراس أبو الحسن عن ثابت : أنه كان مع أنس بالزاوية فوق غرفة له فسمع الأذان فنزل ونزلت فقارب في الخطا فقال كنت مع زيد بن ثابت فمشى بي هذه المشية وقال أتدري لم فعلت بك فإن النبي صلى الله عليه وسلم مشى بي هذه المشية وقال أتدري لم مشيت بك قلت الله ورسوله أعلم قال ليكثر عدد خطانا في طلب الصلاة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164552, EM000458
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا الضحاك بن نبراس أبو الحسن عن ثابت : أنه كان مع أنس بالزاوية فوق غرفة له فسمع الأذان فنزل ونزلت فقارب في الخطا فقال كنت مع زيد بن ثابت فمشى بي هذه المشية وقال أتدري لم فعلت بك فإن النبي صلى الله عليه وسلم مشى بي هذه المشية وقال أتدري لم مشيت بك قلت الله ورسوله أعلم قال ليكثر عدد خطانا في طلب الصلاة
Tercemesi:
— Enes'e ait cumba üzerindeki köşede Enes'le Jberaber bulunan Sabit (ibni Kays ibni Şemmas) şöyle anlatmıştır:
— Enes ezam işitti de evden aşağı indi, ben de indim. Adımları kısa atmaya başladı ve dedi ki, ben Zeyd ibni Sabit ile beraberdim. O, benimle bu şekilde yürüdü ve şöyle dedi:
— Biliyor musun, niçin seninle böyle yürüdüm? Çünkü Peygambei1 (Sallallahü Aleyhi ve Seltem) benimle bu şekilde yürüdü ve şöyle buyurdu1:
«— Biliyor musun, seninle niçin böyle yürüdüm?» Ben :
— Allah ve onun Resulü daha iyi bilir, dedim. Buyurdu ki:
«— Böyle kısa adımlarla yürümemin sebebi namaza gidişte, adımlarımızın sayısı çok olsun diyedir.»[896]
Bu hadîs-İ şerifte iki meseleye işaret edilmektedir:
1— Evlerin üst veya yan kısımlarında çıkıntı, balkon ve cumba gibi bölme ve ilâvelerin yapılmasında din yönünden bîr engel yoktur. Hazreti Enesin böyle bir yere sahip bulunması işin cevazına delil teşkil etmektedir. Zaten İmam Buharî hazretleri de bu noktaya işaret için bu hadîs-i şe-rîfe özel bir bölüm ayırmıştır.
2— Namaz kılmak için cami veya mescİdlere gfderken fazta adrnı yapmak ve çok mesafe almak, İbadete ayrıca bir fazilet kazandmr. Bundan anlaşılıyor ki, evi uzak mesafede bulunan kimsenin normal adım sayısı ile, evi yakın bulunanın kısa adımları sayısı birbirlerine müsavi olursa, aynı fazileti alırlar. Bununla beraber kolay adımlarla kazanılacak sevab, güçlük ve meşakkatle kazanılacak sevaba ulaşamaz diye yorum da yapılmaktadır.
Bid'at sahibi olmayan mahalle imamım bırakıp daha uzak bir mescide gitmek, fazilet değildir. Yakın mahalle mescidini, Allah'ı zikir ve ibadetle ihya etmek evlâdır. Sünnete bağlı bulunmayan bid'at sahibi yakın manalle imamını bırakıp, wzakta olan takva sahibi İmama uyulursa, bunda bir mahzur yoktur.
Zeyd Ibni Sabit kimdir? :
Zeyd, finscsr'dan olup, künyesi E b u Sa İd 'dır. Hz. Peygamber, Medine'ye şeref verişlerinde Zeyd on bir yaşında bulunuyordu. Kendisi şöyle anlatır:
«— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellemj Medine'ye ilk şeref verdikleri zaman, ben onun huzuruna getirirdim ve benim için :
— Bu Neccar oğullarınddndır, dendi. Peygamber on yedi sûre okudu. Ben de onları ezberleyip Peygamber e karşı okudum. Bu, Peygamber in hoşuna gitti ve bana dedi ki :
«— Yahudi lisanı üzere yazmayı öğren; çünkti ben onlara güvenemiyorum.»
On beş gün geçmemişti ki, ben Yahudice yazmayı öğrendim. Böylece Peygamber'İn mektuplarını onlara yazıyordum ve onların mektuplarını da Peygambere okuyordum.
Diğer bîr rivayete göre Hz. Peygamber, Z e y d 'e Süryanİce öğrenmesini emrettiler; o da on yedi günde öğrenmiş oldu.
Zeyd Ibnİ Sabit, Peygamber'in Vahy kâtibliğİni de yapmıştır. Becjir savaşma katılmak İstemişse de, Peygamber onu küçük gördüğünden bu savaşa katılamadı. Uhud ve ondan sonraki savaşlara katılmıştır. Bir rivayete göre de İlk katıldığı savaş Hendek savaşıdır. Hendek kazılması sırasında Müslümanlarla beraber toprak taşırdı. Peygamber'in :
— Bu ne güzel gençtir.»
Şeklinde iltifatlarına bu çalışması sırasında nail olmuştu.
Hendek savaşı hazırlıklarında çalışırken Zeyd bir ara uykuya dalmış. Ashabdan Ummare ibni Hazm gelip, Zeyd'in haberi olmadan silâhını almış ve saklamış. Bu hadise özerine Hz. Peygamber ister ciddî olsun, ister şakacıktan olsun, hiç bir Müslümanın korkutulmamasını ve eşyasının saklanmamasını emrettiler. Böyle eziyet verici hareketleri yasakladılar.
Tebük savaşında Neccar oğullarının sancağı Ummare ibni H az m 'in elinde idi. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) onu alıp Zeyd ibni Sabit'e verdi. Bunun özerine Ummare:
— Ey Allah'ın Resulü! Benim hakkımda size bir şey mi söylendi de böyle yaptınız?» dedi. Hazreti' Peygamber:
«—Havır, böyle bir şey yoktur. Ancak Kur'ân önde gelir; Zeyd KUr'ân'ı öğrenip alma bakımından senden önde gelir.» buyurdu.
Kür'ân-ı Kerîm'e olan vukuf ve ehlîyet-nden ötürü, Yemame vak'asında hafızların çonu sehid düşmekle halife Hz. E b u Bekir Kur'ân'm zayi o'masmdan korkarak bir araya toplanıp yazılmasını kendisine emretmişti. Zeyd de bu görevi yerine getirmişti. S a ' b î diyor ki, Zeyd in-sonlara iki şeyde üstün gelmişti : Feraiz ilmi İle Kur'ân ilminde... Hazreti Ömer sefere aktıfiı zaman yerine Z e y d 'i bırakırdı. Hz. Peygamber Zeyd icın sövle buyurmuştur:
«— Ümmetimin en İvi feraiz Mleni Zevd ibni S&MtMir.» ibni S a ' d , sah'h b>r isnndla söyle rivavet ediyor: «—Fetva ehli o'an altı kişiden biri Z e v d idi. Onlar su kimselerdir: Ömer, Ali, İbni Mes'ud, Öbeyy, Ebu Musa, Zeyd ibni Sabib Bİr rivayet de şöyledir:
Zeyd Medine'de kaza, fetva, k-raat ve feraizde baş İdi. Hicretin 45 yılında vefat etti. Vefat ettifii zaman Ebu Hureyre dedi ki, bu ümmetin hayırlısı vefat etti. Ola ki Allah Tealâ bunun yerine İbni Abbasi geçirsin. İbni A b b a s hazretleri de ölümünden duyduğu acıvı söyle belirtmiştir:
«— İlmin nasıl göçüp gittiğini bilmek isteyen baksın, işte böyle göçer pMer. Allah'a yemin ederim ki, bugün çok büyük bir ilim gömülmüştür.» Allah hepsinden razı olsun.[897]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 458, /364
Senetler:
1. Ebu Saîd Zeyd b. Sabit el-Ensarî (Zeyd b. Sabit b. Dahhak b. Zeyd)
2. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
3. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
4. Ebu Hasan Dahhak b. Nibras el-Ezdî (Dahhak b. Nibras)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Adab, yürüyüş adabı
İbadethane, Camii, mescitlerde ibadete teşvik
Namaz, cemaatla kılmanın fazileti