Giriş

Bize Ahmed b. Hafs, ona babası, ona İbrahim b. Tahman, ona Haccac, ona Katade, ona Yezid b. Abdullah, ona da Iyaz b. Himar'ın rivayet ettiğine göre Allah Rasulü (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki Allah bana şöyle vahyetti: Tevazu sahibi olunuz da ki hiç kimse kimsenin hakkına tecavüz etmesin ve kimse kimseye karşı büyüklük taslamasın."


    Öneri Formu
33929 D004895 Ebu Davud, Edeb, 40

Bize Müsedded, ona da Halid et-Tahhan; (T) Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb -ki hadis mana ile aktarılmıştır-, ona Halid el-Hazzâ, ona Ebu Ala, ona Mutarrif b. Abdullah, ona da Iyaz b. Himar, Allah'ın Rasulü şöyle buyurdu demiştir: "Kim kayıp bir eşya bulursa, âdil birini –veya iki âdil kişiyi- ona şahit tutsun! Onu gizlemesin ve kaybetmesin! Eğer sahibi çıkarsa malı kendisine versin! Sahibi çıkmazsa, o zaman o, Allah’ın malıdır ve Allah onu istediğine verir."


Açıklama: Şahit tutmak, malı bulan insan için de faydalı bir davranıştır. Çünkü insan şahit tutmadığı takdirde mala tamah edebilir, başlangıçta iyi niyetle ve sahibine vermek düşüncesiyle almış olmasına rağmen nefsine mağlup olup malı zimmetine geçirebilir. Ama şahit tutacak olsa böyle bir tehlike kalmaz. Ayrıca adam hemen ölecek olsa, şahit tutmadığı takdirde varisleri onu miras malı diye kabul edebilirler. Şahit tutulacak olsa, böyle bir tehlike de kalmaz. Şahidin bir başka faydası da mal sahibinin bazı iddialarının önüne geçilmesidir.

    Öneri Formu
11058 D001709 Ebu Davud, Lukata, 1

Bana Ebu Ammâr b. Hüseyin b. Hüreys rivayet etti ve şöyle dedi: Bana Fadl b. Musa, Hüseyin’den, o Matar’dan rivayet etti. Matar şöyle dedi: Bana Katâde, Mutarrif b. Abdullah b. eş-Şihhîr’den, o Benu Müşâci’in kardeşi İyâz b. Himâr’dan naklettiğine göre şöyle demiştir: Allah resulü (sav) aramızda bir gün kalkıp bize hitap etti ve şöyle dedi: "Şüphesiz Allah bana emretti ki..." Ardından Hişâm’ın Katâde’den naklettiği hadisi aktardı ve ona şu sözleri ilave etti: "Şüphesiz Allah bana sizin mütevazı olmanız gerektiğini vahyetti ta ki hiç kimse kimseye karşı kibirlenmesin ve hiç kimse kimseye zulmetmesin". Hadisinde şunları da söyledi: "Onlar (cehenneme girecek bir sınıf insan) sizin aranızda gölge gibi (öne çıkmadan) yaşayanlardır. Ne aile ararlar ne mal peşindedirler". Dedim ki: “Ey Ebu Abdullah bu olacak mı?” “Evet, ben onlara cahiliye döneminde erişmiştim. Adam mahallenin davarını güderdi. Kendisine ancak onların cariyeleri verilir, o da onunla birlikte olurdu” dedi.


    Öneri Formu
14253 M007210 Müslim, Cennet ve Sıfât'u Naîmihâ ve Ehlihâ, 64


    Öneri Formu
14250 M007208 Müslim, Cennet ve Sıfât'u Naîmihâ ve Ehlihâ, 63


    Öneri Formu
275446 D001709-2 Ebu Davud, Lukata, 1