Giriş


    Öneri Formu
22074 N002501 Nesai, Zekât, 29

Bana Muhammed, ona Ahmed b. Ebu Şuayb, ona Musa b. A'yun, ona İshak b. Raşid, ona Zührî, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Ka'b b. Malik, ona babası (Abdullah b. Ka'b b. Malik), ona da tevbesi kabul edilen üç kişiden biri olan ve Bedir ve Tebük seferleri dışında hiçbir seferde Hz. Peygamber'den (sav) ayrı kalmayan babası Ka'b b. Malik şöyle demiştir: Ben kuşluk vakti Rasulullah'a (sav) doğruyu (Tebük seferine katılmamak için hiçbir mazeretimin olmadığını) söylemeye karar verdim. Rasulullah (sav) neredeyse çıktığı her seferin dönüşünde kuşluk vaktinde Medine'ye gelir ve önce mescide girip iki rekat namaz kılardı. (Ben durumumu anlattıktan sonra) Peygamber (sav) ben ve iki arkadaşımla konuşmayı herkese yasakladı. Seferde geri kalanlar içinde, bir tek bizimle konuşmak yasaklandı. İnsanlar bizimle konuşmaktan kaçındılar. Uzunca bir süre bu şekilde bekledim. Benim için, ölmem durumunda Hz. Peygamber'in (sav) cenaze namazımı kılmaması ya da Hz. Peygamber'in (sav) vefat etmesi halinde benim insanlar arasında bu konumda kalmam, sahabeden hiç kimsenin benimle konuşmuyor ve cenaze namazımı kılmıyor olmasından daha üzücü bir durum yoktu. (Bu durumun üzerinden elli gün geçtikten sonraki) gecenin son üçte birinde, Rasulullah, Ümmü Seleme'nin yanında iken Al­lah Taâlâ, Peygamber'ine, bizim tevbemizin kabulünü bildi­ren vahyini indirdi. Ümmü Seleme benim durumumu dert edinen ve hakkımda iyilik düşünen kimse idi. Rasulullah (sav) "ey Ümme Seleme, Ka'b'ın tevbesi kabul edildi" buyur­du. Ümmü Seleme “Ka'b'a haberci gönderip müjde vereyim mi?” dedi. Rasulullah "o zaman insanlar çok kalabalık şekilde gelip sizi ezer ve gürültü yaparak gecenin kalan kısmında uyumanıza engel olurlar" buyurdu. Rasulullah (sav) sabah namazını kıldıktan sonra tevbemizin Allah tarafından kabul edildiğini bildirdi. Rasulullah sevindiği zaman bir ay parçası gibi yüzü parlardı. Seferden geri kalanlar ve bundan dolayı mazeret bildirenler arasında mazereti en geç kabul edilen bizler, Allah'ın tevbemizi kabul ettiğini bildirmek üzere vahiy indirdiği üç kişiydik. Seferden geri kalanlardan Rasulullah'a yalan söyleyen, yalan özürler beyan edenler anıldığı zaman en kötü kişiden bahsedilir gibi anıldılar. Her şeyden münezzeh olan Allah (onlar hakkında) şöyle buyurdu: "Sefer dönüşü kendileriyle karşılaştığınız zaman o münafıklar size özür beyân edecekler. De ki: “Boşuna özür dilemeye kalkmayın; size asla inanacak değiliz. Çünkü Allah mazeretlerinizin geçersizliği ile alakalı olarak nifak ve yalanlarınızı bize haber verdi. Bundan böyle de Allah ve Rasûlü, ne yapacağınıza bakacak. Sonra da duyuların kapsam alanına girmeyen ve giren her şeyi hakkıyla bilen Allah’ın huzuruna varacaksınız. O da yaptıklarınızı size bir bir haber verecektir." (Tevbe, 94)


    Öneri Formu
32059 B004677 Buhari, Tefsir, (Tevbe) 18


Açıklama: Metinde yer alan "...ikişer rukülu iki rekât namaz kıldı..." bölümü şerhten anlaşıldığı üzere bu şekilde tercüme edilmiştir. (Bkz. Âzimâbâdî, Avnu'l-ma'bûd, IV, 56.)

    Öneri Formu
8752 D001193 Ebu Davud, Salatu'l-İstiska, 9