15 Kayıt Bulundu.
Bize İmrân b. Meysere, ona Hafs b. Ğıyâs, ona Eş'as, ona da Ebu Bürde b. Ebu Musa'nın rivayet ettiğine göre o (Ebu Bürde), şöyle demiştir "Abdullah b. Selâm'ın yanına oturdum." O (Abdullah b. Selâm), dedi ki "Sen gelip bizim yanımıza oturdun ama, biz de birazdan kalkıp gideceğiz." Ben de "Dilediğin zaman (gidersin)!" dedim. Bunun üzerine o (Abdullah b. Selâm) kalktı, ben de o, kapıya varana kadar onu takip ettim."
Açıklama: Bir arkadaşın yanına gidildiğinde, yanına gidilen kimsenin hemen ayrılıp gitmesi edeb ve nezakete uygun değildir. Sebepsiz yere olursa, ziyaretçiden nefret duyulduğunu ve ondan hoşlanılmadığını ihsas eden bir davranış olacağından, bundan sakınmak gerekir. önemli bir iş için veya verilen bir sözü yerine getirmek için kalkmak icab ettiği vakit, gelen misafirden izin istemek suretiyle onun gönlünü almak gerekir. Muvafakat ve anlayış havası içinde bu hareket yapılırsa, kardeşlik sevgisine halel verilmemiş olur. Diğer taraftan ayrılıp giden arkadaşı en az kapıya kadar uğurlamanın, nezaket ve terbiye açısından uygun olduğu da anlaşılmaktadır.
Açıklama: Ateş yakmayı ve çan çalmayı zikredenlere karşı bir grup da bunların Yahudi ve Hristiyanlar'a ait olduğunu ifade ettiler ve bunlardan vazgeçtiler.
Açıklama: Dabbâ (Kabak, kelekten yapılan kap), Hantem (Yağ sürülmüş testi), Müzeffet (zift ile kaplanmış kap), Nekîr (bardak şeklinde oyulan ve içinde nebiz yapılan ağaç kap) anlamına gelmektedir.
Açıklama: Ateş yakmayı ve çan çalmayı zikredenlere karşı bir grup da bunların Yahudi ve Hristiyanlar'a ait olduğunu ifade ettiler ve bunlardan vazgeçtiler.
Bize İmrân b. Meysere, ona Abdülvâris, ona Ebu Teyyâh, ona da Enes, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İlmin kaldırılması, cehaletin yerleşmesi, içkinin içilmesi ve zinânın çoğalması kıyamet alametlerindendir."
Açıklama: Hadisteki “İlmin kaldırılması” ilim sahibi kimselerin vefat etmesi veya azalması; diğer alametler ise söz konusu özelliklerin toplumda yaygınlaşması ve sıradanlaşması olarak şerh edilmiştir. (İbn Hacer, Fethü’l-Bârî, Beyrut, I, 178) Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِنَّ مِنْ أَشْرَاطِ السَّاعَةِ أَنْ يُرْفَعَ الْعِلْمُ وَيَظْهَرَ الْجَهْلُ
Bize İmran b. Meysera, ona İbn Fudayl, ona Husayf, ona da Ebu Ubeyde'nin rivayet ettiğine göre Abdullah b. Mesud (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) bize korku namazını şöyle kıldırdı: Askerler iki gurup oldu; guruplardan biri Rasulullah'ın (sav) arkasında saf tuttu, diğeri de düşman karşısında nöbete durdu. Rasulullah (sav) ilk gruba bir rekât namaz kıldırdı. Sonra diğer grup geldi ilk grubun yerinde saf tuttu, ilk grup da düşmanın karşısına geçti. Hz. Peygamber bu ikinci gruba da bir rekât namaz kıldırdı. Sonra selam verdi. Sonra arkasındaki cemaat kalkıp kendi başlarına bir rekât daha kılarak namazı tamamlayıp selam verdiler. Sonra gidip düşman karşısında nöbet tutan grubun yerine geçtiler, sonra oradakiler de gelip kendi başlarına bir rekât daha kılarak namazı tamamladılar, sonra selam verdiler."
Açıklama: Abdullah b. Mesud ile Ebu Ubeyde b. Abdullah el-Hüzelî arasında İnkita' vardır.