Giriş

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad (b. Seleme), ona Said el-Cüreyrî, ona Ebu Selil (Dureyb b. Nukayr), ona Mücibe el-Bahiliyye, ona da babası ya da amcasının (Abdullah b. Haris el-Bahilî) naklettiğine göre o (Abdullah) Rasulullah'ın (sav) huzuruna gelmiş, ardından ayrılıp (yurduna dönmüş), bir sene sonra da şekli ve şemali değişmiş bir halde (tekrar) huzura gelmişti. O Rasulullah'a, Ey Allah'ın Rasulü! Beni tanımadın mı? deyince Hz. Peygamber (sav) "sen de kimsin" buyurmuştu. (O), ben, geçen sene sana gelen Bahili (zatım) demiş Nebî (sav), "seni ne bu hale getirdi, sen güzel görünüşlü biri idin" buyurmuştu. (O), Sen'den ayrıldığımdan beri sadece geceleri yemek yedim deyince Hz. Peygamber (sav), "niçin kendine azap ettin?" buyurup ardından, "sabır ayı (olan Ramazan'ı oruçlu geçir ona ilaveten de) her aydan bir gün oruç tut" buyurmuştu. (O), daha fazlasını buyur, ben kuvvetliyim deyince Nebî (sav), "(her aydan) iki gün oruç tut" buyurmuştu. (O), daha da artır deyince Rasulullah (sav), "(her aydan) üç gün oruç tut" buyurmuştu. (O), daha da artır demiş ve Hz. Peygamber (sav), "haram aylarda üç gün tut üç gün tutma, üç gün tut üç gün tutma, üç gün tut üç gün tutma" buyurmuştu. (Hz. Peygamber (sav) bunu söylerken) üç parmağıyla işaret ediyor, onları yumuyor ve geri açıyordu.


    Öneri Formu
14719 D002428 Ebu Davud, Sıyam, 54


    Öneri Formu
9981 M006701 Müslim, Birr ve Sıla, 154


    Öneri Formu
46354 DM002767 Darimi, Rikak, 16

Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Abdula'lâ, ona Said b. İyâs, ona Ebu's-Selîl, ona Abdullah b. Rebâh el-Ensârî, ona da Übey b. Ka'b (ra) Rasulullah'ın (sav) kendisine şöyle demiş: "Yâ Ebu'l-Münzir! Allah'ın kitabından ezberlediğin ayetlerin en büyüğü hangisidir, biliyor musun?" Allahu lâ ilâhe illâ huve’l-hayyu’l-kayyûm âyetidir dedim. Bu cevap üzerine elini göğsüme vurdu ve "ilim sana mübarek olsun, ya Ebu'l-Münzir!" dedi.


Açıklama: Âyete’l-kürsî önemini, Yüce Allah’ın en önemli sıfatlarını içinde toplamasından almaktadır. Allah’ın yüceliği, en derli toplu şekilde bu ayette görülmektedir. Hayy ve kayyûm gibi Allah’ın zât ve celâlinin en önemli sıfatları ile başlayan ayet, Yüce Allah’ın, mahlûkatın sıfatlarından münezzeh olduğunu belirterek devam etmekte, sonra da yerde ve göklerde olan her şeyin O’nun tasarrufunda olduğunu, mülkiyette, emir ve hükümde tek olduğunu ve hiçbir gücün O’na ortak olmadığını, her şeyin ilminin O’nda olduğunu, kudretinin sınırsız olduğunu, her türlü zaaf ve noksanlıklardan münezzeh olduğunu, azâmet ve kibriyâda eşsiz olduğunu belirtmektedir. Bir kısım ulemânın ism-i a’zâm olarak kabul ettiği bu ayette, görüldüğü üzere vahdaniyet, kudret, irâde, hayat, ilim gibi Allah’ın en önemli sıfatları toplanmıştır.

    Öneri Formu
10304 D001460 Ebu Davud, Tefriu' ebvabi'l-vitr, 17

Bize Müemmel b. Hişam, ona İsmail, ona Cüreyrî, ona Ebu Osman veya Ebu Selil, ona da Abdurrahman b. Ebu Bekir şöyle rivayet etmiştir: Bize misafirler geldi. (Babam) Ebu Bekir, Hz. Peygamber'in (sav) yanında geceleyin konuşuyordu. Bana sen bunların ziyafetini tamamlayıncaya kadar yanına dönmeyeceğim dedi. Misafirlerin yemeklerini getirdim. Onlar Vallahi, Ebu Bekir gelene kadar ağzımıza bir şey sürmeyiz dediler. Sonunda (babam) Ebu Bekir, geldi ve misafirleriniz ne yaptı, yemek yediler mi? diye sordu. Misafirler, hayır, (yemedik) dediler. Ben, onlara yemeklerini getirdim, yemediler. Vallahi, Ebu Bekir gelinceye kadar yemeyiz dediler, dedim. Onlar da doğru söylüyor, bize yemek getirdi ama sen gelene kadar yemek istemedik dediler. Babam onlara sizi yemekten meneden nedir? (Neden yemediniz) diye sordu. Senin Hz. Peygamber (sav) nezdindeki mevkiin (sebebiyle bekledik)dediler. Babam, vallahi, ben bu gece yemek yemeyeceğim dedi. Onlar da vallahi, biz de sen yemek yiyene kadar bir şey yemeyeceğiz dediler. Ebu Bekir, vallahi, hayatımda böyle kötü bir gece görmedim. Yemeğinizi yaklaştırın dedi. Yemekler, yaklaştırıldı. Ebu Bekir, besmele çekti ve yemekten aldı. Onlar da yediler. Öğrendim ki sabah olunca Ebu Bekir, Hz. Peygamber'e (sav) gidip kendisinin ve misafirlerin yaptığını haber vermiş. Hz. Peygamber (sav) de şöyle buyurmuş: "Bilakis (iyi etmişsin), sen yeminine onlardan daha itaatli ve (sözüne) daha sadıksın."


    Öneri Formu
21054 D003270 Ebu Davud, Eyman ve Nüzur, 11


    Öneri Formu
17325 İM001741 İbn Mâce, Sıyâm, 43