حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ أَخْبَرَنَا أَيُّوبُ عَنْ عَمْرِو بْنِ سَلِمَةَ قَالَ كُنَّا بِحَاضِرٍ يَمُرُّ بِنَا النَّاسُ إِذَا أَتَوُا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَكَانُوا إِذَا رَجَعُوا مَرُّوا بِنَا فَأَخْبَرُونَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ كَذَا وَكَذَا وَكُنْتُ غُلاَمًا حَافِظًا فَحَفِظْتُ مِنْ ذَلِكَ قُرْآنًا كَثِيرًا فَانْطَلَقَ أَبِى وَافِدًا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى نَفَرٍ مِنْ قَوْمِهِ فَعَلَّمَهُمُ الصَّلاَةَ فَقَالَ
"يَؤُمُّكُمْ أَقْرَؤُكُمْ." وَكُنْتُ أَقْرَأَهُمْ لِمَا كُنْتُ أَحْفَظُ فَقَدَّمُونِى فَكُنْتُ أَؤُمُّهُمْ وَعَلَىَّ بُرْدَةٌ لِى صَغِيرَةٌ صَفْرَاءُ فَكُنْتُ إِذَا سَجَدْتُ تَكَشَّفَتْ عَنِّى فَقَالَتِ امْرَأَةٌ مِنَ النِّسَاءِ وَارُوا عَنَّا عَوْرَةَ قَارِئِكُمْ . فَاشْتَرَوْا لِى قَمِيصًا عُمَانِيًّا فَمَا فَرِحْتُ بِشَىْءٍ بَعْدَ الإِسْلاَمِ فَرَحِى بِهِ فَكُنْتُ أَؤُمُّهُمْ وَأَنَا ابْنُ سَبْعِ سِنِينَ أَوْ ثَمَانِ سِنِينَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5719, D000585
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ أَخْبَرَنَا أَيُّوبُ عَنْ عَمْرِو بْنِ سَلِمَةَ قَالَ كُنَّا بِحَاضِرٍ يَمُرُّ بِنَا النَّاسُ إِذَا أَتَوُا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَكَانُوا إِذَا رَجَعُوا مَرُّوا بِنَا فَأَخْبَرُونَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ كَذَا وَكَذَا وَكُنْتُ غُلاَمًا حَافِظًا فَحَفِظْتُ مِنْ ذَلِكَ قُرْآنًا كَثِيرًا فَانْطَلَقَ أَبِى وَافِدًا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى نَفَرٍ مِنْ قَوْمِهِ فَعَلَّمَهُمُ الصَّلاَةَ فَقَالَ
"يَؤُمُّكُمْ أَقْرَؤُكُمْ." وَكُنْتُ أَقْرَأَهُمْ لِمَا كُنْتُ أَحْفَظُ فَقَدَّمُونِى فَكُنْتُ أَؤُمُّهُمْ وَعَلَىَّ بُرْدَةٌ لِى صَغِيرَةٌ صَفْرَاءُ فَكُنْتُ إِذَا سَجَدْتُ تَكَشَّفَتْ عَنِّى فَقَالَتِ امْرَأَةٌ مِنَ النِّسَاءِ وَارُوا عَنَّا عَوْرَةَ قَارِئِكُمْ . فَاشْتَرَوْا لِى قَمِيصًا عُمَانِيًّا فَمَا فَرِحْتُ بِشَىْءٍ بَعْدَ الإِسْلاَمِ فَرَحِى بِهِ فَكُنْتُ أَؤُمُّهُمْ وَأَنَا ابْنُ سَبْعِ سِنِينَ أَوْ ثَمَانِ سِنِينَ .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Eyyüb, ona da Amr b. Seleme şöyle rivayet etmiştir:
Bizler, insanların Nebi'ye (sav) geldiklerinde bize uğradıkları bir bölgede oturmaktaydık. Onlar (Hz. Peygamber'in (sav) huzurundan) döndüklerinde bize uğrar, Rasulullah'ın (sav) şöyle şöyle buyurduğunu bize aktarırlardı. Ben de (insanların bize haber taşımalarından) dolayı, pek çok Kur'ân ezberi bulunan bir çocuk idim. (Bir keresinde) babam, kabilesinden insanların bulunduğu topluluk içerisinde Rasulullah (sav) heyet(le) gitti. Hz. Peygamber (sav) de onlara namazı öğretip "ezberi en fazla olanınız size imam olsun" buyurdu. Ezber yapmamdan dolayı onların ezberi en fazla olanı bendim. (Bundan dolayı) beni öne geçirdiler, ben de onlara üzerimde sarı, küçük bir hırka varken imamlık yaptım. Secdeye gittiğimde hırka (gerilip) açılıverdi de kadınlardan biri imamınızın avret (mahallini) bizden gizleyin dedi. Onlar da bana Umman işi bir gömlek aldılar. İslâm'dan sonra bu hırka kadar beni sevindiren bir şey olmadı. Ben, yedi ya da sekiz yaşında iken onlara imamlık yapmıştım.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 61, /143
Senetler:
1. Ebu Kudame Seleme b. Kays el-Cermî (Seleme b. Kays b. Kudame)
2. Amr b. Seleme el-Cürmî (Amr b. Seleme b. Kays)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5720, D000586
Hadis:
حَدَّثَنَا النُّفَيْلِىُّ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا عَاصِمٌ الأَحْوَلُ عَنْ عَمْرِو بْنِ سَلِمَةَ "بِهَذَا الْخَبَرِ قَالَ فَكُنْتُ أَؤُمُّهُمْ فِى بُرْدَةٍ مُوصَلَةٍ فِيهَا فَتْقٌ فَكُنْتُ إِذَا سَجَدْتُ خَرَجَتِ اسْتِى."
Tercemesi:
Bize en-Nüfeylî, ona Züheyr, ona Asım el-Ahvel, ona da Amr b. Selime "bu hadisi rivayet edip onlara, üzerinde yırtık bulunup yamalı olan bir hırka içerisinde imamlık yapmıştım. Secdeye gittiğimde arkam gözükmüştü bilgisini nakletmiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 61, /143
Senetler:
1. Amr b. Seleme el-Cürmî (Amr b. Seleme b. Kays)
2. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
3. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
4. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Kudâ'î (Abdullah b. Muhammed b. Ali b. Nüfeyl)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, namazda giyim/elbise
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5721, D000587
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ مِسْعَرِ بْنِ حَبِيبٍ الْجَرْمِىِّ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ سَلِمَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُمْ وَفَدُوا إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا أَرَادُوا أَنْ يَنْصَرِفُوا قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ مَنْ يَؤُمُّنَا قَالَ
"أَكْثَرُكُمْ جَمْعًا لِلْقُرْآنِ." أَوْ "أَخْذًا لِلْقُرْآنِ." قَالَ فَلَمْ يَكُنْ أَحَدٌ مِنَ الْقَوْمِ جَمَعَ مَا جَمَعْتُهُ - قَالَ - فَقَدَّمُونِى وَأَنَا غُلاَمٌ وَعَلَىَّ شَمْلَةٌ لِى فَمَا شَهِدْتُ مَجْمَعًا مِنْ جَرْمٍ إِلاَّ كُنْتُ إِمَامَهُمْ وَكُنْتُ أُصَلِّى عَلَى جَنَائِزِهِمْ إِلَى يَوْمِى هَذَا.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَاهُ يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ عَنْ مِسْعَرِ بْنِ حَبِيبٍ الْجَرْمِىِّ عَنْ عَمْرِو بْنِ سَلِمَةَ قَالَ لَمَّا وَفَدَ قَوْمِى إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم لَمْ يَقُلْ عَنْ أَبِيهِ.]
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Veki', ona Mis'ar b. Habib el-Cürmî, ona Amr b. Seleme, ona da babası (Selime b. Kays) şöyle rivayet etmiştir:
Onlar Nebi'ye (sav) elçi olarak gitmişler, ayrılmak istediklerinde ya Rasulullah, bize kim imam olsun diye sormuşlar, Hz. Peygamber de (sav), "Kur'ân'ı en çok ezberleyeniniz" buyurmuştur. Ravi şüpheye düşerek "Kur'ân'ı en çok elde eden" demiştir. (Selime anlatmaya devam ediyor): O topluluk içerisinde Kur'ân'ı benim gibi ezberleyen yoktu. (Bundan dolayı) ben, (henüz) küçük bir çocuk iken (ve) üzerimde bir elbise varken beni (imamlık için) öne geçirdiler. Cerm kabilesinden gördüğüm her topluluğa imamlık yaptım. Bugüne dek de, onların cenaze namazlarını kıldırdım.
[Ebu Davud şöyle demiştir: Bu hadisi Yezid b. Harun, Misâr b. Habîb el-Cermî'den, o da Amr b. Selime'den rivayet edip ''kabilem Hz. Peygamber'e (sav) elçi olarak gittiği vakit şeklinde nakletmiş ve (senette) babasını zikretmemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 61, /144
Senetler:
1. Ebu Kudame Seleme b. Kays el-Cermî (Seleme b. Kays b. Kudame)
2. Amr b. Seleme el-Cürmî (Amr b. Seleme b. Kays)
3. Ebu Haris Mis'ar b. Habib el-Cermî (Mis'ar b. Habib)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23395, N000768
Hadis:
أَخْبَرَنَا شُعَيْبُ بْنُ يُوسُفَ قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ قَالَ أَنْبَأَنَا عَاصِمٌ عَنْ عَمْرِو بْنِ سَلِمَةَ قَالَ لَمَّا رَجَعَ قَوْمِى مِنْ عِنْدِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالُوا إِنَّهُ قَالَ « لِيَؤُمَّكُمْ أَكْثَرُكُمْ قِرَاءَةً لِلْقُرْآنِ » . قَالَ فَدَعَوْنِى فَعَلَّمُونِى الرُّكُوعَ وَالسُّجُودَ فَكُنْتُ أُصَلِّى بِهِمْ وَكَانَتْ عَلَىَّ بُرْدَةٌ مَفْتُوقَةٌ فَكَانُوا يَقُولُونَ لأَبِى أَلاَ تُغَطِّى عَنَّا اسْتَ ابْنِكَ .
Tercemesi:
Bize Şuayb b. Yusuf, ona Yezid b. Harun, ona Asım, ona da Amr b. Seleme'den (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Kavmimden, Rasulullah'ın (sav) yanına gidenler döndüklerinde dediler ki: Rasulullah (sav):
"İçinizde Kur'an'ı en iyi okuyanınız size imam olsun," buyurdu. Sonra beni çağırarak; rükû' ve secdelerin nasıl yapılacağını bana öğrettiler. Ben de onlara namaz kıldırmaya başladım. Namaz kıldırırken üzerimde yırtık paramparça bir elbise vardı. Arkamda namaz kılanlar babama: 'Oğlunun avret yerlerini örtmeyecek misin?' diyorlardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Kıble 16, /2136
Senetler:
1. Amr b. Seleme el-Cürmî (Amr b. Seleme b. Kays)
2. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
3. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
4. Ebu Ömer Şuayb b. Yusuf en-Nesaî (Şuayb b. Yusuf)
Konular:
İmamet, Namaz, imamette ehliyet
Namaz, namazda giyim/elbise
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22464, N000637
Hadis:
أَخْبَرَنِى إِبْرَاهِيمُ بْنُ يَعْقُوبَ قَالَ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ سَلِمَةَ فَقَالَ لِى أَبُو قِلاَبَةَ هُوَ حَىٌّ أَفَلاَ تَلْقَاهُ . قَالَ أَيُّوبُ فَلَقِيتُهُ فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ لَمَّا كَانَ وَقْعَةُ الْفَتْحِ بَادَرَ كُلُّ قَوْمٍ بِإِسْلاَمِهِمْ فَذَهَبَ أَبِى بِإِسْلاَمِ أَهْلِ حِوَائِنَا فَلَمَّا قَدِمَ اسْتَقْبَلْنَاهُ فَقَالَ جِئْتُكُمْ وَاللَّهِ مِنْ عِنْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَقًّا فَقَالَ « صَلُّوا صَلاَةَ كَذَا فِى حِينِ كَذَا وَصَلاَةَ كَذَا فِى حِينِ كَذَا فَإِذَا حَضَرَتِ الصَّلاَةُ فَلْيُؤَذِّنْ لَكُمْ أَحَدُكُمْ وَلْيَؤُمَّكُمْ أَكْثَرُكُمْ قُرْآنًا » .
Tercemesi:
Bana İbrahim (b. Yakub b. İshak), ona Süleyman b. Harb (b. Büceyl), ona Hammad b. Zeyd (b. Dirhem), ona Eyyüb (b. Keysan), ona Ebu Kılabe (Abdullah b. Zeyd el-Cermî), ona da Amr b. Seleme'nin rivayet ettiğine göre Eyyüb (es-Sahtiyanî) şöyle demiştir: Ebu Kılabe bana "Amr b. Seleme halen hayattadır. Onunla görüşmek istemez misin?" diye sordu. Eyyüb (es-Sahtiyanî), Amr b. Seleme ile görüştüğünü, ona soru sorduğunu ve Amr b. Seleme'nin şöyle cevap verdiğini söyledi: Mekke fethedilince herkes İslam'a girmek için adeta birbirleriyle yarışıyordu. Babam da bizim bölgemizde yaşayan insanların Müslüman oldukları bilgisini Rasulullah'a (sav) iletmek üzere gitti. Tekrar yanımıza geldiğinde onu karşıladık. Bize şöyle dedi: Peygamber olduğunda şek şüphe bulunmayan Rasulullah'ın (sav) yanından geliyorum. O şöyle buyurdu: "Şu namazı şu vakitte, şu namazı da şu vakitte kılın. Namaz vakti geldiğinde biriniz size ezan okusun. Kur'ân'ı en iyi bileniniz de size imamlık yapsın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ezân 8, /2128
Senetler:
1. Ebu Kudame Seleme b. Kays el-Cermî (Seleme b. Kays b. Kudame)
2. Amr b. Seleme el-Cürmî (Amr b. Seleme b. Kays)
3. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
7. Ebu İshak İbrahim b. Yakub es-Sa'dî (İbrahim b. Yakub b. İshak)
Konular:
Eğitim, Hz. Peygamber'in Müslümanları Eğitmesi
Hz. Peygamber, heyetlerle görüşmesi
Hz. Peygamber, öğreticiliği
İmamet, Namaz, imamette ehliyet
KTB, EZAN
Namaz, cemaatle
Namaz, kıraat
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, vakti
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Siyer, Hz. Peygamber'in gazveleri
Siyer, Mekke fethinin önemi
Siyer, Mekke'nin fethi
أَخْبَرَنَا مُوسَى بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْمَسْرُوقِىُّ حَدَّثَنَا حُسَيْنُ بْنُ عَلِىٍّ عَنْ زَائِدَةَ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ أَيُّوبَ قَالَ حَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ سَلِمَةَ الْجَرْمِىُّ قَالَ كَانَ يَمُرُّ عَلَيْنَا الرُّكْبَانُ فَنَتَعَلَّمُ مِنْهُمُ الْقُرْآنَ فَأَتَى أَبِى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « لِيَؤُمَّكُمْ أَكْثَرُكُمْ قُرْآنًا » . فَجَاءَ أَبِى فَقَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لِيَؤُمَّكُمْ أَكْثَرُكُمْ قُرْآنًا » . فَنَظَرُوا فَكُنْتُ أَكْثَرَهُمْ قُرْآنًا فَكُنْتُ أَؤُمُّهُمْ وَأَنَا ابْنُ ثَمَانِ سِنِينَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23484, N000790
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُوسَى بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْمَسْرُوقِىُّ حَدَّثَنَا حُسَيْنُ بْنُ عَلِىٍّ عَنْ زَائِدَةَ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ أَيُّوبَ قَالَ حَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ سَلِمَةَ الْجَرْمِىُّ قَالَ كَانَ يَمُرُّ عَلَيْنَا الرُّكْبَانُ فَنَتَعَلَّمُ مِنْهُمُ الْقُرْآنَ فَأَتَى أَبِى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « لِيَؤُمَّكُمْ أَكْثَرُكُمْ قُرْآنًا » . فَجَاءَ أَبِى فَقَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لِيَؤُمَّكُمْ أَكْثَرُكُمْ قُرْآنًا » . فَنَظَرُوا فَكُنْتُ أَكْثَرَهُمْ قُرْآنًا فَكُنْتُ أَؤُمُّهُمْ وَأَنَا ابْنُ ثَمَانِ سِنِينَ .
Tercemesi:
Bize Musa b. Abdurrahman el-Mesruk, ona Hüseyin b. Ali, ona Zâide, ona Süfyan, ona Eyyüb, ona Amr b. Seleme el-Cermî'den (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: 'Bulunduğumuz yerden kervanlar geçerdi, biz de onlardan Kur'an okumasını öğrenirdik. Babam Rasulullah'a (sav) gelerek imamlık hakkında bazı şeyler sormuştu da Rasulullah (sav):
"Kur'an'ı en iyi ve düzgün bilen imamlık yapsın," buyurmuştu. Babam da yanımıza gelerek: 'Rasulullah (sav)
"Kur'an'ı en iyi okuyanınız size imamlık yapsın," dedi. Oradaki bulunanlar etraflarına baktılar o anda içlerinde Kur'an'ı en iyi okuyan ben idim. Sekiz yaşında olduğum halde onlara imamlık yapardım.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İmâmet 11, /2137
Senetler:
1. Amr b. Seleme el-Cürmî (Amr b. Seleme b. Kays)
2. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. Zâide b. Kudame es-Sekafî (Zâide b. Kudame)
5. Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali el-Cu'fi (Hüseyin b. Ali b. Velid)
6. Ebu İsa Musa b. Abdurrahman el-Kindî (Musa b. Abdurrahman b. Said b. Mesruk b. Ma'dan)
Konular:
İmamet, Namaz, imamette ehliyet
Kur'an, öğrenmek, öğretmek, okumak, okutmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33841, B004302
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ سَلِمَةَ قَالَ قَالَ لِى أَبُو قِلاَبَةَ أَلاَ تَلْقَاهُ فَتَسْأَلَهُ ، قَالَ فَلَقِيتُهُ فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ كُنَّا بِمَاءٍ مَمَرَّ النَّاسِ ، وَكَانَ يَمُرُّ بِنَا الرُّكْبَانُ فَنَسْأَلُهُمْ مَا لِلنَّاسِ مَا لِلنَّاسِ مَا هَذَا الرَّجُلُ فَيَقُولُونَ يَزْعُمُ أَنَّ اللَّهَ أَرْسَلَهُ أَوْحَى إِلَيْهِ ، أَوْ أَوْحَى اللَّهُ بِكَذَا . فَكُنْتُ أَحْفَظُ ذَلِكَ الْكَلاَمَ ، وَكَأَنَّمَا يُغْرَى فِى صَدْرِى ، وَكَانَتِ الْعَرَبُ تَلَوَّمُ بِإِسْلاَمِهِمِ الْفَتْحَ ، فَيَقُولُونَ اتْرُكُوهُ وَقَوْمَهُ ، فَإِنَّهُ إِنْ ظَهَرَ عَلَيْهِمْ فَهْوَ نَبِىٌّ صَادِقٌ . فَلَمَّا كَانَتْ وَقْعَةُ أَهْلِ الْفَتْحِ بَادَرَ كُلُّ قَوْمٍ بِإِسْلاَمِهِمْ ، وَبَدَرَ أَبِى قَوْمِى بِإِسْلاَمِهِمْ ، فَلَمَّا قَدِمَ قَالَ جِئْتُكُمْ وَاللَّهِ مِنْ عِنْدِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم حَقًّا فَقَالَ « صَلُّوا صَلاَةَ كَذَا فِى حِينِ كَذَا ، وَصَلُّوا كَذَا فِى حِينِ كَذَا ، فَإِذَا حَضَرَتِ الصَّلاَةُ ، فَلْيُؤَذِّنْ أَحَدُكُمْ ، وَلْيَؤُمَّكُمْ أَكْثَرُكُمْ قُرْآنًا » . فَنَظَرُوا فَلَمْ يَكُنْ أَحَدٌ أَكْثَرَ قُرْآنًا مِنِّى ، لِمَا كُنْتُ أَتَلَقَّى مِنَ الرُّكْبَانِ ، فَقَدَّمُونِى بَيْنَ أَيْدِيهِمْ ، وَأَنَا ابْنُ سِتٍّ أَوْ سَبْعِ ، سِنِينَ وَكَانَتْ عَلَىَّ بُرْدَةٌ ، كُنْتُ إِذَا سَجَدْتُ تَقَلَّصَتْ عَنِّى ، فَقَالَتِ امْرَأَةٌ مِنَ الْحَىِّ أَلاَ تُغَطُّوا عَنَّا اسْتَ قَارِئِكُمْ . فَاشْتَرَوْا فَقَطَعُوا لِى قَمِيصًا ، فَمَا فَرِحْتُ بِشَىْءٍ فَرَحِى بِذَلِكَ الْقَمِيصِ .
Tercemesi:
-.......Bize Hammâd ibnu Zeyd, Eyyûb'dan; o da Ebû Kılâbe'den; o da Amr ibnu Seleme'den tahdîs etti.
Eyyûb şöyle dedi: Ebû Kılâbe bana;
— Amr ibn Seleme'ye kavuşur da ona sorar mısın? dedi.
Ebû Kılâbe dedi ki: Akabinde ben Amr ibn Seleme'ye kavuştum ve kendisine sordum. Amr ibn Seleme şöyle anlattı: Biz aile ve kabî-lece insanların yol uğrağı bir yerde otururduk. Bize kervanlar uğrardı. Biz de o yolculara:
— Bu insanlara ne oluyor, bu insanlara ne oluyor? Ve şu adam nedir? diye sorardık.
Onlar da bize:
— O adam, Allah'ın kendisini peygamber gönderdiğini, O'na vahy verdiğini yâhud Allah'ın O'na şu sözleri vahyettiğini söylüyor, derlerdi (yânî Peygamber'den öğrendikleri bâzı âyetleri bize haber verirlerdi).
Ben de o sözleri ezber ederdim. Sanki o âyetler gönlüme yapıştırılır gibi nakş olunuyordu. Esasen (Kureyş'ten başka) Arab kabileleri de İslâm'a girmek için Mekke fethini gözlüyorlardı. Ve:
— Peygamberlik iddia eden şu adamı kendi kavmi olan Kureyş'le başbaşa kendi hâllerine bırakınız. Eğer O, Kureyş'e gâlib gelirse, hiç şübhesiz O sözünde doğru hakk bir peygamberdir, derlerdi.
Nihayet fetih ehlinin zaferi vak'ası olunca her kavim İslâm'a girmeye koştular. Babam Seleme de kavmimle beraber İslâm'a girmeye koştu. Mekke'den dönüp gelince, bize:
— Vallahi ben size bir hakk peygamberin yanından geliyorum. O bize: "Şu namazı şu vakitte kılınız, şu namazı da şu vakitte kılınız " dedi (ve bütün namaz vakitlerini bildirdi). Namaz vakti gelince de "Biriniz ezan okusun ve Kur'ân 'ı en çok bileniniz size imamlık etsin" buyurdu, dedi.
Bunun üzerine kabîle halkı baktılar. İçlerinde benden çok Kur'-ân bilen hiçbir kimse bulunmadı. Çünkü ben obamıza uğrayan kervanlardan Kur'ân alıp öğreniyordum. Kur'ân'ı çok bildiğim için kabîle halkı beni önlerine geçirip imâm yaptılar.Hâlbuki ben o sırada altı yâhud yedi yaşında çocuktum. Üzerimde de elbise olarak yalnız bir bürde vardı. Secde ettiğim zaman o bürde avret yerinden yukarı toplanıp aşağısı açılırdı. Benim secdede bu açık hâlimi gören kabilemizden bir kadın, cemâate:
— Okuyucunuzun kıçını (yânî açık yerini)"bizden örtseniz, dedi.
Bunun üzerine cemâat (Umman kumaşı) satın aldılar ve bana bir gömlek biçtiler. Artık ben bu gömlekle sevindiğim kadar hiçbir şeyle ferahlanmadım.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 53, 2/109
Senetler:
1. Amr b. Seleme el-Cürmî (Amr b. Seleme b. Kays)
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
139533, BS002798
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنَا أَبُو أَحْمَدَ : بَكْرُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ حَمْدَانَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِسْحَاقَ الْقَاضِى وَأَخْبَرَنَا أَبُو الْحَسَنِ : عَلِىُّ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ عَبْدَانَ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عُبَيْدٍ الصَّفَّارُ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْحَجَّاجِ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ قَالَ : كَانَ مَالِكُ بْنُ الْحُوَيْرِثِ يَأْتِينَا فِى مَسْجِدِنَا هَذَا لِيُصَلِّىَ بِنَا فَيَقُولُ : إِنِّى لأُصَلِّى بِكُمْ وَمَا أُرِيدُ الصَّلاَةَ ، وَلَكِنِّى أُرِيدُ أَنْ أُرِيَكُمْ كَيْفَ رَأَيْتُ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- يُصَلِّى. قَالَ أَيُّوبُ فَقُلْتُ لأَبِى قِلاَبَةَ : كَيْفَ كَانَتْ يَعْنِى صَلاَتَهُ ؟ قَالَ : مِثْلَ صَلاَةِ شَيْخِنَا هَذَا يَعْنِى عَمْرَو بْنَ سَلِمَةَ. قَالَ أَيُّوبُ : وَكَانَ ذَلِكَ الشَّيْخُ يُتِمُّ التَّكْبِيرَ ، وَكَانَ إِذَا رَفَعَ رَأْسَهُ مِنَ السَّجْدَةِ الثَّانِيَةِ جَلَسَ ، ثُمَّ اعْتَمَدَ عَلَى الأَرْضِ. رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ مُوسَى بْنِ إِسْمَاعِيلَ وَغَيْرِهِ عَنْ وُهَيْبٍ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Salât 2798, 3/613
Senetler:
1. Amr b. Seleme el-Cürmî (Amr b. Seleme b. Kays)
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Bekir Vüheyb b. Hâlid el-Bâhilî (Vüheyb b. Hâlid b. Aclân)
5. Ebu İshak İbrahim b. Haccac es-Sami (İbrahim b. Haccac b. Zeyd)
6. İsmail b. İshak el-Kâdî (İsmail b. İshak b. İsmail b.Hammâd b. Zeyd b. Dirhem)
7. Ebu Ahmed Bekir b. Muhammed es-Sayrafi (Bekir b. Muhammed b. Hamdan)
7. Ahmed b. Ubeyd es-Saffâr (Ahmed b. Ubeyd b. İsmail)
8. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
8. Ali b. Ahmed eş-Şîrâzî (Ali b. Ahmed b. Abdân b. Muhammed b. el-Ferec b. Said)
Konular:
Eğitim, Görsel öğretim, Rasulullah-sahabe-tabiin arasında
Hz. Peygamber, namaz kılış şekli
Namaz, oturuş şekli
Namaz, secde, okunacak dualar vs,