22 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Kazaa, ona İbrahim b. Sa'd, ona babası (Sa'd b. İbrahim), ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Sizden önce geçen ümmetlerin içerisinde kendilerine ilham olunan bazı kimseler bulunurdu. Eğer ümmetimin içinde de böyle biri varsa, hiç şüphesiz o da Ömer'dir." Zekeriyya b. Ebu Zâide'ye, Sa'd, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber'in (sav) şunu da söylediği ilave edilmiştir: "Sizden önce geçen ümmetler içerisinde İsrâil oğullarından öyle kimseler vardı ki, onlar peygamber olmadıkları halde kendilerine (ilham yoluyla) konuşulurdu. Eğer ümmetim içinde de öyle biri varsa, hiç şüphesiz o Ömer'dir."
Bize Yahya b. Kaza'a, ona Malik, ona İbn Şihâb (T); bize Leys, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Übeydullah b. Abdullah, ona Abdullah b. Abbas (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Veda Haccı sırasında, Rasulullah (sav) insanlara namaz kıldırdığı sırada Abdullah İbn Abbâs bir eşek üzerinde geldi. Eşek safın önünden yürüdü gitti, İbn Abbâs da eşekten indi ve insanlarla beraber saf oldu.
Bize Yahya b. Kazaa, ona İbrahim b. Sa'd, ona Zuhrî, ona Âmir b. Sa'd b. Mâlik, ona da babası (Sa'd b. Ebu Vakkâs) şöyle rivayet etmiştir: Veda haccında, ölümcül ağrılar içinde kıvrandığım bir sırada Hz. Peygamber (sav) ziyaretime geldi. O'na “ey Allah'ın Rasulü, gördüğün gibi ağrılar içinde kıvranıyorum. Ben varlıklı bir insanım. Kızımdan başka da kimim kimsem yok. Servetimin üçte ikisini sadaka olarak versem olur mu?” dedim. Hz. Peygamber (sav) "olmaz" buyurdu. Ben “o zaman yarısını vereyim” dedim. Hz. Peygamber (sav) "hayır, üçte birini ver. Üçte biri de çok ya! Zürriyetini zengin bırakman" -Ahmed b. Yunus'un İbrahim'den yaptığı rivayette Hz. Peygamber (sav) “Zürriyetini (zengin) bırakman” ifadesini kullanmıştır-, "onları, başkalarına el açan yoksullar olarak ardında bırakmandan daha iyidir. Allah rızası için yaptığın tüm harcamaların mükafatını alacaksın. Hatta hanımının ağzına koyduğun bir lokmanın bile" Ben “ey Allah'ın Rasulü, ben arkadaşlarımdan geride (Mekke'de) mi kalacağım?” dedim. Bana "Hayır sen asla geride kalmayacaksın. Allah'ın rızasını kazanacak çok işler yapacak (kadar ömrün uzun olacak), bu sayede derece ve değerini artıracaksın. Belki de, kimileri senden fayda görecek, kimileri de zarar" buyurdu ve "Allah'ım! Ashabımın hicretlerini tamamlamalarını nasip et. Onları hicret ettikleri yurda gerisin geriye döndürme" diye dua etti. Ancak şu bahtsız Sa'd b. Havle dışında (kimse Mekke'de ölmedi). Hz. Peygamber onun (Mekke'de ölmesinden dolayı) hüzünlenirdi. Râvi der ki: Ahmed b. Yunus ile Musa b. İsmail'in, İbrahim b. Sa'd'dan yaptıkları rivayette "Kendi vârislerini (zengin) bırakman" ifadesi kullanılmıştır.
Bize Yahya b. Kazaa, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Muhammed b. Ali'nin iki oğlu Abdullah ve Hasan o ikisine babaları (Muhammed b. Ali), ona da Ali b. Ebu Tâlib şöyle demiştir: Rasulullah (sav) Hayber günü kadınların mut'a usulü ile nikahlanmasını ve evcil eşeklerin etinin yenmesini yasakladı.