Giriş


    Öneri Formu
14708 İM001481 İbn Mâce, Cenâiz, 15


    Öneri Formu
15118 İM001507 İbn Mâce, Cenâiz, 26


    Öneri Formu
18922 N001945 Nesai, Cenâiz, 56


    Öneri Formu
16024 T001031 Tirmizi, Cenaiz, 42


    Öneri Formu
18928 N001950 Nesai, Cenâiz, 59


    Öneri Formu
66145 HM018394 İbn Hanbel, IV, 253


    Öneri Formu
277450 N001944-2 Nesai, Cenâiz, 55


    Öneri Formu
143622 BS006863 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IV, 12

Bize Fadl b. Yakub, ona Abdullah b. Cafer er-Rakkî, ona Mu'temir b. Süleyman, ona Saîd b. Übeydullah es-Sakafî, ona Bekir b. Abdullah el-Müzenî ve Ziyâd b. Cübyr, onlara da Cübeyr b. Hayye şöyle demiştir: Ömer müşriklerle savaşmaları için İran'ın büyük şehirleri üzerine ordular gönderdi. (Yapılan savaşlarda) Hürmüzân Müslüman oldu. Bunun üzerine Ömer “ey Hürmüzân, şu (Fars, Isfahan, Azerbaycan) gazalarım hakkında sana danışmak istiyorum” dedi. Hürmüzân “evet, bu topraklarda yaşayan Müslüman düşmanları, iki kanadı, iki ayağı ve bir başı bulunan bir kuşa benzer. Bu kuşun kanatlarından biri kırılsa, bir kanadı ve bir başı ile iki ayağı üstünde durur. Öbür kanadı da kırılmış olsa bir başı ve iki ayağı ile yaşar durur. Amma kuşun başı ezilirse ayakları da, kanatları da, başı da gider. İşte bu baş, Kisrâ'dır. Kanadın biri Kayser'dir, diğeri de Fâris'tir. Ey Müminlerin Emiri, Müslümanlara, Kisrâ üzerine yürümelerini emret” dedi. Bekir ve Ziyâd, Cübeyr b. Hayye'den rivayetle şöyle demişlerdir: Ömer bizi gaza için çağırdı ve başımıza Numan b. Mukarrin'i kumandan yaptı. Düşman diyarına varınca Kisrâ'nın kumandanı kırk bin asker ile karşımıza çıktı. Bir tercüman ayağa kalktı ve “içinizden bir kişi bana cevap versin” dedi. Bunun üzerine Muğîre “ne istersen sor” dedi. Tercüman “sizler kimsiniz?” dedi. Muğîre “biz Arap soyundan kimseleriz. Vaktiyle azgın bir eşkıyalık, zorlu bir belâ içinde yaşar, açlıktan hurma çekirdeği ve deri parçası yer, deve yününden ve kıldan elbise giyer, ağaçlara ve taşlara tapardık. Biz böyle bir vahşet ve cehalet içinde iken, göklerin ve yerlerin, şanı büyük, azameti yüce Rabbi, bize kendi aramızdan bir peygamber gönderdi. Biz O'nun anasını, babasını tanırız. Rabbimizin elçisi Peygamberimiz (sav) bize, bir olan Allah'a inanıncaya ya da cizye ödeyinceye kadar, sizinle savaşmamızı emretti ve Rabbimizin şu mesajını iletti: Bizden şehit olanlar, benzeri asla görülmemiş nimetlerle dopdolu olan cennete gidecek. Gazi olup hayatta kalanlar ise size sahip olacaklardır.


    Öneri Formu
30718 B003159 Buhari, Cizye ve Muvâdea, 1

Numan (b. Mukarrin, Muğîre'ye) şöyle demiştir: Allah sana, Rasulullah (sav) ile beraber bu gibi nice seferde bulunma fırsatı vermiştir. (Sabır ve teenni ile hareket etmek) seni pişman etmez ve küçük düşürmez. Ben de Rasulullah (sav) ile beraberinde savaşa katıldım. Rasulullah (sav) Sabahaın ilk vakitlerinde savaşa girmemiş ise öğlen ve ikindi namazlarının kılınıp, rüzgarın esintisiyle havanın serinlediği vakte kadar beklerdi.


    Öneri Formu
30727 B003160 Buhari, Cizye ve Muvâdea, 1