10 Kayıt Bulundu.
Açıklama: Hadis oldukça zayıftır. İsnad ferd-i mutlaktır (garip). Kaynaklardaki isnadları arasında çelişkiler (ızdırap) vardır (İsnadlardaki karmaşa için bk. Darekutni, el-İlelü'l-varide, XII, 268 vd.). Bazı isnadlarda Mis'ar ile Ebü'l-Adebbes arasında Ebü'l-Anbes yer almakta, aynı isnadlarda Ebu Merzuk'un hocası Ebu Galib olarak görülmektedir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, XXXVI, 515; Ebu Davud, Sünen, VII, 516). İsnadda yer alan ve ismi bilinmeyen Ebu Merzuk hakkında (bir başka isnadda hocası konumundaki Ebu Galib ile birlikte) "Güvenilir ravilerin hadislerine aykırı hadis naklederken sika ravilerce desteklenmeyip ferd kaldıkları için hadisleri delil olmaz" (İbn Hibban, Mecruhin, III, 159), "Zayıftır (leyyin" ve "İsmi bilinmemektedir" (İbn Hacer, Takribü't-Tehzib, s. 672) denilmiştir.
Bize en-Nüfeyl, ona Muhammed b. Seleme, ona Muhammed b. İshak, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Ebu Merzûk, ona Haneş es-San'ani, ona da Ruveyfi b. Sabit el-Ensarî'nin rivayet ettiğine göre; kendisi bir gün kalkıp insanlara şöyle hitap etmiş: Dikkat ediniz! Ben size Huneyn'de Rasulullah'tan (sav) işittiğim sözlerden başka bir şey nakletmiyorum. O gebe olan cariyelere yaklaşmayı kastederek buyurdu ki: "Allah'a ve ahiret gününe inanan bir mü'minin, kendi suyu ile başkasının ekinini -hâmile alınan esir kadınlarla ilişkiyi kastediyor- sulaması helal değildir. Allah'a ve âhiret gününe iman eden bir mü'minin esir aldığı bir kadına temizlenmesini beklemeden yaklaşması helâl değildir. Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir mü'minin taksim edilmeden ganimet malını satması helâl değildir."
Açıklama: Burada esir alınan ve câriye hükmünde olan kadınlarla ilişkide bulunmak durumunda nesebin karışmasını önlemek için gösterilen hassasiyeti görmekteyiz. Esir olan câriye kadınlarla belli bir süre ilişkide bulunmak haramdır. Bu süre de hâmile olan ve olmayan kadınlarda ayrı ayrıdır. Hâmilelerde doğum yapana kadar, hâmile olmayanlarda da bir hayız müddetidir. Ganimet malları konusundaki ifadeler son derece açıktır. Henüz taksim edilmemiş olan ganimet malı, devlete aittir, kimsenin kendi mülkü değildir; dolayısıyla insan kendi mülkiyetinde olmayan, başkasının mülkü olan bir malda tasarrufta bulunması câiz olmaz.
Bize Saîd b. Mansur, ona Ebu Muaviye, ona da İbn İshak bu hadisi; "Temizliğini tamamlamadan" cümlesine "bir hayız ile" lafzını ilavesiyle rivayet etti. Ancak bu ifade, Ebu Muaviye'nin vehmidir. Ebu Said el-Hudrî'nin bu konudaki rivayetinde geçen bir hayız lafzı ise sahihtir. Sonra Ebu Muaviye, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle söylediğini rivayet eder: "Allah'a ve ahiret gününe inanan bir insan, müslümanların ganimet malları arasında bulunan bir hayvana zayıflatıncaya kadar binip de sonra onu iade etmesin! Allah’a ve ahiret gününe inanan bir insan, müslümanların ganimet malları arasında bulunan bir elbiseyi eskitinceye kadar giyip de sonra onu geri vermesin!" [Ebû Davud dedi ki: Buradaki bir hayızla istibrâsını tamamlamadan ibaresi mahfûz değildir. Bu, Ebu Muaviye’nin hatasıdır.]
Açıklama: لَمْ يُغْنِينَ عَنْهُ شَيْئًا 'yaptığı şeylerin tam anlamıyla karşılığını göremez şeklinde de anlaşılmıştır.'