Öneri Formu
Hadis Id, No:
163691, MK003771
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو زَيْدٍ الْحَوْطِيُّ ، حَدَّثَنَا عَلِيُّ بن عَيَّاشٍ الْحِمْصِيُّ ، حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بن يَحْيَى ، عَنِ ابْنِ ذِي حِمَايَةَ ، عَنْ غَيْلانَ بن جَامِعٍ ، عَنْ حَمَّادٍ ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ ، عَنْ أَبِي عَبْدِ اللَّهِ ، عَنْ خُزَيْمَةَ ، عَن ِالنَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي الْمَسْحِ عَلَى الْخُفَّيْنِ ، قَالَ : " لِلْمُسَافِرِ ثَلاثَةُ أَيَّامٍ وَلَيَالِيهِنَّ ، وَلِلْمُقِيمِ يَوْمٌ وَلَيْلَةٌ " .
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Taberânî, Mu'cem-i kebîr, Huzeyme b. Sabit el-Ensarî 3771, 3/946
Senetler:
1. Ebu Umare Huzeyme b. Sabit el-Ensarî (Huzeyme b. Sabit b. Fakih b. Sa'lebe b. Sa'îde)
2. Abdurrahman b. Abd el-Cedeli (Abdurrahman b. Abd b. Abdullah b. Ebu Ömer b. Habib)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu İsmail Hammad b. Ebu Süleyman el-Eş'arî (Hammad b. Müslim)
5. Ğaylân b. Cami' el-Muharibi (Ğaylân b. Câmi' b. Eş'as)
6. İbrahim b. Abdülhamid el-Cüraşi (İbrahim b. Abdülhamid b. Zi Himaye)
7. Muaviye b. Yahya eş-Şamî (Muaviye b. Yahya)
8. Ebu Hasan Ali b. Ayyâş el-Elhânî (Ali b. Ayyâş b. Müslim)
9. Ahmed b. Abdülkerim el-Huti (Ahmed b. Abdülkerim b. Zeyd b. Fudayl)
Konular:
Abdest, Mesh, ayakkabı veya çizme üzerine
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18683, İM001975
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ يَزِيدَ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى حَبِيبٍ عَنْ أَبِى الْخَيْرِ عَنْ أَبِى رُهْمٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مِنْ أَفْضَلِ الشَّفَاعَةِ أَنْ يُشَفَّعَ بَيْنَ الاِثْنَيْنِ فِى النِّكَاحِ » .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar, ona Muaviye b. Yahya, ona Muaviye b. Yezid b. Ebu Habib, ona Ebu'l Hayr, ona da Ebu Ruhm'dan rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Evlenme işi için iki kişi arasında aracı olmak, en faziletli aracılıklardandır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Nikah 49, /315
Senetler:
1. Ebu Ruhm Ahzab b. Raşid es-Semâ'î (Ahzab b. Esîd)
2. Ebu Hayr Mersed b. Abdullah el-Yeznî (Mersed b. Abdullah)
3. İbn Ebu Habib Yezid b. Kays el-Ezdî (Yezid b. Süveyd)
4. Muaviye b. Said et-Tücibî (Muaviye b. Said b. Şureyh b. Azra)
5. Muaviye b. Yahya eş-Şamî (Muaviye b. Yahya)
6. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
Evlilik, evlilik için aracı olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29970, İM002777
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ يَحْيَى عَنْ لَيْثِ بْنِ أَبِى سُلَيْمٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ عَبَّادٍ عَنْ أُمِّ الدَّرْدَاءِ عَنْ أَبِى الدَّرْدَاءِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « غَزْوَةٌ فِى الْبَحْرِ مِثْلُ عَشْرِ غَزَوَاتٍ فِى الْبَرِّ وَالَّذِى يَسْدَرُ فِى الْبَحْرِ كَالْمُتَشَحِّطِ فِى دَمِهِ فِى سَبِيلِ اللَّهِ سُبْحَانَهُ » .
Tercemesi:
Bize Hişâm b. Ammâr, ona Bakiyye, ona Muâviye b. Yahya, ona Leys b. Ebu Süleym, ona Yahya b. Abbâd, ona Ümmü Derdâ, ona da Ebu Derdâ, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Denizde(ki) bir gazâ, karada(ki) 10 gazâ gibidir. Denizde başı dönen (gâzi), tüm noksanlıklardan münezzeh olan Allah yolunda kanı içerisinde kıvranan (gâzi) gibidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Cihâd 10, /451
Senetler:
1. Ebu Derdâ Uveymir b. Malik el-Ensârî (Uveymir b. Zeyd b. Malik b. Kays b. Aişe b. Ümeyye)
2. Ümmü Derda es-Suğra Hüceyme bt. Huyeyy el-Evsâbiyye (Hüceyme bt. Huyeyy)
3. Ebu Hubeyre Yahya b. Abbad el-Ensari (Yahya b. Abbad b. Şeyban b. Malik)
4. Leys b. Ebu Süleym el-Kuraşi (Leys b. Eymen b. Züneym)
5. Muaviye b. Yahya eş-Şamî (Muaviye b. Yahya)
6. Ebu Muhammed Bakiyye b. Velîd el-Kilâ'î (Bakiyye b. Velîd b. Sâid b. Ka'b b. Harîz)
7. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
Cihad, cihada teşvik
KTB, ŞEHİT, ŞEHİTLİK
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43824, DM002455
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُبَارَكِ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ يَحْيَى - هُوَ الصَّدَفِىُّ - حَدَّثَنَا صَفْوَانُ بْنُ عَمْرٍو عَنْ أَبِى الْمُثَنَّى الأُمْلُوكِىِّ عَنْ عُتْبَةَ بْنِ عَبْدٍ السُّلَمِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« الْقَتْلَى ثَلاَثَةٌ : مُؤْمِنٌ جَاهَدَ بِنَفْسِهِ وَمَالِهِ فِى سَبِيلِ اللَّهِ إِذَا لَقِىَ الْعَدُوَّ قَاتَلَ حَتَّى قُتِلَ ». قَالَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- فِيهِ :« فَذَلِكَ الشَّهِيدُ الْمُمْتَحَنُ فِى خَيْمَةِ اللَّهِ تَحْتَ عَرْشِهِ لاَ يَفْضُلُهُ النَّبِيُّونَ إِلاَ بِدَرَجَةِ النُّبُوَّةِ ، وَمُؤْمِنٌ خَلَطَ عَمَلاً صَالِحاً وَآخَرَ سَيِّئاً جَاهَدَ بِنَفْسِهِ وَمَالِهِ فِى سَبِيلِ اللَّهِ إِذَا لَقِىَ الْعَدُوَّ قَاتَلَ حَتَّى يُقْتَلَ ». قَالَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- فِيهِ :« مُمَصْمِصَةٌ مَحَتْ ذُنُوبَهُ وَخَطَايَاهُ ، إِنَّ السَّيْفَ مَحَّاءٌ لِلْخَطَايَا ، وَأُدْخِلَ الْجَنَّةَ مِنْ أَىِّ أَبْوَابِ الْجَنَّةِ شَاءَ ، وَمُنَافِقٌ جَاهَدَ بِنَفْسِهِ وَمَالِهِ فَإِذَا لَقِىَ الْعَدُوَّ قَاتَلَ حَتَّى يُقْتَلَ فَذَاكَ فِى النَّارِ ، إِنَّ السَّيْفَ لاَ يَمْحُو النِّفَاقَ ». قَالَ عَبْدُ اللَّهِ : يُقَالُ لِلثَّوْبِ إِذَا غُسِلَ مُصْمِصَ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Mübârek, ona Muâviye b. Yahya es-Sadefî, ona Safvân b. Amr, ona Ebu Müsennâ el-Emlûkî, ona da Utbe b. Abd es-Sülemî, Hz. Peygamber'den (sav) naklen şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), "Öldürülenler üç (sınıftır. Biri), Allah yolunda canı ve malı ile cihad edip düşmanla karşılaştığında öldürülene dek savaşan mümindir" buyurdu ve Nebî (sav), (bu kişinin cihadına dair) "(İşte) bu, imtihana tâbi tutulmuş şehit, Allah'ın arşı altındaki çadırdadır. Peygamberler ona sadece nübüvvet makamı dolayısıyla üstün gelmişlerdir" dedi. Hz. Peygamber (sav), (sözlerine devam ederek) "(Diğeri), günahıyla-sevabıyla (yaşayan ve) canı ile bedeniyle Allah yolunda cihad eden mümin olup düşmanla karşılaştığında öldürülene dek savaşır" buyurdu ve (bunun hakkında) "Hatalarını ve günahlarını temizleyen tertemiz (bir cihad!) Şüphesiz kılıç, günahlarını siler süpürür ve (mücahid), cennetin hangi kapısından isterse cennete girdirilir" dedi. (Sözlerine devam eden) Rasulullah (sav), "(Diğeri de) canı ve malıyla cihad edip düşmanla karşılaştığında öldürülene dek savaşan münafıktırtır! Şüphesiz kılıç, nifakı silmez!" buyurdu.
Abdullah ed-Dârimî şöyle demiştir: Elbise, yıkandığı zaman (hadiste geçen kelimelerden olan) "musmisa" denir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Cihâd 20, 3/1561
Senetler:
1. Utbe b. Abd es-Sülemî (Utbe b. Abd)
2. Ebu Müsenna Damdam el-Hımsî (Damdam)
3. Safvan b. Amr es-Sekseki (Safvan b. Amr b. Herm)
4. Muaviye b. Yahya eş-Şamî (Muaviye b. Yahya)
5. Muhammed b. Mübarek el-Kuraşî (Muhammed b. Mübarek b. Ya'la)
Konular:
Cihad, el, dil veya mal ile yapılan cihad
Cihad, fazileti
KTB, CİHAD
KTB, ŞEHİT, ŞEHİTLİK
Şehit, mükafatı
Şehit, türleri
Şehitlik, şehitliğe özendirilmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35931, DM000056
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُبَارَكِ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا أَرْطَاةُ بْنُ الْمُنْذِرِ عَنْ ضَمُرَةَ بْنِ حَبِيبٍ قَالَ سَمِعْتُ مَسْلَمَةَ السَّكُونِىَّ - وَقَالَ غَيْرُ مُحَمَّدٍ : سَلَمَةَ السَّكُونِىَّ - قَالَ : بَيْنَمَا نَحْنُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- إِذْ قَالَ قَائِلٌ : يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلْ أُتِيتَ بِطَعَامٍ مِنَ السَّمَاءِ؟ قَالَ :« نَعَمْ أُتِيتُ بِطَعَامٍ ». قَالَ : يَا نَبِىَّ اللَّهِ هَلْ كَانَ فِيهِ مِنْ فَضْلٍ؟ قَالَ :« نَعَمْ ». قَالَ : فَمَا فُعِلَ بِهِ ؟ قَالَ : « رُفِعَ إِلَى السَّمَاءِ وَقَدْ أُوحِىَ إِلَىَّ أَنِّى غَيْرُ لاَبِثٍ فِيكُمْ إِلاَّ قَلِيلاً ، ثُمَّ تَلْبَثُونَ حَتَّى تَقُولُوا مَتَى مَتَى؟ ثُمَّ تَأْتُونِى أَفْنَاداً يُفْنِى بَعْضُكُمْ بَعْضاً ، بَيْنَ يَدَىِ السَّاعَةِ مُوتَانٌ شَدِيدٌ ، وَبَعْدَهُ سَنَوَاتُ الزَّلاَزِلِ ».
Tercemesi:
Bize Muhammed İbnu'l-Mübârek rivayet edip (dedi ki)bana Muâviye b. Yahya rivayet edip (dedi ki) bize Ertât İbnu'1-Munzir, Damra b. Habib'den rivayet etti ki, o şöyle demiş:Ben Mesleme es-Sekhuni'nin -Muhammed'den başkası, Seleme es-Sekûni demiş.- şöyle dediğini işittim. Bir ara biz Resûlullah'ın (sav) yanındaydık. Derken bir adam; "Ya Resûlallah, dedi, sana gökten yemek verildi mi?" "Evet, buyurdu, bana yemek verildi." (Soran adam devamla) "Ya Nebiyallah! Ondan artan oldu mu?" dedi. "Evet" buyurdu. "Peki o ne yapıldı?" dedi. Buyurdu ki: "Göğe kaldırıldı. Bana muhakkak vahyedilmiştir ki ben içinizden başka değil, ancak az (bir zaman) kalacağım. Sonra siz; (kıyamet) ne zaman, ne zaman?" deyinceye kadar kalacaksınız. Ardından, kiminiz kiminizi yok ettiğiniz dağınık topluluklar halinde (kıyamette) bana geleceksiniz. Kıyametin kopmasından, önce şiddetli çokça ölüm (ölet, kıran) olacak, bundan sonra da zelzele yılları (gelecek)tir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 9, 1/200
Senetler:
1. Seleme b. Nüfeyl el-Hadrami (Seleme b. Nüfeyl)
2. Ebu Utbe Damra b. Habib ez-Zübeydî (Damra b. Habib b. Suheyb)
3. Ebu Adî Ertâ b. Münzir el-Elhânî (Ertâ b. Münzir b. Esved b. Sabit)
4. Muaviye b. Yahya eş-Şamî (Muaviye b. Yahya)
5. Muhammed b. Mübarek el-Kuraşî (Muhammed b. Mübarek b. Ya'la)
Konular:
Hz. Peygamber, mucizeleri
Kıyamet, ahvali
Tarih Algısı
Tarih algısı, Hz. Peygamber'den sonra ümmetinin tabakalara ayrıldığı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164177, MK004094
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بن جُمْهُورٍ التَّيْنَسِيُّ ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بن مُصَفَّى ، حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بن يَحْيَى ، عَنْ نَصْرِ بن عَلْقَمَةَ ، عَنْ أَخِيهِ مَحْفُوظِ بن عَلْقَمَةَ ، عَنْ أَبِي أَيُّوبَ الأَنْصَارِيِّ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ لَقِيَ الْعَدُوُّ فَصَبَرَ حَتَّى يُقْتَلَ أَوْ يَغْلِبَ لَمْ يُفْتَنْ فِي قَبْرِهِ .
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Taberânî, Mu'cem-i kebîr, Halid b. Zeyd b. Küleyb Ebu Eyyub el-Ensarî Bedrî 4094, 3/1026
Senetler:
1. Ebu Eyyüb el-Ensari (Halid b. Zeyd b. Küleyb b. Salabe b. Abd)
2. Mahfuz b. Alkame el-Hadrami (Mahfuz b. Alkame b. Şihab)
3. Ebu Alkame Nasr b. Alkame el-Hadramî (Nasr b. Alkame b. Mahfuz b. Alkame)
4. Muaviye b. Yahya eş-Şamî (Muaviye b. Yahya)
5. Muhammed b. Musaffa el-Kuraşi el-Hımsî (Muhammed b. Musaffa b. Behlül)
6. Musa b. Cumhur el-Bağdadi (Musa b. Cumhur b. Züreyk)
Konular:
Sabır, savaşta sabır