Öneri Formu
Hadis Id, No:
19788, İM002088
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ وَعُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ عَنْ خَالِهِ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ حَمْزَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ قَالَ كَانَتْ تَحْتِى امْرَأَةٌ وَكُنْتُ أُحِبُّهَا وَكَانَ أَبِى يُبْغِضُهَا فَذَكَرَ ذَلِكَ عُمَرُ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَمَرَنِى أَنْ أُطَلِّقَهَا فَطَلَّقْتُهَا .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said el-Kaddan ve Osman b. Ömer, o ikisine İbn Ebu Zi'b, ona dayısı el-Haris b. Abdurrahman, ona Hamza b. Abdullah b. Ömer şöyle demiştir. Benim nikâhım altında bir karım var idi ve ben onu severdim, babam da ona buğzederdi. Sonra (babam) Ömer bu durumu Peygamber'e (sav) anlattı. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sav) bana bu karımı boşamamı emretti. Ben de onu boşadım.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Talak 36, /334
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ümare Hamza b. Abdullah el-Medeni (Hamza b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Haris b. Abdurrahman el-Kuraşi (Haris b. Abdurrahman b. Haris b. Ebu Zi'b)
4. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
5. Osman b. Ömer el-Abdî (Osman b. Ömer b. Faris b. Lakît)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Boşanma, babanın müdahalesi halinde
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271058, İM002088-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ وَعُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ عَنْ خَالِهِ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ حَمْزَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ قَالَ كَانَتْ تَحْتِى امْرَأَةٌ وَكُنْتُ أُحِبُّهَا وَكَانَ أَبِى يُبْغِضُهَا فَذَكَرَ ذَلِكَ عُمَرُ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَمَرَنِى أَنْ أُطَلِّقَهَا فَطَلَّقْتُهَا .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said el-Kattan ve Osman b. Ömer, o ikisine İbn Ebu Zi'b, ona amcası el-Haris b. Abdurrahman, ona Hamza b. Abdullah b. Ömer, ona da Abdullah b. Ömer şöyle demiştir. Benim nikâhım altında bir karım var idi ve ben onu severdim, babam da ona buğz ederdi. Sonra (babam) Ömer bu durumu Peygamber'e (sav) anlattı. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sav) bana bu karımı boşamamı emretti. Ben de onu boşadım.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Talak 36, /334
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ümare Hamza b. Abdullah el-Medeni (Hamza b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Haris b. Abdurrahman el-Kuraşi (Haris b. Abdurrahman b. Haris b. Ebu Zi'b)
4. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Boşanma, babanın müdahalesi halinde
Açıklama: Elbani bu hadisin hasen sahih olduğunu ifade etmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27239, İM002572
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا شَبَابَةُ عَنِ ابْنِ أَبِى ذِئْبٍ عَنِ الْحَارِثِ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا سَكِرَ فَاجْلِدُوهُ فَإِنْ عَادَ فَاجْلِدُوهُ فَإِنْ عَادَ فَاجْلِدُوهُ » . ثُمَّ قَالَ فِى الرَّابِعَةِ « فَإِنْ عَادَ فَاضْرِبُوا عُنُقَهُ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Şebabe, ona İbn Ebu Zi'b, ona el-Haris, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Kişi sarhoş olduğu zaman ona dayak atınız. Eğer tekrar sarhoş olursa (gene) ona dayak atınız. Sonra tekrar sarhoş olursa (tekrar) dayağa çekiniz." Rasulullah (sav) dördüncü defasında buyurdu ki:
"Sonra sarhoşluğa dönüş yaparsa boynunu vurunuz (öldürünüz)."
Açıklama:
Elbani bu hadisin hasen sahih olduğunu ifade etmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 17, /415
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Haris b. Abdurrahman el-Kuraşi (Haris b. Abdurrahman b. Haris b. Ebu Zi'b)
4. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
5. Ebu Amr Şebabe b. Sevvar el-Fezarî (Şebabe b. Sevvar)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İçki, içme cezası
Yargı, Hadler-Cezalar
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ عَنْ خَالِهِ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَعْنَةُ اللَّهِ عَلَى الرَّاشِى وَالْمُرْتَشِى » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23863, İM002313
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ عَنْ خَالِهِ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَعْنَةُ اللَّهِ عَلَى الرَّاشِى وَالْمُرْتَشِى » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Vakı', ona İbn Ebu Zi'b, ona amcası el-Haris b. Abdurrahman, ona Ebu Seleme, ona da Abdullah b. Amr'dan (b. el-Âs) rivayet edildiğine göre: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Allah'ın laneti rüşvet verenin ve rüşvet alanın üzerindedir (veya üzerinde olsun.)"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Ahkâm 2, /369
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Haris b. Abdurrahman el-Kuraşi (Haris b. Abdurrahman b. Haris b. Ebu Zi'b)
4. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
RÜŞVET
Rüşvet, rüşvet almak ya da vermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276818, N003246-3
Hadis:
أَخْبَرَنِى حَاجِبُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ وَيَزِيدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ قُسَيْطٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَعَنِ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ ثَوْبَانَ أَنَّهُمَا سَأَلاَ فَاطِمَةَ بِنْتَ قَيْسٍ عَنْ أَمْرِهَا فَقَالَتْ طَلَّقَنِى زَوْجِى ثَلاَثًا فَكَانَ يَرْزُقُنِى طَعَامًا فِيهِ شَىْءٌ فَقُلْتُ وَاللَّهِ لَئِنْ كَانَتْ لِى النَّفَقَةُ وَالسُّكْنَى لأَطْلُبَنَّهَا وَلاَ أَقْبَلُ هَذَا . فَقَالَ الْوَكِيلُ لَيْسَ لَكِ سُكْنَى وَلاَ نَفَقَةٌ . قَالَتْ فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ « لَيْسَ لَكِ سُكْنَى وَلاَ نَفَقَةٌ فَاعْتَدِّى عِنْدَ فُلاَنَةَ » . قَالَتْ وَكَانَ يَأْتِيهَا أَصْحَابُهُ ثُمَّ قَالَ « اعْتَدِّى عِنْدَ ابْنِ أُمِّ مَكْتُومٍ فَإِنَّهُ أَعْمَى فَإِذَا حَلَلْتِ فَآذِنِينِى » . قَالَتْ فَلَمَّا حَلَلْتُ آذَنْتُهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَمَنْ خَطَبَكِ » . فَقُلْتُ مُعَاوِيَةُ وَرَجُلٌ آخَرُ مِنْ قُرَيْشٍ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَمَّا مُعَاوِيَةُ فَإِنَّهُ غُلاَمٌ مِنْ غِلْمَانِ قُرَيْشٍ لاَ شَىْءَ لَهُ وَأَمَّا الآخَرُ فَإِنَّهُ صَاحِبُ شَرٍّ لاَ خَيْرَ فِيهِ وَلَكِنِ انْكِحِى أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ » . قَالَتْ فَكَرِهْتُهُ . فَقَالَ لَهَا ذَلِكَ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ فَنَكَحَتْهُ .
Tercemesi:
Bize Hâcib b. Süleyman, ona Haccac (b. Muhammed), ona İbn Ebu Zib, ona (Muhammed b. Şihab) ez-Zührî ve Yezid b. Abdullah b. Kasayt, onlara Ebu Seleme b. Abdurrahman şöyle demiştir: Haris b. Abdurrahman ve Muhammed b. Abdurrahman b. Sevbân, Fatma bt. Kays’a başından geçenleri sordular. Fatma bt. Kays da şöyle anlattı: ‘Eşim beni üç defa boşadı. Yiyecek olarak da çok az bir şey bırakmıştı. Ben de kendi kendime dedim ki: ‘Vallahi, şayet bana nafaka ve kalacak yer hakkı varsa kesinlikle bunları isteyeceğim, bu duruma razı olmayacağım.’ Kocamın vekili ise: ‘Ne nafaka almaya ne de kalacak yer hakkın yoktur’ dedi. Fatma şöyle devam etti: Ben de bunun üzerine Rasulullah’a (sav) geldim ve durumu anlattım. O: “Nafaka ve kalacak yer hakkım yoktur. Falan kadının yanında iddetini tamamla” buyurdu. O kadına da devamlı arkadaşları gelirdi. Bu sebeple Rasulullah (sav) “İddetini amca oğlun İbn Ümmü Mektum’un yanında tamamla. Çünkü onun gözleri görmez. İddetin bitince de bana haber ver” buyurdu. Fatma şöyle devam etti: İddetim bitince Rasulullah’a haber verdim. O bana: “Kim seninle evlenmek istiyor?” diye sordu. Ben de; Muaiye ve Kureyş’ten bir başka bir adam daha. Bunun üzerine Rasulullah (sav) bana; “Muaviye Kureyş’in gençlerinden birisidir. Onun bir şeyi de yoktur. Diğerine gelince, o kötü bir kimse olup hayırsız birisidir. Dolayısıyla sen Üsame b. Zeyd ile evlen” buyurdu. Fatma; ‘Ben bu tekliften pek hoşlanmadım. Fakat Rasulullah (sav) üç defa “bununla evlen” buyurunca onunla evlendim.’
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Nikah , /
Senetler:
1. Fatıma bt. Kays el-Fihriyye (Fatıma bt. Kays b. Halid b. Vehb b. Sa'lebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdurrahman el-Kuraşî (Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban)
3. Haris b. Abdurrahman el-Kuraşi (Haris b. Abdurrahman b. Haris b. Ebu Zi'b)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
6. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
7. Ebu Said Hâcib b. Süleyman eş-Şeybani (Hâcib b. Süleyman b. Bessâm)
Konular:
Nafaka, üç talakla boşanmış kadının mesken ve nafaka hakkı
Tesettür, kör birinin yanında
VEKALET
Vekil, VekaletYerine Vekil tayin etme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276819, N003246-4
Hadis:
أَخْبَرَنِى حَاجِبُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ وَيَزِيدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ قُسَيْطٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَعَنِ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ ثَوْبَانَ أَنَّهُمَا سَأَلاَ فَاطِمَةَ بِنْتَ قَيْسٍ عَنْ أَمْرِهَا فَقَالَتْ طَلَّقَنِى زَوْجِى ثَلاَثًا فَكَانَ يَرْزُقُنِى طَعَامًا فِيهِ شَىْءٌ فَقُلْتُ وَاللَّهِ لَئِنْ كَانَتْ لِى النَّفَقَةُ وَالسُّكْنَى لأَطْلُبَنَّهَا وَلاَ أَقْبَلُ هَذَا . فَقَالَ الْوَكِيلُ لَيْسَ لَكِ سُكْنَى وَلاَ نَفَقَةٌ . قَالَتْ فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ « لَيْسَ لَكِ سُكْنَى وَلاَ نَفَقَةٌ فَاعْتَدِّى عِنْدَ فُلاَنَةَ » . قَالَتْ وَكَانَ يَأْتِيهَا أَصْحَابُهُ ثُمَّ قَالَ « اعْتَدِّى عِنْدَ ابْنِ أُمِّ مَكْتُومٍ فَإِنَّهُ أَعْمَى فَإِذَا حَلَلْتِ فَآذِنِينِى » . قَالَتْ فَلَمَّا حَلَلْتُ آذَنْتُهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَمَنْ خَطَبَكِ » . فَقُلْتُ مُعَاوِيَةُ وَرَجُلٌ آخَرُ مِنْ قُرَيْشٍ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَمَّا مُعَاوِيَةُ فَإِنَّهُ غُلاَمٌ مِنْ غِلْمَانِ قُرَيْشٍ لاَ شَىْءَ لَهُ وَأَمَّا الآخَرُ فَإِنَّهُ صَاحِبُ شَرٍّ لاَ خَيْرَ فِيهِ وَلَكِنِ انْكِحِى أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ » . قَالَتْ فَكَرِهْتُهُ . فَقَالَ لَهَا ذَلِكَ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ فَنَكَحَتْهُ .
Tercemesi:
Bize Hâcib b. Süleyman, ona Haccac (b. Muhammed), ona İbn Ebu Zib, ona (Muhammed b. Şihab) ez-Zührî ve Yezid b. Abdullah b. Kasayt, onlara Ebu Seleme b. Abdurrahman şöyle demiştir: Haris b. Abdurrahman ve Muhammed b. Abdurrahman b. Sevbân, Fatma bt. Kays’a başından geçenleri sordular. Fatma bt. Kays da şöyle anlattı: ‘Eşim beni üç defa boşadı. Yiyecek olarak da çok az bir şey bırakmıştı. Ben de kendi kendime dedim ki: ‘Vallahi, şayet bana nafaka ve kalacak yer hakkı varsa kesinlikle bunları isteyeceğim, bu duruma razı olmayacağım.’ Kocamın vekili ise: ‘Ne nafaka almaya ne de kalacak yer hakkın yoktur’ dedi. Fatma şöyle devam etti: Ben de bunun üzerine Rasulullah’a (sav) geldim ve durumu anlattım. O: “Nafaka ve kalacak yer hakkım yoktur. Falan kadının yanında iddetini tamamla” buyurdu. O kadına da devamlı arkadaşları gelirdi. Bu sebeple Rasulullah (sav) “İddetini amca oğlun İbn Ümmü Mektum’un yanında tamamla. Çünkü onun gözleri görmez. İddetin bitince de bana haber ver” buyurdu. Fatma şöyle devam etti: İddetim bitince Rasulullah’a haber verdim. O bana: “Kim seninle evlenmek istiyor?” diye sordu. Ben de; Muaiye ve Kureyş’ten bir başka bir adam daha. Bunun üzerine Rasulullah (sav) bana; “Muaviye Kureyş’in gençlerinden birisidir. Onun bir şeyi de yoktur. Diğerine gelince, o kötü bir kimse olup hayırsız birisidir. Dolayısıyla sen Üsame b. Zeyd ile evlen” buyurdu. Fatma; ‘Ben bu tekliften pek hoşlanmadım. Fakat Rasulullah (sav) üç defa “bununla evlen” buyurunca onunla evlendim.’
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Nikah , /
Senetler:
1. Fatıma bt. Kays el-Fihriyye (Fatıma bt. Kays b. Halid b. Vehb b. Sa'lebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdurrahman el-Kuraşî (Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban)
3. Haris b. Abdurrahman el-Kuraşi (Haris b. Abdurrahman b. Haris b. Ebu Zi'b)
4. Ebu Abdullah Yezid b. Kuseyt el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Kuseyt b. Üsame b. Umeyr)
5. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
6. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
7. Ebu Said Hâcib b. Süleyman eş-Şeybani (Hâcib b. Süleyman b. Bessâm)
Konular:
Nafaka, üç talakla boşanmış kadının mesken ve nafaka hakkı
Tesettür, kör birinin yanında
VEKALET
Vekil, VekaletYerine Vekil tayin etme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43513, DM002151
Hadis:
حَدَّثَنَا عَاصِمُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ عَنِ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِذَا سَكِرَ فَاجْلِدُوهُ ، ثُمَّ إِذَا سَكِرَ فَاجْلِدُوهُ ، ثُمَّ إِذَا سَكِرَ فَاجْلِدُوهُ ، ثُمَّ إِذَا سَكِرَ فَاضْرِبُوا عُنُقَهُ ». يَعْنِى فِى الرَّابِعَةِ.
Tercemesi:
Bize Asım b. Ali rivayet edip (dedi ki), bize İbn Ebi Zi'b, el-Haris b. Abdirrahman'dan, (O) Ebu Seleme'den, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) rivayet etti ki, O şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "(İçki içen) sarhoş olduğu zaman onu kamçı ile dövün, sonra (ikinci defa) sarhoş duğu zaman (yine) onu kamçı ile dövün; sonra (üçüncü defa) sarhoş olduğu zaman (yine) onu kamçı ile dövün; sonra (tekrar) sarhoş olduğu zaman, -yani dördüncüde- onun boynunu vurun!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Eşribe 10, 2/1336
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Haris b. Abdurrahman el-Kuraşi (Haris b. Abdurrahman b. Haris b. Ebu Zi'b)
4. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
5. Asım b. Ali el-Vasitî (Asım b. Ali b. Asım)
Konular:
İçki, içme cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
138521, BS001787
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ : مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ : مُحَمَّدُ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ حَاتِمٍ الدَّارَبَرْدِىُّ بِمَرْوٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ رَوْحٍ الْمَدَائِنِىُّ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ عَنِ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ ثَوْبَانَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« الْفَجْرُ فَجْرَانِ : فَأَمَّا الْفَجْرُ الَّذِى يَكُونُ كَذَنَبِ السِّرْحَانِ فَلاَ يُحِلُّ الصَّلاَةَ وَلاَ يُحَرِّمُ الطَّعَامَ ، وَأَمَّا الَّذِى يَذْهَبُ مُسْتَطِيلاً فِى الأُفُقِ فَإِنَّهُ يُحِلُّ الصَّلاَةَ وَيُحَرِّمُ الطَّعَامَ ». هَكَذَا رُوِىَ بِهَذَا الإِسْنَادِ مَوْصُولاً.وَرُوِىَ مُرْسَلاً وَهُو أَصَحُّ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Salât 1787, 3/62
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdurrahman el-Kuraşî (Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban)
3. Haris b. Abdurrahman el-Kuraşi (Haris b. Abdurrahman b. Haris b. Ebu Zi'b)
4. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
6. Ebu Muhammed Abdullah b. Ravh el-Medainî (Abdullah b. Ravh b. Abdullah b. Yezid)
7. ibn Ebu Nasr Ebu Bekir Muhammed b. Ahmed el-Mervezi (Muhammed b. Ahmed b. Hatim)
8. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Namaz, vakti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
138522, BS001788
Hadis:
أَخْبَرَنَاهُ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرٍ : أَحْمَدُ بْنُ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ حَفْصٍ حَدَّثَنَا عَاصِمُ بْنُ عَلِىٍّ. قَالَ وَحَدَّثَنَا أَبُو نَصْرٍ : أَحْمَدُ بْنُ سَهْلٍ حَدَّثَنَا صَالِحُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ الْجَعْدِ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ عَنِ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ ثَوْبَانَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« الْفَجْرُ فَجْرَانِ ». فَذَكَرَ الْحَدِيثَ مِثْلَهُ سَوَاءً. وَقَدْ رُوِىَ مِنْ وَجْهٍ آخَرَ مُسْنَدًا وَمَوْقُوفًا.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Salât 1788, 3/63
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdurrahman el-Kuraşî (Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban)
3. Haris b. Abdurrahman el-Kuraşi (Haris b. Abdurrahman b. Haris b. Ebu Zi'b)
4. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
6. Ebu Muhammed Abdullah b. Ravh el-Medainî (Abdullah b. Ravh b. Abdullah b. Yezid)
7. ibn Ebu Nasr Ebu Bekir Muhammed b. Ahmed el-Mervezi (Muhammed b. Ahmed b. Hatim)
8. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Namaz, vakti
حدثنا يحيى بن صاعد ثنا يحيى بن المغيرة أبو سلمة المخزومي ثنا بن أبي فديك عن بن أبي ذئب عن الحارث بن عبد الرحمن عن محمد بن عبد الرحمن بن ثوبان أنه بلغه أن رسول الله صلى الله عليه و سلم قال : هما فجران فأما الذي كأنه ذنب السرحان فإنه لا يحل شيئا ولا يحرمه وأما المستطيل الذي عارض الأفق ففيه تحل الصلاة ويحرم الطعام هذا مرسل
Öneri Formu
Hadis Id, No:
185423, DK002184
Hadis:
حدثنا يحيى بن صاعد ثنا يحيى بن المغيرة أبو سلمة المخزومي ثنا بن أبي فديك عن بن أبي ذئب عن الحارث بن عبد الرحمن عن محمد بن عبد الرحمن بن ثوبان أنه بلغه أن رسول الله صلى الله عليه و سلم قال : هما فجران فأما الذي كأنه ذنب السرحان فإنه لا يحل شيئا ولا يحرمه وأما المستطيل الذي عارض الأفق ففيه تحل الصلاة ويحرم الطعام هذا مرسل
Tercemesi:
Bize Yahyâ b. Sâid'in, onlara Yahyâ b. el-Muğîra Ebu Seleme el-Mahzûmî'nin, onlara ise İbn Ebu Füdeyk'in; onun İbn Ebu Zi'b'ten, onun da el-Hâris b. Abdurrahman'dan rivayet ettiğine göre, Muhammed b. Abdurrahman b. Sevbân'a, Rasûlüllah'ın (s.) şöyle dediği ulaşmıştır: Fecir (yalancı/geçici fecir ve doğru fecir olmak üzere) iki şekilde vuku bulur: Sanki kurt (tilki) kuyruğu gibi (doğudan ufka dik olarak çıkan ve bir müddet sonra kaybolan) ışığa gelince, işte bu aydınlık zamanı (oruç ve namaz vakti açısından) hiç bir şeyi helal da etmez haram da... (Yani imsak vakti girmemiş ve sabah namazı vakti de henüz başlamamıştır). Fakat (bu yalancı fecirden kısa bir müddet sonra yine doğu ufkunda görülen ve) ufka paralel ve ufuk boyunca enlemesine yayılan ışığa gelince, işte bu da (sabah namazını) kılma vaktinin başlangıcını gösteren ve namaz kılmayı helal kılan; (Oruç tutacak olan kişiye de) yeme içmeyi yasak kılan vakittir."
Bu rivayet mürseldir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Sıyâm 2184, 3/115
Senetler:
0. Mürsel (Mürsel)
1. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdurrahman el-Kuraşî (Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban)
2. Haris b. Abdurrahman el-Kuraşi (Haris b. Abdurrahman b. Haris b. Ebu Zi'b)
3. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
4. Ebu İsmail Muhammed b. Ebu Füdeyk ed-Dîlî (Muhammed b. İsmail b. Müslim b. Ebu Füdeyk)
5. Yahya b. Muğîra el-Kuraşi (Yahya b. Muğîra b. İsmail b. Eyyüb b. Seleme b. Abdullah)
6. Muhammed b. Yahya el-Bağdadi (Yahya b. Muhammed b. Sâ'id b. Katib)
Konular:
Namaz, vakti
Oruç Olgusu
Oruç, Sahur, İmsak, vakti sahur yemeği