13 Kayıt Bulundu.
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad, ona İshak b. Süveyd, ona Ebu Katade, ona Husayn el-Ezdî'nin naklettiğine göre; biz, İmran b. Husayn ile birlikteydik. Orada Buşeyr İbn Ka'b da vardı. (Bir ara) İmran b. Husayn (söze başlayıp), Rasulullah'ın (sav): "Utanma tamamiyle hayırdır" dediğini ya da "utanma(nın) hepsi de hayırdır" buyurduğunu söyledi. Bunun üzerine Büşeyr b. Ka'b: Biz bazı kitaplarda bazı hayaların vakar (ağırlık), bazısının sekînet (iç huzuru), bazısının da zayıflık (kaynağı) olduğuna rastladık dedi. İmran hadisi tekrar rivayet etti. Büşeyr de sözü(nü) tekrarladı; (hayanın birtakım zaafların kaynağı olduğunu ifade eden Büşeyr'in bu sözlerini ikinci kez işiten) İmran öfkelenip gözleri kıpkırmızı oldu ve (Büşeyr'e hitaben): Görüyorum ki, ben sana Rasulullah'tan (sav) söz ediyorum, sen de bana kitaplarından bahsediyorsun, dedi. (Biz bu durumu görünce İmran'ın daha fazla kızmasını önlemek için kendisine): Ey Ebu Nüceyd, (artık bu kadarı) yeter! dedik.
Bize İbn Mübeşşir, ona Ahmed b. Sinan, ona Yazîd b. Harun, ona Abdüsselâm b. Salih, ona İshak b. Süveyd, ona el-Alâ’ b. Ziyâd, ona da Rasûlullah’ın (sav) kendisinden razı olunmuş ashabından biri şöyle anlatmış: “Bir gün Rasûlullah (sav) gusledip insanların yanına gitmişti. Vücudunda su değmemiş parlak bir nokta kalmıştı. Biz, “- Ey Allah’ın rasûlü, şu parlak noktaya su değmemiş” dedik. Rasûlullah’ın (sav) uzun saçları vardı, o saçların ıslaklığı ile su değmeyen o noktayı da ıslattı. Bu hadisi rivayet eden Abdüsselâm, Basralıdır, hadiste kavi değildir. Diğer raviler ise sikadırlar ve bunu İshak vasıtasıyla el-Alâ’dan Mürsel olarak rivayet etmişlerdir.
Bize Yakub b. İbrahim ile Ahmed b. Abdullah el-Vekîl, onlara el-Hasan b. Arafe, ona Hüşeym, ona İshak b. Süveyd el-Adevî, ona da el-Alâ’ b. Ziyâd el-Adevî’nin rivayet ettiğine göre; Rasûlullah (sav) cünüplükten dolayı gusletmişti. Şu omuzunda su değmemiş küçük bir parlaklık gördü, ıslak olan saçları ile orayı da ıslattı. Bu rivayet mürseldir ve doğrudur.
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahih li ğayrihidir.