129 Kayıt Bulundu.
Bize Süveyd b. Said, ona Malik b. Enes; (T) Bize Ebu Tahir -hadis Ebu Tahir'in lafızlarıyla nakledilmiştir- ona Abdullah b. Vehb, ona Malik b. Enes, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası (Ebû Salih es-Semmân), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Müslüman -yahut mümin- bir kul abdest alıp yüzünü yıkadığı zaman, gözleriyle bakarak işlediği bütün günahlar su ile -veya en son su damlası ile- yüzünden akıp gider. Ellerini yıkadığı zaman, ellerini kullanarak işlediği bütün günahlar suyla -veya en son su damlası ile- ellerinden akıp gider. Ayaklarını yıkadığı zaman ayaklarıyla yürüyerek işlediği bütün günahlar suyla beraber -yahut en son su damlası ile- ayaklarından akıp gider. Nihayet o kul günahlardan arınmış olarak çıkar."
Bize Süveyd b. Said ve İbn Ebu Ömer, onlara Mervan el-Fezârî -İbn Ebu Ömer hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için 'haddesena Mervan (Bize Mervan rivayet etti) lafzını kullanmıştır-, ona Ebu Malik el-Eşca'i Sa'd b. Tarık, ona Ebu Hazim, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah(sav) "Benim havuzum Eyle ile Aden arasındaki mesafeden daha uzundur. Kardan daha beyaz, ballı sütten daha tatlıdır. Havuzumdaki kâselerin sayısı yıldızlardan daha çoktur. Ben (diğer) insanları oradan, bir kimsenin kendi su havuzundan başkalarının develerini kovduğu gibi kovacağım." buyurdu. Bunun üzerine orada bulunanlar; 'Ey Allah'ın Elçisi, O gün bizi tanıyacak mısınız? diye sordular. Hz. Peygamber (sav) "Elbette. Sizin (o gün) başka hiçbir ümmette bulunmayan bir simanız olacak. O gün aldığınız abdestlerin bir eseri olarak yüzleriniz ve ayaklarınız apaydınlık halde benim yanıma geleceksiniz." karşılığını verdi.