Giriş


Açıklama: الْقَوِىِّ (Kavî):Hz. Peygamber'e (sav) ait olma ihtimali olmama ihtimalinden fazla olan hadis. Sahih ve hasen için kullanılmaktadır. bkz. Abdullah Aydınlı, Hadis Istılahları Sözlüğü, 2015, s. 148.

    Öneri Formu
9709 D001377 Ebu Davud, Şehru Ramazan, 1


Açıklama: Hadis hasen olup isnad, Müslim b. Hâlid ez-Zencî'nin zayıf olmasından dolayı zayıftır.

    Öneri Formu
48448 HM009173 İbn Hanbel, II, 399


Açıklama: mütabileriyle sahihtir.

    Öneri Formu
60880 HM012616 İbn Hanbel, III, 156


Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.

    Öneri Formu
75424 HM024918 İbn Hanbel, VI, 71


    Öneri Formu
30692 İM002974 İbn Mâce, Menâsik, 39


    Öneri Formu
271815 İM001651-2 İbn Mâce, Sıyâm, 5


    Öneri Formu
187912 DK004675 Darekutni, Sünen, IV, 257


Açıklama: Bu hadis bize insan karakterinin oluşması ve şekillenmesinde yaratılıştan getirilen duygu ve kabiliyetlerin eğitilmesi ve aklın, bu eğitimle kazanılan değerlerle bütünleşmesi istikametinde kullanılmasındaki rolünü ifade etmektedir. Fıtrata uygun en mükemmel yaşam ölçülerini bilen bizzat Yaratıcının kendisidir. Bundan dolayıdır ki peygamber olarak yarattığı ilk insanla beraber yaşam ölçülerini de bildirmiştir. “Eşref-i mahlûk” olarak yaratılan insan, saygınlığını yaratılış maddesinden değil, kendisine peygamberi vasıtasıyla bildirilen bu ilâhi kurallar çerçevesinde yaşamasındandır. Allah’ın yaratılıştan vermiş olduğu aklı, bildirdiği kurallar çerçevesinde kullanmak tamamen insanoğlunun iradesindedir. Yaratılış amacına uygun mükemmel kişilik ancak aklın bu istikamette kullanılmasıyla mümkündür. Temiz fıtratta yaratılan insanoğlu daha sonra bu fıtrattan uzaklaşarak ilahî ölçülerden uzak sergilediği yaşam biçimi karakter hâline dönüşebilmekte, sonuç itibariyle de bu temiz fıtrat bozulabilmektedir. Allah Rasûlü bunu “Kişinin asaleti (güzel) ahlakı(ndan)dır.” ifadesiyle dile getirmektedir. İnsanoğlu ilâhî kuralların ortaya koyduğu ahlâkî ölçüler çerçevesinde bir yaşam biçimi sergiliyorsa bu onun yaratılıştaki temiz fıtratının bozulmadığını gösterir. Netice itibariyle hadisin belirttiğine göre saygınlığın yaratılıştan değil İslam Dînini güzel yaşamaktan ve İslam ahlâkını içselleştirmekten ileri geldiğini unutmamak gerekir.

    Öneri Formu
150821 BS13892 Ali b. Ca’d, Musned, I, 435, no: 2962; İbn Hibbân, Sahîh, II, 232-233, no. 483; Ebû Abdillah Muhammed b. Selâme, Musnedü’ş-Şihâb, I, 143, no. 190; ed-Dârekutnî, Sünen, IV, 466, no. 3804; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, VII, 219, no.13777, X, 328, no. 20810, Şu’abu’l-imân, VI, 365, X, 384, no. 7667; et-Taberânî, Mekârimu’l-ahlâk, s.321, no. 28; Nuruddîn el-Heysemî, Mevâridü’z-zemân ilâ zevâidi İbn Hibbân,VI, 205, no. 1928; Ebû Bekr Muhammed b. Ca’fer el-Harâitî, el-Müntekâ min Kitâbi Mekârimi’l-Ahlâk, s. 28, 29; Ebû Bekr Ahmed b. Mervân ed-Dîneverî, el-Mücâlese ve Cevâhiru’l-ilm, VI, 311, no.2684


    Öneri Formu
22643 D003510 Ebu Davud, Büyu' (icare), 71


    Öneri Formu
184066 DK000902 Darekutni, Sünen, I, 232