63 Kayıt Bulundu.
Bize Ebubekir b. Ebu Şeybe, Züheyr b. Harb ve İbn Ebu Ömer - hadisin lafzı İbn Ömer'e aittir-, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona Abdurabbih b. Said, ona Amra (bt. Abdurrahman), ona da Aişe’nin (r.anha) rivayet ettiğine göre; Rasulullah (sav) birisi herhangi bir yerinden rahatsızlığını ifade ettiğinde yahut o şahısta yara veya yaralanma bulunduğunda (Peygamber sav) parmağı ile şöyle yapardı: Süfyan b. Uyeyne, şehâdet parmağını yere değdirip kaldırdı. "Allah'ın adıyla! Şu birimizin tükürüğü ile karışmış beldemizin toprağıdır. Rabbimizin izniyle, bununla hastamız şifalanır." İbn Ebu Şeybe, 'يُشْفَى /şifalanır'; Züheyr ise, ' لِيُشْفَى سَقِيمُنَا /hastamızın şifa olması için' şeklinde rivayet ettiler.
Bize Ebubekir b. Ebu Şeybe, Züheyr b. Harb ve İbn Ebu Ömer - hadisin lafzı İbn Ömer'e aittir-, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona Abdurabbih b. Said, ona Amra (bt. Abdurrahman), ona da Aişe’nin (r.anha) rivayet ettiğine göre; Rasulullah (sav) birisi herhangi bir yerinden rahatsızlığını ifade ettiğinde yahut o şahısta yara veya yaralanma bulunduğunda (Peygamber sav) parmağı ile şöyle yapardı: Süfyan b. Uyeyne, şehâdet parmağını yere değdirip kaldırdı. "Allah'ın adıyla! Şu birimizin tükürüğü ile karışmış beldemizin toprağıdır. Rabbimizin izniyle, bununla hastamız şifalanır." İbn Ebu Şeybe, 'يُشْفَى /şifalanır'; Züheyr ise, ' لِيُشْفَى سَقِيمُنَا /hastamızın şifa olması için' şeklinde rivayet ettiler.
Bize Ebubekir b. Ebu Şeybe, Züheyr b. Harb ve İbn Ebu Ömer - hadisin lafzı İbn Ömer'e aittir-, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona Abdurabbih b. Said, ona Amra (bt. Abdurrahman), ona da Aişe’nin (r.anha) rivayet ettiğine göre; Rasulullah (sav) birisi herhangi bir yerinden rahatsızlığını ifade ettiğinde yahut o şahısta yara veya yaralanma bulunduğunda (Peygamber sav) parmağı ile şöyle yapardı: Süfyan b. Uyeyne, şehâdet parmağını yere değdirip kaldırdı. "Allah'ın adıyla! Şu birimizin tükürüğü ile karışmış beldemizin toprağıdır. Rabbimizin izniyle, bununla hastamız şifalanır." İbn Ebu Şeybe, 'يُشْفَى /şifalanır'; Züheyr ise, ' لِيُشْفَى سَقِيمُنَا /hastamızın şifa olması için' şeklinde rivayet ettiler.
Bize Muhammed b. Abdullah el-Hâfız, ona Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Hüseyin b. Hasan b. Muhâcir, ona Harun b. Saîd el-Eylî, ona İbn Vehb, ona Amr b. el-Hâris, ona Abdirabbih b. Saîd, ona Mahreme b. Süleyman, ona Abdullah b. Abbas'ın âzatlısı Küreyb, ona da İbn Abbas (ra) şöyle dedi: "Bir gece Hz. Peygamber'in (sav) zevcesi Meymûne'nin evinde kalmıştım. O gece Rasûlullah (sav) da orada idi. Hz. Peygamber (sav) abdest aldı, namaza durdu, ben de O'nun sol tarafında durdum. Beni tutup sağ tarafına geçirdi. O gece 13 rekât namaz kıldı. Sonra Rasûlullah (sav) yatıp uyudu, hatta horladı, O uyuduğu zaman hafif horlardı. Sonra müezzin geldi, Hz. Peygamber abdest almadan namaza çıktı." Amr dedi ki: Ben bunu Bükeyr b. el-Eşecc'e anlattım, o, bana da Küreyb bu şekilde rivâyet etti, dedi. Bu rivâyeti Buhârî Sahîh'inde, Ahmed vasıtasıyla İbn Vehb'den tahric etti. Müslim de Harun b. Saîd'den tahric etti.