حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ وَأَبُو عَمَّارٍ الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ الْمَرْوَزِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الأَرْضُ كُلُّهَا مَسْجِدٌ إِلاَّ الْمَقْبُرَةَ وَالْحَمَّامَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنْ عَلِىٍّ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو وَأَبِى هُرَيْرَةَ وَجَابِرٍ وَابْنِ عَبَّاسٍ وَحُذَيْفَةَ وَأَنَسٍ وَأَبِى أُمَامَةَ وَأَبِى ذَرٍّ قَالُوا إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « جُعِلَتْ لِىَ الأَرْضُ مَسْجِدًا وَطَهُورًا » . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى سَعِيدٍ قَدْ رُوِىَ عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ مُحَمَّدٍ رِوَايَتَيْنِ مِنْهُمْ مَنْ ذَكَرَهُ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ وَمِنْهُمْ مَنْ لَمْ يَذْكُرْهُ . وَهَذَا حَدِيثٌ فِيهِ اضْطِرَابٌ . رَوَى سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ عَنْ عَمْرِو بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مُرْسَلٌ . وَرَوَاهُ حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَرَوَاهُ مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنْ عَمْرِو بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِيهِ قَالَ وَكَانَ عَامَّةُ رِوَايَتِهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَلَمْ يَذْكُرْ فِيهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَكَأَنَّ رِوَايَةَ الثَّوْرِىِّ عَنْ عَمْرِو بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَثْبَتُ وَأَصَحُّ مُرْسَلاً .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11743, T000317
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ وَأَبُو عَمَّارٍ الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ الْمَرْوَزِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الأَرْضُ كُلُّهَا مَسْجِدٌ إِلاَّ الْمَقْبُرَةَ وَالْحَمَّامَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنْ عَلِىٍّ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو وَأَبِى هُرَيْرَةَ وَجَابِرٍ وَابْنِ عَبَّاسٍ وَحُذَيْفَةَ وَأَنَسٍ وَأَبِى أُمَامَةَ وَأَبِى ذَرٍّ قَالُوا إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « جُعِلَتْ لِىَ الأَرْضُ مَسْجِدًا وَطَهُورًا » . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى سَعِيدٍ قَدْ رُوِىَ عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ مُحَمَّدٍ رِوَايَتَيْنِ مِنْهُمْ مَنْ ذَكَرَهُ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ وَمِنْهُمْ مَنْ لَمْ يَذْكُرْهُ . وَهَذَا حَدِيثٌ فِيهِ اضْطِرَابٌ . رَوَى سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ عَنْ عَمْرِو بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مُرْسَلٌ . وَرَوَاهُ حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَرَوَاهُ مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنْ عَمْرِو بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِيهِ قَالَ وَكَانَ عَامَّةُ رِوَايَتِهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَلَمْ يَذْكُرْ فِيهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَكَأَنَّ رِوَايَةَ الثَّوْرِىِّ عَنْ عَمْرِو بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَثْبَتُ وَأَصَحُّ مُرْسَلاً .
Tercemesi:
Bize İbn Ebû Ömer ve Ebu Ammâr Hüseyin b. Hüreys el-Mervezî, onlara Abdülaziz b. Muhammed, ona Amr b. Yahya, ona babası (Yahya b. Umâre), ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Kabristan ve hamam dışındaki yerlerin hepsi mescid (gibidir).
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda Ali, Abdullah b. Amr, Ebu Hureyre, Câbir b. Abdullah, İbn Abbas, Huzeyfe, Enes, Ebu Ümâme ve Ebu Zer'den hadis rivayet edilmiştir ki onlar, Hz. Peygamber (sav)'in ''yeryüzü benim için mescit ve temiz kılındı'' buyurduğunu da aktarmışlardır.
Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Said hadisi Abdülaziz b. Muhammed'den (iki şekilde) rivayet edilmiştir. Kimi (senette) Ebu Said'i zikretmiş, kimi de zikretmemiştir. (Dolayısyla) bu hadiste problem (ıztırap) vardır. Süfyan es-Sevrî, Amr b. Yahya'dan, o da babası (Yahya b. Umâre) vasıtasıyla Hz. Peygamber (sav)'den mürsel olarak rivayet etmiştir. (Bu hadisi) Hammâd b. Seleme, Amr b. Yahya'dan, o babasından (Yahya b. Umâre), o da Ebu Said (el-Hudrî) vasıtasıyla Hz. Peygamber (sav)'den rivayet etmiştir. (Yine bu hadisi) Muhammed b. İshak, Amr b. Yahya'dan, o da babasından (Yahya b. Umâre) rivayet etmiştir. Ebu İsa şöyle demiştr: (İbn İshak'ın) rivayetlerinin çoğu (âmme) Ebu Said vasıtasıyla Hz. Peygamber (sav)'dendir, (ancak bu senette) Hz. Peygamber (sav)'den rivayette bulunurken Ebu Said'i zikretmemiştir. Sevrî'nin, Amr b. Yahya'dan, onun da babası (Yahya b. Umâre) vasıtasıyla Hz. Peygamber (sav)'den mürsel olarak rivayet ettiği hadis daha sabit (esbet) ve daha sahih (esahh) olsa gerek.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 119, 2/131
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Yahya b. Umare el-Ensarî (Yahya b. Umare b. Temim b. Abd)
3. Amr b. Yahya el-Ensarî (Amr b. Yahya b. Umare b. Ebu Hasan b. Abduamr)
4. Ebu Muhammed Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî (Abdülaziz b. Muhammed b. Ubeyd b. Ebu Ubeyd)
5. Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys el-Huzaî (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit)
Konular:
İbadethane, yeryüzü temizdir
KTB, NAMAZ,
Namaz, mezarlıkta namaz kılmanın mekruh oluşu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16028, T001032
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو عَمَّارٍ الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَزِيدَ الْوَاسِطِىُّ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ مُسْلِمٍ الْمَكِّىِّ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الطِّفْلُ لاَ يُصَلَّى عَلَيْهِ وَلاَ يَرِثُ وَلاَ يُورَثُ حَتَّى يَسْتَهِلَّ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ قَدِ اضْطَرَبَ النَّاسُ فِيهِ فَرَوَاهُ بَعْضُهُمْ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مَرْفُوعًا . وَرَوَى أَشْعَثُ بْنُ سَوَّارٍ وَغَيْرُ وَاحِدٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ مَوْقُوفًا . وَرَوَى مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ أَبِى رَبَاحٍ عَنْ جَابِرٍ مَوْقُوفًا . وَكَأَنَّ هَذَا أَصَحُّ مِنَ الْحَدِيثِ الْمَرْفُوعِ . وَقَدْ ذَهَبَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ إِلَى هَذَا قَالُوا لاَ يُصَلَّى عَلَى الطِّفْلِ حَتَّى يَسْتَهِلَّ . وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ وَالشَّافِعِىِّ .
Tercemesi:
Bize Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys, ona Muhammed b. Yezid el-Vasıtî, ona İsmail b. Müslim el-Mekkî, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Canlı olarak dünyaya gelmediği sürece çocuğun cenaze namazı kılınmaz. Bu çocuk birisine mirasçı olamayacağı gibi kendisine mirasçı da olunamaz." Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Muhaddisler bu hadisle ilgili bir fikir birliğine varamamış, bazıları bu hadisi Ebu Zübeyr'in Cabir kanalıyla Rasulullah'dan (sav) aktardığı tarikle ve merfu olarak rivayet ederken, Eş'as b. Sevvar ve başka bazı muhaddisler, Ebu Zübeyr kanalıyla Cabir'den mevkuf olarak rivayet etmiştir. Muhammed b. İshak da Ata b. Ebu Rabah kanalıyla Cabir'den yine mevkuf olarak rivayet etmiştir. Mevkuf olan bu rivayet (yukarıdaki) merfu rivayetten daha sahih gözükmektedir. Diğer yandan bazı alimler canlı olarak dünyaya gelmeyen çocuğa cenaze namazı kılınmayacağı yönünde bir görüş belirtmişlerdir. Bu aynı zamanda Süfyan es-Sevrî ve Şafii'nin de görüşüdür.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 43, 3/350
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu İshak İsmail b. Müslim el-Mekki (İsmail b. Müslim)
4. Ebu Said Muhammed b. Yezid el-Kelaî (Muhammed b. Yezid)
5. Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys el-Huzaî (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit)
Konular:
Cenaze namazı, kime kılınmayacağı
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18070, T002964
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ وَأَبُو عَمَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ : لَمَّا وُجِّهَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم إِلَى الْكَعْبَةِ قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ بِإِخْوَانِنَا الَّذِينَ مَاتُوا وَهُمْ يُصَلُّونَ إِلَى بَيْتِ الْمَقْدِسِ فَأَنْزَلَ اللَّهُ ( وَمَا كَانَ اللَّهُ لِيُضِيعَ إِيمَانَكُمْ ) الآيَةَ .
[قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ.]
Tercemesi:
Bize (Ebu Serî) Hennâd b. Serî (et-Temîmî) ve Ebu Ammâr (Hüseyin b. Hureys el-Huzâî), o ikisine (Ebu Süfyan) Veki' (b. Cerrah er-Ruâsî), ona (Ebu Yusuf) İsrail (b. Yunus es-Sebîî), ona Simâk (b. Harb ez-Zühlî), ona İkrime (Mevla İbn Abbas), ona da (Abdullah) b. Abbas şöyle rivayet etmiştir:
'Hz. Peygamber (sav) Kâbe'ye döndürülünce ashab; 'Ya Rasulallah! Beyt-i Makdis'e yönelerek namaz kılmış olan kardeşlerimizin durumu nasıl olacak?' dediler. Bunun üzerine Allah (cc); 'Allah sizin imanınızı asla zayi edecek değildir.' (Bakara 2/143) ayetini indirdi."
[Ebu İsa (Tirmizi) şöyle dedi: "Bu, hasen sahih bir hadistir."]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 2, 5/208
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys el-Huzaî (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit)
Konular:
Amel, yapılan ameller boşa gitmeyecektir
Kıble, Kıblenin değiştirilmesi / tahvili
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26612, N003118
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ قَالَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ أَبِى مَرْيَمَ قَالَ لَحِقَنِى عَبَايَةُ بْنُ رَافِعٍ وَأَنَا مَاشٍ إِلَى الْجُمُعَةِ فَقَالَ أَبْشِرْ فَإِنَّ خُطَاكَ هَذِهِ فِى سَبِيلِ اللَّهِ سَمِعْتُ أَبَا عَبْسٍ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنِ اغْبَرَّتْ قَدَمَاهُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ فَهُوَ حَرَامٌ عَلَى النَّارِ » .
Tercemesi:
Bize Hüseyin b. Hureys (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit), ona da Velid b. Müslim'in rivayet ettiğine göre, Yezid b. Ebu Meryem (Yezid b. Malik b. Rabî'a) şöyle demiştir: Ben yürüyerek Cuma namazına giderken Abâye b. Rifâ'a b. Rafi' arkamdan geldi ve bana 'Müjdeler olsun! Attığın şu adımlar Allah yolunda atılmış adımlardır. Zira ben, Ebu Abs (Abdurrahman b. Cebr b. Zeyd)'i Rasulullah'ın (sav) "Allah yolunda ayakları tozlanan kimseye ateş haram kılınmıştır." buyurduğunu söylerken işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cihâd 9, /2288
Senetler:
1. Ebu Abs b. Cebr el-Evsî (Abdurrahman b. Cebr b. Zeyd)
2. Ebu Rifâ'a Abâye b. Rifâ'a ez-Zürakî (Ayâbe b. Rifâ'a b. Râfi' b. Hudeyc)
3. Yezid b. Ebu Meryem es-Selüli (Yezid b. Malik b. Rabî'a)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys el-Huzaî (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit)
Konular:
Cihad, Allah yolunda tozlanmak, çalışıp çabalamak
أَخْبَرَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ قَالَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ عَنِ الْحُسَيْنِ بْنِ وَاقِدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَقَّ عَنِ الْحَسَنِ وَالْحُسَيْنِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28376, N004218
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ قَالَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ عَنِ الْحُسَيْنِ بْنِ وَاقِدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَقَّ عَنِ الْحَسَنِ وَالْحُسَيْنِ .
Tercemesi:
Bize Hüseyin b. Hureys (b. Hasan b. Sabit), ona Fadl (b. Musa), ona Hüseyin b. Vakıd, ona Abdullah b. Büreyde (Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec b. Sa'd b. rezzah b. Adî b. Sehm), ona da babası (Amir b.Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) Hasan ve Hüseyin adına akika kurbanı kesmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Akîka 1, /2363
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Hüseyin b. Vâkid el-Mervezî (Hüseyin b. Vâkid)
4. Ebu Abdullah Fadl b. Musa es-Sînani (Fadl b. Musa)
5. Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys el-Huzaî (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit)
Konular:
Kurban, doğan çocuk için akika kurbanı kesmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281362, T000724-2
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ وَأَبُو عَمَّارٍ وَالْمَعْنَى وَاحِدٌ وَاللَّفْظُ لَفْظُ أَبِى عَمَّارٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ أَتَاهُ رَجُلٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكْتُ . قَالَ « وَمَا أَهْلَكَكَ » . قَالَ وَقَعْتُ عَلَى امْرَأَتِى فِى رَمَضَانَ . قَالَ « هَلْ تَسْتَطِيعُ أَنْ تُعْتِقَ رَقَبَةً » . قَالَ لاَ . قَالَ « فَهَلْ تَسْتَطِيعُ أَنْ تَصُومَ شَهْرَيْنِ مُتَتَابِعَيْنِ » . قَالَ لاَ . قَالَ « فَهَلْ تَسْتَطِيعُ أَنْ تُطْعِمَ سِتِّينَ مِسْكِينًا » . قَالَ لاَ . قَالَ « اجْلِسْ » . فَجَلَسَ فَأُتِىَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِعَرَقٍ فِيهِ تَمْرٌ - وَالْعَرَقُ الْمِكْتَلُ الضَّخْمُ قَالَ « تَصَدَّقْ بِهِ » . فَقَالَ مَا بَيْنَ لاَبَتَيْهَا أَحَدٌ أَفْقَرَ مِنَّا . قَالَ فَضَحِكَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم حَتَّى بَدَتْ أَنْيَابُهُ . قَالَ « فَخُذْهُ فَأَطْعِمْهُ أَهْلَكَ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ وَعَائِشَةَ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا الْحَدِيثِ عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ فِى مَنْ أَفْطَرَ فِى رَمَضَانَ مُتَعَمِّدًا مِنْ جِمَاعٍ وَأَمَّا مَنْ أَفْطَرَ مُتَعَمِّدًا مِنْ أَكْلٍ أَوْ شُرْبٍ فَإِنَّ أَهْلَ الْعِلْمِ قَدِ اخْتَلَفُوا فِى ذَلِكَ فَقَالَ بَعْضُهُمْ عَلَيْهِ الْقَضَاءُ وَالْكَفَّارَةُ . وَشَبَّهُوا الأَكْلَ وَالشُّرْبَ بِالْجِمَاعِ . وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ وَابْنِ الْمُبَارَكِ وَإِسْحَاقَ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ عَلَيْهِ الْقَضَاءُ وَلاَ كَفَّارَةَ عَلَيْهِ لأَنَّهُ إِنَّمَا ذُكِرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم الْكَفَّارَةُ فِى الْجِمَاعِ وَلَمْ تُذْكَرْ عَنْهُ فِى الأَكْلِ وَالشُّرْبِ . وَقَالُوا لاَ يُشْبِهُ الأَكْلُ وَالشُّرْبُ الْجِمَاعَ . وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ . وَقَالَ الشَّافِعِىُّ وَقَوْلُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم لِلرَّجُلِ الَّذِى أَفْطَرَ فَتَصَدَّقَ عَلَيْهِ « خُذْهُ فَأَطْعِمْهُ أَهْلَكَ » . يَحْتَمِلُ هَذَا مَعَانِىَ يَحْتَمِلُ أَنْ تَكُونَ الْكَفَّارَةُ عَلَى مَنْ قَدَرَ عَلَيْهَا وَهَذَا رَجُلٌ لَمْ يَقْدِرْ عَلَى الْكَفَّارَةِ فَلَمَّا أَعْطَاهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم شَيْئًا وَمَلَكَهُ فَقَالَ الرَّجُلُ مَا أَحَدٌ أَفْقَرَ إِلَيْهِ مِنَّا . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « خُذْهُ فَأَطْعِمْهُ أَهْلَكَ » . لأَنَّ الْكَفَّارَةَ إِنَّمَا تَكُونُ بَعْدَ الْفَضْلِ عَنْ قُوتِهِ . وَاخْتَارَ الشَّافِعِىُّ لِمَنْ كَانَ عَلَى مِثْلِ هَذَا الْحَالِ أَنْ يَأْكُلَهُ وَتَكُونَ الْكَفَّارَةُ عَلَيْهِ دَيْنًا فَمَتَى مَا مَلَكَ يَوْمًا مَا كَفَّرَ .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali el-Cahdamî ve Ebu Ammâr, -mânâ aynıdır ancak hadisin lafızları Ebu Ammâr'a aittir- onlara Süfyân b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir:
Bir adam Hz. Peygamber'e (sav) gelip "Yâ Rasulullah! Helak oldum!" dedi. Nebî (sav), "Seni helak eden de nedir?" buyurdu. (Adam), "Ramazan'da hanımımla münasebette bulundu" dedi. Hz. Peygamber (sav), "Bir köle azat edebilir misin?" buyurdu. (Adam), "Hayır" dedi. Rasulullah (sav), "Peş peşe iki ay oruç tutmaya güç yetirebilir misin?" buyurdu. (Adam), "Hayır" dedi. Nebî (sav), "60 fakiri doyurabilir misin?" buyurdu. (Adam), "Hayır" dedi. Hz. Peygamber (sav), "Otur" buyurdu. (Adam) da oturdu. (O esnada) Rasulullah'a (sav) içinde hurma olan büyük bir sepet getirildi. -Râvilerden biri "el-'Arak (الْعَرَقُ), büyük bir sepettir" açıklamasında bulunmuştur- Nebî (sav), (adama), "(Bunu alıp) sadaka olarak dağıt" buyurdu. (Adam) da "(Medine'nin şu) iki siyah kayaları arasında bizden daha fakiri yoktur" dedi. (Bunun üzerine) Rasulullah (sav), azı dişleri gözükene dek gülüverdi. (Ardında da) "Onu al, ailene yedir" buyurdu.
Bu konuda İbn Ömer, Aişe ve Abdullah b. Amr'dan da hadis nakledilmiştir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Hureyre hadisi, hasen-sahih bir hadistir.
İlim ehli nezdinde, Ramazan'da bilerek cinsel münasebette bulunup orucunu bozan kimse hususunda amel bu hadise göredir. Orucunu yeyip içmek suretiyle bile bile bozana gelince, ilim ehli bu hususta ihtilaf etmiştir. Onların bir kısmı, o kişiye kazâ ve keffaret gerekeceğini ifade edip yeme ve içmeyi cinsel münasebete benzetmiştir ki bu, Süfyân es-Sevrî, İbn Mübârek ve İshâk'ın görüşüdür. Onların bir kısmı ise, ona keffâret değil, kazânın gereceğini benimsemiştir. Çünkü, Nebî'den (sav) cinsel münasebet hususunda keffâret nakledilmiş, ondan yeme ve içme hususunda rivayette bulunulmamıştır. Onlar, "Yeme ve içme, cinsel münasebete benzemez" demişlerdir ki bu, Şâfiî ve Ahmed (b. Hanbel'in) görüşüdür.
Şâfiî, Nebî'nin (sav), orucunu bozup kendisine infakta bulunduğu adama "Onu al, ailene yedir" sözünün pek çok anlama gelebileceğini ifade edip şunları demiştir:
Keffâret, muhtemelen güç yetirebilene gereklidir. Bu adam ise keffârete güç yetirememektedir. (Çünkü), Nebî (sav) kendisine bir şey verip (adam) ona sahip olduğunda "Benden daha fakiri yok" demiştir. Hz. Peygamber (sav) de "Onu al, ailene yedir" buyurmuştur. Nitekim keffâret, ancak azığın fazlalığında sonra (söz konusu) olur.
Şâfiî, bu gibi durumda olan bir kimsenin (o azığı) yemesini ve keffâretin de onun üzerinde bir borç olarak kalacağı (görüşünü) tercih etmiştir. (Ona göre kişi), ne zaman güç yetirebilirse o zaman keffâreti eda eder.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Savm 28, 3/102
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Humeyd b. Abdurrahman ez-Zühri (Humeyd b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf b. Abd)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys el-Huzaî (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit)
Konular:
KTB, ORUÇ
Müslüman, Hoşgörü, müsamaha
Oruç Olgusu
Oruç, bozan şeyler, cinsel ilişkide bulunmak
Oruç, kaza ve keffareti
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16624, T002842
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُوسَى عَنِ الْحُسَيْنِ بْنِ وَاقِدٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ :قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « إِذَا سَمَّيْتُمْ بِاسْمِى فَلاَ تَكْتَنُوا بِى » . قَالَ: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
Bize Hüseyin b. Hureys, ona Fadl b. Musa, ona Hüseyin b. Vâkid, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
''(Çocuklarınıza) benim ismimi verdiğinizde benim künyemi vermeyin.''
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu rivayet, bu tarikten ''hasen'', ''garîb'' bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Edeb 68, 5/136
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Hüseyin b. Vâkid el-Mervezî (Hüseyin b. Vâkid)
4. Ebu Abdullah Fadl b. Musa es-Sînani (Fadl b. Musa)
5. Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys el-Huzaî (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit)
Konular:
Hz. Peygamber, isim ve künyesinin başkasına verilmesi
Hz. Peygamber, isimleri
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16080, T001051
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ وَأَبُو عَمَّارٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ بْنِ جَابِرٍ عَنْ بُسْرِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ وَاثِلَةَ بْنِ الأَسْقَعِ عَنْ أَبِى مَرْثَدٍ الْغَنَوِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ.{ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَجْلِسُوا عَلَى الْقُبُورِ وَلاَ تُصَلُّوا إِلَيْهَا » } وَلَيْسَ فِيهِ عَنْ أَبِى إِدْرِيسَ وَهَذَا الصَّحِيحُ . قَالَ أَبُو عِيسَى قَالَ مُحَمَّدٌ وَحَدِيثُ ابْنِ الْمُبَارَكِ خَطَأٌ أَخْطَأَ فِيهِ ابْنُ الْمُبَارَكِ وَزَادَ فِيهِ عَنْ أَبِى إِدْرِيسَ الْخَوْلاَنِىِّ وَإِنَّمَا هُوَ بُسْرُ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ وَاثِلَةَ بْنِ الأَسْقَعِ هَكَذَا رَوَى غَيْرُ وَاحِدٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ بْنِ جَابِرٍ. وَلَيْسَ فِيهِ عَنْ أَبِى إِدْرِيسَ وَبُسْرُ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ قَدْ سَمِعَ مِنْ وَاثِلَةَ بْنِ الأَسْقَعِ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr ve Ebu Ammar (Hüseyin b. Hureys el-Huzaî), onlara Velid b. Müslim (el-Kuraşî), ona Abdurrahman b. Yezid b. Cabir (el-Ezdî), ona Büsr b. Ubeydullah (el-Hadramî), ona Vasile b. Eska (el-Leysî), ona Ebu Mersed (Kennaz b. Husayn) el-Ganevî Rasul-i Ekrem’den (sav) (T001050) no. lu hadisin benzerini (Kabirlerin üzerine oturmayın kabirlere karşı da namaz kılmayın) nakletti. Bu rivayetin senedinde Ebu İdris el-Havlanî yoktur. Ve sahih olan da budur.
Tirmizî: Muhammed diyor ki: İbn’ül Mübarek’in rivayeti yanlış olup İbn’ül Mübarek bu rivayetinde yanılarak “Ebu İdris el Havlanî’den” diye bir ilavede bulunmuştur. Doğru olan rivayet, Büsr b. Ubeydullah’ın Vasile’den yaptığı rivayetidir. Pek çok kimse Abdurrahman b. Yezid b. Câbir’den rivayet ettiler ve “Ebu İdris el Havlanî” den demediler, Büsr b. Ubeydullah, Vasile b. Eska’dan hadis işitmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 57, 3/368
Senetler:
1. Ebu Mersed Kennaz b. Husayn el-Ğanevî (Kennaz b. Husayn b. Yerbu' b. Tarif)
2. Ebu Eska' Vasile b. el-Eska el-Leysî (Vasile b. Eska' b. Abdüluzza b. Abdülyalil b. Naşib)
3. Büsr b. Ubeydullah el-Hadramî (Büsr b. Ubeydullah)
4. Abdurrahman b. Yezid el-Ezdî (Abdurrahman b. Yezid b. Câbir)
5. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
6. Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys el-Huzaî (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit)
Konular:
Kabir, üzerinde oturma, vs'nin yasak olması
Namaz, mezarlıkta namaz kılmanın mekruh oluşu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20428, T001632
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو عَمَّارٍ الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى مَرْيَمَ قَالَ: ألَحِقَنِى عَبَايَةُ بْنُ رِفَاعَةَ بْنِ رَافِعٍ وَأَنَا مَاشٍ إِلَى الْجُمُعَةِ فَقَالَ: أَبْشِرْ فَإِنَّ خُطَاكَ هَذِهِ فِى سَبِيلِ اللَّهِ سَمِعْتُ أَبَا عَبْسٍ يَقُولُ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنِ اغْبَرَّتْ قَدَمَاهُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ فَهُمَا حَرَامٌ عَلَى النَّارِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ صَحِيحٌ . وَأَبُو عَبْسٍ اسْمُهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ جَبْرٍ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى بَكْرٍ وَرَجُلٍ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ أَبُو عِيسَى: يَزِيدُ بْنُ أَبِى مَرْيَمَ هُوَ رَجُلٌ شَامِىٌّ رَوَى عَنْهُ الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ وَيَحْيَى بْنُ حَمْزَةَ وَغَيْرُ وَاحِدٍ مِنْ أَهْلِ الشَّامِ وَبُرَيْدُ بْنُ أَبِى مَرْيَمَ كُوفِىٌّ أَبُوهُ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَاسْمُهُ مَالِكُ بْنُ رَبِيعَةَ وَبُرَيْدُ بْنُ أَبِى مَرْيَمَ سَمِعَ مِنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ وَرَوَى عَنْ بُرَيْدِ بْنِ أَبِى مَرْيَمَ أَبُو إِسْحَاقَ الْهَمْدَانِىُّ وَعَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ وَيُونُسُ بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ وَشُعْبَةُ أَحَادِيثَ .
Tercemesi:
Bize Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit), ona da Velid b. Müslim'in rivayet ettiğine göre Yezid b. Ebu Meryem şöyle demiştir: Ben yürüyerek Cuma namazına giderken Abâye b. Rifâ'a b. Rafi' arkamdan geldi ve bana 'Müjdeler olsun! Attığın şu adımlar Allah yolunda atılmış adımlardır. Zira ben Rasulullah'ı (sav) "Allah yolunda ayakları tozlanan kimsenin ayaklarına Allah ateşi haram kılmıştır." buyururken işitmiştim.' dedi. Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadis hasen garib sahih bir hadistir. Ebu Abs'ın adı Abudrrahman b. Cebr'dir. Diğer taraftan bu konuda Ebu Bekir'in ve Rasulullah'ın (sav) ashabından birinin rivayet ettiği hadisler de bulunmaktadır. Yine Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Yezid b. Ebu Meryem Şamlı birisidir. Velid b. Müslim, Yahya b. Hamza ve Şamlı pek çok kişi ondan hadis rivayet etmiştir. Büreyde b. Ebu Meryem ise Kufelidir. Babası Rasulullah'ın (sav) ashabından olup adı Malik b. Rebî'a'dır. Büreyd b. Ebu Meryem, Enes b. Malik'ten hadis dinlemiş, Ebu İshak el-Hemedânî, Ata b. Saib, Yunus b. Ebu İshak ve Şu'be gibi isimler ondan pek çok hadis rivayet etmiştir.
Yezîd b. ebî Meryem (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ben Cuma namazına gitmekte iken Abaye b. Rifâa arkamdan yetişti ve dedi ki: Müjdeler olsun sana senin bu adımların Allah yolunda sayılır; Ebû Abs’den işittim şöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kimin Allah rızasını kazanma yolunda ayakları tozlanırsa o ayaklara Cehennem ateşi haramdır." Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir. Ebû Abs’ın ismi ise Abdurrahman b. Cebr’dir.
Bu konuda Ebû Bekir ve Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından bir adam tarafından da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Büreyd b. ebî Meryem, Şamlı bir kimse olup kendisinden Velid b. Müslim Yahya b. Hamza ve Şamlı pek çok kimse hadis rivâyet etmiştir. Bir de Küfeli Büreyd b. ebû Meryem vardır ki bunun babası Peygamber (s.a.v.)’in ashabından olup ismi Mâlik b. Rabia’dır. Bu Büreyd b. ebî Meryem, Enes b. Mâlik’den hadis işitmiştir. Büreyd b. ebî Meryem’den; Ebû İshâk el Hemedânî, Atâ b. Sâib, Yunus b. ebî İshâk ve Şu’be pek çok hadis rivâyet etmişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Fedâilü'l-cihâd 7, 4/170
Senetler:
1. Ebu Abs b. Cebr el-Evsî (Abdurrahman b. Cebr b. Zeyd)
2. Ebu Rifâ'a Abâye b. Rifâ'a ez-Zürakî (Ayâbe b. Rifâ'a b. Râfi' b. Hudeyc)
3. Yezid b. Ebu Meryem es-Selüli (Yezid b. Malik b. Rabî'a)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys el-Huzaî (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit)
Konular:
Cihad, Allah yolunda tozlanmak, çalışıp çabalamak
Cihad, fazileti
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21848, T003689
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ أَبُو عَمَّارٍ الْمَرْوَزِىُّ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ الْحُسَيْنِ بْنِ وَاقِدٍ حَدَّثَنِى أَبِى حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى بُرَيْدَةُ قَالَ أَصْبَحَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَدَعَا بِلاَلاً فَقَالَ « يَا بِلاَلُ بِمَ سَبَقْتَنِى إِلَى الْجَنَّةِ ؟ مَا دَخَلْتُ الْجَنَّةَ قَطُّ إِلاَّ سَمِعْتُ خَشْخَشَتَكَ أَمَامِى دَخَلْتُ الْبَارِحَةَ الْجَنَّةَ فَسَمِعْتُ خَشْخَشَتَكَ أَمَامِى فَأَتَيْتُ عَلَى قَصْرٍ مُرَبَّعٍ مُشَرَّفٍ مِنْ ذَهَبٍ فَقُلْتُ لِمَنْ هَذَا الْقَصْرُ ؟ فَقَالُوا لِرَجُلٍ مِنَ الْعَرَبِ فَقُلْتُ أَنَا عَرَبِىٌّ لِمَنْ هَذَا الْقَصْرُ ؟ قَالُوا لِرَجُلٍ مِنْ قُرَيْشٍ قُلْتُ أَنَا قُرَشِىٌّ لِمَنْ هَذَا الْقَصْرُ؟ قَالُوا لِرَجُلٍ مِنْ أُمَّةِ مُحَمَّدٍ قُلْتُ أَنَا مُحَمَّدٌ لِمَنْ هَذَا الْقَصْرُ ؟ قَالُوا لِعُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ » . فَقَالَ بِلاَلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا أَذَّنْتُ قَطُّ إِلاَّ صَلَّيْتُ رَكْعَتَيْنِ وَمَا أَصَابَنِى حَدَثٌ قَطُّ إِلاَّ تَوَضَّأْتُ عِنْدَهَا وَرَأَيْتُ أَنَّ لِلَّهِ عَلَىَّ رَكْعَتَيْنِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « بِهِمَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى : وَفِى الْبَابِ عَنْ جَابِرٍ وَمُعَاذٍ وَأَنَسٍ وَأَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « رَأَيْتُ فِى الْجَنَّةِ قَصْرًا مِنْ ذَهَبٍ فَقُلْتُ لِمَنْ هَذَا ؟ فَقِيلَ لِعُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ . وَمَعْنَى هَذَا الْحَدِيثِ أَنِّى دَخَلْتُ الْبَارِحَةَ الْجَنَّةَ يَعْنِى رَأَيْتُ فِى الْمَنَامِ كَأَنِّى دَخَلْتُ الْجَنَّةَ هَكَذَا رُوِىَ فِى بَعْضِ الْحَدِيثِ . وَيُرْوَى عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّهُ قَالَ رُؤْيَا الأَنْبِيَاءِ وَحْىٌ .
Tercemesi:
Bize Hüseyin b. Hureys Ebu Ammar el-Mervezî, ona Ali b. Hüseyin b. Vâkıd, ona Abdullah b. Büreyde, ona da Ebu Büreyde (Büreyde b. Husayb) şöyle demiştir:
Hz. Peygamber (sav) bir sabah Bilal'i çağırdı ve ona: "Ey Bilal! Cennete girmede benim önüme nasıl geçtin? Cennete ne zaman girsem önümde senin sesini duydum. Dün gece yine cennete girdim. Yine önümde senin sesini duydum. İlerlerken dört köşeli altından balkonu olan bir saraya geldim ve bu saray kimindir? diye sordum. 'Araplar'dan bir adamın' dediler. Ben de dedim ki: 'Ben de Arabım! Bu köşk kimin?' Bana 'Kureyş’den bir adamın' dediler. 'Ben de Kureyşliyim, bu köşk kimindir?' dedim. 'Muhammed'in ümmetinden bir adamın' dediler. Ben de: 'Ben Muhammed'im bu köşk kimindir?' dedim. Onlar da 'Ömer b. Hattab'ındır' dediler." Bilal söze atıldı ve: Ey Allah'ın Rasulü! Ben her ezan okuduğumda iki rekat namaz kıldım. Ne zaman abdestim bozulduysa hemen abdest aldım ve Allah rızası için bu (kılmış kıldığım) iki rekat namazı kılmayı bırakmadım. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "(Cennette önümde olman) Bu ikisi sebebiyleydir."
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu konuda Cabir, Muaz, Enes ve Ebu Hureyre’den de hadis rivayet edilmiş olup Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Cennette altından bir köşk gördüm. Bu köşk kimindir? dedim. Ömer b. Hattab'ın, diye cevap verildi."
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen sahih garib bir hadistir. Bu hadiste geçen: "Dün gece cennete girdim" sözü ile kast edilen "rüyamda cennete girdiğimi gördüm" şeklindedir. Diğer bazı hadislerde de buna benzer şeyler anlatılmaktadır. Zaten İbn Abbas’tan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: "Peygamber'in rüyası vahiydir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 17, 5/620
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Hüseyin b. Vâkid el-Mervezî (Hüseyin b. Vâkid)
4. Ali b. Hüseyin el-Kuraşî (Ali b. Hüseyin b. Vakıd)
5. Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys el-Huzaî (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit)
Konular:
Ezan, abdestli okumak
Ezan, mesajı
KTB, EZAN