93 Kayıt Bulundu.
Açıklama: "Rasulullah (sav) muhtemelen akika sözcüğünden hoşlanmadı." şeklinde tercüme edilen "وَكَأَنَّهُ كَرِهَ الاِسْمَ" cümlesinin, kim olduğu tespit edilemeyen bir raviye ait olduğu söylenmiş, keza başka rivayetlerden açıkça öğrenildiği üzere Rasulullah'ın (sav) bizzat kendisinin akika sözcüğünü kullanmış olduğu hatırlatılarak bu cümlede ifade edilen kanaatin pek isabetli olmadığı değerlendirilmiştir. Bk. el-Vellevî, Zahîratü'l-ukbâ, XXXII, 348.
Bize Muhammed b. Süleyman Enbari, ona Abdülmelik b. Amr, ona Davud b. Kays, ona Sa'd b. İshak, ona Ebu Said el-Makburî, ona da Ebu Sümame el-Hannât şöyle rivayet etmiştir: Ka'b b. Ucre, kendisine mescide giderken yetişmiş, nihayet onun yanına gelmiştir. Ka'b, kendisini ellerini kenetlemiş bir şekilde bulmuş ve bunu yapmayı ona yasaklamıştır. (Zira) Ka'b, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biri abdest alıp bunu layıkıyla yaptığında, sonra da mescide yönelerek çıktığında ellerini kenetlemesin. Çünkü o, namazda (gibi)dir."
Açıklama: ''أَدْرَكَ أَحَدُهُمَا صَاحِبَهُ'' ifadesinin ''...nihayet onun yanına gelmiştir.'' şeklinde anlaşılabileceğine dair bk. Azîmâbâdî, Avnu'l-Ma'bûd, II, 189.
Açıklama: İsnadı ceyyid diye kayıt düşülmüştür.