حدثنا علي بن حمشاد العدل ثنا هشام بن علي السدوسي ثنا معاذ بن هانئ ثنا عبد الله بن الحارث بن أبزى المكي حدثني ريطة بنت مسلم عن أبيها : أنه شهد مع رسول الله صلى الله عليه و سلم حنين فقال : ما اسمك ؟ قال : غراب قال : اسمك مسلم
هذا حديث صحيح الإسناد و لم يخرجاه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
196044, NM007919
Hadis:
حدثنا علي بن حمشاد العدل ثنا هشام بن علي السدوسي ثنا معاذ بن هانئ ثنا عبد الله بن الحارث بن أبزى المكي حدثني ريطة بنت مسلم عن أبيها : أنه شهد مع رسول الله صلى الله عليه و سلم حنين فقال : ما اسمك ؟ قال : غراب قال : اسمك مسلم
هذا حديث صحيح الإسناد و لم يخرجاه
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek, Edeb 7919, 9/420
Senetler:
1. Ubeydullah el-Kuraşi (Müslim)
2. Ümmü Abdullah Raita bt. Müslim (Raita bt. Müslim)
3. İbn Ebza Abdullah b. Haris el-Mekki (Abdullah b. Haris b. el-Ebza)
4. Ebu Hâni Muaz b. Hâni el-Kaysî (Muaz b. Hâni)
5. Hafız Ebu Ali Hişam b. Ali es-Sedusi (Hişam b. Ali b. Hişam)
6. Ebu Hasan Ali b. Hamşâd en-Neysaburi (Ali b. Muhammed b. Sehtuyeh b. Nasr)
Konular:
Kültürel hayat, İsim verme kültürü
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebû Hânî Muâz b. Hânî el-Yeşkürî, ona Cehdam b. Abdullah, ona Yahya b. Ebî Kesîr, ona Zeyd b. Sellâm, ona Ebû Sellâm, ona Abdurrahman b. Âiş el-Hadramî, ona Mâlik b. Yuhâmir es-Seksekî, ona da Muâz b. Cebel (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir gün Rasûlullah (sav) sabah namazına gelmekte gecikmişti. Neredeyse güneş doğacaktı. Derken hemen çıktı ve kamet getirildi. Hz. Peygamber (sav) namazı hafif bir şekilde kıldırdı. Namazı bitirince
"- Saflarda olduğunuz gibi kalınız" buyurdu ve bize dönerek şöyle dedi:
"Bu gün neden geç kaldığımı size anlatayım: Geceleyin kalkıp abdest aldım ve kılabildiğim kadar namaz kıldım. Derken uykum geldi, ağırlık bastı. Kendimi en güzel suretiyle Rabbimin huzurunda gördüm. Bana
"- Ey Muhammed!" diye nida etti. Ben de,
"- Buyur ey Rabbim! Emrine amadeyim" dedim. Bana,
"- Büyük melekler kim hakkında tartışıyorlar biliyor musun?" diye sordu.
"- Bilmiyorum" dedim. Aynı soruyu üç defa sordu. Sonra elini iki kürek kemiğimin arasına koydu. Parmak uçlarının serinliğini göğsümde hissettim. Bana her şey göründü ve sorunun cevabını bildim. Tekrar bana,
"- Ey Muhammed!" diye nida etti. Ben de,
"- Buyur ey Rabbim! Emrine amadeyim" dedim. Tekrar,
"- Büyük melekler hangi konuda tartışıyorlar biliyor musun?" diye sordu.
"- Keffaretler hakkında" diye cevap verdim.
"- Nedir onlar?" diye sorunca,
"- İyilik yapmak için adım atmak, namazlardan sonra mescitlerde oturmak, her türlü zorluğa rağmen abdest organlarını iyice yıkamak" dedim.
"- Sonra nelerdir?" diye sordu.
"- Yemek yedirmek, yumuşak konuşmak, insanlar uyurken geceleyin namaz kılmak" dedim. Sonra,
"- Dile benden ne dilersen!" buyurdu. Ben de,
"- Allah'ım! Senden iyilikleri yapmayı, kötülükleri terk etmeyi, fakirleri sevmeyi lütfetmeni istiyorum. Ayrıca beni affetmeni, bana merhamet etmeni, bir topluluğu imtihan edeceksen beni o fitneye sokmadan canımı almanı, seni sevmeyi, seni seveni sevmeyi ve sana yaklaştıracak amelleri sevmeyi diliyorum" diye dua ettim.
Sonra Rasûlullah (sav) şöyle dedi "Bu söylenenler haktır, onları çalışın ve öğrenin."
Ebû İsa şöyle demiştir: Bu hadis hasen-sahihtir. Muhammed b. İsmail'e bu hadisi sordum. Dedi ki: Bu hasen-sahih bir hadistir.
Tirmizî dedi ki: Bu hadis, el-Velid b. Müslim'in, Abdurrahman b. Yezid b. Câbir'den rivayet ettiği hadisten daha sahihtir.
Yine Tirmizî dedi ki: Bize Halid b. el-Leclâc, ona da Abdurrahman b. Âiş el-Hadramî, "Ben, Rasûlullah'tan işittim" diyerek hadisi rivayet etmiştir. Bu rivayet ise mahfuz değildir. el-Velid de hadisinde Abdurrahman b. Âiş'in "Ben Rasûlullah'tan işittim" dediğini zikretmiştir. Bişr b. Bekir, Abdurrahman b. Yezid b. Cabir'den bu hadisi bu isnatla Abdurrahman b. Âiş vasıtasıyla Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir. Yukarıda verilen hadis ise daha sahihtir. Abdurrahman b. Âiş Hz. Peygamber'den işitmemiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19203, T003235
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هَانِئٍ أَبُو هَانِئٍ الْيَشْكُرِىُّ حَدَّثَنَا جَهْضَمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ سَلاَّمِ عَنْ أَبِى سَلاَّمٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَائِشٍ الْحَضْرَمِىِّ أَنَّهُ حَدَّثَهُ عَنْ مَالِكِ بْنِ يُخَامِرَ السَّكْسَكِىِّ عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ رضى الله عنه قَالَ :احْتُبِسَ عَنَّا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَاتَ غَدَاةٍ عَنْ صَلاَةِ الصُّبْحِ حَتَّى كِدْنَا نَتَرَاءَى عَيْنَ الشَّمْسِ فَخَرَجَ سَرِيعًا فَثُوِّبَ بِالصَّلاَةِ فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَتَجَوَّزَ فِى صَلاَتِهِ فَلَمَّا سَلَّمَ دَعَا بِصوْتهِ قَالَ لَنَا « عَلَى مَصَافِّكُمْ كَمَا أَنْتُمْ » . ثُمَّ انْفَتَلَ إِلَيْنَا ثُمَّ قَالَ: « أَمَا إِنِّى سَأُحَدِّثُكُمْ مَا حَبَسَنِى عَنْكُمُ الْغَدَاةَ :إِنِّى قُمْتُ مِنَ اللَّيْلِ فَتَوَضَّأْتُ وَصَلَّيْتُ مَا قُدِّرَ لِى فَنَعَسْتُ فِى صَلاَتِى حَتَّى اسْتَثْقَلْتُ فَإِذَا أَنَا بِرَبِّى تَبَارَكَ وَتَعَالَى فِى أَحْسَنِ صُورَةٍ فَقَالَ يَا مُحَمَّدُ . قُلْتُ لَبَّيْكَ رَبِّ . قَالَ فِيمَ يَخْتَصِمُ الْمَلأُ الأَعْلَى؟ قُلْتُ لاَ أَدْرِى . قَالَهَا ثَلاَثًا قَالَ فَرَأَيْتُهُ وَضَعَ كَفَّهُ بَيْنَ كَتِفَىَّ حَتَّى وَجَدْتُ بَرْدَ أَنَامِلِهِ بَيْنَ ثَدْيَىَّ فَتَجَلَّى لِى كُلُّ شَىْءٍ وَعَرَفْتُ فَقَالَ يَا مُحَمَّدُ . قُلْتُ لَبَّيْكَ رَبِّ قَالَ فِيمَ يَخْتَصِمُ الْمَلأُ الأَعْلَى؟ قُلْتُ: فِى الْكَفَّارَاتِ قَالَ مَا هُنَّ؟ قُلْتُ: مَشْىُ الأَقْدَامِ إِلَى الْحسنات وَالْجُلُوسُ فِى الْمَسَاجِدِ بَعْدَ الصَّلَوَاتِ وَإِسْبَاغُ الْوُضُوءِ فِى الْكْريهَاتِ . قَالَ فِيمَ ؟قُلْتُ :إِطْعَامُ الطَّعَامِ وَلِينُ الْكَلاَمِ وَالصَّلاَةُ بِاللَّيْلِ وَالنَّاسُ نِيَامٌ . قَالَ سَلْ . قُلْتُ اللَّهُمَّ إِنِّى أَسْأَلُكَ فِعْلَ الْخَيْرَاتِ وَتَرْكَ الْمُنْكَرَاتِ وَحُبَّ الْمَسَاكِينِ وَأَنْ تَغْفِرَ لِى وَتَرْحَمَنِى وَإِذَا أَرَدْتَ فِتْنَةَ قَوْمٍ فَتَوَفَّنِى غَيْرَ مَفْتُونٍ أَسْأَلُكَ حُبَّكَ وَحُبَّ مَنْ يُحِبُّكَ وَحُبَّ عَمَلٍ يُقَرِّبُ إِلَى حُبِّكَ » . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « إِنَّهَا حَقٌّ فَادْرُسُوهَا ثُمَّ تَعَلَّمُوهَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . سَأَلْتُ مُحَمَّدَ بْنَ إِسْمَاعِيلَ عَنْ هَذَا الْحَدِيثِ فَقَالَ :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَالَ هَذَا أَصَحُّ مِنْ حَدِيثِ الْوَلِيدِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ بْنِ جَابِرٍ . قَالَ :حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ اللَّجْلاَجِ حَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَائِشٍ الْحَضْرَمِىُّ قَالَ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ الْحَدِيثَ وَهَذَا غَيْرُ مَحْفُوظٍ . هَكَذَا ذَكَرَ الْوَلِيدُ فِى حَدِيثِهِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَائِشٍ قَالَ :سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . وَرَوَى بِشْرُ بْنُ بَكْرٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ بْنِ جَابِرٍ هَذَا الْحَدِيثَ بِهَذَا الإِسْنَادِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَائِشٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَهَذَا أَصَحُّ . وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَائِشٍ لَمْ يَسْمَعْ مِنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebû Hânî Muâz b. Hânî el-Yeşkürî, ona Cehdam b. Abdullah, ona Yahya b. Ebî Kesîr, ona Zeyd b. Sellâm, ona Ebû Sellâm, ona Abdurrahman b. Âiş el-Hadramî, ona Mâlik b. Yuhâmir es-Seksekî, ona da Muâz b. Cebel (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir gün Rasûlullah (sav) sabah namazına gelmekte gecikmişti. Neredeyse güneş doğacaktı. Derken hemen çıktı ve kamet getirildi. Hz. Peygamber (sav) namazı hafif bir şekilde kıldırdı. Namazı bitirince
"- Saflarda olduğunuz gibi kalınız" buyurdu ve bize dönerek şöyle dedi:
"Bu gün neden geç kaldığımı size anlatayım: Geceleyin kalkıp abdest aldım ve kılabildiğim kadar namaz kıldım. Derken uykum geldi, ağırlık bastı. Kendimi en güzel suretiyle Rabbimin huzurunda gördüm. Bana
"- Ey Muhammed!" diye nida etti. Ben de,
"- Buyur ey Rabbim! Emrine amadeyim" dedim. Bana,
"- Büyük melekler kim hakkında tartışıyorlar biliyor musun?" diye sordu.
"- Bilmiyorum" dedim. Aynı soruyu üç defa sordu. Sonra elini iki kürek kemiğimin arasına koydu. Parmak uçlarının serinliğini göğsümde hissettim. Bana her şey göründü ve sorunun cevabını bildim. Tekrar bana,
"- Ey Muhammed!" diye nida etti. Ben de,
"- Buyur ey Rabbim! Emrine amadeyim" dedim. Tekrar,
"- Büyük melekler hangi konuda tartışıyorlar biliyor musun?" diye sordu.
"- Keffaretler hakkında" diye cevap verdim.
"- Nedir onlar?" diye sorunca,
"- İyilik yapmak için adım atmak, namazlardan sonra mescitlerde oturmak, her türlü zorluğa rağmen abdest organlarını iyice yıkamak" dedim.
"- Sonra nelerdir?" diye sordu.
"- Yemek yedirmek, yumuşak konuşmak, insanlar uyurken geceleyin namaz kılmak" dedim. Sonra,
"- Dile benden ne dilersen!" buyurdu. Ben de,
"- Allah'ım! Senden iyilikleri yapmayı, kötülükleri terk etmeyi, fakirleri sevmeyi lütfetmeni istiyorum. Ayrıca beni affetmeni, bana merhamet etmeni, bir topluluğu imtihan edeceksen beni o fitneye sokmadan canımı almanı, seni sevmeyi, seni seveni sevmeyi ve sana yaklaştıracak amelleri sevmeyi diliyorum" diye dua ettim.
Sonra Rasûlullah (sav) şöyle dedi "Bu söylenenler haktır, onları çalışın ve öğrenin."
Ebû İsa şöyle demiştir: Bu hadis hasen-sahihtir. Muhammed b. İsmail'e bu hadisi sordum. Dedi ki: Bu hasen-sahih bir hadistir.
Tirmizî dedi ki: Bu hadis, el-Velid b. Müslim'in, Abdurrahman b. Yezid b. Câbir'den rivayet ettiği hadisten daha sahihtir.
Yine Tirmizî dedi ki: Bize Halid b. el-Leclâc, ona da Abdurrahman b. Âiş el-Hadramî, "Ben, Rasûlullah'tan işittim" diyerek hadisi rivayet etmiştir. Bu rivayet ise mahfuz değildir. el-Velid de hadisinde Abdurrahman b. Âiş'in "Ben Rasûlullah'tan işittim" dediğini zikretmiştir. Bişr b. Bekir, Abdurrahman b. Yezid b. Cabir'den bu hadisi bu isnatla Abdurrahman b. Âiş vasıtasıyla Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir. Yukarıda verilen hadis ise daha sahihtir. Abdurrahman b. Âiş Hz. Peygamber'den işitmemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 38, 5/328
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaz b. Cebel el-Ensarî (Muaz b. Cebel b. Amr b. Evs b. Âiz)
2. Malik b. Uhaymir el-Yemani (Malik b. Yuhamir)
3. Abdurrahman b. Aiş el-Hadrami (Abdurrahman b. Aiş)
4. Ebû Sellâm Mamtur el-Esved el-Habeşî (Mamtur)
5. Zeyd b. Sellam el-Habeşî (Zeyd b. Sellam b. Memtur)
6. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
7. Cehdam b. Abdullah el-Yemami (Cehdam b. Abdullah b. Ebu Tufeyl)
8. Ebu Hâni Muaz b. Hâni el-Kaysî (Muaz b. Hâni)
9. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Abdest, önemi, fazileti / sevabı
Adab, sohbet adabı
Allah İnancı, Allah'ın görülmesi, rü'yetullah, cemalullah
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Hz. Peygamber, bilgi kaynakları
Hz. Peygamber, duaları
İbadethane, Mescit, Camii
İkram, ikram etmek, paylaşmak
Konuşma, konuşma adabı
KTB, ADAB
KTB, İYİLİK, BİRR,
Namaz, gece namazı ve kılınışı
Namaz, namaz vakitleri
Teşvik edilenler, Yemek yedirmek, fazileti
Açıklama: İlgili rivayet için bkz. D002874 numaralı hadis.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17537, D002875
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ يَعْقُوبَ الْجُوزَجَانِىُّ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هَانِئٍ حَدَّثَنَا حَرْبُ بْنُ شَدَّادٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ سِنَانٍ عَنْ عُبَيْدِ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ حَدَّثَهُ - وَكَانَتْ لَهُ صُحْبَةٌ - أَنَّ رَجُلاً سَأَلَهُ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا الْكَبَائِرُ فَقَالَ
"هُنَّ تِسْعٌ." فَذَكَرَ مَعْنَاهُ زَادَ
"وَعُقُوقُ الْوَالِدَيْنِ الْمُسْلِمَيْنِ وَاسْتِحْلاَلُ الْبَيْتِ الْحَرَامِ قِبْلَتِكُمْ أَحْيَاءً وَأَمْوَاتًا."
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Yakub el-Cüzcânî, ona Muaz b. Hâni (el-Kaysî), ona Harb b. Şeddâd (el-Yeşkürî), ona Yahya b. Ebu Kesir (et-Tâî), ona Abdulhamid b. Sinan (el-Hicazî), ona Ubeyd b. Umeyr (el-Cündeî), ona da aynı zamanda sahabi olan babası (Umeyr b. Kataâde el-Cündei) rivayet etmiştir: Bir adam Rasulullah'a (sav) geldi ve Ya Rasulallah! Büyük günahlar nelerdir? diye sordu. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Onlar dokuz tanedir." Ardından ravi, ilgili rivayeti manen aktardı ve şu ilavede bulundu:
"Müslüman olan anne-babaya karşı gelmek, yaşarken de öldüğünüzde de kıbleniz olan Beyt-i Haram'ın dokunulmazlığını çiğnemek."
Açıklama:
İlgili rivayet için bkz. D002874 numaralı hadis.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Vesâyâ 10, /668
Senetler:
1. Umeyr b. Katade el-Cündei (Umeyr b. Katade b. Sa'd b. Âmir)
2. Ubeyd b. Umeyr el-Cündeî (Ubeyd b. Umeyr b. Katade)
3. Abdulhamid b. Sinan el-Hicazî (Abdulhamid b. Sinan)
4. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
5. Ebu Hattab Harb b. Şeddâd el-Yeşkürî (Harb b. Şeddâd)
6. Ebu Hâni Muaz b. Hâni el-Kaysî (Muaz b. Hâni)
7. Ebu İshak İbrahim b. Yakub es-Sa'dî (İbrahim b. Yakub b. İshak)
Konular:
Faiz, Riba
Güvenlik, Can, Mal, Irz Güvenliği
Savaş, Savaştan kaçmak
Sihir, sihir/büyü
Şirk, şirk koşmak
Yetim,
Zina, zina isnadı / kazf
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى عَنْ مُعَاذِ بْنِ هَانِئٍ قَالَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ مُسْلِمٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ ح وَأَخْبَرَنَا أَبُو دَاوُدَ قَالَ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هَانِئٍ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَتَلَ رَجُلٌ رَجُلاً عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجَعَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم دِيَتَهُ اثْنَىْ عَشَرَ أَلْفًا وَذَكَرَ قَوْلَهُ إِلاَّ أَنْ أَغْنَاهُمُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ مِنْ فَضْلِهِ فِى أَخْذِهِمُ الدِّيَةَ . وَاللَّفْظُ لأَبِى دَاوُدَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29207, N004807
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى عَنْ مُعَاذِ بْنِ هَانِئٍ قَالَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ مُسْلِمٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ ح وَأَخْبَرَنَا أَبُو دَاوُدَ قَالَ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هَانِئٍ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَتَلَ رَجُلٌ رَجُلاً عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجَعَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم دِيَتَهُ اثْنَىْ عَشَرَ أَلْفًا وَذَكَرَ قَوْلَهُ إِلاَّ أَنْ أَغْنَاهُمُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ مِنْ فَضْلِهِ فِى أَخْذِهِمُ الدِّيَةَ . وَاللَّفْظُ لأَبِى دَاوُدَ .
Tercemesi:
İbn Abbas (r.a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) zamanında bir adam bir adamı öldürmüştü. Rasûlullah (s.a.v) onun diyetini on iki bin dirhem gümüş olarak taktir etmişti. Bu konuda da Tevbe sûresi 74. ayetini hatırlatmıştır: “…Allah ve Peygamberinin kendilerini zenginleştirmiş olmasından başka bir sebepleri de yoktu.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Kasâme ve'l-kaved ve'd-diyât 35-36, /2399
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Muhammed b. Müslim b. Ses (Muhammed b. Müslim b. Şûnîz)
5. Ebu Hâni Muaz b. Hâni el-Kaysî (Muaz b. Hâni)
6. Süleyman b. Seyf et-Taî (Süleyman b. Seyf b. Yahya)
Konular:
Yargı, Diyet miktarı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43774, DM002408
Hadis:
حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هَانِئٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ : قَتَلَ رَجُلٌ رَجُلاً عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَجَعَلَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- دِيَتَهُ اثْنَىْ عَشَرَ أَلْفاً فَذَلِكَ قَوْلُهُ {يَحْلِفُونَ بِاللَّهِ مَا قَالُوا وَلَقَدْ قَالُوا كَلِمَةَ الْكُفْرِ وَكَفَرُوا بَعْدَ إِسْلامِهِمْ وَهَمُّوا بِمَا لَمْ يَنَالُوا وَمَا نَقَمُوا إِلاَّ أَنْ أَغْنَاهُمُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ مِنْ فَضْلِهِ} بِأَخْذِهِمُ الدِّيَةَ.
Tercemesi:
Bize Muâz b. Hâni' rivayet edip (dedi ki), bize Mu-hammed b. Müslim rivayet edip (dedi ki), bize Amr b. Dinar, İkrime'den, (O da) İbn Abbâs'tan (naklen) rivayet etti ki, O şöyle dedi: Bir adam Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında bir adam Öldürmüştü de, Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) diyetini oniki bin (dirhem) kılmıştı. İşte bu (yüce Allah'ın); "Onlar ancak, Allah ve Rasûlü kendilerini ihsanından -yani diyet almaları sebebiyle- zenginleştirdiği için öç almaya kalktılar!
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Diyât 11, 3/1527
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Muhammed b. Müslim b. Ses (Muhammed b. Müslim b. Şûnîz)
5. Ebu Hâni Muaz b. Hâni el-Kaysî (Muaz b. Hâni)
Konular:
Yargı, diyet
Yargı, Diyet miktarı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
47134, DM002994
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُعَاذُ بْنُ هَانِئٍ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ طَهْمَانَ قَالَ : سَمِعْتُ رَجُلاً سَأَلَ عَطَاءَ بْنَ أَبِى رَبَاحٍ عَنْ وَلَدِ الْمُتَلاَعِنَيْنِ لِمَنْ مِيرَاثُهُ؟ قَالَ : لأُمِّهِ وَأَهْلِهَا.
Tercemesi:
Bize Muâz b. Hâni' haber verip (dedi ki), bize İbrahim b. Tahmân rivayet edip dedi ki, ben bir adamı, Atâ' b. Ebi Rebâh'a, lânetleşenlerin çocuğunun durumunu, yani mirasının kime ait olduğunu sorarken işitmiştim de, O şöyle cevap vermişti: "Anasına ve anasının yakınlarına aittir!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Ferâiz 24, 4/1935
Senetler:
1. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
2. Racül (Racül)
3. Ebu Said İbrahim b. Tahman el-Herevî (İbrahim b. Tahman b. Şube)
4. Ebu Hâni Muaz b. Hâni el-Kaysî (Muaz b. Hâni)
Konular:
Boşanma, Liân-mülâane
Yargı, miras Hukuku
Öneri Formu
Hadis Id, No:
47148, DM003008
Hadis:
حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هَانِئٍ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ طَهْمَانَ حَدَّثَنَا الشَّيْبَانِىُّ عَنِ الشَّعْبِىِّ فِى وَلَدِ الْمُتَلاَعِنَيْنِ : أَنَّهُ تَرِثُهُ عَصَبَةُ أُمِّهِ ، وَهُمْ يَعْقِلُونَ عَنْهُ.
Tercemesi:
Bize Muâz b. Hâni' rivayet edip (dedi ki), bize İbrahim b. Tahmân rivayet edip (dedi ki), bize eş-Şeybânî, eş-Şa'bi'den (naklen), lânetleşenlerin çocuğu hakkında rivayet etti ki; ona anasının asabesi mirasçı olur ve onun yerine onlar diyet öderler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Ferâiz 24, 4/1940
Senetler:
1. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
2. İbnEbu Süleyman Süleyman b. Ebu Süleyman el-Kuraşî (Süleyman b. Ebu Süleyman)
3. Ebu Said İbrahim b. Tahman el-Herevî (İbrahim b. Tahman b. Şube)
4. Ebu Hâni Muaz b. Hâni el-Kaysî (Muaz b. Hâni)
Konular:
Boşanma, Liân-mülâane
Yargı, miras Hukuku
Öneri Formu
Hadis Id, No:
45131, DM002642
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُعَاذُ بْنُ هَانِئٍ مِنْ أَهْلِ الْبَصْرَةِ حَدَّثَنَا حَرْبُ بْنُ شَدَّادٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ كَثِيرٍ حَدَّثَنَا أَبُو سَلَمَةَ حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ : أَنَّهُ عَامَ فُتِحَتْ مَكَّةُ قَامَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ :« إِنَّ اللَّهَ حَبَسَ عَنْ مَكَّةَ الْفِيلَ وَسَلَّطَ عَلَيْهِمْ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَالْمُؤْمِنِينَ ، أَلاَ وَإِنَّهَا لَمْ تَحِلَّ لأَحَدٍ قَبْلِى وَلاَ تَحِلُّ لأَحَدٍ بَعْدِى ، أَلاَ وَإِنَّهَا سَاعَتِى هَذِهِ حَرَامٌ لاَ يُخْتَلَى خَلاَهَا ، وَلاَ يُعْضَدُ شَجَرُهَا ، وَلاَ تُلْتَقَطُ سَاقِطَتُهَا إِلاَّ لِمُنْشِدٍ ».
Tercemesi:
Bize Basra ahalisinden olan Muaz b. Hani' haber verip (dedi ki), bize Harb b. Şeddat rivayet edip (dedi ki), bana Yahya b. Ebi Kesir rivayet edip (dedi ki), bize Ebu Seleme rivayet edip (dedi ki), bize Ebu Hüreyre rivayet etti ki;Mekke'nin fethedildiği yıl Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ayağa kalkıp şöyle buyurmuştu: "Şüphesiz Allah fil (sahiplerinin) Mekke'ye girmesine engel olmuştu. Ama O, onların üzerine Allah'ın elçisi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile mü'minleri sataştırmıştır. Şunu iyi bilin ki, bu (Mekke'ye sataşma), benden önce hiç kimseye helâl olmamıştı. Benden sonra da hiç kimseye helâl olmayacaktır. Şunu da iyi bilin ki; bu (Mekke'ye sataşma) şu ânımda (artık bana da) haramdır. Onun ne dikeni kopardır, ne ağacı kesilir, ne de düşmüş eşyası alınır. (Mekke'de düşmüş bir eşyayı almak) sadece (onun sahibini) arayacak olan kimse için (caiz olur)!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Buyû' 60, 3/1694
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu Hattab Harb b. Şeddâd el-Yeşkürî (Harb b. Şeddâd)
5. Ebu Hâni Muaz b. Hâni el-Kaysî (Muaz b. Hâni)
Konular:
Lukata (Kayıp mal)
Lukata, yitik malın sahibine iadesi
Şehirler, Mekke, Haram Bölge Oluşu
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى عَنْ مُعَاذِ بْنِ هَانِئٍ قَالَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ مُسْلِمٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ ح وَأَخْبَرَنَا أَبُو دَاوُدَ قَالَ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هَانِئٍ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَتَلَ رَجُلٌ رَجُلاً عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجَعَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم دِيَتَهُ اثْنَىْ عَشَرَ أَلْفًا وَذَكَرَ قَوْلَهُ إِلاَّ أَنْ أَغْنَاهُمُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ مِنْ فَضْلِهِ فِى أَخْذِهِمُ الدِّيَةَ . وَاللَّفْظُ لأَبِى دَاوُدَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277930, N004807-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى عَنْ مُعَاذِ بْنِ هَانِئٍ قَالَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ مُسْلِمٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ ح وَأَخْبَرَنَا أَبُو دَاوُدَ قَالَ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هَانِئٍ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَتَلَ رَجُلٌ رَجُلاً عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجَعَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم دِيَتَهُ اثْنَىْ عَشَرَ أَلْفًا وَذَكَرَ قَوْلَهُ إِلاَّ أَنْ أَغْنَاهُمُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ مِنْ فَضْلِهِ فِى أَخْذِهِمُ الدِّيَةَ . وَاللَّفْظُ لأَبِى دَاوُدَ .
Tercemesi:
İbn Abbas (r.a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) zamanında bir adam bir adamı öldürmüştü. Rasûlullah (s.a.v) onun diyetini on iki bin dirhem gümüş olarak taktir etmişti. Bu konuda da Tevbe sûresi 74. ayetini hatırlatmıştır: “…Allah ve Peygamberinin kendilerini zenginleştirmiş olmasından başka bir sebepleri de yoktu.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Kasâme ve'l-kaved ve'd-diyât 35-36, /2399
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Muhammed b. Müslim b. Ses (Muhammed b. Müslim b. Şûnîz)
5. Ebu Hâni Muaz b. Hâni el-Kaysî (Muaz b. Hâni)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Yargı, Diyet miktarı