Giriş

Bize Ubeydullah b. Sa'd ez-Zührî, ona Yakub b. İbrahim, ona babası, ona İbn İshak, ona Sevr b. Yezid el-Hımsî, ona İlya'da oturan Muhammed b. Ubeydullah b. Ebu Salih rivayet etmiştir: Bir gün) Adiy b. Adiy el-Kindî ile yola çıkmıştım. Mekke'ye vardığımızda Adiy beni Safiyye bt. Şeybe'ye gönderdi. Safiyye, Hz. Aişe'den (r.anha) pek çok hadis duyup ezberlemişti. Yanına vardığımda dedi ki: Ben Hz. Aişe'nin, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu bizzat işittim, dediğini duydum: "Öfke halinde verilen talakın ve köle âzâdının hükmü yoktur. " [Ebû Davud dedi ki: Öyle zannediyorum ki el-gılâk kelimesi öfke demektir.]


Açıklama: İğlâk kelimesi öfke anlamına geldiği gibi baskı, zorlama, tehdit gibi manalara da gelmektedir. Talakın zaten genelde öfke ile verildiğine dikkat çeken bazı âlimler, buradaki iğlâk kelimesine de öfke anlamını vermenin yanlış olacağını, baskı anlamının daha uygun düşeceğini söylemişlerdir. Ancak ne dediğini bilmeyecek derecede öfkelenen birinin verdiği talakın geçersiz olduğu fikri de fukaha arasında benimsenmiştir. Dolayısıyla iğlâk kelimesine öfke manası verilecek olursa, bununla sözlerinin ne anlama geldiğini bilmeyecek derecede, hırsın akla hükmettiği şekildeki bir öfkeyi anlamak gerekir. Bu hadisin ravilerinden Muhammed b. Ubeyd b. Ebî Salih, muhaddisler nazarında zayıf biridir. Ancak diğer bazı kaynaklarda farklı tarîklerle gelen ve bunu destekleyen rivayetler yer almaktadır.

    Öneri Formu
13116 D002193 Ebu Davud, Talak, 8


    Öneri Formu
18878 İM002046 İbn Mâce, Talak, 16


    Öneri Formu
41899 HM003055 İbn Hanbel, I, 330


    Öneri Formu
41906 HM003056 İbn Hanbel, I, 330