19 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Amr er-Razî, ona Seleme b. Fadl, ona İbn İshak, ona Abdullah b. Ebu Bekir, ona da Yahya b. Abdullah b. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürare şöyle rivayet etmiştir: (Bedir gazvesinden sonra Kureyşli) esirler getirildiğine, Sevde bt. Zem'a Afra ailesinin develeri indirdikleri yerde, Afra'nın iki oğlu Avf ve Muavviz'in yanında idi. (Ravi Yahya) der ki: Bu onlara örtünme emredilmeden önce idi. Sevde şöyle dedi “Allah'a (cc) yemin olsun ki ben yanlarında iken '(onların yanından insanların toplandığı yere) geldim ve bana işte bunlar esirlerdir, (Medine'ye) getirildiler' dendi. Bunun üzerine ben evime döndüm. O esnada Hz. Peygamber (sav) de oradaydı. Ebu Yezid Süheyl b. Amr ise odanın bir köşesinde iple elleri boynuna bağlı bir şekilde bulunuyordu.” Ravi devamında hadisi nakletti.
Açıklama: Rivayetlerde meşhur olan, Ebu Cehl'in, Avf ile Muavviz değil, Muavviz ile Muaz tarafından öldürüldüğüdür.
Bize Muhammed b. Amr er-Râzî, ona Cerir, ona el-A'meş, ona Ebu Hszim, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Bir erkek, karısını yatağına çağırır da kadın gelmekten imtina eder ve bu yüzden kocası ona kızgın olarak geceyi geçirirse, sabaha kadar melekler o kadına lânet okurlar."
Açıklama: “Yatağa çağırmak”, cinsî temastan kinayedir. Dolayısıyla bir erkek, karısıyla cinsî temasta bulunmak istediğinde, kadının meşru bir mazereti yoksa, kocasının bu isteğini karşılaması gerekir. Kocasının bu konudaki taleplerini devamlı reddeden bir kadın, zamanla kocasının yanlış yollara düşmesine sebep olabilir. "Kocası geceyi kızgın olarak geçirirse" ifadesi, kadının günaha düşmesini sadece bu şarta bağlamaktadır. Şayet kocası onu mazur görür veya talebinden vazgeçerse, kadın için de herhangi bir sorumluluk söz konusu değildir. İslâm’da lanet okumaktan ziyade, hidâyet ve rahmet dilemek ana ilkedir. Bu itibarla bu hadiste sözü edilen “meleklerin lâneti”, bazı âlimler tarafından bilinen lânet okuma şeklinde anlaşılmamış, meleklerin hoşnutsuzluğu ve yapılan işten duydukları rahatsızlık manasına hamledilmiştir. Belki de eşler arasındaki sevgi ve muhabbetin zedelendiğini gösteren bir ifâde tarzıdır.