Öneri Formu
Hadis Id, No:
276801, N003184-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ قَالَ سَمِعْتُ حُصَيْنَ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ يُحَدِّثُ عَنْ عَمْرِو بْنِ جَاوَانَ عَنِ الأَحْنَفِ بْنِ قَيْسٍ قَالَ خَرَجْنَا حُجَّاجًا فَقَدِمْنَا الْمَدِينَةَ وَنَحْنُ نُرِيدُ الْحَجَّ فَبَيْنَا نَحْنُ فِى مَنَازِلِنَا نَضَعُ رِحَالَنَا إِذْ أَتَانَا آتٍ فَقَالَ إِنَّ النَّاسَ قَدِ اجْتَمَعُوا فِى الْمَسْجِدِ وَفَزِعُوا . فَانْطَلَقْنَا فَإِذَا النَّاسُ مُجْتَمِعُونَ عَلَى نَفَرٍ فِى وَسَطِ الْمَسْجِدِ وَفِيهِمْ عَلِىٌّ وَالزُّبَيْرُ وَطَلْحَةُ وَسَعْدُ بْنُ أَبِى وَقَّاصٍ فَإِنَّا لَكَذَلِكَ إِذْ جَاءَ عُثْمَانُ رضى الله عنه عَلَيْهِ مُلاَءَةٌ صَفْرَاءُ قَدْ قَنَّعَ بِهَا رَأْسَهُ فَقَالَ أَهَا هُنَا طَلْحَةُ أَهَا هُنَا الزُّبَيْرُ أَهَا هُنَا سَعْدٌ قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَإِنِّى أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ يَبْتَاعُ مِرْبَدَ بَنِى فُلاَنٍ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . فَابْتَعْتُهُ بِعِشْرِينَ أَلْفًا أَوْ بِخَمْسَةٍ وَعِشْرِينَ أَلْفًا فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرْتُهُ فَقَالَ « اجْعَلْهُ فِى مَسْجِدِنَا وَأَجْرُهُ لَكَ » . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنِ ابْتَاعَ بِئْرَ رُومَةَ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ فَابْتَعْتُهَا بِكَذَا وَكَذَا فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ قَدِ ابْتَعْتُهَا بِكَذَا وَكَذَا قَالَ « اجْعَلْهَا سِقَايَةً لِلْمُسْلِمِينَ وَأَجْرُهَا لَكَ » . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَظَرَ فِى وُجُوهِ الْقَوْمِ فَقَالَ « مَنْ يُجَهِّزْ هَؤُلاَءِ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . يَعْنِى جَيْشَ الْعُسْرَةِ فَجَهَّزْتُهُمْ حَتَّى لَمْ يَفْقِدُوا عِقَالاً وَلاَ خِطَامًا . فَقَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدْ .
Tercemesi:
Bize İshak b. Râhûye, ona Abdullah b. İdris, ona Husayn b. Abdurrahman, ona da Amr b. Câvân, Ahnef b. Kays’ın şöyle dediğini rivayet etti:
Hac için yola çıktık. Medineye geldik. Gayemiz sadece hac yapmaktı, konakladığımız yerde yüklerimizi indirdiğimizde bir kimse gelip; İnsanlar mescidde toplanmış ve büyük bir heyecan var dedi. Bu söz üzerine biz doğru mescide gittik. İnsanlar aralarında Ali, Zübeyr, Talha ve Sa'd b. Ebu Vakkas'ın bulunduğu gurubun etrafında toplanmışlardı. Biz bu durumda iken Osman çıkıp geldi sarı bir örtüye bürünüp örtünün bir parçasıyla da başını örtmüştü ve şöyle dedi: "Talha burada mı? Zübeyr burada mı? Sa'd burada mı?" Oradakiler: Evet dediler. Bunun üzerine Osman: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına size söylüyorum, biliyor musunuz? Rasulullah (sav): "Kim falan oğullarının hurma kurutma yerini satın alırsa Allah onu bağışlar" buyurdu. Ben de orayı yirmi bin veya yirmi beş bine aldım. Rasulullah'a (s.a.v) gelip durumu anlattım O da: "Onu mescide bağışla karşılığını görürsün" buyurdu. Oradakiler: "Allah! için doğru söylüyorsun" dediler. Osman sözlerine devam ederek: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına söylüyorum! Biliyor musunuz? Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kim Rûme kuyusunu satın alıp Müslümanlara vakfederse Allah onu bağışlar." Ben de o kuyuyu şu kadar bu kadar fiyata satın aldım. Rasulullah'a (sav) gelip Rûme kuyusunu şu kadar fiyata satın aldım dedim. O da: "Onu Müslümanların su ihtiyaçları için vakfet karşılığını görürsün" buyurdu. Oradakiler: Allah şahit ki! evet (sen doğru söylüyorsun) dediler. Osman sözlerine devam ederek: Kendisinden başka ilah olmayan Allah adına söylüyorum! Biliyor musunuz? Rasulullah (sav) ashabına hitab ederek: "Kim şu orduyu donatırsa Allah onu affeder" buyurdu da ben O, 'Ceyşü'l-Usre' ordusunu yular ve iplerine varıncaya kadar techiz ettim dedi. Oradakiler: Allah şahit ki! evet (sen doğru söylüyorsun) dediler. Bunun üzerine Osman da: Allah'ım şahit ol, Allah'ım şahit ol, Allah'ım şahit ol dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cihâd 44, /2293
Senetler:
1. Ebu Abdullah Zübeyr b. Avvâm el-Esedî (Zübeyr b. Avvâm b. Huveylid b. Esed b. Abdüluzza)
2. Ebu Bahr Ahnef b. Kays et-Temîmî (Dahhak b. Kays b. Muaviye b. Husayn)
3. Amr b. Câvân et-Temimi (Amr b. Câvân)
4. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. İdris el-Evdî (Abdullah b. İdris b. Yezid b. Abdurrahman)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı
Yardım, mücahide ve ailesine yardım
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276802, N003184-3
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ قَالَ سَمِعْتُ حُصَيْنَ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ يُحَدِّثُ عَنْ عَمْرِو بْنِ جَاوَانَ عَنِ الأَحْنَفِ بْنِ قَيْسٍ قَالَ خَرَجْنَا حُجَّاجًا فَقَدِمْنَا الْمَدِينَةَ وَنَحْنُ نُرِيدُ الْحَجَّ فَبَيْنَا نَحْنُ فِى مَنَازِلِنَا نَضَعُ رِحَالَنَا إِذْ أَتَانَا آتٍ فَقَالَ إِنَّ النَّاسَ قَدِ اجْتَمَعُوا فِى الْمَسْجِدِ وَفَزِعُوا . فَانْطَلَقْنَا فَإِذَا النَّاسُ مُجْتَمِعُونَ عَلَى نَفَرٍ فِى وَسَطِ الْمَسْجِدِ وَفِيهِمْ عَلِىٌّ وَالزُّبَيْرُ وَطَلْحَةُ وَسَعْدُ بْنُ أَبِى وَقَّاصٍ فَإِنَّا لَكَذَلِكَ إِذْ جَاءَ عُثْمَانُ رضى الله عنه عَلَيْهِ مُلاَءَةٌ صَفْرَاءُ قَدْ قَنَّعَ بِهَا رَأْسَهُ فَقَالَ أَهَا هُنَا طَلْحَةُ أَهَا هُنَا الزُّبَيْرُ أَهَا هُنَا سَعْدٌ قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَإِنِّى أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ يَبْتَاعُ مِرْبَدَ بَنِى فُلاَنٍ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . فَابْتَعْتُهُ بِعِشْرِينَ أَلْفًا أَوْ بِخَمْسَةٍ وَعِشْرِينَ أَلْفًا فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرْتُهُ فَقَالَ « اجْعَلْهُ فِى مَسْجِدِنَا وَأَجْرُهُ لَكَ » . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنِ ابْتَاعَ بِئْرَ رُومَةَ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ فَابْتَعْتُهَا بِكَذَا وَكَذَا فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ قَدِ ابْتَعْتُهَا بِكَذَا وَكَذَا قَالَ « اجْعَلْهَا سِقَايَةً لِلْمُسْلِمِينَ وَأَجْرُهَا لَكَ » . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَظَرَ فِى وُجُوهِ الْقَوْمِ فَقَالَ « مَنْ يُجَهِّزْ هَؤُلاَءِ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . يَعْنِى جَيْشَ الْعُسْرَةِ فَجَهَّزْتُهُمْ حَتَّى لَمْ يَفْقِدُوا عِقَالاً وَلاَ خِطَامًا . فَقَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدْ .
Tercemesi:
Bize İshak b. Râhûye, ona Abdullah b. İdris, ona Husayn b. Abdurrahman, ona da Amr b. Câvân, Ahnef b. Kays’ın şöyle dediğini rivayet etti:
Hac için yola çıktık. Medineye geldik. Gayemiz sadece hac yapmaktı, konakladığımız yerde yüklerimizi indirdiğimizde bir kimse gelip; İnsanlar mescidde toplanmış ve büyük bir heyecan var dedi. Bu söz üzerine biz doğru mescide gittik. İnsanlar aralarında Ali, Zübeyr, Talha ve Sa'd b. Ebu Vakkas'ın bulunduğu gurubun etrafında toplanmışlardı. Biz bu durumda iken Osman çıkıp geldi sarı bir örtüye bürünüp örtünün bir parçasıyla da başını örtmüştü ve şöyle dedi: "Talha burada mı? Zübeyr burada mı? Sa'd burada mı?" Oradakiler: Evet dediler. Bunun üzerine Osman: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına size söylüyorum, biliyor musunuz? Rasulullah (sav): "Kim falan oğullarının hurma kurutma yerini satın alırsa Allah onu bağışlar" buyurdu. Ben de orayı yirmi bin veya yirmi beş bine aldım. Rasulullah'a (s.a.v) gelip durumu anlattım O da: "Onu mescide bağışla karşılığını görürsün" buyurdu. Oradakiler: "Allah! için doğru söylüyorsun" dediler. Osman sözlerine devam ederek: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına söylüyorum! Biliyor musunuz? Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kim Rûme kuyusunu satın alıp Müslümanlara vakfederse Allah onu bağışlar." Ben de o kuyuyu şu kadar bu kadar fiyata satın aldım. Rasulullah'a (sav) gelip Rûme kuyusunu şu kadar fiyata satın aldım dedim. O da: "Onu Müslümanların su ihtiyaçları için vakfet karşılığını görürsün" buyurdu. Oradakiler: Allah şahit ki! evet (sen doğru söylüyorsun) dediler. Osman sözlerine devam ederek: Kendisinden başka ilah olmayan Allah adına söylüyorum! Biliyor musunuz? Rasulullah (sav) ashabına hitab ederek: "Kim şu orduyu donatırsa Allah onu affeder" buyurdu da ben O, 'Ceyşü'l-Usre' ordusunu yular ve iplerine varıncaya kadar techiz ettim dedi. Oradakiler: Allah şahit ki! evet (sen doğru söylüyorsun) dediler. Bunun üzerine Osman da: Allah'ım şahit ol, Allah'ım şahit ol, Allah'ım şahit ol dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cihâd 44, /2293
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
2. Ebu Bahr Ahnef b. Kays et-Temîmî (Dahhak b. Kays b. Muaviye b. Husayn)
3. Amr b. Câvân et-Temimi (Amr b. Câvân)
4. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. İdris el-Evdî (Abdullah b. İdris b. Yezid b. Abdurrahman)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı
Yardım, mücahide ve ailesine yardım
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276803, N003184-4
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ قَالَ سَمِعْتُ حُصَيْنَ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ يُحَدِّثُ عَنْ عَمْرِو بْنِ جَاوَانَ عَنِ الأَحْنَفِ بْنِ قَيْسٍ قَالَ خَرَجْنَا حُجَّاجًا فَقَدِمْنَا الْمَدِينَةَ وَنَحْنُ نُرِيدُ الْحَجَّ فَبَيْنَا نَحْنُ فِى مَنَازِلِنَا نَضَعُ رِحَالَنَا إِذْ أَتَانَا آتٍ فَقَالَ إِنَّ النَّاسَ قَدِ اجْتَمَعُوا فِى الْمَسْجِدِ وَفَزِعُوا . فَانْطَلَقْنَا فَإِذَا النَّاسُ مُجْتَمِعُونَ عَلَى نَفَرٍ فِى وَسَطِ الْمَسْجِدِ وَفِيهِمْ عَلِىٌّ وَالزُّبَيْرُ وَطَلْحَةُ وَسَعْدُ بْنُ أَبِى وَقَّاصٍ فَإِنَّا لَكَذَلِكَ إِذْ جَاءَ عُثْمَانُ رضى الله عنه عَلَيْهِ مُلاَءَةٌ صَفْرَاءُ قَدْ قَنَّعَ بِهَا رَأْسَهُ فَقَالَ أَهَا هُنَا طَلْحَةُ أَهَا هُنَا الزُّبَيْرُ أَهَا هُنَا سَعْدٌ قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَإِنِّى أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ يَبْتَاعُ مِرْبَدَ بَنِى فُلاَنٍ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . فَابْتَعْتُهُ بِعِشْرِينَ أَلْفًا أَوْ بِخَمْسَةٍ وَعِشْرِينَ أَلْفًا فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرْتُهُ فَقَالَ « اجْعَلْهُ فِى مَسْجِدِنَا وَأَجْرُهُ لَكَ » . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنِ ابْتَاعَ بِئْرَ رُومَةَ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ فَابْتَعْتُهَا بِكَذَا وَكَذَا فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ قَدِ ابْتَعْتُهَا بِكَذَا وَكَذَا قَالَ « اجْعَلْهَا سِقَايَةً لِلْمُسْلِمِينَ وَأَجْرُهَا لَكَ » . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَظَرَ فِى وُجُوهِ الْقَوْمِ فَقَالَ « مَنْ يُجَهِّزْ هَؤُلاَءِ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . يَعْنِى جَيْشَ الْعُسْرَةِ فَجَهَّزْتُهُمْ حَتَّى لَمْ يَفْقِدُوا عِقَالاً وَلاَ خِطَامًا . فَقَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدْ .
Tercemesi:
Bize İshak b. Râhûye, ona Abdullah b. İdris, ona Husayn b. Abdurrahman, ona da Amr b. Câvân, Ahnef b. Kays’ın şöyle dediğini rivayet etti:
Hac için yola çıktık. Medineye geldik. Gayemiz sadece hac yapmaktı, konakladığımız yerde yüklerimizi indirdiğimizde bir kimse gelip; İnsanlar mescidde toplanmış ve büyük bir heyecan var dedi. Bu söz üzerine biz doğru mescide gittik. İnsanlar aralarında Ali, Zübeyr, Talha ve Sa'd b. Ebu Vakkas'ın bulunduğu gurubun etrafında toplanmışlardı. Biz bu durumda iken Osman çıkıp geldi sarı bir örtüye bürünüp örtünün bir parçasıyla da başını örtmüştü ve şöyle dedi: "Talha burada mı? Zübeyr burada mı? Sa'd burada mı?" Oradakiler: Evet dediler. Bunun üzerine Osman: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına size söylüyorum, biliyor musunuz? Rasulullah (sav): "Kim falan oğullarının hurma kurutma yerini satın alırsa Allah onu bağışlar" buyurdu. Ben de orayı yirmi bin veya yirmi beş bine aldım. Rasulullah'a (s.a.v) gelip durumu anlattım O da: "Onu mescide bağışla karşılığını görürsün" buyurdu. Oradakiler: "Allah! için doğru söylüyorsun" dediler. Osman sözlerine devam ederek: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına söylüyorum! Biliyor musunuz? Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kim Rûme kuyusunu satın alıp Müslümanlara vakfederse Allah onu bağışlar." Ben de o kuyuyu şu kadar bu kadar fiyata satın aldım. Rasulullah'a (sav) gelip Rûme kuyusunu şu kadar fiyata satın aldım dedim. O da: "Onu Müslümanların su ihtiyaçları için vakfet karşılığını görürsün" buyurdu. Oradakiler: Allah şahit ki! evet (sen doğru söylüyorsun) dediler. Osman sözlerine devam ederek: Kendisinden başka ilah olmayan Allah adına söylüyorum! Biliyor musunuz? Rasulullah (sav) ashabına hitab ederek: "Kim şu orduyu donatırsa Allah onu affeder" buyurdu da ben O, 'Ceyşü'l-Usre' ordusunu yular ve iplerine varıncaya kadar techiz ettim dedi. Oradakiler: Allah şahit ki! evet (sen doğru söylüyorsun) dediler. Bunun üzerine Osman da: Allah'ım şahit ol, Allah'ım şahit ol, Allah'ım şahit ol dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cihâd 44, /2293
Senetler:
1. Ebu Muhammed Talha b. Ubeydullah el-Kuraşî (Talha b. Ubeydullah b. Osman b. Amr b. Ka'b)
2. Ebu Bahr Ahnef b. Kays et-Temîmî (Dahhak b. Kays b. Muaviye b. Husayn)
3. Amr b. Câvân et-Temimi (Amr b. Câvân)
4. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. İdris el-Evdî (Abdullah b. İdris b. Yezid b. Abdurrahman)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı
Yardım, mücahide ve ailesine yardım
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276804, N003184-5
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ قَالَ سَمِعْتُ حُصَيْنَ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ يُحَدِّثُ عَنْ عَمْرِو بْنِ جَاوَانَ عَنِ الأَحْنَفِ بْنِ قَيْسٍ قَالَ خَرَجْنَا حُجَّاجًا فَقَدِمْنَا الْمَدِينَةَ وَنَحْنُ نُرِيدُ الْحَجَّ فَبَيْنَا نَحْنُ فِى مَنَازِلِنَا نَضَعُ رِحَالَنَا إِذْ أَتَانَا آتٍ فَقَالَ إِنَّ النَّاسَ قَدِ اجْتَمَعُوا فِى الْمَسْجِدِ وَفَزِعُوا . فَانْطَلَقْنَا فَإِذَا النَّاسُ مُجْتَمِعُونَ عَلَى نَفَرٍ فِى وَسَطِ الْمَسْجِدِ وَفِيهِمْ عَلِىٌّ وَالزُّبَيْرُ وَطَلْحَةُ وَسَعْدُ بْنُ أَبِى وَقَّاصٍ فَإِنَّا لَكَذَلِكَ إِذْ جَاءَ عُثْمَانُ رضى الله عنه عَلَيْهِ مُلاَءَةٌ صَفْرَاءُ قَدْ قَنَّعَ بِهَا رَأْسَهُ فَقَالَ أَهَا هُنَا طَلْحَةُ أَهَا هُنَا الزُّبَيْرُ أَهَا هُنَا سَعْدٌ قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَإِنِّى أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ يَبْتَاعُ مِرْبَدَ بَنِى فُلاَنٍ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . فَابْتَعْتُهُ بِعِشْرِينَ أَلْفًا أَوْ بِخَمْسَةٍ وَعِشْرِينَ أَلْفًا فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرْتُهُ فَقَالَ « اجْعَلْهُ فِى مَسْجِدِنَا وَأَجْرُهُ لَكَ » . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنِ ابْتَاعَ بِئْرَ رُومَةَ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ فَابْتَعْتُهَا بِكَذَا وَكَذَا فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ قَدِ ابْتَعْتُهَا بِكَذَا وَكَذَا قَالَ « اجْعَلْهَا سِقَايَةً لِلْمُسْلِمِينَ وَأَجْرُهَا لَكَ » . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَظَرَ فِى وُجُوهِ الْقَوْمِ فَقَالَ « مَنْ يُجَهِّزْ هَؤُلاَءِ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . يَعْنِى جَيْشَ الْعُسْرَةِ فَجَهَّزْتُهُمْ حَتَّى لَمْ يَفْقِدُوا عِقَالاً وَلاَ خِطَامًا . فَقَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدْ .
Tercemesi:
Bize İshak b. Râhûye, ona Abdullah b. İdris, ona Husayn b. Abdurrahman, ona da Amr b. Câvân, Ahnef b. Kays’ın şöyle dediğini rivayet etti:
Hac için yola çıktık. Medineye geldik. Gayemiz sadece hac yapmaktı, konakladığımız yerde yüklerimizi indirdiğimizde bir kimse gelip; İnsanlar mescidde toplanmış ve büyük bir heyecan var dedi. Bu söz üzerine biz doğru mescide gittik. İnsanlar aralarında Ali, Zübeyr, Talha ve Sa'd b. Ebu Vakkas'ın bulunduğu gurubun etrafında toplanmışlardı. Biz bu durumda iken Osman çıkıp geldi sarı bir örtüye bürünüp örtünün bir parçasıyla da başını örtmüştü ve şöyle dedi: "Talha burada mı? Zübeyr burada mı? Sa'd burada mı?" Oradakiler: Evet dediler. Bunun üzerine Osman: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına size söylüyorum, biliyor musunuz? Rasulullah (sav): "Kim falan oğullarının hurma kurutma yerini satın alırsa Allah onu bağışlar" buyurdu. Ben de orayı yirmi bin veya yirmi beş bine aldım. Rasulullah'a (s.a.v) gelip durumu anlattım O da: "Onu mescide bağışla karşılığını görürsün" buyurdu. Oradakiler: "Allah! için doğru söylüyorsun" dediler. Osman sözlerine devam ederek: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına söylüyorum! Biliyor musunuz? Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kim Rûme kuyusunu satın alıp Müslümanlara vakfederse Allah onu bağışlar." Ben de o kuyuyu şu kadar bu kadar fiyata satın aldım. Rasulullah'a (sav) gelip Rûme kuyusunu şu kadar fiyata satın aldım dedim. O da: "Onu Müslümanların su ihtiyaçları için vakfet karşılığını görürsün" buyurdu. Oradakiler: Allah şahit ki! evet (sen doğru söylüyorsun) dediler. Osman sözlerine devam ederek: Kendisinden başka ilah olmayan Allah adına söylüyorum! Biliyor musunuz? Rasulullah (sav) ashabına hitab ederek: "Kim şu orduyu donatırsa Allah onu affeder" buyurdu da ben O, 'Ceyşü'l-Usre' ordusunu yular ve iplerine varıncaya kadar techiz ettim dedi. Oradakiler: Allah şahit ki! evet (sen doğru söylüyorsun) dediler. Bunun üzerine Osman da: Allah'ım şahit ol, Allah'ım şahit ol, Allah'ım şahit ol dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cihâd 44, /2293
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Bahr Ahnef b. Kays et-Temîmî (Dahhak b. Kays b. Muaviye b. Husayn)
3. Amr b. Câvân et-Temimi (Amr b. Câvân)
4. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. İdris el-Evdî (Abdullah b. İdris b. Yezid b. Abdurrahman)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı
Yardım, mücahide ve ailesine yardım
حدثنا القاضي الحسين بن إسماعيل نا يوسف بن موسى نا جرير نا حصين بن عبد الرحمن عن عمرو بن جاوان ح ونا محمد بن منصور بن أبي الجهم نا السري بن عاصم نا عبد الله بن إدريس ح وحدثنا محمد بن الحسن بن محمد بن أبي الشوارب بالمفتح مما قرئ عليه وأنا أسمع قيل له سمعت العباس بن يزيد نا عبد الله بن إدريس قال سمعت حصين بن عبد الرحمن عن عمرو بن جاوان ح ونا أحمد بن محمد بن سعدان نا شعيب بن أيوب نا يحيى بن آدم نا عبد الله بن إدريس عن حصين بن عبد الرحمن عن عمرو بن جاوان السعدي ح وحدثني علي بن عبد الله بن مبشر نا أحمد بن سنان نا علي بن عاصم عن حصين قال حدثني عمرو بن جاوان المازني قال سمعت الأحنف بن قيس ح ونا أبو صالح الأصبهاني عبد الرحمن بن سعيد نا أبو مسعود نا أبو داود نا أبو عوانة أخبرني حصين عن عمرو بن جاوان ح ونا أبو سهل بن زياد نا عبد الله بن أحمد بن حنبل نا أبي نا بهز بن أسد نا أبو عوانة نا حصين عن عمرو بن جاوان ح ونا محمد بن عبد الله بن زكريا نا أبو عبد الرحمن النسائي نا إسحاق بن إبراهيم أنا المعتمر بن سليمان قال سمعت أبي يحدث عن حصين بن عبد الرحمن عن عمرو بن جاوان رجل من بني تميم وذاك أني قلت له أرأيت اعتزال الأحنف ما كان قال سمعت الأحنف : يقول أتيت المدينة وأنا حاج فبينما نحن في منازلنا نضع رحالنا إذ أتانا آت فقال قد اجتمع الناس في المسجد فانطلقت فإذا الناس يجتمعون وإذا بين أظهرهم نفر قعود فإذا هو علي بن أبي طالب والزبير وطلحة وسعد بن أبي وقاص فلما قمت عليهم قيل هذا عثمان بن عفان قد جاء قال فجاء وعليه ملاءة صفراء فقلت لصاحبي كما أنت حتى أنظر ما جاء به فقال عثمان أهاهنا علي أهاهنا الزبير أهاهنا طلحة أهاهنا سعد بن أبي وقاص قالوا نعم قال فأنشدكم بالله الذي لا إله إلا هو أتعلمون أن رسول الله صلى الله عليه و سلم قال من يبتاع مربد بني فلان غفر الله له فابتعته فأتيت رسول الله صلى الله عليه و سلم فقلت إني قد ابتعت مربد بني فلان قال فاجعله في مسجدنا وأجره لك فقالوا نعم قال فأنشدكم بالله الذي لا إله إلا الله هل تعلمون أن رسول الله صلى الله عليه و سلم قال من يبتاع رومة غفر الله له فأتيت رسول الله صلى الله عليه و سلم فقلت إني قد ابتعت بئر رومة قال فاجعلها سقاية للمسلمين وأجرها لك قالوا نعم قال فأنشدكم بالله الذي لا إله إلا هو هل تعلمون أن رسول الله صلى الله عليه و سلم قال من يجهز جيش العسرة غفر الله له فجهزتهم حتى ما يفقدون عقالا ولا خطاما قالوا نعم قال اللهم أشهد اللهم أشهد اللهم أشهد هذا لفظ حديث معتمر عن أبيه عن حصين وقال بن إدريس في حديثه من يبتاع مربد بني فلان غفر الله له فابتعته بعشرين ألفا أو بخمسة وعشرين ألفا وقال أيضا في بئر رومة فابتعتها بكذا وكذا ثم أتيته وقال اجعلها سقاية للمسلمين وأجرها لك وقال علي بن عاصم في حديثه في قصة المربد فابتعته بكذا وكذا ثم أتيت النبي صلى الله عليه و سلم فقلت قد ابتعت مربد بني فلان توسع به في مسجد المسلمين فقال نعم وقد وجب أجره لك وقال في بئر رومة فابتعتها بعشرين ألفا أو خمسة وعشرين ألفا الشك من حصين وقال أبو داود عن أبي عوانة في قصة المربد فابتعته ببضعة وعشرين ألفا أو نحو ذلك وبقية ألفاظهم متقاربة والمعنى واحد وفي حديث أحمد بن حنبل في بئر رومة فابتعتها بكذا وكذا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
187665, DK004436
Hadis:
حدثنا القاضي الحسين بن إسماعيل نا يوسف بن موسى نا جرير نا حصين بن عبد الرحمن عن عمرو بن جاوان ح ونا محمد بن منصور بن أبي الجهم نا السري بن عاصم نا عبد الله بن إدريس ح وحدثنا محمد بن الحسن بن محمد بن أبي الشوارب بالمفتح مما قرئ عليه وأنا أسمع قيل له سمعت العباس بن يزيد نا عبد الله بن إدريس قال سمعت حصين بن عبد الرحمن عن عمرو بن جاوان ح ونا أحمد بن محمد بن سعدان نا شعيب بن أيوب نا يحيى بن آدم نا عبد الله بن إدريس عن حصين بن عبد الرحمن عن عمرو بن جاوان السعدي ح وحدثني علي بن عبد الله بن مبشر نا أحمد بن سنان نا علي بن عاصم عن حصين قال حدثني عمرو بن جاوان المازني قال سمعت الأحنف بن قيس ح ونا أبو صالح الأصبهاني عبد الرحمن بن سعيد نا أبو مسعود نا أبو داود نا أبو عوانة أخبرني حصين عن عمرو بن جاوان ح ونا أبو سهل بن زياد نا عبد الله بن أحمد بن حنبل نا أبي نا بهز بن أسد نا أبو عوانة نا حصين عن عمرو بن جاوان ح ونا محمد بن عبد الله بن زكريا نا أبو عبد الرحمن النسائي نا إسحاق بن إبراهيم أنا المعتمر بن سليمان قال سمعت أبي يحدث عن حصين بن عبد الرحمن عن عمرو بن جاوان رجل من بني تميم وذاك أني قلت له أرأيت اعتزال الأحنف ما كان قال سمعت الأحنف : يقول أتيت المدينة وأنا حاج فبينما نحن في منازلنا نضع رحالنا إذ أتانا آت فقال قد اجتمع الناس في المسجد فانطلقت فإذا الناس يجتمعون وإذا بين أظهرهم نفر قعود فإذا هو علي بن أبي طالب والزبير وطلحة وسعد بن أبي وقاص فلما قمت عليهم قيل هذا عثمان بن عفان قد جاء قال فجاء وعليه ملاءة صفراء فقلت لصاحبي كما أنت حتى أنظر ما جاء به فقال عثمان أهاهنا علي أهاهنا الزبير أهاهنا طلحة أهاهنا سعد بن أبي وقاص قالوا نعم قال فأنشدكم بالله الذي لا إله إلا هو أتعلمون أن رسول الله صلى الله عليه و سلم قال من يبتاع مربد بني فلان غفر الله له فابتعته فأتيت رسول الله صلى الله عليه و سلم فقلت إني قد ابتعت مربد بني فلان قال فاجعله في مسجدنا وأجره لك فقالوا نعم قال فأنشدكم بالله الذي لا إله إلا الله هل تعلمون أن رسول الله صلى الله عليه و سلم قال من يبتاع رومة غفر الله له فأتيت رسول الله صلى الله عليه و سلم فقلت إني قد ابتعت بئر رومة قال فاجعلها سقاية للمسلمين وأجرها لك قالوا نعم قال فأنشدكم بالله الذي لا إله إلا هو هل تعلمون أن رسول الله صلى الله عليه و سلم قال من يجهز جيش العسرة غفر الله له فجهزتهم حتى ما يفقدون عقالا ولا خطاما قالوا نعم قال اللهم أشهد اللهم أشهد اللهم أشهد هذا لفظ حديث معتمر عن أبيه عن حصين وقال بن إدريس في حديثه من يبتاع مربد بني فلان غفر الله له فابتعته بعشرين ألفا أو بخمسة وعشرين ألفا وقال أيضا في بئر رومة فابتعتها بكذا وكذا ثم أتيته وقال اجعلها سقاية للمسلمين وأجرها لك وقال علي بن عاصم في حديثه في قصة المربد فابتعته بكذا وكذا ثم أتيت النبي صلى الله عليه و سلم فقلت قد ابتعت مربد بني فلان توسع به في مسجد المسلمين فقال نعم وقد وجب أجره لك وقال في بئر رومة فابتعتها بعشرين ألفا أو خمسة وعشرين ألفا الشك من حصين وقال أبو داود عن أبي عوانة في قصة المربد فابتعته ببضعة وعشرين ألفا أو نحو ذلك وبقية ألفاظهم متقاربة والمعنى واحد وفي حديث أحمد بن حنبل في بئر رومة فابتعتها بكذا وكذا
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Ehbâs 4436, 5/345
Senetler:
1. Ebu Amr Osman b. Affân (Osman b. Affân b. Ebu Âs b. Ümeyye b. Abdüşems)
2. Ebu Bahr Ahnef b. Kays et-Temîmî (Dahhak b. Kays b. Muaviye b. Husayn)
3. Amr b. Câvân et-Temimi (Amr b. Câvân)
4. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. İdris el-Evdî (Abdullah b. İdris b. Yezid b. Abdurrahman)
5. Ebu Hasan Ali b. Asım et-Temîmî (Ali b. Asım b. Suheyb)
6. Ebu Fadl Abbas b. Yezid el-Bahrani (Abbas b. Yezid b. Ebu Habib)
6. Ebu Cafer Ahmed b. Sinan el-Kattan (Ahmed b. Sinan b. Esed b. Hibban)
6. Ebu Sehl Seriy b. Sehl el-Hemdani (Seriy b. Asım b. Sehl)
6. Ebu Yakub Yusuf b. Musa er-Râzi (Yusuf b. Musa b. Râşid b. Bilal)
7. Ebu Bekir Muhammed b. Mansur el-Mervezi (Muhammed b. Mansur b. Nadr b. İsmail)
7. Muhammed b. Hasan b. Ebu eş-Şevvar (Muhammed b. Hasan b. Muhammed b. Abdulmelik b. Ebu Şevvar)
7. Ebu Hasan Ali b. Abdullah el-Vasıti (Ali b. Abdullah b. Mübeşşir)
7. Hüseyin b. İsmail el-Mehamili (Hüseyin b. İsmail b. Muhammed b. İsmail b. Said b. Eban)
Konular:
İnfak, Tasadduk, infak kültürü
Siyer, Tebük gazvesi
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı
Yardım, mücahide ve ailesine yardım
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276949, N003636-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ أَخْبَرَنَا الْمُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ سَمِعْتُ أَبِى يُحَدِّثُ عَنْ حُصَيْنِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَمْرِو بْنِ جَاوَانَ - رَجُلٌ مِنْ بَنِى تَمِيمٍ - وَذَاكَ أَنِّى قُلْتُ لَهُ أَرَأَيْتَ اعْتِزَالَ الأَحْنَفِ بْنِ قَيْسٍ مَا كَانَ قَالَ سَمِعْتُ الأَحْنَفَ يَقُولُ أَتَيْتُ الْمَدِينَةَ وَأَنَا حَاجٌّ فَبَيْنَا نَحْنُ فِى مَنَازِلِنَا نَضَعُ رِحَالَنَا إِذْ أَتَى آتٍ فَقَالَ قَدِ اجْتَمَعَ النَّاسُ فِى الْمَسْجِدِ فَاطَّلَعْتُ فَإِذَا يَعْنِى النَّاسَ مُجْتَمِعُونَ وَإِذَا بَيْنَ أَظْهُرِهِمْ نَفَرٌ قُعُودٌ فَإِذَا هُوَ عَلِىُّ بْنُ أَبِى طَالِبٍ وَالزُّبَيْرُ وَطَلْحَةُ وَسَعْدُ بْنُ أَبِى وَقَّاصٍ رَحْمَةُ اللَّهِ عَلَيْهِمْ فَلَمَّا قُمْتُ عَلَيْهِمْ قِيلَ هَذَا عُثْمَانُ بْنُ عَفَّانَ قَدْ جَاءَ - قَالَ - فَجَاءَ وَعَلَيْهِ مُلَيَّةٌ صَفْرَاءُ فَقُلْتُ لِصَاحِبِى كَمَا أَنْتَ حَتَّى أَنْظُرَ مَا جَاءَ بِهِ . فَقَالَ عُثْمَانُ أَهَا هُنَا عَلِىٌّ أَهَا هُنَا الزُّبَيْرُ أَهَا هُنَا طَلْحَةُ أَهَا هُنَا سَعْدٌ قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَأَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ يَبْتَاعُ مِرْبَدَ بَنِى فُلاَنٍ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . فَابْتَعْتُهُ فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ إِنِّى ابْتَعْتُ مِرْبَدَ بَنِى فُلاَنٍ . قَالَ « فَاجْعَلْهُ فِى مَسْجِدِنَا وَأَجْرُهُ لَكَ » . قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَأَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ يَبْتَاعُ بِئْرَ رُومَةَ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ قَدِ ابْتَعْتُ بِئْرَ رُومَةَ . قَالَ « فَاجْعَلْهَا سِقَايَةً لِلْمُسْلِمِينَ وَأَجْرُهَا لَكَ » . قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَأَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ يُجَهِّزْ جَيْشَ الْعُسْرَةِ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . فَجَهَّزْتُهُمْ حَتَّى مَا يَفْقِدُونَ عِقَالاً وَلاَ خِطَامًا . قَالُوا نَعَمْ . قَالَ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدْ .
Tercemesi:
Husayn b. Abdurrahman (r.a)’dan rivâyete göre, Temim oğullarından bir adam olan Ömer b. Cavan adlı birine: “Ahnef b. Kays, o hâdisede neden ayrılmıştı?” diye sordum. O da şöyle dedi: “Ahnef’in şunları anlattığını duydum: “Hac vazifemi yapmak üzere bir seferinde Medine’ye gelmiştim. Biz konakladığımız yerde yüklerimizi indirirken birisi geldi ve şöyle dedi: İnsanlar mescidde toplandılar. Ben de gittim gerçekten insanlar orada toplanmışlardı. Bir de baktım ki ortada bir gurup toplu olarak oturuyordu. Bunlar Ali b. Ebi Talib, Zübeyr, Talha ve Sa’d b. Ebi Vakkas (r.anhüma) idiler. Tam onların yanına durmuştum ki işte Osman b. Affan geldi dediler. Geldi ve üzerinde sarı bir elbisesi vardı. Ben arkadaşıma: “Olduğun yerde kal Osman’ın ne haberle geldiğini bir öğreneyim” dedim. Osman (r.a) Ali burada mı? Zübeyr burada mı? Talha burada mı? Sa’d burada mı? diye sordu. “Evet burada” dediler. Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına söylüyorum. Biliyor musunuz? Rasûlullah (s.a.v): “Kim falan oğullarının hurma kurutma yerini satın alırsa Allah onu bağışlar” dediğini…” Ben de orayı satın aldım ve Rasûlullah (s.a.v)’e gelerek: “Falan oğullarının hurma kurutma yerini satın aldım” dedim. Rasûlullah (s.a.v): “Onu bizim mescidimize vakfet ecrini alırsın” buyurdu. Oradakiler: “Evet bunun böyle olduğunu biliyoruz” dediler. Bu sefer Osman b. Affan: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah aşkına söylüyorum, biliyor musunuz?” Rasûlullah (s.a.v): “Kim Rume kuyusunu satın alırsa Allah onu bağışlar” buyurdu. Ben de Rasûlullah (s.a.v)’e geldim. Rume kuyusunu satın aldım dedim. Rasûlullah (s.a.v)’de “Onu Müslümanların kullanması için vakfet karşılığını bulursun” buyurdu. Oradakiler: “Evet bunu da böyle olduğunu biliyoruz” dediler. Bu sefer Osman b. Affan: “Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına söylüyorum, biliyor musunuz? Rasûlullah (s.a.v): “Kim zorluk gününün ordusu olan Tebük ordusunu techiz edip donatırsa Allah onu bağışlar” buyurmuştu da ben de yularından yay ve kirişine kadar her şeyiyle donatmıştım” dedi. Oradakiler “Evet bu söylediklerini de aynen yapmıştın” dediler. Bunun üzerine Osman: “Allah’ım şahit ol! Allah’ım şahit ol! Allah’ım şahit ol!” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İhbâs 4, /2326
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
2. Ebu Bahr Ahnef b. Kays et-Temîmî (Dahhak b. Kays b. Muaviye b. Husayn)
3. Amr b. Câvân et-Temimi (Amr b. Câvân)
4. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
5. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
6. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
7. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Siyer, Tebük gazvesi
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29451, N003636
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ أَخْبَرَنَا الْمُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ سَمِعْتُ أَبِى يُحَدِّثُ عَنْ حُصَيْنِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَمْرِو بْنِ جَاوَانَ - رَجُلٌ مِنْ بَنِى تَمِيمٍ - وَذَاكَ أَنِّى قُلْتُ لَهُ أَرَأَيْتَ اعْتِزَالَ الأَحْنَفِ بْنِ قَيْسٍ مَا كَانَ قَالَ سَمِعْتُ الأَحْنَفَ يَقُولُ أَتَيْتُ الْمَدِينَةَ وَأَنَا حَاجٌّ فَبَيْنَا نَحْنُ فِى مَنَازِلِنَا نَضَعُ رِحَالَنَا إِذْ أَتَى آتٍ فَقَالَ قَدِ اجْتَمَعَ النَّاسُ فِى الْمَسْجِدِ فَاطَّلَعْتُ فَإِذَا يَعْنِى النَّاسَ مُجْتَمِعُونَ وَإِذَا بَيْنَ أَظْهُرِهِمْ نَفَرٌ قُعُودٌ فَإِذَا هُوَ عَلِىُّ بْنُ أَبِى طَالِبٍ وَالزُّبَيْرُ وَطَلْحَةُ وَسَعْدُ بْنُ أَبِى وَقَّاصٍ رَحْمَةُ اللَّهِ عَلَيْهِمْ فَلَمَّا قُمْتُ عَلَيْهِمْ قِيلَ هَذَا عُثْمَانُ بْنُ عَفَّانَ قَدْ جَاءَ - قَالَ - فَجَاءَ وَعَلَيْهِ مُلَيَّةٌ صَفْرَاءُ فَقُلْتُ لِصَاحِبِى كَمَا أَنْتَ حَتَّى أَنْظُرَ مَا جَاءَ بِهِ . فَقَالَ عُثْمَانُ أَهَا هُنَا عَلِىٌّ أَهَا هُنَا الزُّبَيْرُ أَهَا هُنَا طَلْحَةُ أَهَا هُنَا سَعْدٌ قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَأَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ يَبْتَاعُ مِرْبَدَ بَنِى فُلاَنٍ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . فَابْتَعْتُهُ فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ إِنِّى ابْتَعْتُ مِرْبَدَ بَنِى فُلاَنٍ . قَالَ « فَاجْعَلْهُ فِى مَسْجِدِنَا وَأَجْرُهُ لَكَ » . قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَأَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ يَبْتَاعُ بِئْرَ رُومَةَ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ قَدِ ابْتَعْتُ بِئْرَ رُومَةَ . قَالَ « فَاجْعَلْهَا سِقَايَةً لِلْمُسْلِمِينَ وَأَجْرُهَا لَكَ » . قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَأَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ يُجَهِّزْ جَيْشَ الْعُسْرَةِ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . فَجَهَّزْتُهُمْ حَتَّى مَا يَفْقِدُونَ عِقَالاً وَلاَ خِطَامًا . قَالُوا نَعَمْ . قَالَ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدْ .
Tercemesi:
Husayn b. Abdurrahman (r.a)’dan rivâyete göre, Temim oğullarından bir adam olan Ömer b. Cavan adlı birine: “Ahnef b. Kays, o hâdisede neden ayrılmıştı?” diye sordum. O da şöyle dedi: “Ahnef’in şunları anlattığını duydum: “Hac vazifemi yapmak üzere bir seferinde Medine’ye gelmiştim. Biz konakladığımız yerde yüklerimizi indirirken birisi geldi ve şöyle dedi: İnsanlar mescidde toplandılar. Ben de gittim gerçekten insanlar orada toplanmışlardı. Bir de baktım ki ortada bir gurup toplu olarak oturuyordu. Bunlar Ali b. Ebi Talib, Zübeyr, Talha ve Sa’d b. Ebi Vakkas (r.anhüma) idiler. Tam onların yanına durmuştum ki işte Osman b. Affan geldi dediler. Geldi ve üzerinde sarı bir elbisesi vardı. Ben arkadaşıma: “Olduğun yerde kal Osman’ın ne haberle geldiğini bir öğreneyim” dedim. Osman (r.a) Ali burada mı? Zübeyr burada mı? Talha burada mı? Sa’d burada mı? diye sordu. “Evet burada” dediler. Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına söylüyorum. Biliyor musunuz? Rasûlullah (s.a.v): “Kim falan oğullarının hurma kurutma yerini satın alırsa Allah onu bağışlar” dediğini…” Ben de orayı satın aldım ve Rasûlullah (s.a.v)’e gelerek: “Falan oğullarının hurma kurutma yerini satın aldım” dedim. Rasûlullah (s.a.v): “Onu bizim mescidimize vakfet ecrini alırsın” buyurdu. Oradakiler: “Evet bunun böyle olduğunu biliyoruz” dediler. Bu sefer Osman b. Affan: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah aşkına söylüyorum, biliyor musunuz?” Rasûlullah (s.a.v): “Kim Rume kuyusunu satın alırsa Allah onu bağışlar” buyurdu. Ben de Rasûlullah (s.a.v)’e geldim. Rume kuyusunu satın aldım dedim. Rasûlullah (s.a.v)’de “Onu Müslümanların kullanması için vakfet karşılığını bulursun” buyurdu. Oradakiler: “Evet bunu da böyle olduğunu biliyoruz” dediler. Bu sefer Osman b. Affan: “Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına söylüyorum, biliyor musunuz? Rasûlullah (s.a.v): “Kim zorluk gününün ordusu olan Tebük ordusunu techiz edip donatırsa Allah onu bağışlar” buyurmuştu da ben de yularından yay ve kirişine kadar her şeyiyle donatmıştım” dedi. Oradakiler “Evet bu söylediklerini de aynen yapmıştın” dediler. Bunun üzerine Osman: “Allah’ım şahit ol! Allah’ım şahit ol! Allah’ım şahit ol!” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İhbâs 4, /2326
Senetler:
1. Ebu Abdullah Zübeyr b. Avvâm el-Esedî (Zübeyr b. Avvâm b. Huveylid b. Esed b. Abdüluzza)
2. Ebu Bahr Ahnef b. Kays et-Temîmî (Dahhak b. Kays b. Muaviye b. Husayn)
3. Amr b. Câvân et-Temimi (Amr b. Câvân)
4. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
5. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
6. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
7. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Siyer, Tebük gazvesi
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276950, N003636-3
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ أَخْبَرَنَا الْمُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ سَمِعْتُ أَبِى يُحَدِّثُ عَنْ حُصَيْنِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَمْرِو بْنِ جَاوَانَ - رَجُلٌ مِنْ بَنِى تَمِيمٍ - وَذَاكَ أَنِّى قُلْتُ لَهُ أَرَأَيْتَ اعْتِزَالَ الأَحْنَفِ بْنِ قَيْسٍ مَا كَانَ قَالَ سَمِعْتُ الأَحْنَفَ يَقُولُ أَتَيْتُ الْمَدِينَةَ وَأَنَا حَاجٌّ فَبَيْنَا نَحْنُ فِى مَنَازِلِنَا نَضَعُ رِحَالَنَا إِذْ أَتَى آتٍ فَقَالَ قَدِ اجْتَمَعَ النَّاسُ فِى الْمَسْجِدِ فَاطَّلَعْتُ فَإِذَا يَعْنِى النَّاسَ مُجْتَمِعُونَ وَإِذَا بَيْنَ أَظْهُرِهِمْ نَفَرٌ قُعُودٌ فَإِذَا هُوَ عَلِىُّ بْنُ أَبِى طَالِبٍ وَالزُّبَيْرُ وَطَلْحَةُ وَسَعْدُ بْنُ أَبِى وَقَّاصٍ رَحْمَةُ اللَّهِ عَلَيْهِمْ فَلَمَّا قُمْتُ عَلَيْهِمْ قِيلَ هَذَا عُثْمَانُ بْنُ عَفَّانَ قَدْ جَاءَ - قَالَ - فَجَاءَ وَعَلَيْهِ مُلَيَّةٌ صَفْرَاءُ فَقُلْتُ لِصَاحِبِى كَمَا أَنْتَ حَتَّى أَنْظُرَ مَا جَاءَ بِهِ . فَقَالَ عُثْمَانُ أَهَا هُنَا عَلِىٌّ أَهَا هُنَا الزُّبَيْرُ أَهَا هُنَا طَلْحَةُ أَهَا هُنَا سَعْدٌ قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَأَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ يَبْتَاعُ مِرْبَدَ بَنِى فُلاَنٍ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . فَابْتَعْتُهُ فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ إِنِّى ابْتَعْتُ مِرْبَدَ بَنِى فُلاَنٍ . قَالَ « فَاجْعَلْهُ فِى مَسْجِدِنَا وَأَجْرُهُ لَكَ » . قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَأَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ يَبْتَاعُ بِئْرَ رُومَةَ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ قَدِ ابْتَعْتُ بِئْرَ رُومَةَ . قَالَ « فَاجْعَلْهَا سِقَايَةً لِلْمُسْلِمِينَ وَأَجْرُهَا لَكَ » . قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَأَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ يُجَهِّزْ جَيْشَ الْعُسْرَةِ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . فَجَهَّزْتُهُمْ حَتَّى مَا يَفْقِدُونَ عِقَالاً وَلاَ خِطَامًا . قَالُوا نَعَمْ . قَالَ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدْ .
Tercemesi:
Husayn b. Abdurrahman (r.a)’dan rivâyete göre, Temim oğullarından bir adam olan Ömer b. Cavan adlı birine: “Ahnef b. Kays, o hâdisede neden ayrılmıştı?” diye sordum. O da şöyle dedi: “Ahnef’in şunları anlattığını duydum: “Hac vazifemi yapmak üzere bir seferinde Medine’ye gelmiştim. Biz konakladığımız yerde yüklerimizi indirirken birisi geldi ve şöyle dedi: İnsanlar mescidde toplandılar. Ben de gittim gerçekten insanlar orada toplanmışlardı. Bir de baktım ki ortada bir gurup toplu olarak oturuyordu. Bunlar Ali b. Ebi Talib, Zübeyr, Talha ve Sa’d b. Ebi Vakkas (r.anhüma) idiler. Tam onların yanına durmuştum ki işte Osman b. Affan geldi dediler. Geldi ve üzerinde sarı bir elbisesi vardı. Ben arkadaşıma: “Olduğun yerde kal Osman’ın ne haberle geldiğini bir öğreneyim” dedim. Osman (r.a) Ali burada mı? Zübeyr burada mı? Talha burada mı? Sa’d burada mı? diye sordu. “Evet burada” dediler. Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına söylüyorum. Biliyor musunuz? Rasûlullah (s.a.v): “Kim falan oğullarının hurma kurutma yerini satın alırsa Allah onu bağışlar” dediğini…” Ben de orayı satın aldım ve Rasûlullah (s.a.v)’e gelerek: “Falan oğullarının hurma kurutma yerini satın aldım” dedim. Rasûlullah (s.a.v): “Onu bizim mescidimize vakfet ecrini alırsın” buyurdu. Oradakiler: “Evet bunun böyle olduğunu biliyoruz” dediler. Bu sefer Osman b. Affan: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah aşkına söylüyorum, biliyor musunuz?” Rasûlullah (s.a.v): “Kim Rume kuyusunu satın alırsa Allah onu bağışlar” buyurdu. Ben de Rasûlullah (s.a.v)’e geldim. Rume kuyusunu satın aldım dedim. Rasûlullah (s.a.v)’de “Onu Müslümanların kullanması için vakfet karşılığını bulursun” buyurdu. Oradakiler: “Evet bunu da böyle olduğunu biliyoruz” dediler. Bu sefer Osman b. Affan: “Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına söylüyorum, biliyor musunuz? Rasûlullah (s.a.v): “Kim zorluk gününün ordusu olan Tebük ordusunu techiz edip donatırsa Allah onu bağışlar” buyurmuştu da ben de yularından yay ve kirişine kadar her şeyiyle donatmıştım” dedi. Oradakiler “Evet bu söylediklerini de aynen yapmıştın” dediler. Bunun üzerine Osman: “Allah’ım şahit ol! Allah’ım şahit ol! Allah’ım şahit ol!” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İhbâs 4, /2326
Senetler:
1. Ebu Muhammed Talha b. Ubeydullah el-Kuraşî (Talha b. Ubeydullah b. Osman b. Amr b. Ka'b)
2. Ebu Bahr Ahnef b. Kays et-Temîmî (Dahhak b. Kays b. Muaviye b. Husayn)
3. Amr b. Câvân et-Temimi (Amr b. Câvân)
4. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
5. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
6. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
7. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Siyer, Tebük gazvesi
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276951, N003636-4
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ أَخْبَرَنَا الْمُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ سَمِعْتُ أَبِى يُحَدِّثُ عَنْ حُصَيْنِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَمْرِو بْنِ جَاوَانَ - رَجُلٌ مِنْ بَنِى تَمِيمٍ - وَذَاكَ أَنِّى قُلْتُ لَهُ أَرَأَيْتَ اعْتِزَالَ الأَحْنَفِ بْنِ قَيْسٍ مَا كَانَ قَالَ سَمِعْتُ الأَحْنَفَ يَقُولُ أَتَيْتُ الْمَدِينَةَ وَأَنَا حَاجٌّ فَبَيْنَا نَحْنُ فِى مَنَازِلِنَا نَضَعُ رِحَالَنَا إِذْ أَتَى آتٍ فَقَالَ قَدِ اجْتَمَعَ النَّاسُ فِى الْمَسْجِدِ فَاطَّلَعْتُ فَإِذَا يَعْنِى النَّاسَ مُجْتَمِعُونَ وَإِذَا بَيْنَ أَظْهُرِهِمْ نَفَرٌ قُعُودٌ فَإِذَا هُوَ عَلِىُّ بْنُ أَبِى طَالِبٍ وَالزُّبَيْرُ وَطَلْحَةُ وَسَعْدُ بْنُ أَبِى وَقَّاصٍ رَحْمَةُ اللَّهِ عَلَيْهِمْ فَلَمَّا قُمْتُ عَلَيْهِمْ قِيلَ هَذَا عُثْمَانُ بْنُ عَفَّانَ قَدْ جَاءَ - قَالَ - فَجَاءَ وَعَلَيْهِ مُلَيَّةٌ صَفْرَاءُ فَقُلْتُ لِصَاحِبِى كَمَا أَنْتَ حَتَّى أَنْظُرَ مَا جَاءَ بِهِ . فَقَالَ عُثْمَانُ أَهَا هُنَا عَلِىٌّ أَهَا هُنَا الزُّبَيْرُ أَهَا هُنَا طَلْحَةُ أَهَا هُنَا سَعْدٌ قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَأَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ يَبْتَاعُ مِرْبَدَ بَنِى فُلاَنٍ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . فَابْتَعْتُهُ فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ إِنِّى ابْتَعْتُ مِرْبَدَ بَنِى فُلاَنٍ . قَالَ « فَاجْعَلْهُ فِى مَسْجِدِنَا وَأَجْرُهُ لَكَ » . قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَأَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ يَبْتَاعُ بِئْرَ رُومَةَ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ قَدِ ابْتَعْتُ بِئْرَ رُومَةَ . قَالَ « فَاجْعَلْهَا سِقَايَةً لِلْمُسْلِمِينَ وَأَجْرُهَا لَكَ » . قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَأَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ يُجَهِّزْ جَيْشَ الْعُسْرَةِ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . فَجَهَّزْتُهُمْ حَتَّى مَا يَفْقِدُونَ عِقَالاً وَلاَ خِطَامًا . قَالُوا نَعَمْ . قَالَ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدْ .
Tercemesi:
Husayn b. Abdurrahman (r.a)’dan rivâyete göre, Temim oğullarından bir adam olan Ömer b. Cavan adlı birine: “Ahnef b. Kays, o hâdisede neden ayrılmıştı?” diye sordum. O da şöyle dedi: “Ahnef’in şunları anlattığını duydum: “Hac vazifemi yapmak üzere bir seferinde Medine’ye gelmiştim. Biz konakladığımız yerde yüklerimizi indirirken birisi geldi ve şöyle dedi: İnsanlar mescidde toplandılar. Ben de gittim gerçekten insanlar orada toplanmışlardı. Bir de baktım ki ortada bir gurup toplu olarak oturuyordu. Bunlar Ali b. Ebi Talib, Zübeyr, Talha ve Sa’d b. Ebi Vakkas (r.anhüma) idiler. Tam onların yanına durmuştum ki işte Osman b. Affan geldi dediler. Geldi ve üzerinde sarı bir elbisesi vardı. Ben arkadaşıma: “Olduğun yerde kal Osman’ın ne haberle geldiğini bir öğreneyim” dedim. Osman (r.a) Ali burada mı? Zübeyr burada mı? Talha burada mı? Sa’d burada mı? diye sordu. “Evet burada” dediler. Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına söylüyorum. Biliyor musunuz? Rasûlullah (s.a.v): “Kim falan oğullarının hurma kurutma yerini satın alırsa Allah onu bağışlar” dediğini…” Ben de orayı satın aldım ve Rasûlullah (s.a.v)’e gelerek: “Falan oğullarının hurma kurutma yerini satın aldım” dedim. Rasûlullah (s.a.v): “Onu bizim mescidimize vakfet ecrini alırsın” buyurdu. Oradakiler: “Evet bunun böyle olduğunu biliyoruz” dediler. Bu sefer Osman b. Affan: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah aşkına söylüyorum, biliyor musunuz?” Rasûlullah (s.a.v): “Kim Rume kuyusunu satın alırsa Allah onu bağışlar” buyurdu. Ben de Rasûlullah (s.a.v)’e geldim. Rume kuyusunu satın aldım dedim. Rasûlullah (s.a.v)’de “Onu Müslümanların kullanması için vakfet karşılığını bulursun” buyurdu. Oradakiler: “Evet bunu da böyle olduğunu biliyoruz” dediler. Bu sefer Osman b. Affan: “Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına söylüyorum, biliyor musunuz? Rasûlullah (s.a.v): “Kim zorluk gününün ordusu olan Tebük ordusunu techiz edip donatırsa Allah onu bağışlar” buyurmuştu da ben de yularından yay ve kirişine kadar her şeyiyle donatmıştım” dedi. Oradakiler “Evet bu söylediklerini de aynen yapmıştın” dediler. Bunun üzerine Osman: “Allah’ım şahit ol! Allah’ım şahit ol! Allah’ım şahit ol!” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İhbâs 4, /2326
Senetler:
1. Ebu Amr Osman b. Affân (Osman b. Affân b. Ebu Âs b. Ümeyye b. Abdüşems)
2. Ebu Bahr Ahnef b. Kays et-Temîmî (Dahhak b. Kays b. Muaviye b. Husayn)
3. Amr b. Câvân et-Temimi (Amr b. Câvân)
4. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
5. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
6. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
7. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Siyer, Tebük gazvesi
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı