Bize Ahmed b. Osman b. Hakîm, ona Amr, ona Esbât, ona Simâk, ona İkrime, ona da İbn Abbas (ra) şöyle demiştir:
"Aralarında kavga çıkan iki komşu kadından biri, hâmile olan diğer kadına taşla vurdu. Hâmile kadın, saçları da çıkmış olan çocuğunu düşürdü ve kendisi de öldü. Rasûlullah (sav), âkılenin diyet ödemelerine hükmetti. Kadının amcası,
"- Ey Allah'ın Rasûlü! Kadın ayrıca saçları bitmiş bir çocuğu da düşürdü" dedi. Bunun üzerine öldüren kadının babası,
"- Bu adam yalan söylüyor, vallahi o çocuk ne ses çıkardı, ne yedi, ne de içti! Bu gibilerin kanı gederdir" dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu:
"Bu sözler cahiliye devrinin bir seci’i ve kehâneti midir? Çocuk için, bir gurre gerekir."
İbn Abbas diyor ki: Bu kadınlardan biri Müleyke, diğeri de Ümmü Gatîf idi.
Açıklama: Burada ölen cenîn için gurre ödenmesi emredilmektedir. Gurre, düşürülen cenîn için ödenmesi gereken malî tazminattır. Bunun miktarı konusunda farklı görüşler vardır. Tam diyetin yirmide biri, bir köle veya câriyenin değeridir.
Âkıle, öldüren tarafın yakın akrabasıdır. Rasûlullah (sav), öldürülen kadına diyeti, öldüren kadının akrabaları tarafından ödenmesine hükmetmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29380, N004832
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عُثْمَانَ بْنِ حَكِيمٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَمْرٌو عَنْ أَسْبَاطٍ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ كَانَتِ امْرَأَتَانِ جَارَتَانِ كَانَ بَيْنَهُمَا صَخَبٌ فَرَمَتْ إِحْدَاهُمَا الأُخْرَى بِحَجَرٍ فَأَسْقَطَتْ غُلاَمًا قَدْ نَبَتَ شَعْرُهُ مَيْتًا وَمَاتَتِ الْمَرْأَةُ فَقَضَى عَلَى الْعَاقِلَةِ الدِّيَةَ . فَقَالَ عَمُّهَا إِنَّهَا قَدْ أَسْقَطَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ غُلاَمًا قَدْ نَبَتَ شَعْرُهُ . فَقَالَ أَبُو الْقَاتِلَةِ إِنَّهُ كَاذِبٌ إِنَّهُ وَاللَّهِ مَا اسْتَهَلّ وَلاَ شَرِبَ وَلاَ أَكَلْ فَمِثْلُهُ يُطَلّ . قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَسَجْعٌ كَسَجْعِ الْجَاهِلِيَّةِ وَكِهَانَتِهَا إِنَّ فِى الصَّبِىِّ غُرَّةً » . قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ كَانَتْ إِحْدَاهُمَا مُلَيْكَةَ وَالأُخْرَى أُمَّ غَطِيفٍ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Osman b. Hakîm, ona Amr, ona Esbât, ona Simâk, ona İkrime, ona da İbn Abbas (ra) şöyle demiştir:
"Aralarında kavga çıkan iki komşu kadından biri, hâmile olan diğer kadına taşla vurdu. Hâmile kadın, saçları da çıkmış olan çocuğunu düşürdü ve kendisi de öldü. Rasûlullah (sav), âkılenin diyet ödemelerine hükmetti. Kadının amcası,
"- Ey Allah'ın Rasûlü! Kadın ayrıca saçları bitmiş bir çocuğu da düşürdü" dedi. Bunun üzerine öldüren kadının babası,
"- Bu adam yalan söylüyor, vallahi o çocuk ne ses çıkardı, ne yedi, ne de içti! Bu gibilerin kanı gederdir" dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu:
"Bu sözler cahiliye devrinin bir seci’i ve kehâneti midir? Çocuk için, bir gurre gerekir."
İbn Abbas diyor ki: Bu kadınlardan biri Müleyke, diğeri de Ümmü Gatîf idi.
Açıklama:
Burada ölen cenîn için gurre ödenmesi emredilmektedir. Gurre, düşürülen cenîn için ödenmesi gereken malî tazminattır. Bunun miktarı konusunda farklı görüşler vardır. Tam diyetin yirmide biri, bir köle veya câriyenin değeridir.
Âkıle, öldüren tarafın yakın akrabasıdır. Rasûlullah (sav), öldürülen kadına diyeti, öldüren kadının akrabaları tarafından ödenmesine hükmetmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Kasâme ve'l-kaved ve'd-diyât 40-41, /2400
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
4. Ebu Yusuf Esbat b. Nasr el-Hemdani (Esbât b. Nasr)
5. Amr b. Muhammed el-Ankazi (Amr b. Muhammed)
6. Ahmed b. Osman el-Evdi (Ahmed b. Osman b. Hakim b. Zübyan)
Konular:
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Yargı, diyet, ceninin veya çocuğun diyeti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
69460, HM021238
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْد اللَّهِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِي غَالِبٍ حَدَّثَنَا عَمْرٌو وَهُوَ ابْنُ طَلْحَةَ حَدَّثَنَا أَسْبَاطٌ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ
ذُكِرَ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الْمَدِينَةُ فَقَالَ إِنَّ اللَّهَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى هُوَ سَمَّى الْمَدِينَةَ طَابَةَ قَالَ جَابِرٌ وَأَنَا أَسْمَعُهُ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Cabir b. Semure 21238, 7/39
Senetler:
1. Ebu Halid Cabir b. Semure el-Amirî (Cabir b. Semure b. Cünâde)
2. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
3. Ebu Yusuf Esbat b. Nasr el-Hemdani (Esbât b. Nasr)
4. Ebu Muhammed Amr b. Hammad el-Kannâd (Amr b. Hammad b. Talha)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Ebu Galib (Muhammed b. Ebu Galib)
Konular:
Kültürel hayat, İsim verme kültürü
Şehirler, Medine, önemi
حَدَّثَنَا عَلِيُّ بن عَبْدِ الْعَزِيزِ، ثنا عَمْرُو بن حَمَّادِ بن طَلْحَةَ الْقَنَّادُ، ثنا أَسْبَاطُ بن نَصْرٍ، عَنْ سِمَاكِ بن حَرْبٍ، عَنْ بِشْرِ بن قُحَيْفٍ، عَنِ الْمُغِيرَةِ بن شُعْبَةَ، قَالَ: بَيْنَمَا أَنَا أَسِيرُ ذَاتَ لَيْلَةٍ إِذْ أَنَا بنعِيرِ، رَاكِبٍ مِنَ الرَّكْبِ، قَالَ الْمُغِيرَةُ بن شُعْبَةَ، قُلْتُ: مَنْ أَنْتَ؟ قَالَ:أَنَا رَسُولُ اللَّهِ، فَحَبَسْتُ حَتَّى لَحِقَنِي، فَسَايَرْتُهُ، ثُمَّ نَزَلَ فَتَبَرَّزَ، قَالَ:عِنْدَكَ مَاءٌ؟قُلْتُ: أَيَضُرُّكَ؟ قَالَ:فَأَتَيْتُهُ بِمَاءٍ فَتَوَضَّأَ وَمَسَحَ عَلَى خُفَّيْهِ، فَمَا افْتَرَقْنَا حَتَّى صَلَّيْنَا صَلاةَ الْفَجْرِ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
179103, MK18170
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِيُّ بن عَبْدِ الْعَزِيزِ، ثنا عَمْرُو بن حَمَّادِ بن طَلْحَةَ الْقَنَّادُ، ثنا أَسْبَاطُ بن نَصْرٍ، عَنْ سِمَاكِ بن حَرْبٍ، عَنْ بِشْرِ بن قُحَيْفٍ، عَنِ الْمُغِيرَةِ بن شُعْبَةَ، قَالَ: بَيْنَمَا أَنَا أَسِيرُ ذَاتَ لَيْلَةٍ إِذْ أَنَا بنعِيرِ، رَاكِبٍ مِنَ الرَّكْبِ، قَالَ الْمُغِيرَةُ بن شُعْبَةَ، قُلْتُ: مَنْ أَنْتَ؟ قَالَ:أَنَا رَسُولُ اللَّهِ، فَحَبَسْتُ حَتَّى لَحِقَنِي، فَسَايَرْتُهُ، ثُمَّ نَزَلَ فَتَبَرَّزَ، قَالَ:عِنْدَكَ مَاءٌ؟قُلْتُ: أَيَضُرُّكَ؟ قَالَ:فَأَتَيْتُهُ بِمَاءٍ فَتَوَضَّأَ وَمَسَحَ عَلَى خُفَّيْهِ، فَمَا افْتَرَقْنَا حَتَّى صَلَّيْنَا صَلاةَ الْفَجْرِ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Bişr b. Kuhayf el-Âmiri (Bişr b. Kuhayf)
3. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
4. Ebu Yusuf Esbat b. Nasr el-Hemdani (Esbât b. Nasr)
5. Ebu Muhammed Amr b. Hammad el-Kannâd (Amr b. Hammad b. Talha)
6. Ali b. Abdülaziz el-Begavi (Ali b. Abdülaziz b. el-Merzubani b. Sabur b. Şahan b. Şah)
Konular:
Abdest, Hz. Peygamber'in
Abdest, Mesh, ayakkabı veya çizme üzerine
Temizlik, tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra azaların temizliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16280, D002683
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ قَالَ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ الْمُفَضَّلِ قَالَ حَدَّثَنَا أَسْبَاطُ بْنُ نَصْرٍ قَالَ زَعَمَ السُّدِّىُّ عَنْ مُصْعَبِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ سَعْدٍ قَالَ لَمَّا كَانَ يَوْمُ فَتْحِ مَكَّةَ أَمَّنَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم النَّاسَ إِلاَّ أَرْبَعَةَ نَفَرٍ وَامْرَأَتَيْنِ وَسَمَّاهُمْ وَابْنُ أَبِى سَرْحٍ . فَذَكَرَ الْحَدِيثَ قَالَ وَأَمَّا ابْنُ أَبِى سَرْحٍ فَإِنَّهُ اخْتَبَأَ عِنْدَ عُثْمَانَ بْنِ عَفَّانَ فَلَمَّا دَعَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم النَّاسَ إِلَى الْبَيْعَةِ جَاءَ بِهِ حَتَّى أَوْقَفَهُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا نَبِىَّ اللَّهِ بَايِعْ عَبْدَ اللَّهِ فَرَفَعَ رَأْسَهُ فَنَظَرَ إِلَيْهِ ثَلاَثًا كُلُّ ذَلِكَ يَأْبَى فَبَايَعَهُ بَعْدَ ثَلاَثٍ ثُمَّ أَقْبَلَ عَلَى أَصْحَابِهِ فَقَالَ
"أَمَا كَانَ فِيكُمْ رَجُلٌ رَشِيدٌ يَقُومُ إِلَى هَذَا حَيْثُ رَآنِى كَفَفْتُ يَدِى عَنْ بَيْعَتِهِ فَيَقْتُلُهُ." فَقَالُوا مَا نَدْرِى يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا فِى نَفْسِكَ أَلاَ أَوْمَأْتَ إِلَيْنَا بِعَيْنِكَ قَالَ
"إِنَّهُ لاَ يَنْبَغِى لِنَبِىٍّ أَنْ تَكُونَ لَهُ خَائِنَةُ الأَعْيُنِ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ كَانَ عَبْدُ اللَّهِ أَخَا عُثْمَانَ مِنَ الرَّضَاعَةِ وَكَانَ الْوَلِيدُ بْنُ عُقْبَةَ أَخَا عُثْمَانَ لأُمِّهِ وَضَرَبَهُ عُثْمَانُ الْحَدَّ إِذْ شَرِبَ الْخَمْرَ.]
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Ahmed b. Mufaddal, ona Esbat b. Nasr, ona (İsmail b. Abdurrahman) es-Süddî, ona Musab b. Sa'd, ona da Sa'd (b. Ebu Vakkâs) şöyle rivayet etmiştir:
Mekke'nin fethi gününde Rasulullah (sav), dört erkek ve iki kadın hariç insanlar (ın hepsine) eman verdi. -Ravilerden biri onları ismen zikredip hadisi zikretti- İbn Ebu Serh (bu dört kişiden biri idi). İbn Ebu Serh'e gelince o, Osman b. Affan'ın yanında gizlendi. Rasulullah (sav) insanları biat etmeye çağırdığında (Osman), onu getirdi ve Hz. Peygamber'in (sav) huzurunda bekletip Ey Allah'ın Nebî'si! Abdullah'ın biatini kabul ediver dedi. Hz. Peygamber (sav) başını kaldırıp üç defa ona baktı. Her defasında reddetti. Üçüncü defadan sonra onunla biatleşti. Ardından ashabına dönüp "(yahu), içinizde ince düşünceli biri yok mu ki benim biatten geri durduğumu gördüğünde onun öldürüp işini bitiversin!" buyurdu. (Onlar), Ya Rasulullah! Senin içinden geçeni (nereden) bilelim! Gözünle bize imada bulunsaydın ya! dediler. Nebî (sav), "gerçek şu ki, bir peygamberin hain gözlere sahip olması olacak şey değildir!" buyurdu.
[Ebû Davud şöyle demiştir: Abdullah, Osman'ın süt kardeşiydi. Velid b. Ukbe de Osman'ın anne bir kardeşi idi. Osman, (Velid) şarap içtiğinde ona had cezası uygulamıştı.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 127, /620
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
2. Ebu Zürare Musab b. Sa'd ez-Zührî (Musab b. Sa'd b. Ebu Vakkas b. Üheyb)
3. Ebu Muhammed es-Süddî el-Kebîr (İsmail b. Abdurrahman b. Ebu Kerime)
4. Ebu Yusuf Esbat b. Nasr el-Hemdani (Esbât b. Nasr)
5. Ahmed b. Mufaddal (Ahmed b. Mufaddal)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Siyer, Mekke'nin fethi
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حُزَابَةَ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ - يَعْنِى ابْنَ مَنْصُورٍ - حَدَّثَنَا أَسْبَاطُ الْهَمْدَانِىُّ عَنِ السُّدِّىِّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"الإِيمَانُ قَيَّدَ الْفَتْكَ لاَ يَفْتِكُ مُؤْمِنٌ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17226, D002769
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حُزَابَةَ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ - يَعْنِى ابْنَ مَنْصُورٍ - حَدَّثَنَا أَسْبَاطُ الْهَمْدَانِىُّ عَنِ السُّدِّىِّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"الإِيمَانُ قَيَّدَ الْفَتْكَ لاَ يَفْتِكُ مُؤْمِنٌ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Huzâbe, ona İshak (b. Mansur), ona Esbqt el-Hemdani, ona Süddî, ona babası (Abdurrahman el-Yahsubî), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir:
"İman ihaneti bağlamıştır. Mü'min, (eman verdikten sonra) ihanet etmez."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 169, /642
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Abdurrahman el-Yahsubî (Abdurrahman)
3. Ebu Muhammed es-Süddî el-Kebîr (İsmail b. Abdurrahman b. Ebu Kerime)
4. Ebu Yusuf Esbat b. Nasr el-Hemdani (Esbât b. Nasr)
5. İshak b. Mansur es-Selûlî (İshak b. Mansur es-Selûlî)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Huzâbe el-Mervezî (Muhammed b. Huzâbe)
Konular:
Hainlik, hiyanet, ihanet
İhanet, mümin ihanet etmez
Savaş, barış, eman/güvence vermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
155984, BS018761
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْقَاسِمِ : زَيْدُ بْنُ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِىٍّ الْعَلَوِىُّ وَأَبُو الْقَاسِمِ : عَبْدُ الْوَاحِدِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ النَّجَّارِ الْمُقْرِئُ بِالْكُوفَةِ قَالاَ أَخْبَرَنَا أَبُو جَعْفَرٍ : مُحَمَّدُ بْنُ عَلِىِّ بْنِ دُحَيْمٍ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَازِمٍ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ حَمَّادٍ عَنْ أَسْبَاطٍ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ عِيَاضٍ الأَشْعَرِىِّ عَنْ أَبِى مُوسَى رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ : أَنَّ عُمَرَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ أَمَرَهُ أَنْ يَرْفَعَ إِلَيْهِ مَا أَخَذَ وَمَا أَعْطَى فِى أَدِيمٍ وَاحِدٍ وَكَانَ لأَبِى مُوسَى كَاتِبٌ نَصْرَانِىٌّ يَرْفَعَ إِلَيْهِ ذَلِكَ فَعَجَبَ عُمَرُ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ وَقَالَ : إِنَّ هَذَا لَحَافِظٌ وَقَالَ : إِنَّ لَنَا كِتَابًا فِى الْمَسْجِدِ وَكَانَ جَاءَ مِنَ الشَّامِ فَادْعُهُ فَلْيَقْرَأْ قَالَ أَبُو مُوسَى : إِنَّهُ لاَ يَسْتَطِيعُ أَنْ يَدْخُلَ الْمَسْجِدَ. فَقَالَ عُمَرُ : أَجُنُبٌ هُوَ؟ قَالَ : لاَ بَلْ نَصْرَانِىٌّ قَالَ : فَانْتَهَرَنِى وَضَرَبَ فَخِذِى وَقَالَ : أَخْرَجَهُ وَقَرَأَ {يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لاَ تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاءَ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ إِنَّ اللَّهَ لاَ يَهْدِى الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ} وَذَكَرَ الْحَدِيثَ.
Tercemesi:
Bize Ebû'l-Kasım Zeyd b. Cafer b. Muhammed b. ali el-Alevî ve Ebû'l-Kasım Abdulvâhid b. Muhammed b. en-Neccâr el-Mukrî rivâyet ettiler ve şöyle dediler: Bize Ebû Cafer Muhammed b. Ali b. Duhaym, ona ahmed b. Hâzim, ona Amr b. Hammâd, ona Esbât, ona Simâk, ona Iyâd el-Eş'arî, ona da Ebû Musa'l-Eş'arî rivâyet etti: Hz. Ömer (r.a.), Ebû Musa'ya (r.a.), aldığı ve verdiği şeyleri tek bir liste halinde kendisine getirmesini emretti. Ebû Musa'nın (r.a.) Hıristiyan bir kâtibi vardı, kendisine bunları o getirdi. Hz. Ömer (r.a.) buna şaşırdı ve: "Bu adam iyi bir koruyucudur" dedi. Sonra da: "Camide bizim bir kitabımız var, Şam'dan gelmişti, getirsin de onu okusun" dedi. Ebû Musa (r.a.): "O camiye giremez" deyince, Hz. Ömer (r.a.): "Adam cünüp mü?" diye sordu. Ebû Musa: "Hayır, ama Hıristiyandır" dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a.) bana kızdı, elini dizime vurdu ve: "Bu adamı dışarı çıkar" dedi, sonra da şu âyeti okudu: "Ey iman edenler! Yahudieri ve Hıristianları dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, o da onlardandır. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirrmez." (Mâide, 5/51).
(K. Sandıkçı)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Cizye 18761, 19/72
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. İyaz b. Amr el-Eşari (İyaz b. Amr)
4. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
5. Ebu Yusuf Esbat b. Nasr el-Hemdani (Esbât b. Nasr)
6. Ebu Muhammed Amr b. Hammad el-Kannâd (Amr b. Hammad b. Talha)
7. Ahmed b. Hazim el-Ğifari (Ahmed b. Hazim b. Muhammed b. Yunus b. Kays)
8. Ebu Cafer Muhammed b. Ali eş-Şeybanî (Muhammed b. Ali b. Duhaym b. Keysan)
9. Abdülvahid b. Muhammed el-Kufi (Abdülvahid b. Muhammed b. Mahled b. Neccar)
9. Zeyd b. Cafer el-Alevi (Zeyd b. Cafer b. Muhammed b. Ali b. Muhammed b. Cafer b. İsa)
Konular:
Adab, Mescit, mescitte uyulması gereken edeb
Ehl-i Kitab, Ehl-i kitap ile ilişkiler
KTB, ADAB
Yazı, katiplik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26495, N004072
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْقَاسِمُ بْنُ زَكَرِيَّا بْنِ دِينَارٍ قَالَ حَدَّثَنِى أَحْمَدُ بْنُ مُفَضَّلٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَسْبَاطُ قَالَ زَعَمَ السُّدِّىُّ عَنْ مُصْعَبِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ لَمَّا كَانَ يَوْمُ فَتْحِ مَكَّةَ أَمَّنَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم النَّاسَ إِلاَّ أَرْبَعَةَ نَفَرٍ وَامْرَأَتَيْنِ وَقَالَ « اقْتُلُوهُمْ وَإِنْ وَجَدْتُمُوهُمْ مُتَعَلِّقِينَ بِأَسْتَارِ الْكَعْبَةِ » . عِكْرِمَةُ بْنُ أَبِى جَهْلٍ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ خَطَلٍ وَمِقْيَسُ بْنُ صُبَابَةَ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعْدِ بْنِ أَبِى السَّرْحِ فَأَمَّا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ خَطَلٍ فَأُدْرِكَ وَهُوَ مُتَعَلِّقٌ بِأَسْتَارِ الْكَعْبَةِ فَاسْتَبَقَ إِلَيْهِ سَعِيدُ بْنُ حُرَيْثٍ وَعَمَّارُ بْنُ يَاسِرٍ فَسَبَقَ سَعِيدٌ عَمَّارًا - وَكَانَ أَشَبَّ الرَّجُلَيْنِ - فَقَتَلَهُ وَأَمَّا مِقْيَسُ بْنُ صُبَابَةَ فَأَدْرَكَهُ النَّاسُ فِى السُّوقِ فَقَتَلُوهُ وَأَمَّا عِكْرِمَةُ فَرَكِبَ الْبَحْرَ فَأَصَابَتْهُمْ عَاصِفٌ فَقَالَ أَصْحَابُ السَّفِينَةِ أَخْلِصُوا فَإِنَّ آلِهَتَكُمْ لاَ تُغْنِى عَنْكُمْ شَيْئًا هَا هُنَا . فَقَالَ عِكْرِمَةُ وَاللَّهِ لَئِنْ لَمْ يُنَجِّنِى مِنَ الْبَحْرِ إِلاَّ الإِخْلاَصُ لاَ يُنَجِّينِى فِى الْبَرِّ غَيْرُهُ اللَّهُمَّ إِنَّ لَكَ عَلَىَّ عَهْدًا إِنْ أَنْتَ عَافَيْتَنِى مِمَّا أَنَا فِيهِ أَنْ آتِىَ مُحَمَّدًا صلى الله عليه وسلم حَتَّى أَضَعَ يَدِى فِى يَدِهِ فَلأَجِدَنَّهُ عَفُوًّا كَرِيمًا . فَجَاءَ فَأَسْلَمَ وَأَمَّا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعْدِ بْنِ أَبِى السَّرْحِ فَإِنَّهُ اخْتَبَأَ عِنْدَ عُثْمَانَ بْنِ عَفَّانَ فَلَمَّا دَعَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم النَّاسَ إِلَى الْبَيْعَةِ جَاءَ بِهِ حَتَّى أَوْقَفَهُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ بَايِعْ عَبْدَ اللَّهِ . قَالَ فَرَفَعَ رَأْسَهُ فَنَظَرَ إِلَيْهِ ثَلاَثًا كُلَّ ذَلِكَ يَأْبَى فَبَايَعَهُ بَعْدَ ثَلاَثٍ ثُمَّ أَقْبَلَ عَلَى أَصْحَابِهِ فَقَالَ « أَمَا كَانَ فِيكُمْ رَجُلٌ رَشِيدٌ يَقُومُ إِلَى هَذَا حَيْثُ رَآنِى كَفَفْتُ يَدِى عَنْ بَيْعَتِهِ فَيَقْتُلَهُ » . فَقَالُوا وَمَا يُدْرِينَا يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا فِى نَفْسِكَ هَلاَّ أَوْمَأْتَ إِلَيْنَا بِعَيْنِكَ . قَالَ « إِنَّهُ لاَ يَنْبَغِى لِنَبِىٍّ أَنْ يَكُونَ لَهُ خَائِنَةُ أَعْيُنٍ » .
Tercemesi:
Nesâî'nin, 'el-Kasım b. Zekeriya b. Dinar bize haber verdi' diyerek verdiği isnad bilgisinde, el-Kasım, 'Ahmed b. Mufaddal bana anlattı' diyor. Ahmed, 'Esbât bize anlattı' diyor. Esbât ise, 'es-Süddî, Musab b. Sa’d'tan, o da babasından hadisi aldığını ileri sürdü' diyor.
Allah'ın Resulü, Mekke fethedildiği gün, Mekkelilerin güven içinde olacaklarını duyurdu. Fakat dört erkekle iki kadını bundan istisna etti. Efendimiz onlar hakkında: 'Onları Kâbe'nin örtüsüne sarınmış halde bulsanız bile öldürün' buyurdu.
Bağışlanmayan bu kişiler:
*Ebû Cehil’in oğlu İkrime,
*Hatal'ın oğlu Abdullah,
*Subabe'nin oğlu Makîs,
*Sa’d b. Ebü's-Serh'in oğlu Abdullah'tı.
Hatal'ın oğlu Abdullah gerçekten de Kâbe’nin örtüsüne sarınmış olduğu halde yakalandı. Said b. Hureys ve Ammar b. Yasir onu birbirlerinden daha önce yakalamak için koştular, fakat daha genç olan Said, Ammar'dan önce davranarak onu öldürdü.
Subabe'nin oğlu Makîsi de başkaları çarşıda yakalayıp öldürdüler.
İkrime ise gemiye binerek kaçtı. Bir ara gemi fırtınaya yakalandı. Gemidekilerin hepsi birden: “Allah'tan başkasına yakarmayı bırakın, şu anda putlarınız ve ilâhlarınızın hiç birinin size bu gemide bir faydası olmaz” dediler. Bunun üzerine İkrime: “Vallahi denizde beni Allah'a olan ihlâs ve samimiyet kurtarıyorsa, beni karada da bundan başkası kurtaramaz' diye mırıldandı. 'Allah’ım sana söz veriyorum. Eğer beni şu anda içinde bulunduğum tehlikeden kurtarırsan Muhammed’e gidip O’nun eline yapışacak ve iman edeceğim, umarım, O’nu affedici ve ikram sahibi olarak bulurum” diye Allah'a yakardı. Gemiden kurtulan İkrime gelip Müslüman oldu.
Sa’d b. Ebü's-Serh'in oğlu Abdullah ise Osman b. Affan’ın yanında saklandı. Allah'ın Resulü, Mekkelileri bağlılık sözü almak için çağırdığında, Osman onu Efendimize getirdi. Ve Ey Allah'ın Resulü! Elini uzat da Abdullah sana biat ederek, bağlılığını bildirsin' dedi. Bunun üzerine Abdullah üç defa başını kaldırıp Allah'ın Resulüne baktı, üçünde de Efendimiz, aldırmadı.
Nihayet bu üç teşebbüsten sonra Peygamberimize bağlılığını arz edebildi. Az sonra Peygamberimiz, ashabına dönerek: 'Bağlılık sözü vermek üzere geldiğinde ona elimi vermediğimi gördüğünüz halde içinizde aklı başında biri çıkıp niye şunu öldürmedi?' diye çıkıştı.
Efendimizin serzenişi karşısında oradakiler: 'Senin düşünceni ne bilelim, Ey Allah'ın Resulü! Gözünle bize işaret etseydin ya!' dediler. Efendimiz buyurdular ki: Hiçbir Peygambere haince göz işareti yapmak yakışmaz'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Muhârebe 14, /2353
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
2. Ebu Zürare Musab b. Sa'd ez-Zührî (Musab b. Sa'd b. Ebu Vakkas b. Üheyb)
3. Ebu Muhammed es-Süddî el-Kebîr (İsmail b. Abdurrahman b. Ebu Kerime)
4. Ebu Yusuf Esbat b. Nasr el-Hemdani (Esbât b. Nasr)
5. Ahmed b. Mufaddal (Ahmed b. Mufaddal)
6. Kasım b. Dinar el-Kuraşî (Kasım b. Zekeriyya b. Dinar)
Konular:
İHLAS VE SAMİMİYET
Siyer, Mekke'nin fethi günü eman verilenler/verilmeyenler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26742, N004887
Hadis:
أَخْبَرَنِى أَحْمَدُ بْنُ عُثْمَانَ بْنِ حَكِيمٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَمْرٌو عَنْ أَسْبَاطٍ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ أُخْتِ صَفْوَانَ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ أُمَيَّةَ قَالَ كُنْتُ نَائِمًا فِى الْمَسْجِدِ عَلَى خَمِيصَةٍ لِى ثَمَنُهَا ثَلاَثُونَ دِرْهَمًا فَجَاءَ رَجُلٌ فَاخْتَلَسَهَا مِنِّى فَأُخِذَ الرَّجُلُ فَأُتِىَ بِهِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَأَمَرَ بِهِ لِيُقْطَعَ فَأَتَيْتُهُ فَقُلْتُ أَتَقْطَعُهُ مِنْ أَجْلِ ثَلاَثِينَ دِرْهَمًا أَنَا أَبِيعُهُ وَأُنْسِئُهُ ثَمَنَهَا . قَالَ « فَهَلاَّ كَانَ هَذَا قَبْلَ أَنْ تَأْتِيَنِى بِهِ » .
Tercemesi:
Safvan b. Ümeyye (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Otuz dirhem değerinde işlemeli hırkamı başımın altına koyup uyumuştum. Bir adam gelip hırkamı çaldı. Adamı yakalayıp Rasûlullah (s.a.v)’in huzuruna getirince elinin kesilmesini emretti. Bunun üzerine ben otuz dirhem değerindeki bir hırka yüzünden bu adamın elini mi kesiyorsun, ben ona hırkamı satmış oluyorum ve parasını da sonra alacağım deyince, Rasûlullah (s.a.v): “Bunu bize getirmeden önce düşünseydin ya!” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Kat'u's-sârık 5, /2404
Senetler:
1. Ebu Vehb Safvan b. Ümeyye el-Kuraşî (Safvan b. Ümeyye b. Halef b. Vehb b. Huzafe)
2. Cueyd b. Huceyr (Humeyd b. Huceyr)
3. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
4. Ebu Yusuf Esbat b. Nasr el-Hemdani (Esbât b. Nasr)
5. Ebu Muhammed Amr b. Hammad el-Kannâd (Amr b. Hammad b. Talha)
6. Ahmed b. Osman el-Evdi (Ahmed b. Osman b. Hakim b. Zübyan)
Konular:
Hırsızlık
Yargı, cezaların davadan vazgeçme halinde düşmemesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
138165, BS001421
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا أَبُو أَحْمَدَ : مُحَمَّدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ الصَّفَّارُ الْعَدْلُ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ نَصْرٍ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ طَلْحَةَ الْقَنَّادُ حَدَّثَنَا أَسْبَاطُ بْنُ نَصْرٍ عَنِ السُّدِّىِّ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ تَوَضَّأَ فَبِهَا وَنِعْمَتْ وَيُجْزِئُ مِنَ الْفَرِيضَةِ ، وَمَنِ اغْتَسَلَ فَالْغُسْلُ أَفْضَلُ ». وَهَذَا الْحَدِيثُ بِهَذَا اللَّفْظِ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ وَإِنَّمَا يُعْرَفُ مِنْ حَدِيثِ الْحَسَنِ وَغَيْرِهِ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Tahâret 1421, 2/369
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Yusuf Esbat b. Nasr el-Hemdani (Esbât b. Nasr)
4. Ebu Muhammed Amr b. Hammad el-Kannâd (Amr b. Hammad b. Talha)
5. Ebu Nasr Ahmed b. Muhammed el-Lebbâd (Ahmed b. Muhammed b. Nasr)
6. Ebu Ahmed el-Hâkim en-Nisaburî (Muhammed b. Muhammed b. Ahmed b. İshak)
7. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Abdest, önemi, fazileti / sevabı
KTB, GUSÜL
Öneri Formu
Hadis Id, No:
143254, BS006502
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدِ بْنِ عُتْبَةَ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ ثَابِتٍ أَخْبَرَنَا أَسْبَاطُ بْنُ نَصْرٍ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ أَبِى الضُّحَى عَنْ مَسْرُوقٍ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ قَالَ : لَمَّا رَأَى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- مِنَ النَّاسِ إِدْبَارًا قَالَ :« اللَّهُمَّ سَبْعٍ كَسَبْعِ يُوسُفَ ». فَأَخَذَتْهُمْ سَنَةٌ حَتَّى أَكَلُوا الْمَيْتَةَ وَالْجُلُودَ وَالْعِظَامَ فَجَاءَهُ أَبُو سُفْيَانَ وَنَاسٌ مِنْ أَهْلِ مَكَّةَ فَقَالُوا : يَا مُحَمَّدُ إِنَّكَ تَزْعُمُ أَنَّكَ بُعِثْتَ رَحْمَةً وَإِنَّ قَوْمَكَ قَدْ هَلَكُوا فَادْعُ اللَّهَ لَهُمْ فَدَعَا رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَسُقُوا الْغَيْثَ فَأَطْبَقَتْ عَلَيْهِمْ سَبْعًا وَشَكَى النَّاسُ كَثْرَةَ الْمَطَرِ فَقَالَ :« اللَّهُمَّ حَوَالَيْنَا وَلاَ عَلَيْنَا ». فَانْحَدَرَتِ السَّحَابَةُ عَنْ رَأْسِهِ قَالَ فَأُسْقِىَ النَّاسُ حَوْلَهُمْ قَالَ : لَقَدْ مَضَتْ آيَةُ الدُّخَانِ وَهُوَ الْجُوعُ الَّذِى أَصَابَهُمْ وَذَلِكَ قَوْلُهُ عَزَّ وَجَلَّ (إِنَّا كَاشِفُوا الْعَذَابَ قَلِيلاً إِنَّكُمْ عَائِدُونَ) وَآيَةُ الرُّومِ ، وَالْبَطْشَةُ الْكُبْرَى يَوْمَ بَدْرٍ ، وَانْشِقَاقُ الْقَمَرِ. أَخْرَجَاهُ فِى الصَّحِيحِ مِنْ أَوْجُهٍ عَنْ مَنْصُورٍ وَأَشَارَ الْبُخَارِىُّ إِلَى رِوَايَةِ أَسْبَاطٍ بِزِيَادَتِهِ الَّتِى جَاءَ بِهَا فِى الْحَدِيثِ مِنْ دُعَاءِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- وَإِجَابَةِ دَعْوَتِهِ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Salâtu'l-Istiskâ 6502, 7/92
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Aişe Mesruk b. Ecda' (Mesruk b. Ecda' b. Malik b. Ümeyye b. Abdullah)
3. Ebu Duhâ Müslim b. Subeyh el-Hemdanî (Müslim b. Subeyh)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Yusuf Esbat b. Nasr el-Hemdani (Esbât b. Nasr)
6. Ali b. Sabit el-Kufi (Ali b. Sabit el-Kufi)
7. Ebu Cabir Muhammed b. Ubeyd el-Kindi (Muhammed b. Ubeyd)
8. Ebu Cafer Muhammed b. Ubeyd el-Kindi (Muhammed b. Ubeyd b. Utbe b. Abdurrahman b. Kesir)
9. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
10. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Dua, İstiska, yağmur duası, namazı, elbisenin ters çevrilmesi
Hz. Peygamber, duaları
Kur'an, Ayet Yorumu