Giriş

Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan b. Uyeyne , ona Zührî, ona Ebu İdris el-Havlânî, ona da Ubade b. Sâmit (ra) şöyle demiştir: Hz. Peygamber'in (sav) huzurundaydık. Bize "Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacağınıza, hırsızlık yapmayacağınıza, zina etmeyeceğinize dair bana biat edin" buyurdu ve bu (biat) ayetinin (Mümtehine, 12) tamamını okudu. Ardından "İçinizden kim bu sözüne sadık kalırsa sevabı Allah'a kalmıştır. Kim de burada sayılanlardan bir şey yaparsa ona karşılık cezalandırılacaktır ve bu ceza, onun kefaretidir. Kim bu sayılanlardan bir şey yapmış ve Allah da onu örtmüşse, Allah ister onu bağışlar isterse de ona azap eder" buyurdu.


    Öneri Formu
27059 B006784 Buhari, Hudûd, 8


Açıklama: İslâm'ı kabul etmemiş olanlara Allah'ın rahmeti istenmez; Allah'ın çağ­rısına uymayanlar ve onu kabul etmeyenler bu ilâhî merhamete hak ka­zanmamışlardır. İnkâr ettikleri bir gerçekten nasıl faydalanabilirler? Bun­lar hakkında, hidayete kavuşmak, İslâm dini ile şereflenmek ve hallerini düzeltmek dileklerinde bulunulur. Böylece haklarında yine iyi niyet beslen­miş olur. Nitekim Hz. Peygamber bu hadîs-i şerîfleriyle gayri müs-limlere yapılması gereken dua şeklini bize öğretiyor, ölü hakkında rahmet ve dua vesilesi olan cenaze namazı da, ancak müslümanlar içindir. Müs­lüman olmayanların namazı kılınmaz; ve rahmet dileği olan selâm verilmez. ... Ebû Berre, babasından bu hadîsin aynını nakletmiştir.

    Öneri Formu
165637 EM000940 Buhari, Edebü'l-Müfred, 424


    Öneri Formu
165014 EM000735 Buhari, Edebü'l-Müfred, 306


    Öneri Formu
165507 EM000814 Buhari, Edebü'l-Müfred, 356

Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân, ona Yahya b. Saîd, ona Nâfi, ona İbn Ömer, ona da Zeyd b. Sabit (r.anhum) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) ağaçtaki yaş hurmanın, tahmini miktarla, kuru hurma karşılığında, araya usulü, satılmasına ruhsat ver­miştir.


Açıklama: Araya: Ağaçtaki taze hurmanın aynı miktardaki kuru hurma karşılığında satılmasıdır. Elinde nakit parası olmayan kimsenin dalında olgunlaşmış taze hurmayı ihtiyaç miktarınca kuru ile karşılığında satın alması caizdir.(daha geniş bilgi için DİA - Diyanet İslam Ansiklopedisi'nde ilgili maddeye bakılabilir.)

    Öneri Formu
17079 B002380 Buhari, Musakât, 17

Bize Muhammed b. Yusuf, ona Ebu Müshir, ona Muhammed b. Harb, ona ez-Zübeydî, ona ez-Zührî, ona da Mahmud b. Rabî' şöyle rivayet etmiştir: "Ben beş yaşlarındayken Hz. Peygamber'in (sav) bir kovadaki sudan ağzına alarak yüzüme püskürttüğünü hatırlıyorum."


    Öneri Formu
1208 B000077 Buhari, İlim, 18

Bize Muhammed b. Yusuf, ona Ebu Hasan Ahmed b. Yezid b. İbrahim el-Harrânî, ona Züheyr b. Muaviye, ona Ebu İshak, ona da Berâ b. Âzib şöyle demiştir: Ebu Bekir es-Sıddık, babamın evine gelerek ondan bir semer satın aldı ve Azib'e, “oğlunu benimle gönder, semeri taşısın” dedi. Ben de semeri Ebu Bekir'in yanında semeri taşıdım. Babam parasını alarak Ebu Bekir'le birlikte dışarı çıktı ve Ebu Bekir'e “ey Ebu Bekir, Allah Resulü (sav) ile beraber gittiğiniz hicret gecesinde neler yaşadığınızı bana anlat” dedi. Ebu Bekir şöyle dedi: Evet, bütün gece yürüdük. Nihayet gün ortası oldu. Yol ıssızlaştı. Artık kimse geçmez oldu. Karşımızda gölgesi henüz kaybolmamış uzun bir kaya yükseldi, gölgesinde konakladık. Kayanın dibine girip Hz. Peygamber'in (sav) gölgede uyuyabileceği bir yeri elimle düzelttim. Sonra buraya bir post serdim ve “ey Allah'ın Rasulü, buyur uyu, ben çevreni kolaçan ederim” dedim. Efendimiz uykuya daldı. Çevresini gözlüyordum ki, bir de ne göreyim koyunlarını otlatan bir çoban bizim yaptığımız gibi gölgeye sığınmak için koyunlarıyla kayaya doğru geliyor. Karşısına çıkıp, “delikanlı, sen kimin çobanısın?” diye sordum. “Medineli” yahut “Mekkeli birinin çobanıyım” dedi. “Koyunlarında süt var mı?” diye sordum. “var” dedi. “benim için süt sağar mısın?” diye sordum. “sağarım” dedi ve bir koyun yakaladı. Çobana “koyunun memesini iyi temizle de kıl, toprak, toz olmasın” dedim. -Ravi der ki: Berâ, hadisi naklederken, tıpkı Ebu Bekir'in anlatımında olduğu gibi ellerini silkeledi.- Çoban, benim için tahtadan bir kaba bir miktar süt sağdı. Yanımda bir de matara vardı. Bu matarayı, Peygamber Efendimiz (sav) su içsin, abdest alsın diye taşıyordum. Peygamber Efendimizin yanına geldim. Uyandırmaya kıyamadım. Uyanmasını bekledim. Dibi soğusun diye sütün üzerine biraz su ilave ettim. (Efendimiz uyanınca) “Ey Allah'ın Rasulü, bu sütten iç” dedim. Ben razı olana kadar içti. Sonra bana "yolculuk vakti gelmedi mi?" diye sordu. “Evet, geldi” dedim. Güneş tepeden biraz uzaklaştıktan sonra öğleyin yola koyulduk. Sürâka b. Malik bizi takip ediyordu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, bize yetişecek” dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "üzülme, Allah bizimledir" dedi. Allah Rasulü (sav), Sürâka'ya beddua ediyordu. Bu esnada Sürâka'nın atı, taş gibi toprağa, gövdesine kadar saplandı. -taş gibi toprağa ifadesi Râvi Züheyr'e ait.- Sürâka “görüyorum ki bana beddua ettiniz. Benim için dua edin, ben vallahi sizi arayan herkesi geri çevireyim” dedi. Allah'ın Rasulü (sav) dua etti, Sürâka kurtuldu. Hemen geri döndü ve rastladığı herkesi “ben buraları yeterince aradım” diyerek geri çevirdi. Böylece bize verdiği sözde durmuş oldu.


    Öneri Formu
34352 B003615 Buhari, Menakıb, 25

Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân, ona Avf, ona da Ebu Osman şöyle demiştir: Ben Selmân'ı (ra) “Ben Râme Hürmüz'lüyüm” derken işittim.


    Öneri Formu
35154 B003947 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 53


    Öneri Formu
32528 B003235 Buhari, Bed'ü'l-Halk, 7


    Öneri Formu
31231 B004051 Buhari, Megâzî, 18