83 Kayıt Bulundu.
Bize Amr b. Avn, ona Hüşeym, ona Avf, ona Yezid el-Fârisî, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: Osman b. Affan'a dedim ki; Enfâl Suresi, Mesâniden; Berâe Süresi de minû'dan olduğu halde, ne diye ikisini birden yedi uzun sure içerisine koydunuz ve aralarına besmeleyi yazmadınız? Osman (ra) şöyle cevap verdi: Peygamber'e (sav) bazı ayetler nazil olunca, kâtiplerden birini çağırır ve "şu âyeti şu olayların anlatıldığı sureye koy" derdi. Başka bir veya iki ayet nazil olunca da aynı şekilde "bunları da falan olayların zikredildiği sureye koyun" derdi. [Enfal suresi Peygamber'e (sav) Medine'de nazil olan (surelerin) ilki idi. Berâe de Kur'ân (surelerin)in sonuncusu idi. Enfal konuları da Berae'nin konularına benzerdi. (Bu bakımdan) ben Berâe suresini, Enfal Suresinden zannettim ve ikisini birden yedi uzun sure içine koydum ve aralarına besmele yazmadım.]
Bize Ebû’l-Hasan Ali b. Muhammed el-Mukriî, ona el-Hasan b. Muhammed b. İshak, ona Yusuf b. Yakub, ona Müsedded, ona Yezîd b. Zuray’, ona Avf, ona Hasnâ bint Muâviye, ona da amcası şşöyle demiş: Rasûlullah’a (sav), “- Kimler cennettedir?” diye sordum. “- Peygamber cennettedir, şehid cennettedir, çocukken ölen cennettedir, canlı canlı toprağa gömülen cennettedir” buyurdu.