Öneri Formu
Hadis Id, No:
282123, T002391-2
Hadis:
حَدَّثَنَا الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ خُبَيْبِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ حَفْصِ بْنِ عَاصِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَوْ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ :« سَبْعَةٌ يُظِلُّهُمُ اللَّهُ فِى ظِلِّهِ يَوْمَ لاَ ظِلَّ إِلاَّ ظِلُّهُ :إِمَامٌ عَادِلٌ وَشَابٌّ نَشَأَ بِعِبَادَةِ اللَّهِ وَرَجُلٌ كَانَ قَلْبُهُ مُعَلَّقًا بِالْمَسْجِدِ إِذَا خَرَجَ مِنْهُ حَتَّى يَعُودَ إِلَيْهِ وَرَجُلاَنِ تَحَابَّا فِى اللَّهِ فَاجْتَمَعَا عَلَى ذَلِكَ وَتَفَرَّقَا وَرَجُلٌ ذَكَرَ اللَّهَ خَالِيًا فَفَاضَتْ عَيْنَاهُ وَرَجُلٌ دَعَتْهُ امْرَأَةٌ ذَاتُ حَسَبٍ وَجَمَالٍ فَقَالَ: إِنِّى أَخَافُ اللَّهَ وَرَجُلٌ تَصَدَّقَ بِصَدَقَةٍ فَأَخْفَاهَا حَتَّى لاَ تَعْلَمَ شِمَالُهُ مَا تُنْفِقُ يَمِينُهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَهَكَذَا رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ مِثْلَ هَذَا وَشَكَّ فِيهِ وَقَالَ: عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَوْ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ وَعُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ رَوَاهُ عَنْ خُبَيْبِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَلَمْ يَشُكَّ فِيهِ يَقُولُ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ . حَدَّثَنَا سَوَّارُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْعَنْبَرِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالاَ: حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ حَدَّثَنِى حبَيْبٌ عَنْ حَفْصِ بْنِ عَاصِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَ حَدِيثِ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ بِمَعْنَاهُ إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ :« كَانَ قَلْبُهُ مُعَلَّقًا بِالْمَسَاجِدِ » . وَقَالَ :« ذَاتُ مَنْصِبٍ وَجَمَالٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: حَدِيثُ الْمِقْدَامِ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ . وَالْمِقْدَامُ يُكْنَى أَبَا كَرِيمَةَ .
Tercemesi:
Bize (Musa b. İshak) el-Ensârî, ona Ma'n (b. İsa), ona Malik (b. Enes), Ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hüreyre veya Ebu Saîd (r.anhüma), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
Allah kendi gölgesinden başka gölge bulunmadığı bir günde yedi kişiyi kendi gölgesinde gölgelendirecektir; Adaletli devlet başkanı, Allah'a ibadetle yetişip büyüyen genç, mescidden çıktığında tekrar döneceği zamana kadar kalbi mescide bağlı olan kişi, Allah için birbirini seven bu sevgiyle bir araya gelip bu sevgiyle ayrılan iki kişi, kendi başına olduğu halde Allah'ı zikrederek gözünden yaşlar akıtan kimse, Güzel ve soylu bir kadının kendisini (ilişkiye) çağırmasına karşılık; ben, Allah’tan korkarım diyerek o kadına yaklaşmayan kişi, sadaka veren, verdiği sadakada sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar gizli davranan kişi.
Ebu İsa (Tirmizî): Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadis başka senedlerle Malik b. Enes’den de rivâyet edilmiştir. Malik, hadisin senedinde şekk ederek, Ebu Hüreyre veya Ebu Saîd’den demektedir. Ubeydullah b. Ömer, ona Habib b. Abdurrahman’dan rivâyet etmiş ve senedinde şüphe etmeksizin; Ebu Hüreyre’den” demiştir.
Bize Sevvar b. Abdullah el-Anberî ve Muhammed b. Müsennâ, onlara Yahya b. Said, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Hubey’, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'den (sav), manaca Malik b. Enes’in hadisi gibi hadis rivâyet ettiler. Bu rivayette: "Gönlü mescidlere bağlı kişi" ve "Mevkî sahibi güzel bir kadın" ifadelerini kullanmıştır. Ebu İsa dedi ki: Mikdam hadisi hasen sahih garib bir hadistir. Mikdam’ın künyesi Ebu Kerime’dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zühd 53, 4/598
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Hafs b. Asım el-Adevi (Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Haris Hubeyb b. Abdurrahman el-Ensari (Hubeyb b. Abdurrahman b. Abdullah b. Hubeyb b. Yesaf)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Yahya Ma'n b. İsa el-Kazzâz (Ma'n b. İsa b. Ma'n)
6. Ebu Musa İshak b. Musa el-Ensari (İshak b. Musa b. Abdullah b. Musa b. Abdullah b. Yezid)
Konular:
İbadethane, Camii, mescitlerde ibadete teşvik
Kul, Allah'ın sevdiği / seçkin kulları
Sadaka, gizli vermek
Sevgi, Allah için sevmek
Yönetim, adaletli olmak
Zikir, gizli yapılması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282124, T002391-3
Hadis:
حَدَّثَنَا الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ خُبَيْبِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ حَفْصِ بْنِ عَاصِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَوْ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ :« سَبْعَةٌ يُظِلُّهُمُ اللَّهُ فِى ظِلِّهِ يَوْمَ لاَ ظِلَّ إِلاَّ ظِلُّهُ :إِمَامٌ عَادِلٌ وَشَابٌّ نَشَأَ بِعِبَادَةِ اللَّهِ وَرَجُلٌ كَانَ قَلْبُهُ مُعَلَّقًا بِالْمَسْجِدِ إِذَا خَرَجَ مِنْهُ حَتَّى يَعُودَ إِلَيْهِ وَرَجُلاَنِ تَحَابَّا فِى اللَّهِ فَاجْتَمَعَا عَلَى ذَلِكَ وَتَفَرَّقَا وَرَجُلٌ ذَكَرَ اللَّهَ خَالِيًا فَفَاضَتْ عَيْنَاهُ وَرَجُلٌ دَعَتْهُ امْرَأَةٌ ذَاتُ حَسَبٍ وَجَمَالٍ فَقَالَ: إِنِّى أَخَافُ اللَّهَ وَرَجُلٌ تَصَدَّقَ بِصَدَقَةٍ فَأَخْفَاهَا حَتَّى لاَ تَعْلَمَ شِمَالُهُ مَا تُنْفِقُ يَمِينُهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَهَكَذَا رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ مِثْلَ هَذَا وَشَكَّ فِيهِ وَقَالَ: عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَوْ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ وَعُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ رَوَاهُ عَنْ خُبَيْبِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَلَمْ يَشُكَّ فِيهِ يَقُولُ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ . حَدَّثَنَا سَوَّارُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْعَنْبَرِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالاَ: حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ حَدَّثَنِى حبَيْبٌ عَنْ حَفْصِ بْنِ عَاصِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَ حَدِيثِ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ بِمَعْنَاهُ إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ :« كَانَ قَلْبُهُ مُعَلَّقًا بِالْمَسَاجِدِ » . وَقَالَ :« ذَاتُ مَنْصِبٍ وَجَمَالٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: حَدِيثُ الْمِقْدَامِ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ . وَالْمِقْدَامُ يُكْنَى أَبَا كَرِيمَةَ .
Tercemesi:
Bize (Musa b. İshak) el-Ensârî, ona Ma'n (b. İsa), ona Malik (b. Enes), Ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hüreyre veya Ebu Saîd (r.anhüma), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
Allah kendi gölgesinden başka gölge bulunmadığı bir günde yedi kişiyi kendi gölgesinde gölgelendirecektir; Adaletli devlet başkanı, Allah'a ibadetle yetişip büyüyen genç, mescidden çıktığında tekrar döneceği zamana kadar kalbi mescide bağlı olan kişi, Allah için birbirini seven bu sevgiyle bir araya gelip bu sevgiyle ayrılan iki kişi, kendi başına olduğu halde Allah'ı zikrederek gözünden yaşlar akıtan kimse, Güzel ve soylu bir kadının kendisini (ilişkiye) çağırmasına karşılık; ben, Allah’tan korkarım diyerek o kadına yaklaşmayan kişi, sadaka veren, verdiği sadakada sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar gizli davranan kişi.
Ebu İsa (Tirmizî): Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadis başka senedlerle Malik b. Enes’den de rivâyet edilmiştir. Malik, hadisin senedinde şekk ederek, Ebu Hüreyre veya Ebu Saîd’den demektedir. Ubeydullah b. Ömer, ona Habib b. Abdurrahman’dan rivâyet etmiş ve senedinde şüphe etmeksizin; Ebu Hüreyre’den” demiştir.
Bize Sevvar b. Abdullah el-Anberî ve Muhammed b. Müsennâ, onlara Yahya b. Said, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Hubey’, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'den (sav), manaca Malik b. Enes’in hadisi gibi hadis rivâyet ettiler. Bu rivayette: "Gönlü mescidlere bağlı kişi" ve "Mevkî sahibi güzel bir kadın" ifadelerini kullanmıştır. Ebu İsa dedi ki: Mikdam hadisi hasen sahih garib bir hadistir. Mikdam’ın künyesi Ebu Kerime’dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zühd 53, 4/598
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Hafs b. Asım el-Adevi (Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Haris Hubeyb b. Abdurrahman el-Ensari (Hubeyb b. Abdurrahman b. Abdullah b. Hubeyb b. Yesaf)
4. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
İbadethane, Camii, mescitlerde ibadete teşvik
Kul, Allah'ın sevdiği / seçkin kulları
Sadaka, gizli vermek
Sevgi, Allah için sevmek
Yönetim, adaletli olmak
Zikir, gizli yapılması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282125, T002391-4
Hadis:
حَدَّثَنَا الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ خُبَيْبِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ حَفْصِ بْنِ عَاصِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَوْ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ :« سَبْعَةٌ يُظِلُّهُمُ اللَّهُ فِى ظِلِّهِ يَوْمَ لاَ ظِلَّ إِلاَّ ظِلُّهُ :إِمَامٌ عَادِلٌ وَشَابٌّ نَشَأَ بِعِبَادَةِ اللَّهِ وَرَجُلٌ كَانَ قَلْبُهُ مُعَلَّقًا بِالْمَسْجِدِ إِذَا خَرَجَ مِنْهُ حَتَّى يَعُودَ إِلَيْهِ وَرَجُلاَنِ تَحَابَّا فِى اللَّهِ فَاجْتَمَعَا عَلَى ذَلِكَ وَتَفَرَّقَا وَرَجُلٌ ذَكَرَ اللَّهَ خَالِيًا فَفَاضَتْ عَيْنَاهُ وَرَجُلٌ دَعَتْهُ امْرَأَةٌ ذَاتُ حَسَبٍ وَجَمَالٍ فَقَالَ: إِنِّى أَخَافُ اللَّهَ وَرَجُلٌ تَصَدَّقَ بِصَدَقَةٍ فَأَخْفَاهَا حَتَّى لاَ تَعْلَمَ شِمَالُهُ مَا تُنْفِقُ يَمِينُهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَهَكَذَا رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ مِثْلَ هَذَا وَشَكَّ فِيهِ وَقَالَ: عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَوْ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ وَعُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ رَوَاهُ عَنْ خُبَيْبِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَلَمْ يَشُكَّ فِيهِ يَقُولُ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ . حَدَّثَنَا سَوَّارُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْعَنْبَرِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالاَ: حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ حَدَّثَنِى حبَيْبٌ عَنْ حَفْصِ بْنِ عَاصِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَ حَدِيثِ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ بِمَعْنَاهُ إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ :« كَانَ قَلْبُهُ مُعَلَّقًا بِالْمَسَاجِدِ » . وَقَالَ :« ذَاتُ مَنْصِبٍ وَجَمَالٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: حَدِيثُ الْمِقْدَامِ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ . وَالْمِقْدَامُ يُكْنَى أَبَا كَرِيمَةَ .
Tercemesi:
Bize (Musa b. İshak) el-Ensârî, ona Ma'n (b. İsa), ona Malik (b. Enes), Ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hüreyre veya Ebu Saîd (r.anhüma), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
Allah kendi gölgesinden başka gölge bulunmadığı bir günde yedi kişiyi kendi gölgesinde gölgelendirecektir; Adaletli devlet başkanı, Allah'a ibadetle yetişip büyüyen genç, mescidden çıktığında tekrar döneceği zamana kadar kalbi mescide bağlı olan kişi, Allah için birbirini seven bu sevgiyle bir araya gelip bu sevgiyle ayrılan iki kişi, kendi başına olduğu halde Allah'ı zikrederek gözünden yaşlar akıtan kimse, Güzel ve soylu bir kadının kendisini (ilişkiye) çağırmasına karşılık; ben, Allah’tan korkarım diyerek o kadına yaklaşmayan kişi, sadaka veren, verdiği sadakada sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar gizli davranan kişi.
Ebu İsa (Tirmizî): Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadis başka senedlerle Malik b. Enes’den de rivâyet edilmiştir. Malik, hadisin senedinde şekk ederek, Ebu Hüreyre veya Ebu Saîd’den demektedir. Ubeydullah b. Ömer, ona Habib b. Abdurrahman’dan rivâyet etmiş ve senedinde şüphe etmeksizin; Ebu Hüreyre’den” demiştir.
Bize Sevvar b. Abdullah el-Anberî ve Muhammed b. Müsennâ, onlara Yahya b. Said, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Hubey’, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'den (sav), manaca Malik b. Enes’in hadisi gibi hadis rivâyet ettiler. Bu rivayette: "Gönlü mescidlere bağlı kişi" ve "Mevkî sahibi güzel bir kadın" ifadelerini kullanmıştır. Ebu İsa dedi ki: Mikdam hadisi hasen sahih garib bir hadistir. Mikdam’ın künyesi Ebu Kerime’dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zühd 53, 4/598
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Hafs b. Asım el-Adevi (Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Haris Hubeyb b. Abdurrahman el-Ensari (Hubeyb b. Abdurrahman b. Abdullah b. Hubeyb b. Yesaf)
4. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Sevvar b. Abdullah el-Anberî (Sevvar b. Abdullah b. Sevvar)
Konular:
İbadethane, Camii, mescitlerde ibadete teşvik
Kul, Allah'ın sevdiği / seçkin kulları
MÜSLÜMANLARIN BİRBİRLERİNE KARŞI ÖDEVLERİ
Sadaka, gizli vermek
Sevgi, Allah için sevmek
Yönetim, adaletli olmak
Zikir, gizli yapılması
Zina, Zina
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5789, M001579
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ بْنِ قَعْنَبٍ حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ حَفْصِ بْنِ عَاصِمِ بْنِ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ صَحِبْتُ ابْنَ عُمَرَ فِى طَرِيقِ مَكَّةَ - قَالَ - فَصَلَّى لَنَا الظُّهْرَ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ أَقْبَلَ وَأَقْبَلْنَا مَعَهُ حَتَّى جَاءَ رَحْلَهُ وَجَلَسَ وَجَلَسْنَا مَعَهُ فَحَانَتْ مِنْهُ الْتِفَاتَةٌ نَحْوَ حَيْثُ صَلَّى فَرَأَى نَاسًا قِيَامًا فَقَالَ مَا يَصْنَعُ هَؤُلاَءِ قُلْتُ يُسَبِّحُونَ. قَالَ لَوْ كُنْتُ مُسَبِّحًا لأَتْمَمْتُ صَلاَتِى يَا ابْنَ أَخِى إِنِّى صَحِبْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى السَّفَرِ فَلَمْ يَزِدْ عَلَى رَكْعَتَيْنِ حَتَّى قَبَضَهُ اللَّهُ وَصَحِبْتُ أَبَا بَكْرٍ فَلَمْ يَزِدْ عَلَى رَكْعَتَيْنِ حَتَّى قَبَضَهُ اللَّهُ وَصَحِبْتُ عُمَرَ فَلَمْ يَزِدْ عَلَى رَكْعَتَيْنِ حَتَّى قَبَضَهُ اللَّهُ ثُمَّ صَحِبْتُ عُثْمَانَ فَلَمْ يَزِدْ عَلَى رَكْعَتَيْنِ حَتَّى قَبَضَهُ اللَّهُ وَقَدْ قَالَ اللَّهُ "(لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِى رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ)"
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb, ona İsa b. Hafs b. Asım b. Ömer b. el-Hattab, ona da babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir: Mekke yolunda İbn Ömer ile bulundum. Bize öğle namazını iki rekât kıldırdıktan sonra o da dönüp geldi, biz de onunla döndük, nihayet kaldığı yere gelip oturdu, biz de onunla oturduk. Derken gözü namaz kılmış olduğu tarafa bakıverdi. Bazı kimselerin ayakta olduklarını görünce; bunlar ne yapıyor dedi. Ben; namaz kılıyorlar dedim. O dedi ki: Kardeşimin oğlu, eğer ben (farzdan sonra) namaz kılacak olsaydım, hiç şüphesiz namazımı tam olarak kılardım. Gerçek şu ki ben Rasulullah (sav) ile yolculukta da bulundum. Allah onun ruhunu kabz edinceye kadar iki rekâttan fazla namaz kılmadı. Ebu Bekir ile birlikte de arkadaşlık ettim, Allah onun ruhunu kabz edinceye kadar iki rekâttan fazla namaz kılmadı. Ömer ile de beraber bulundum, Allah onun ruhunu kabz edinceye kadar iki rekâttan fazla kılmadı. Sonra Osman ile bulundum, Allah onun ruhunu kabz edinceye kadar iki rekâttan fazla kılmadı. Zaten Yüce Allah da "and olsun ki sizin için Rasulullah'ta güzel bir örnek vardır" (Ahzab, 33/21) buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1579, /272
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Hafs b. Asım el-Adevi (Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
3. İsa b. Hafs (İsa b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5792, M001580
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ - يَعْنِى ابْنَ زُرَيْعٍ - عَنْ عُمَرَ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ حَفْصِ بْنِ عَاصِمٍ قَالَ مَرِضْتُ مَرَضًا فَجَاءَ ابْنُ عُمَرَ يَعُودُنِى قَالَ وَسَأَلْتُهُ عَنِ السُّبْحَةِ فِى السَّفَرِ فَقَالَ صَحِبْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى السَّفَرِ فَمَا رَأَيْتُهُ يُسَبِّحُ وَلَوْ كُنْتُ مُسَبِّحًا لأَتْمَمْتُ وَقَدْ قَالَ اللَّهُ تَعَالَى "(لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِى رَسُولِ اللَّهِ إِسْوَةٌ حَسَنَةٌ)"
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Yezid – yani İbn Zürey'-, ona Ömer b. Muhammed, ona Hafs b. Asım'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir hastalığa yakalanmıştım. İbn Ömer beni ziyarete geldi, ona yolculuk halinde nafile namaz kılmaya dair soru sordum. O şöyle dedi: Ben Rasulullah (sav) ile birlikte yolculukta bulundum. Onun (nafile) namaz kıldığını görmedim. Eğer ben (yolculukta) nafile namaz kılacak olsaydım, (farzı) tam kılardım. Yüce Allah da "and olsun ki Rasulullah'ta sizin için güzel bir örnek vardır" (Ahzab, 33/21) buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1580, /272
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Hafs b. Asım el-Adevi (Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Hafs Ömer b. Muhammed el-Umeri (Ömer b. Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5826, M001594
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ خُبَيْبِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ سَمِعَ حَفْصَ بْنَ عَاصِمٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ
"صَلَّى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِمِنًى صَلاَةَ الْمُسَافِرِ وَأَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ وَعُثْمَانُ ثَمَانِىَ سِنِينَ أَوْ قَالَ سِتَّ سِنِينَ. قَالَ حَفْصٌ وَكَانَ ابْنُ عُمَرَ يُصَلِّى بِمِنًى رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ يَأْتِى فِرَاشَهُ. فَقُلْتُ أَىْ عَمِّ لَوْ صَلَّيْتَ بَعْدَهَا رَكْعَتَيْنِ. قَالَ لَوْ فَعَلْتُ لأَتْمَمْتُ الصَّلاَةَ."
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası, ona Şube, ona Hubeyb b. Abdurrahman', ona da Hafs b. Asım'ın İbn Ömer'den rivayetle şöyle dediğini zikretmektedir:
"Nebi (sav) Mina'da yolcu namazı kıldırdı, Ebu Bekir Ömer ve sekiz sene –ya da: altı sene, dedi- boyunca Osman da öylece kıldırdı. Hafs dedi ki: İbn Ömer Mina'da iki rekât kılar sonra yatağına gelirdi. Ben; amcacığım! Ondan sonra iki rekât daha kılsan (nasıl olur) dedim. O; eğer böyle yapacak olsaydım namazı tam kılmış olurdum dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1594, /274
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Hafs b. Asım el-Adevi (Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Haris Hubeyb b. Abdurrahman el-Ensari (Hubeyb b. Abdurrahman b. Abdullah b. Hubeyb b. Yesaf)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
6. Ebu Amr Ubeydullah b. Muaz el-Anberî (Ubeydullah b. Muaz b. Muaz b. Nasr)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5828, M001595
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ يَحْيَى بْنُ حَبِيبٍ حَدَّثَنَا خَالِدٌ يَعْنِى ابْنَ الْحَارِثِ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ الْمُثَنَّى قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ الصَّمَدِ قَالاَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ بِهَذَا الإِسْنَادِ وَلَمْ يَقُولاَ فِى الْحَدِيثِ بِمِنًى. وَلَكِنْ قَالاَ
"صَلَّى فِى السَّفَرِ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Habib, ona Halid – yani İbnü'l-Haris-; (T)
Bize İbnü'l-Müsenna, ona da Abdüssamed, ona Şube bu isnad ile (bu hadisi) rivayet etti. Fakat hadisi rivayetlerinde Mina'da demediler ama bunun yerine her ikisi de "yolculukta namaz kıldı" demişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1595, /274
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Hafs b. Asım el-Adevi (Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Haris Hubeyb b. Abdurrahman el-Ensari (Hubeyb b. Abdurrahman b. Abdullah b. Hubeyb b. Yesaf)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Sehl Abdussamed b. Abdulvâris et-Temimî (Abdussamed b. Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12054, İM001071
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ خَلاَّدٍ الْبَاهِلِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ عَنْ عِيسَى بْنِ حَفْصِ بْنِ عَاصِمِ بْنِ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ حَدَّثَنِى أَبِى قَالَ كَنَّا مَعَ ابْنِ عُمَرَ فِى سَفَرٍ فَصَلَّى بِنَا ثُمَّ انْصَرَفْنَا مَعَهُ وَانْصَرَفَ . قَالَ فَالْتَفَتَ فَرَأَى أُنَاسًا يُصَلُّونَ فَقَالَ مَا يَصْنَعُ هَؤُلاَءِ قُلْتُ يُسَبِّحُونَ . قَالَ لَوْ كُنْتُ مُسَبِّحًا لأَتْمَمْتُ صَلاَتِى يَا ابْنَ أَخِى إِنِّى صَحِبْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَمْ يَزِدْ عَلَى رَكْعَتَيْنِ فِى السَّفَرِ حَتَّى قَبَضَهُ اللَّهُ ثُمَّ صَحِبْتُ أَبَا بَكْرٍ فَلَمْ يَزِدْ عَلَى رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ صَحِبْتُ عُمَرَ فَلَمْ يَزِدْ عَلَى رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ صَحِبْتُ عُثْمَانَ فَلَمْ يَزِدْ عَلَى رَكْعَتَيْنِ حَتَّى قَبَضَهُمُ اللَّهُ وَاللَّهُ يَقُولُ ( لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِى رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ ) .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Hallâd el-Bâhilî, ona Ebu Âmir, ona İsa b. Hafs b. Âsım b. Ömer b. el-Hattab, ona babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir seferde İbn Ömer ile birlikte idik, bize namaz kıldırdıktan sonra ayrıldı, biz de ayrıldık. Dönüp baktığında bazı kimselerin namaz kılmakta olduğunu görünce: Bunlar ne yapıyor, dedi. Ben: (Nâfile) namaz kılıyorlar, dedim. O şöyle dedi: Eğer ben (ayrıca) nafile namaz kılacak olsaydım, kardeşimin oğlu, namazımı tam kılardım. Şüphesiz ben Rasulullah (sav) ile birlikte arkadaşlık yaptım. O, seferde iken Allah ruhunu kabz edinceye kadar iki rekâttan fazla kılmadı. Sonra Ebu Bekir le arkadaşlık yaptım, o da iki rekâttan fazla kılmadı. Sonra Ömer ile bulundum, o da iki rekâttan fazla kılmadı. Sonra Osman ile birlikte bulundum, o da iki rekâttan fazla kılmadı. (Bu halleri) Allah ruhlarını kabz edinceye kadar böylece devam etti. Yüce Allah da: “Andolsun Rasulullah’da sizin için pek güzel bir örnek vardır.” (Ahzab 33/21) buyurmaktadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 75, /174
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Hafs b. Asım el-Adevi (Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
3. İsa b. Hafs (İsa b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Âmir Abdülmelik b. Amr el-Kaysî (Abdülmelik b. Amr)
5. Muhammed b. Hallad el-Bahili (Muhammed b. Hallad b. Kesir)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Nafile ibadet, yolculukta
Namaz, sefer namazının sünnetleri
Namaz, seferde namazları kısaltmak
حَدَّثَنَا أَبُو مَرْوَانَ مُحَمَّدُ بْنُ عُثْمَانَ الْعُثْمَانِىُّ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ حَفْصِ بْنِ عَاصِمٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَالِكِ ابْنِ بُحَيْنَةَ قَالَ مَرَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِرَجُلٍ وَقَدْ أُقِيمَتْ صَلاَةُ الصُّبْحِ وَهُوَ يُصَلِّى فَكَلَّمَهُ بِشَىْءٍ لاَ أَدْرِى مَا هُوَ فَلَمَّا انْصَرَفَ أَحَطْنَا بِهِ نَقُولُ لَهُ مَاذَا قَالَ لَكَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ قَالَ لِى « يُوشِكُ أَحَدُكُمْ أَنْ يُصَلِّىَ الْفَجْرَ أَرْبعًا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12136, İM001153
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مَرْوَانَ مُحَمَّدُ بْنُ عُثْمَانَ الْعُثْمَانِىُّ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ حَفْصِ بْنِ عَاصِمٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَالِكِ ابْنِ بُحَيْنَةَ قَالَ مَرَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِرَجُلٍ وَقَدْ أُقِيمَتْ صَلاَةُ الصُّبْحِ وَهُوَ يُصَلِّى فَكَلَّمَهُ بِشَىْءٍ لاَ أَدْرِى مَا هُوَ فَلَمَّا انْصَرَفَ أَحَطْنَا بِهِ نَقُولُ لَهُ مَاذَا قَالَ لَكَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ قَالَ لِى « يُوشِكُ أَحَدُكُمْ أَنْ يُصَلِّىَ الْفَجْرَ أَرْبعًا » .
Tercemesi:
Bize Ebu Mervân Muhammed b. Osman el-Osmanî, ona İbrahim b. Sa‘d, ona babası, ona Hafs b. Âsım, ona Abdullah b. Malik b. Buhayne’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Nebi (sav) sabah namazı için kamet getirilmiş iken namaz kılmakta olan bir adamın yanından geçti ve ona ne olduğunu bilemediğim bir şeyler söyledi. Namazı bitirince biz o adamın etrafını sardık ona: Rasulullah (sav) sana ne dedi diye sorduk. O: Bana: “Aranızdan birileri sabahın farzını neredeyse dört rekât olarak kılacak” buyurdu, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 103, /186
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Malik b. Buhayne (Abdullah b. Malik b. Cündüb b. Nadle b. Abdullah)
2. Hafs b. Asım el-Adevi (Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu İshak Sa'd b. İbrahim el-Kuraşi (Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
4. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
5. Ebu Mervan Muhammed b. Osman el-Kuraşî (Muhammed b. Osman b. Halid b. Ömer b. Abdullah b. el-Velîd b. Osman b. Affân)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, sabah namazı
Namaz, Sünnet namazlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26293, N001459
Hadis:
أَخْبَرَنِى نُوحُ بْنُ حَبِيبٍ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ قَالَ حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ حَفْصِ بْنِ عَاصِمٍ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى قَالَ كُنْتُ مَعَ ابْنِ عُمَرَ فِى سَفَرٍ فَصَلَّى الظُّهْرَ وَالْعَصْرَ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ انْصَرَفَ إِلَى طِنْفِسَةٍ لَهُ فَرَأَى قَوْمًا يُسَبِّحُونَ قَالَ مَا يَصْنَعُ هَؤُلاَءِ قُلْتُ يُسَبِّحُونَ . قَالَ لَوْ كُنْتُ مُصَلِّيًا قَبْلَهَا أَوْ بَعْدَهَا لأَتْمَمْتُهَا صَحِبْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَكَانَ لاَ يَزِيدُ فِى السَّفَرِ عَلَى الرَّكْعَتَيْنِ وَأَبَا بَكْرٍ حَتَّى قُبِضَ وَعُمَرَ وَعُثْمَانَ - رضى الله عنهم - كَذَلِكَ .
Tercemesi:
Bana Nuh b. Habib, ona Yahya b. Said, ona İsa b. Hafs b. Âsım, ona babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir yolculukta İbn Ömer ile birlikte idim. Öğle ve ikindi namazlarını ikişer rekât olarak kıldıktan sonra bir hırkasına bürünerek kenara çekildi. Bazılarının namaz kılmakta olduklarını gördü. Bunlar ne yapıyorlar, dedi. Ben: (Nafile) namaz kılıyorlar, dedim. O: Eğer ben ondan (farzdan) önce ya da sonra kılacak olsaydım (iki rekât olarak kıldığım) farzı tamamlayacaktım. Ben, Rasulullah (sav) ile birlikte bulundum, o, yolculukta iki rekâttan fazla namaz kılmazdı. Vefat edinceye kadar Ebu Bekir de, Ömer de, Osman da –Allah hepsinden razı olsun- aynı şekilde (yaparlardı).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Taksîru's-salât fi's-sefer 5, /2183
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Hafs b. Asım el-Adevi (Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
3. İsa b. Hafs (İsa b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Ebu Muhammed Nûh b. Habîb el-Kuvmesî (Nûh b. Habîb)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, sefer namazının sünnetleri