81 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Hafs, ona Şube, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav); "kişiye yalan olarak her duyduğunu söylemesi yeter" ifadesinin benzerini buyurmuştur.
Bize el-Ka'neb, ona İsa b. Hafs b. Asım b. Ömer b. el-Hattab, ona da babası şöyle rivayet etmiştir: "Ben Mekke yolunda İbn Ömer'le beraber bulundum. Bize iki rekât namaz kıldırdı, sonra döndü ve bazı kişilerin kıyamda olduklarını gördü. Bunlar ne yapıyorlar? diye sordu. Ben nafile namaz kılıyorlar dedim. O da ben nafile kılacak olsaydım, namazımı (dörde) tamamlardım. Ey kardeşimin oğlu! Gerçekten ben Rasulullah (sav) ile birlikte sefere katıldım. O, Allah ruhunu kabzedinceye kadar seferde iki rekâttan fazla kılmadı. Ebu Bekir'le birlikte bulundum, o da Allah ruhunu kabzedinceye kadar iki rekâttan fazla kılmadı. Ömer'le de beraber bulundum, o da Allah ruhunu kabzedinceye kadar iki rekâttan fazla kılmadı. Sonra Osman'la beraber bulundum, o da Allah Teâlâ ruhunu kabzedinceye kadar iki rekâttan fazla kılmadı. Cenâb-ı Hak da 'Allah'ın rasulünde sizin için pek güzel bir örnek vardır' buyurmuştur."
Bize İshak, ona Ravh, ona Şu'be, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Saîd b. Muallâ (ra) şöyle demiştir: Ben namaz kılarken Rasulullah (sav) bana uğradı ve beni çağırdı. Ben de namazı bitirinceye kadar O'nun yanına gitmedim, O'ndan sonra yanına gittim. Rasulullah (sav) "bana gelmene engel olan nedir? Allah: 'Ey iman edenler, sizi, size hayat verecek şeylere çağırdığı zaman Allah'a ve Rasulü'ne icabet edin' buyurmadı mı?" dedi. Sonra da bana "bu mescitten çıkmadan önce, sana Kur'an'da değeri çok büyük olan bir sure öğreteceğim" buyurdu. Rasulullah (sav) tam mescitten çıkacağı zaman, kendisine verdiği sözü hatırlattım. Rasulullah (sav) "o sure seb'u'l-mesânî olan (Elhamdu lillahi Rabbi'l-alemîn) Fatiha'dır" buyurdu. Muâz der ki: Bize Şu'be, ona Hubeyb, ona Hafs, ona da Hz. Peygamber'in (sav) sahabesinden bir adam olan Ebu Saîd bu hadisi rivayet etmiştir.
Bize İshak, ona Ravh, ona Şu'be, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Saîd b. Muallâ (ra) şöyle demiştir: Ben namaz kılarken Rasulullah (sav) bana uğradı ve beni çağırdı. Ben de namazı bitirinceye kadar O'nun yanına gitmedim, O'ndan sonra yanına gittim. Rasulullah (sav) "bana gelmene engel olan nedir? Allah: 'Ey iman edenler, sizi, size hayat verecek şeylere çağırdığı zaman Allah'a ve Rasulü'ne icabet edin' buyurmadı mı?" dedi. Sonra da bana "bu mescitten çıkmadan önce, sana Kur'an'da değeri çok büyük olan bir sure öğreteceğim" buyurdu. Rasulullah (sav) tam mescitten çıkacağı zaman, kendisine verdiği sözü hatırlattım. Rasulullah (sav) "o sure seb'u'l-mesânî olan (Elhamdu lillahi Rabbi'l-alemîn) Fatiha'dır" buyurdu. Muâz der ki: Bize Şu'be, ona Hubeyb, ona Hafs, ona da Hz. Peygamber'in (sav) sahabesinden bir adam olan Ebu Saîd bu hadisi rivayet etmiştir.