313 Kayıt Bulundu.
Bize Bağdat'ta Ebû'l-Hüseyin b. Bişrân el-Adl, ona Ali b. Muhammed el-Mısrî, ona İbn Ebî Meryem, ona el-Firyâbî, ona Süfyan, ona Seleme b. Küheyl, ona Küreyb, ona da İbn Abbas (ra) şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) uyudu, hatta hafifçe horladı, sonra kalktı ve abdest almadan namaz kıldı." Bu rivâyet, Ebû Halid ed-Dâlânî'nin teferrüd etmiş olduğu kısım olmaksızın es-Sevrî'nin hadîsi olarak Sahîhayn'da tahric edilmiştir. Aynı şekilde Saîd b. Cübeyr ve diğerleri, geceleme hadisindeki o ilave kısım olmaksızın İbn Abbas'dan (ra) da rivayet etmişlerdir. Burada O'nun, uzanarak uyuduğu rivayet edilmiştir. Hz. Peygamber (sav) bundan dolayı abdest almaya gerek görmezdi, ancak O'na mahsus bir hâl idi. Bu rivayet de ona delalet etmektedir.
Bize Ebû Abdullah el-Hafız ile Ebû Zekeriya b. Ebî İshak ve Ebû Bekir b. el-Hasan, onlara Ebû’l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Muhammed b. Abdullah b. Abdülhakem, ona İbn Vehb, ona Malik b. Enes rivayet etti. (T) Yine bize Ebû’l-Hasan Ali b. Ahmed b. Abdân, ona Ahmed b. Ubeyd es-Saffâr, ona İsmail b. İshak elKadî, ona da Malik’e okuduğu kitaptan naklen el-Kanebî rivayet etmiştir. (T) Yine bizeMuhammed b. Abdullah el-Hafız, ona imlâ yoluyla Ebû Abdullah Muhammed b. Yakub, ona Yahya b. Muhammed b. Yahya, ona Yahya b. Yahya şöyle rivayet etmiştir: Benim Malik’e okuduğum kitapta Malik, Musa b. Ukbe’den, o İbn Abbas’ın âzadlısı Küreyb’den, o da Üsâme b. Zeyd’den şöyle dinlemiş: Rasûlullah (sav) Arafat’tan yola çıktı, bir vadiye geldiğinde atından indi küçük abdest yaptı, sonra abdest aldı, ancak suyu her tarafa bolca ulaştırmadı. Ben kendisine, “- Namaza” diye hatırlattım, fakat O, “- Namaz ilerde” buyurdu. Tekrar atına bindi, Müzdelife’ye gelinde inip abdest aldı, bu sefer suyu organlarına iyice ulaştırdı, sonra namaz için kamet getirildi, akşam namazını kıldı. Sonra herkes devesini kendi mekânına ıhtırdı. Sonra yatsı için kamet getirildi ve yatsı namazını kıldı. Bu iki amazın arasında başka bir namaz kılmadı. Bunu el-Buhârî es-Sahîh’de el-Ka’nebî’den, Müslim de Yahya b. Yahya’dan rivâyet etti.
Bize Ebû Abdullah Muhammed b. Abdullah el-Hafız, ona Ebû’l-Hasan Ahmed b. Muhammed b. Abdûs, ona Osman b. Saîd ed-Dârimî, ona Ali b. Abdullah b. el-Medînî, ona Süfyan, ona Amr, ona Küreyb, ona da İbn Abbas (ra) şöyle demiştir: “Bir gece teyzem Meymûne’nin evinde kalmıştım. Gecenin ilerleyen vaktinde Hz. Peygamber (sav) kalktı, asılı duran bir kırbadan hafif bir abdest aldı –Amr onun hafif bir abdest olduğunu ve suyu cidden az kullandığını söyledi-. Sonra namaza durdu. Ben de Rasûlullah’ın (sav) aldığı gibi abdest aldım, sonra gidip O’nun sol tarafında namaza durdum. Hz. Peygamber beni tutup sağ tarafına geçirdi. Sonra Allah’ın dilediği kadar namaz kıldı. Sonra yatıp uyudu, hatta horladı. Sonra müezzin gelip namaz vaktinin olduğunu haber verdi.” Süfyan başka bir seferinde şöyle dedi: “Sonra namaza durdu ve yeniden abdest almadan bize namaz kıldırdı.” Süfyan şöyle der: Biz Amr’a, “İnsanlar Rasûlullah’ın (sav) gözleri uyur, ama kalbi uyumaz diyorlar” dedik. Amr, Ubeyd b. Umeyr’in şöyle söylediğini işittim, dedi: “Peygamberlerin rüyaları da vahiydir.” Sonra da, “Rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm” (Sâffât, 37/102).meâlindeki âyeti okudu. Bunu Buharî Sahîh’de Ali b. el-Medînî’den, Müslim de Muhammed b. Hâtim’den, o İbn Ebî Ömer’den, o Süfyan b. Uyeyne’den rivayet etti. Yalnız Muhammed b. Hâtim ve İbn Ebî Ömer, Süfyan’ın şöyle dediğini söylediler: Bu hâl, Peygamber aleyhisselama mahsustur, çünkü Hz. Peygamber’in (sav) gözlerinin uyuduğu, fakat kalbinin uyumadığı haberi bize ulaşmıştır.