Açıklama: "Dünya'nın son, ahiretin ilk günündeyim" cümlesi ile ölmek üzere olduğunu kastetmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22370, N000598
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدَةُ بْنُ عَبْدِ الرَّحِيمِ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ شُمَيْلٍ قَالَ حَدَّثَنَا كَثِيرُ بْنُ قَارَوَنْدَا قَالَ سَأَلْنَا سَالِمَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ الصَّلاَةِ فِى السَّفَرِ فَقُلْنَا أَكَانَ عَبْدُ اللَّهِ يَجْمَعُ بَيْنَ شَىْءٍ مِنَ الصَّلَوَاتِ فِى السَّفَرِ فَقَالَ لاَ إِلاَّ بِجَمْعٍ ثُمَّ أَتَيْتُهُ فَقَالَ كَانَتْ عِنْدَهُ صَفِيَّةُ فَأَرْسَلَتْ إِلَيْهِ أَنِّى فِى آخِرِ يَوْمٍ مِنَ الدُّنْيَا وَأَوَّلِ يَوْمٍ مِنَ الآخِرَةِ . فَرَكِبَ وَأَنَا مَعَهُ فَأَسْرَعَ السَّيْرَ حَتَّى حَانَتِ الصَّلاَةُ فَقَالَ لَهُ الْمُؤَذِّنُ الصَّلاَةَ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ . فَسَارَ حَتَّى إِذَا كَانَ بَيْنَ الصَّلاَتَيْنِ نَزَلَ فَقَالَ لِلْمُؤَذِّنِ أَقِمْ فَإِذَا سَلَّمْتُ مِنَ الظُّهْرِ فَأَقِمْ مَكَانَكَ . فَأَقَامَ فَصَلَّى الظُّهْرَ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ سَلَّمَ ثُمَّ أَقَامَ مَكَانَهُ فَصَلَّى الْعَصْرَ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكِبَ فَأَسْرَعَ السَّيْرَ حَتَّى غَابَتِ الشَّمْسُ فَقَالَ لَهُ الْمُؤَذِّنُ الصَّلاَةَ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ . فَقَالَ كَفِعْلِكَ الأَوَّلِ . فَسَارَ حَتَّى إِذَا اشْتَبَكَتِ النُّجُومُ نَزَلَ فَقَالَ أَقِمْ فَإِذَا سَلَّمْتُ فَأَقِمْ . فَصَلَّى الْمَغْرِبَ ثَلاَثًا ثُمَّ أَقَامَ مَكَانَهُ فَصَلَّى الْعِشَاءَ الآخِرَةَ ثُمَّ سَلَّمَ وَاحِدَةً تِلْقَاءَ وَجْهِهِ ثُمَّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمْ أَمْرٌ يَخْشَى فَوْتَهُ فَلْيُصَلِّ هَذِهِ الصَّلاَةَ » .
Tercemesi:
Bize Abde b. Abdürrahim, ona (Nadr) b. Şümeyl, ona da Kesir b. Kâruneda şöyle demiştir: Biz, Salim b. Abdullah'a; (baban) Abdullah b. Ömer yolculuklarında namazlarını cem eder miydi? diye sorduk. Salim de, hayır, sadece bir yerde (Müzdelife'de) cem ederdi, dedi. Salim'in yanına geldim, şunları söyledi: Hanımı Safiyye, babam Abdullah'a; 'Dünya'nın son, ahiretin ilk günündeyim' diye bir haber gönderdi. Babam ve ben bineğe bindik ve hızlıca yol aldık yine de namaz vakti daraldı. Müezzin de ona; 'Ey Ebu Abdurrahman! Namaz kılalım' dedi. Fakat babam yola devam etti. İki namaz arası (öğle ile ikindi) olunca konakladı ve müezzine: 'Kamet getir' dedi. Müezzin de kamet getirdi. Müezzine; öğlen namazı bitince, yerinden ayrılmadan tekrar kamet getir, dedi. Kamet getirdi, öğlen namazını iki rekat olarak kıldı. Sonra olduğu yerde tekrar kamet getirdi, ikindi namazını da iki rekat olarak kıldı. Sonra da bineğine bindi ve hızlıca yola koyuldu. Nihayet güneş batınca, müezzin ona 'Ey Ebu Abdurrahman! namaz kılalım' dedi. Babam da: 'İlk seferki gibi yapacaksın' dedi ve yıldızlar ortaya çıkıncaya kadar yola devam etti sonra konakladı. Sonra da: 'Kamet getir, namaz bittiğinde tekrar kamet getir' dedi. Akşam namazını üç rekat olarak kıldı. Sonra müezzin olduğu yerde tekrar kamet getirdi ve yatsı namazını iki rekat olarak kıldı. Sonra ön tarafına doğru selam verdi ve şöyle dedi: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Herhangi birinizin kaçırmaktan korktuğu bir iş olursa, namazlarını böyle kılsın."
Açıklama:
"Dünya'nın son, ahiretin ilk günündeyim" cümlesi ile ölmek üzere olduğunu kastetmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Mevâkît 45, /2125
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu İsmail Kesir b. Kârûnedâ el-Kûfî (Kesir b. Kârûnedâ)
4. Ebu Hasan Nadr b. Şümeyl el-Mazinî (Nadr b. Şümeyl b. Hareşe)
5. Ebu Said Abde b. Abdurrahim el-Mervezî (Abde b. Abdurrahim b. Hassan)
Konular:
Hac, Namaz, namazların cem'i/ Arafatta, Müzdelifede
Hac, namazların cem'i
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Namaz, cem'i
Namaz, hazar ve seferde
Namaz, sefer namazının sünnetleri
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Namaz, seferde namazları kısaltmak
Namaz, yolculukta veya savaşta namazların cem'i,
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22351, N000589
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بَزِيعٍ قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ قَالَ حَدَّثَنَا كَثِيرُ بْنُ قَارَوَنْدَا قَالَ سَأَلْتُ سَالِمَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ صَلاَةِ أَبِيهِ فِى السَّفَرِ وَسَأَلْنَاهُ هَلْ كَانَ يَجْمَعُ بَيْنَ شَىْءٍ مِنْ صَلاَتِهِ فِى سَفَرِهِ فَذَكَرَ أَنَّ صَفِيَّةَ بِنْتَ أَبِى عُبَيْدٍ كَانَتْ تَحْتَهُ فَكَتَبَتْ إِلَيْهِ وَهُوَ فِى زَرَّاعَةٍ لَهُ أَنِّى فِى آخِرِ يَوْمٍ مِنْ أَيَّامِ الدُّنْيَا وَأَوَّلِ يَوْمٍ مِنَ الآخِرَةِ . فَرَكِبَ فَأَسْرَعَ السَّيْرَ إِلَيْهَا حَتَّى إِذَا حَانَتْ صَلاَةُ الظُّهْرِ قَالَ لَهُ الْمُؤَذِّنُ الصَّلاَةَ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ . فَلَمْ يَلْتَفِتْ حَتَّى إِذَا كَانَ بَيْنَ الصَّلاَتَيْنِ نَزَلَ فَقَالَ أَقِمْ فَإِذَا سَلَّمْتُ فَأَقِمْ . فَصَلَّى ثُمَّ رَكِبَ حَتَّى غَابَتِ الشَّمْسُ قَالَ لَهُ الْمُؤَذِّنُ الصَّلاَةَ . فَقَالَ كَفِعْلِكَ فِى صَلاَةِ الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ . ثُمَّ سَارَ حَتَّى إِذَا اشْتَبَكَتِ النُّجُومُ نَزَلَ ثُمَّ قَالَ لِلْمُؤَذِّنِ أَقِمْ فَإِذَا سَلَّمْتُ فَأَقِمْ . فَصَلَّى ثُمَّ انْصَرَفَ فَالْتَفَتَ إِلَيْنَا فَقَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمُ الأَمْرُ الَّذِى يَخَافُ فَوْتَهُ فَلْيُصَلِّ هَذِهِ الصَّلاَةَ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Bezi', ona Yezid b. Zürey', ona Kesir b. Kârûnedâ'dan (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Salim b. Abdullah'a babasının yolculukta namazları birleştirip birleştirmediğini sordum şunları anlattı: 'Bir gün babam tarlada ziraatla uğraşırken hanımı Ebu Ubeyd'in kızı Safiye: Dünya'nın son gününde ahiretin ilk günündeyim yani ölmek üzereyim diye yazıyla haber göndermiş. Bu haberi alınca binitine binip hızlıca yola koyuldu, öğle vakti yaklaşmıştı. Müezzin durumunda olan kimse: 'Ey Ebu Abdurrahman!' deyince, babam; Müezzini dinlemeyip yoluna devam etti, öğle ile ikindi arası bir vakitte bir yerde konakladı ve Kamet et selâm verince tekrar kamet et dedi, öğle ile ikindiyi böylece bir arada kıldıktan sonra güneş batıncaya kadar yola devam ettik. Müezzin ona namaz kılalım deyince: 'Babam öğle ve ikindi namazlarında yaptığın gibi yapacaksın,' dedi ve yoluna devam etti, yıldızların hepsi görününceye kadar gitti ve konakladı ve Müezzine kamet et selam verince tekrar kamet et dedi, akşam ve yatsıyı bu şekilde kıldırdıktan sonra bize döndü ve şöyle dedi: Rasulullah (sav), 'Herhangi birinizin acil bir işi olur da vaktin geçmesi korkusu olursa namazlarını böylece cem ederek bir arada kılsın,' buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Mevâkît 43, /2124
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu İsmail Kesir b. Kârûnedâ el-Kûfî (Kesir b. Kârûnedâ)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Bezi' el-Basrî (Muhammed b. Abdullah b. Bezi')
Konular:
Namaz, yolculukta veya savaşta namazların cem'i,
Yazı, katiplik