Öneri Formu
Hadis Id, No:
33684, B003465
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ خَلِيلٍ أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « بَيْنَمَا ثَلاَثَةُ نَفَرٍ مِمَّنْ كَانَ قَبْلَكُمْ يَمْشُونَ إِذْ أَصَابَهُمْ مَطَرٌ ، فَأَوَوْا إِلَى غَارٍ ، فَانْطَبَقَ عَلَيْهِمْ ، فَقَالَ بَعْضُهُمْ لِبَعْضٍ إِنَّهُ وَاللَّهِ يَا هَؤُلاَءِ لاَ يُنْجِيكُمْ إِلاَّ الصِّدْقُ ، فَلْيَدْعُ كُلُّ رَجُلٍ مِنْكُمْ بِمَا يَعْلَمُ أَنَّهُ قَدْ صَدَقَ فِيهِ . فَقَالَ وَاحِدٌ مِنْهُمُ اللَّهُمَّ إِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنَّهُ كَانَ لِى أَجِيرٌ عَمِلَ لِى عَلَى فَرَقٍ مِنْ أَرُزٍّ ، فَذَهَبَ وَتَرَكَهُ ، وَأَنِّى عَمَدْتُ إِلَى ذَلِكَ الْفَرَقِ فَزَرَعْتُهُ ، فَصَارَ مِنْ أَمْرِهِ أَنِّى اشْتَرَيْتُ مِنْهُ بَقَرًا ، وَأَنَّهُ أَتَانِى يَطْلُبُ أَجْرَهُ فَقُلْتُ اعْمِدْ إِلَى تِلْكَ الْبَقَرِ . فَسُقْهَا ، فَقَالَ لِى إِنَّمَا لِى عِنْدَكَ فَرَقٌ مِنْ أَرُزٍّ . فَقُلْتُ لَهُ اعْمِدْ إِلَى تِلْكَ الْبَقَرِ فَإِنَّهَا مِنْ ذَلِكَ الْفَرَقِ ، فَسَاقَهَا ، فَإِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنِّى فَعَلْتُ ذَلِكَ مِنْ خَشْيَتِكَ ، فَفَرِّجْ عَنَّا . فَانْسَاحَتْ عَنْهُمُ الصَّخْرَةُ . فَقَالَ الآخَرُ اللَّهُمَّ إِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنَّهُ كَانَ لِى أَبَوَانِ شَيْخَانِ كَبِيرَانِ ، فَكُنْتُ آتِيهِمَا كُلَّ لَيْلَةٍ بِلَبَنِ غَنَمٍ لِى ، فَأَبْطَأْتُ عَلَيْهِمَا لَيْلَةً فَجِئْتُ وَقَدْ رَقَدَا وَأَهْلِى وَعِيَالِى يَتَضَاغَوْنَ مِنَ الْجُوعِ ، فَكُنْتُ لاَ أَسْقِيهِمْ حَتَّى يَشْرَبَ أَبَوَاىَ ، فَكَرِهْتُ أَنْ أُوقِظَهُمَا ، وَكَرِهْتُ أَنْ أَدَعَهُمَا ، فَيَسْتَكِنَّا لِشَرْبَتِهِمَا ، فَلَمْ أَزَلْ أَنْتَظِرُ حَتَّى طَلَعَ الْفَجْرُ ، فَإِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنِّى فَعَلْتُ ذَلِكَ مِنْ خَشْيَتِكَ ، فَفَرِّجْ عَنَّا . فَانْسَاحَتْ عَنْهُمُ الصَّخْرَةُ ، حَتَّى نَظَرُوا إِلَى السَّمَاءِ . فَقَالَ الآخَرُ اللَّهُمَّ إِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنَّهُ كَانَ لِى ابْنَةُ عَمٍّ مِنْ أَحَبِّ النَّاسِ إِلَىَّ ، وَأَنِّى رَاوَدْتُهَا عَنْ نَفْسِهَا فَأَبَتْ إِلاَّ أَنْ آتِيَهَا بِمِائَةِ دِينَارٍ ، فَطَلَبْتُهَا حَتَّى قَدَرْتُ ، فَأَتَيْتُهَا بِهَا فَدَفَعْتُهَا إِلَيْهَا ، فَأَمْكَنَتْنِى مِنْ نَفْسِهَا ، فَلَمَّا قَعَدْتُ بَيْنَ رِجْلَيْهَا ، فَقَالَتِ اتَّقِ اللَّهَ وَلاَ تَفُضَّ الْخَاتَمَ إِلاَّ بِحَقِّهِ . فَقُمْتُ وَتَرَكْتُ الْمِائَةَ دِينَارٍ ، فَإِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنِّى فَعَلْتُ ذَلِكَ مِنْ خَشْيَتِكَ فَفَرِّجْ عَنَّا . فَفَرَّجَ اللَّهُ عَنْهُمْ فَخَرَجُوا » .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Halil (el-Hazzâz), ona Ali b. Müshir (el-Kuraşî), ona Ubeydullah b. Ömer (el-Adevî), Ona (Mevlâ İbn Ömer) Nafi’, ona da İbn Ömer Rasulullah’ın (sav) şöyle anlattığını nakletti:
Sizden önceki ümmetlerden üç kişilik bir topluluk yürüyüp giderlerken birden yağmura yakalandılar. Hemen bir mağaraya sığındılar. Akabinde mağaranın ağzı üzerlerine kapandı. (Mağarada mahsur kalanlar) birbirlerine “Arkadaşlar! Sizi buradan doğruluktan başka bir şey kurtarmaz. Onun için her biriniz, doğru söylediğini bilmekte olduğu bir şeyle Allah 'a dua etsin” dediler.
Bunlardan birisi:
-Allah’ım! Kat'î olarak bilmektesin ki, benim üç farak (1 farak= yaklaşık 6,5 kg.) pirinç karşılığı çalışan bir işçim vardı. (Bir gün) o işçi ücreti bırakıp gitti. Ben de bu ücret karşılığı olan pirinci aldım ve onu ektim. Neticesinde (tarladan) çıkan pirinçlerle sığır satın aldım. Bir müddet sonra o işçi bana gelip ücretini istedi. Ben de ona “Şu sığırların yanına git ve onları sürüp götür” dedim. O da “Benim senden sadece (bir kaç) farak pirinç alacağım vardır” dedi. Ben de “Şu sığırların yanına git. Onlar senin alacağın olan faraktan (pirinç) çoğaldılar” dedim. İşçi onları sürüp gitti. Ey Allah'ım! Sen bilmektesin ki, ben bunu senden duyduğum korkudan ötürü böyle yaptım. Onun (hatırına) bizden bu sıkıntıyı gider! diye dua etti. Kaya önlerinden biraz açıldı.
Diğeri de:
-Allah’ım! Şüphesiz sen bilmektesin ki benim yaşlı ihtiyar anamla babam vardı. Ben her gece onlara koyunlarımın sütünü getirirdim (ve içirirdim.) Bir gece bir engel sebebiyle bunlara süt getirmekte geciktim. Geldiğimde uyumuşlardı. Ailem ve çocuklarım açlıktan feryad ediyorlardı. Fakat ben anam babam içmeden çocuklarıma süt içiremezdim. Bu durumda onları uyandırmayı istemedim. Kendilerini terk edip de yataklarında süt içmeyi bekler halde bırakmak istemedim. (Süt tası elimde) tan yeri ağarıncaya kadar bekledim. Allah'ım! Sen pek iyi bilmektesin ki ben bunu senden duyduğum korkudan dolayı yaptım. Bizden bu sıkıntıyı gider! dedi.
Akabinde kaya önlerinden biraz açıldı, hatta gökyüzünü gördüler.
Diğeri de:
— Allah’ım! Sen kat'î olarak bilmektesin ki, benim bir amca kızım vardı. O bana insanların en sevgilisi idi. Ben ondan emelime nail olmak istedim. Fakat kendisine yüz dinar vermedikçe bunu kabul etmedi. Ben de (bu yüz altını) kazanmaya çalıştım ve sonunda temin ettim. Sonra (yüz dinarı) kendisine getirdim ve teslim ettim. O da kendisini bana teslim etti. Ben onun iki bacağı arasına geçince kız “Allah'tan kork! Bekâret mührünü sahih bir nikâh kıymadıkça bozma!” dedi. Bu söz üzerine (kızın üstünden) indim ve yüz dinarı da ona bıraktım. Şüphesiz sen bilmektesin ki ben bunu ancak senden duyduğum korkudan ötürü böyle yaptım. Dolayısıyla bizden bu sıkıntıyı gider! dedi.
Bu dua akabinde Allah onlardan sıkıntılarını giderdi ve çıkıp gittiler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ehadîsü'l-Enbiya 53, 1/900
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Hasan Ali b. Müshir el-Kuraşî (Ali b. Müshir b. Ali b. Umeyr)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Halil el-Hazzâz (İsmail b. Halil)
Konular:
Hz. Peygamber, kıssa anlatması
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
Tevessül, amellerle
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2866, B000511
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ خَلِيلٍ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ مُسْلِمٍ - يَعْنِى ابْنَ صُبَيْحٍ - عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَائِشَةَ:
أَنَّهُ ذُكِرَ عِنْدَهَا مَا يَقْطَعُ الصَّلاَةَ فَقَالُوا يَقْطَعُهَا الْكَلْبُ وَالْحِمَارُ وَالْمَرْأَةُ . قَالَتْ "قَدْ جَعَلْتُمُونَا كِلاَبًا ، لَقَدْ رَأَيْتُ النَّبِىَّ - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - يُصَلِّى ، وَإِنِّى لَبَيْنَهُ وَبَيْنَ الْقِبْلَةِ ، وَأَنَا مُضْطَجِعَةٌ عَلَى السَّرِيرِ ، فَتَكُونُ لِى الْحَاجَةُ ، فَأَكْرَهُ أَنْ أَسْتَقْبِلَهُ فَأَنْسَلُّ انْسِلاَلاً."
وَعَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَائِشَةَ نَحْوَهُ .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Halil, ona Ali b. Mushir, ona A‘meş, ona Müslim –yani b. Subeyh- ona da Mesruk şöyle demiştir: Âişe’nin yanında, namazı ne bozar diye konusu açıldı ve oradakiler:
'Namazı köpek, eşek ve kadın bozar' dediler. Aişe: "Siz bizi köpek yaptınız. Ben ise Nebi (sav) ile kıble arasında sedir üzerinde yatıp uzanmış olduğum halde namaz kıldığını görmüşümdür. Benim bir ihtiyacım olurdu da onun karşısına yüz yüze gelmek istemediğim için usulca sıyrılıp çıkardım" dedi.
A‘meş’e İbrahim, ona el-Esved, o Âişe’den hadisi buna yakın olarak rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Salât 102, 1/296
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Aişe Mesruk b. Ecda' (Mesruk b. Ecda' b. Malik b. Ümeyye b. Abdullah)
2. Ebu Duhâ Müslim b. Subeyh el-Hemdanî (Müslim b. Subeyh)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Hasan Ali b. Müshir el-Kuraşî (Ali b. Müshir b. Ali b. Umeyr)
6. Ebu Abdullah İsmail b. Halil el-Hazzâz (İsmail b. Halil)
Konular:
Kadın, değeri ve konumu
KTB, NAMAZ,
Namaz, bozan şeyler
Namaz, kılanın önünden geçmek
Namaz, namaz
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278125, B000511-2
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ خَلِيلٍ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ مُسْلِمٍ - يَعْنِى ابْنَ صُبَيْحٍ - عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّهُ ذُكِرَ عِنْدَهَا مَا يَقْطَعُ الصَّلاَةَ فَقَالُوا يَقْطَعُهَا الْكَلْبُ وَالْحِمَارُ وَالْمَرْأَةُ . قَالَتْ قَدْ جَعَلْتُمُونَا كِلاَبًا ، لَقَدْ رَأَيْتُ النَّبِىَّ - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - يُصَلِّى ، وَإِنِّى لَبَيْنَهُ وَبَيْنَ الْقِبْلَةِ ، وَأَنَا مُضْطَجِعَةٌ عَلَى السَّرِيرِ ، فَتَكُونُ لِى الْحَاجَةُ ، فَأَكْرَهُ أَنْ أَسْتَقْبِلَهُ فَأَنْسَلُّ انْسِلاَلاً . وَعَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَائِشَةَ نَحْوَهُ .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Halil, ona Ali b. Mushir, ona A‘meş, ona Müslim -yani b. Subeyh-, ona Mesrûk’un rivayet ettiğine göre Âişe’nin huzurunda, namazı kesen şeyin ne olduğundan söz edildi. Onlar: Namazı köpek, eşek ve kadın keser, dediler. Aişe (r.anhâ) dedi ki:
-Siz bizi köpek yaptınız, ben yemin olsun, Nebi’yi (sav) namaz kılarken görmüşümdür. O namaz kılmakta iken ben de kendisi ile kıble arasında sedirin üzerine uzanmış yatıyordum. Bir ihtiyacım olunca, onunla yüz yüze karşılaşmaktan hoşlanmadığım için sıyrılıp ayrılırdım.
A‘meş’e İbrahim, ona Esved’in rivayetine göre, o da Aişe’den buna benzer olarak hadisi rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Salât 102, 1/296
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Amr Esved b. Yezid en-Nehaî (Esved b. Yezid b. Kays b. Abdullah b. Malik)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Hasan Ali b. Müshir el-Kuraşî (Ali b. Müshir b. Ali b. Umeyr)
6. Ebu Abdullah İsmail b. Halil el-Hazzâz (İsmail b. Halil)
Konular:
Kadın, değeri ve konumu
KTB, NAMAZ,
Namaz, bozan şeyler
Namaz, kılanın önünden geçmek
Namaz, namaz
Bize İsmail b. Halil, ona Ali b. Müshir, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) bana nikah kıydığında altı yaşında idim. Ardından Medine’ye hicret edip Hâris b. Hazrec oğullarının yurdunda konakladık. Orada ben sıtmaya tutuldum, saçım döküldü, sonra tekrar gürleşip uzayarak omuzlarıma kadar döküldü. Bir gün, kız arkadaşlarımla beraber salıncakta oynarken annem Ümmü Rûmân gelip beni çağırdı, ben de yanına vardım. Annemin isteğinden habersiz bir şekilde, annem elimi tuttu, nefes nefese kalmış bir şekilde, evin kapısının önüne vardık, annem nefes alışverişim yatışıncaya kadar beni orada durdurdu, sonra biraz su alarak onunla yüzümü ve başımı sildi, ardından beni eve soktu. Evde Ensârdan bir grup kadın ile karşılaştım. Annem “hayır ve bereket üzerine, nasibin en hayırlısına” diyen bu gruba beni teslim etti. Onlar da benim üstümü başımı düzelttiler. Sonra kuşluk vakti birdenbire Rasulullah'ı (sav) karşımda görünce sıkıldım. Kadınlar beni O'na teslim ettiler. O gün ben dokuz yaşında bir kız idim.
Bize İsmail b. Halil haber verip (dedi ki), bize Ali b. Mushir, Hişâm'dan, (O) babasından, (O da) Hz. Aişe'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: "Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) benimle, ben altı yaşındayken (Mekke'de) evlendi. Sonra biz Medine'ye gelip el-Hâris ibnu'l-Hazrecoğulları'nın yanına indik. Derken ben sıtmaya yakalandım da başımın (saçı dökülüp) darmadağınık oldu. (Ardından iyileştim ve saçını yeniden bitip çoğaldı. Öyle kî, saçım) bir kâkülcük de uzadı. Derken, bana, ben bir tahterevallinin üzerinde ve beraberimde bazı kız arkadaşlanm var iken (annem) Ümmü Rûman geldi ve beni çağırdı. Ben de, ne istediğini bilmediğim halde onun yanına geldim. O da elimden tutup (götürdü). Nihayet beni evin kapısında durdurdu. Ben nefes nefese kalmıştım. Akabinde nefesim biraz dindi. Sonra o biraz su aldı ve onunla yüzümü ve başımı sildi. Daha sonra da beni eve girdirdi. Bir de ne göreyim, bir odanın içinde Ensârlı kadınlar! Onlar hemen; "hayırlı bereketli olsun, hayırlı uğurlu olsun" dediler. (Annem) de beni onlara teslim etti. Onlar benim durumumu, (üst-başımı) düzelttiler. Derken bir kuşluk vakti Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) aniden yanıma geldi, onlar da beni O'na teslim ettiler. Ben o gün dokuz yaşındaydım."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43669, DM002307
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ خَلِيلٍ أنبأنا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ : تَزَوَّجَنِى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَأَنَا بِنْتُ سِتِّ سِنِينَ ، فَقَدِمْنَا الْمَدِينَةَ فَنَزَلْنَا فِى بَنِى الْحَارِثِ بْنِ الْخَزْرَجِ ، فَوُعِكْتُ فَتَمَرَّقَ رَأْسِى فَأَوْفَى جُمَيْمَةً فَأَتَتْنِى أُمُّ رُومَانَ وَإِنِّى لَفِى أُرْجُوحَةٍ وَمَعِى صَوَاحِبَاتٌ لِى ، فَصَرَخَتْ بِى فَأَتَيْتُهَا وَمَا أَدْرِى مَا تُرِيدُ ، فَأَخَذَتْ بِيَدِى حَتَّى أَوْقَفَتْنِى عَلَى بَابِ الدَّارِ وَإِنِّى لأَنْهَجُ حَتَّى سَكَنَ بَعْضُ نَفَسِى ، ثُمَّ أَخَذَتْ شَيْئاً مِنْ مَاءٍ فَمَسَحَتْ بِهِ وَجْهِى وَرَأْسِى ثُمَّ أَدْخَلَتْنِى الدَّارَ ، فَإِذَا نِسْوَةٌ مِنَ الأَنْصَارِ فِى الْبَيْتِ فَقُلْنَ : عَلَى الْخَيْرِ وَالْبَرَكَةِ وَعَلَى خَيْرِ طَائِرٍ. فَأَسْلَمَتْنِى إِلَيْهِنَّ فَأَصْلَحْنَ مِنْ شَأْنِى ، فَلَمْ يَرُعْنِى إِلاَّ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- ضُحًى فَأَسْلَمَتْنِى إِلَيْهِ وَأَنَا يَوْمَئِذٍ بِنْتُ تِسْعِ سِنِينَ.
Tercemesi:
Bize İsmail b. Halil, ona Ali b. Müshir, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) bana nikah kıydığında altı yaşında idim. Ardından Medine’ye hicret edip Hâris b. Hazrec oğullarının yurdunda konakladık. Orada ben sıtmaya tutuldum, saçım döküldü, sonra tekrar gürleşip uzayarak omuzlarıma kadar döküldü. Bir gün, kız arkadaşlarımla beraber salıncakta oynarken annem Ümmü Rûmân gelip beni çağırdı, ben de yanına vardım. Annemin isteğinden habersiz bir şekilde, annem elimi tuttu, nefes nefese kalmış bir şekilde, evin kapısının önüne vardık, annem nefes alışverişim yatışıncaya kadar beni orada durdurdu, sonra biraz su alarak onunla yüzümü ve başımı sildi, ardından beni eve soktu. Evde Ensârdan bir grup kadın ile karşılaştım. Annem “hayır ve bereket üzerine, nasibin en hayırlısına” diyen bu gruba beni teslim etti. Onlar da benim üstümü başımı düzelttiler. Sonra kuşluk vakti birdenbire Rasulullah'ı (sav) karşımda görünce sıkıldım. Kadınlar beni O'na teslim ettiler. O gün ben dokuz yaşında bir kız idim.
Bize İsmail b. Halil haber verip (dedi ki), bize Ali b. Mushir, Hişâm'dan, (O) babasından, (O da) Hz. Aişe'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: "Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) benimle, ben altı yaşındayken (Mekke'de) evlendi. Sonra biz Medine'ye gelip el-Hâris ibnu'l-Hazrecoğulları'nın yanına indik. Derken ben sıtmaya yakalandım da başımın (saçı dökülüp) darmadağınık oldu. (Ardından iyileştim ve saçını yeniden bitip çoğaldı. Öyle kî, saçım) bir kâkülcük de uzadı. Derken, bana, ben bir tahterevallinin üzerinde ve beraberimde bazı kız arkadaşlanm var iken (annem) Ümmü Rûman geldi ve beni çağırdı. Ben de, ne istediğini bilmediğim halde onun yanına geldim. O da elimden tutup (götürdü). Nihayet beni evin kapısında durdurdu. Ben nefes nefese kalmıştım. Akabinde nefesim biraz dindi. Sonra o biraz su aldı ve onunla yüzümü ve başımı sildi. Daha sonra da beni eve girdirdi. Bir de ne göreyim, bir odanın içinde Ensârlı kadınlar! Onlar hemen; "hayırlı bereketli olsun, hayırlı uğurlu olsun" dediler. (Annem) de beni onlara teslim etti. Onlar benim durumumu, (üst-başımı) düzelttiler. Derken bir kuşluk vakti Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) aniden yanıma geldi, onlar da beni O'na teslim ettiler. Ben o gün dokuz yaşındaydım."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Nikah 56, 3/1451
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Hasan Ali b. Müshir el-Kuraşî (Ali b. Müshir b. Ali b. Umeyr)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Halil el-Hazzâz (İsmail b. Halil)
Konular:
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe, Evliliği
KTB, NİKAH
Nikah, küçüklerin
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ خَلِيلٍ قَالَ أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ قَالَ أَخْبَرَنَا أَبُو إِسْحَاقَ - هُوَ الشَّيْبَانِىُّ - عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الأَسْوَدِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ:
"كَانَتْ إِحْدَانَا إِذَا كَانَتْ حَائِضًا ، فَأَرَادَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ يُبَاشِرَهَا ، أَمَرَهَا أَنْ تَتَّزِرَ فِى فَوْرِ حَيْضَتِهَا ثُمَّ يُبَاشِرُهَا . قَالَتْ وَأَيُّكُمْ يَمْلِكُ إِرْبَهُ كَمَا كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَمْلِكُ إِرْبَهُ ."
تَابَعَهُ خَالِدٌ وَجَرِيرٌ عَنِ الشَّيْبَانِىِّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2276, B000302
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ خَلِيلٍ قَالَ أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ قَالَ أَخْبَرَنَا أَبُو إِسْحَاقَ - هُوَ الشَّيْبَانِىُّ - عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الأَسْوَدِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ:
"كَانَتْ إِحْدَانَا إِذَا كَانَتْ حَائِضًا ، فَأَرَادَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ يُبَاشِرَهَا ، أَمَرَهَا أَنْ تَتَّزِرَ فِى فَوْرِ حَيْضَتِهَا ثُمَّ يُبَاشِرُهَا . قَالَتْ وَأَيُّكُمْ يَمْلِكُ إِرْبَهُ كَمَا كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَمْلِكُ إِرْبَهُ ."
تَابَعَهُ خَالِدٌ وَجَرِيرٌ عَنِ الشَّيْبَانِىِّ .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Halil, ona Ali b. Müshir, ona Ebu İshak eş-Şeybânî, ona Abdurrahman b. Esved, ona babası (Esved b. Yezid), ona da Aişe şöyle demiştir:
"Bizden birisi hayız olduğunda ve Rasulullah da ona dokundurmak istediğinde o kadına hayzının hemen başında peştemal bağlamasını emreder ve ondan sonra kendisine dokunurdu. Aişe şöyle devam etti: Sizin hanginiz nefsine, Peygamber'in nefsine sahip olduğu kadar sahip olabilir ki?"
eş-Şeybânî'nin rivayetine ek olarak bu hadisi Halid ve Cerir de rivayet ederek Ali b. Müshir'e mütabaat etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hayz 5, 1/254
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Amr Esved b. Yezid en-Nehaî (Esved b. Yezid b. Kays b. Abdullah b. Malik)
3. Abdurrahman b. Esved en-Nehaî (Abdurrahman b. Esved b. Yezid b. Kays)
4. Süleyman b. Feyrûz eş-Şeybanî (Süleyman b. Feyrûz)
5. Ebu Hasan Ali b. Müshir el-Kuraşî (Ali b. Müshir b. Ali b. Umeyr)
6. Ebu Abdullah İsmail b. Halil el-Hazzâz (İsmail b. Halil)
Konular:
Cinsel Hayat, hayızlı kadınla ilişki, yatma
Kadın, hayız,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40027, DM001339
Hadis:
- أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ خَلِيلٍ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ أنبأنا الأَعْمَشُ عَنِ الْمُسَيَّبِ بْنِ رَافِعٍ عَنْ تَمِيمِ بْنِ طَرَفَةَ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ : دَخَلَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- الْمَسْجِدَ وَقَدْ رَفَعُوا أَبْصَارَهُمْ فِى الصَّلاَةِ فَقَالَ :« لَتَنْتَهُنَّ أَوْ لاَ تَرْجَعُ إِلَيْكُمْ أَبْصَارُكُمْ ».
Tercemesi:
Bize İsmail b. Halil, ona Ali b. Müshir, ona el-A‘meş, ona el-Müseyyeb b. Râfi‘ ona Temîm b. Tarafa, ona da Cabir b. Semura’nın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Nebi (sav) Mescide girdiği bir sırada (namaz kılanların) namazda iken gözlerini yukarı doğru kaldırmış baktıklarını görünce: “Ya bundan vazgeçersiniz yahut da gözleriniz size bir daha dönmez (kör olursunuz)” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 67, 2/823
Senetler:
1. Ebu Halid Cabir b. Semure el-Amirî (Cabir b. Semure b. Cünâde)
2. Ebu Suleyt Temim b. Tarafe et-Tai (Temim b. Tarafe)
3. Ebu Ala Müseyyeb b. Rafi' el-Esedi (Müseyyeb b. Rafi')
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Hasan Ali b. Müshir el-Kuraşî (Ali b. Müshir b. Ali b. Umeyr)
6. Ebu Abdullah İsmail b. Halil el-Hazzâz (İsmail b. Halil)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, gözleri semaya dikmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35402, DM000015
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ خَلِيلٍ أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ أَخْبَرَنَا الأَعْمَشُ عَنْ أَبِى صَالِحٍ قَالَ : كَانَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- يُنَادِيهِمْ :« يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّمَا أَنَا رَحْمَةٌ مُهْدَاةٌ ».
Tercemesi:
Bize İsmail b. Halil haber verip (dedi ki) bize Ali b. Mushir rivayet edip (dedi ki) bize el-A'meş, Ebû Sâlih'den, onun şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) onlara (yani zamanındaki muhatabı insanlara): "Ey insanlar! Ben ancak (âlemlere) hediye edilmiş rahmet (peygamberiy)im!" diye seslenirdik.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 3, 1/166
Senetler:
1. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
2. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
3. Ebu Hasan Ali b. Müshir el-Kuraşî (Ali b. Müshir b. Ali b. Umeyr)
4. Ebu Abdullah İsmail b. Halil el-Hazzâz (İsmail b. Halil)
Konular:
Hz. Peygamber, evrenselliği ve risaleti
Hz. Peygamber, örnekliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43672, DM002310
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ خَلِيلٍ وَإِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبَانَ قَالاَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِى زَائِدَةَ عَنْ صَالِحِ بْنِ صَالِحٍ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ كُهَيْلٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنْ عُمَرَ قَالَ : طَلَّقَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- حَفْصَةَ ثُمَّ رَاجَعَهَا.
Tercemesi:
Bize İsmail b. Halil ve İsmail b. Ebân rivayet edip dediler ki, bize Yahya b. Ebî Zaide, Salih b. Salih'ten, (O) Seleme b. Küheyl'den, (O) Saîd b. Cübeyr'den, (O) İbn Abbâs'tan, (O da) Hz. Ömer'den (naklen) rivayet etti ki, O şöyle dedi: "Ra-sulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hafsa'yı (ric'î talâkla) boşamış, sonra O'na dönüp (evliliğini devam ettirmişti)."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Talak 2, 3/1454
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
4. Seleme b. Küheyl el-Hadramî (Seleme b. Küheyl b. Husayn)
5. Ebu Hay Salih b. Salih es-Sevrî (Salih b. Salih b. Müslim b. Hay)
6. Yahya b. Zekeriyya el-Hemdani (Yahya b. Zekeriyya b. Halid b. Meymun b. Feyruz)
7. Ebu Abdullah İsmail b. Halil el-Hazzâz (İsmail b. Halil)
Konular:
Boşanma, Ric'î talakla
Öneri Formu
Hadis Id, No:
44286, DM002518
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ خَلِيلٍ أنبأنا حَفْصٌ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ عُمَيْرٍ مَوْلَى آبِى اللَّحْمِ قَالَ : شَهِدْتُ خَيْبَرَ وَأَنَا عَبْدٌ مَمْلُوكٌ ، فَأَعْطَانِى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- مِنْ خُرْثِىِّ الْمَتَاعِ ، وَأَعْطَانِى سَيْفاً فَقَالَ :« تَقَلَّدْ بِهَذَا ».
Tercemesi:
Bize İsmail b. Halil haber verip (dedi ki), bize Hafs haber verip (dedi ki), bize Muhammed b. Zeyd, Âbi'l-Lehm'in azadlısı Umeyr'den, O'nun şöyle dediğini rivayet etti: Ben, sahipli bir köle iken Hayber (savaşına) katılmıştım da Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana ev eşyasından birşeyler vermişti. O bana bir kılıç da vermiş ve "Bunu takın!" buyurmuştu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Siyer 35, 3/1608
Senetler:
1. Umeyr Mevlâ Âbi'l-Lahm (Umeyr)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Zeyd el-Kuraşî (Muhammed b. Zeyd b. Muhacir b. Kunfuz)
3. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
4. Ebu Abdullah İsmail b. Halil el-Hazzâz (İsmail b. Halil)
Konular:
Siyer, Hayber günü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43701, DM002336
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ خَلِيلٍ أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ : دَخَلَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- عَلَىَّ فَقَرَّبْتُ إِلَيْهِ طَعَاماً لَيْسَ فِيهِ لَحْمٌ فَقَالَ :« أَلَمْ أَرَ لَكُمْ قِدْراً مَنْصُوبَةً؟ ». قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا لَحْمٌ تُصُدِّقَ بِهِ عَلَى بَرِيرَةَ ، فَأَهْدَتْ لَنَا. قَالَ :« هُوَ عَلَيْهَا صَدَقَةٌ وَهُوَ لَنَا مِنْهَا هَدِيَّةٌ ». وَكَانَ لَهَا زَوْجٌ فَلَمَّا عُتِقَتْ خُيِّرَتْ.
Tercemesi:
Bize İsmail b. Halil haber verip (dedi ki), bize Ali b. Mushir rivayet edip (dedi ki), bize Hişâm b. Urve, Ab-durrahman Ibnu'l-Kasım'dan, (O) babasından, (O da) Hz. Aişe'den (naklen) rivayet etti ki, O şöyle dedi: Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (bir gün) yanıma girmişti. Ben de kendisine bir yiyecek sunmuştum da O; "Size ait (ocağa) asılmış bir çömlek görmedim mi?" buyurmuştu. Ben; "yâ Rasulullah! Bu, Berire'ye sadaka olarak verilmiş, O'nun da bize hediye ettiği ettir! (Siz ise zekât, sadaka malı yemezsiniz)" cevabını vermiştim. O zaman (Hz. Peygamber); "O O'na sadaka, bize hediyedir!" buyurmuş (ve ondan alıp yemişti). O'nun (yani Berire'nin) kocası vardı. Derken o, âzâd olunca (O'nunla evliliklerini sürdürüp sürdürmeme konusunda) muhayyer bırakılmıştı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Talak 15, 3/1471
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Kasım et-Teymî (Abdurrahman b. Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir Sıddîk)
4. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
5. Ebu Hasan Ali b. Müshir el-Kuraşî (Ali b. Müshir b. Ali b. Umeyr)
6. Ebu Abdullah İsmail b. Halil el-Hazzâz (İsmail b. Halil)
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
KTB, SADAKA
Sadaka, Peygamber (a.s.) ve Ehli Beytin yememesi
Siyer, Berire (olayı)