Giriş

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona Vekî’, ona el-Esved b. Şeybân, ona Bahr b. Merrâr, ona dedesi Ebû Bekire (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) iki mezarın yanından geçti ve şöyle buyurdu: "Bu ikisine azap ediliyor, hem de büyük bir günahtan dolayı değil. Bunlardan biri idrar konusunda, diğeri ise gıybet ettiği için azap görüyor."


Açıklama: Elbani bu hadisin hasen sahih olduğunu ifade etmiştir

    Öneri Formu
9247 İM000349 İbn Mâce, Tahâret, 26

Bize Ebû Bekir b. Fûrek (rh), ona Abdullah b. Cafer, ona Yunus b. Habîb, ona Ebû Davud, ona el-Esved b. Şeybân, ona Yezîd b. Abdullah b. eş-Şihhîr, ona Mutarrif b. Abdullah b. eş-Şihhîr şöyle demiş: “Bana Ebû Zer’den (ra) hadis ulaşıyordu, ben de onunla karşılaşmayı çok arzu ediyordum. Bir gün ona rastladım ve dedim ki: “- Bana senden hadisler ulaşıyordu, ben de seninle karşılaşmayı çok istiyordum.” Bana, “- Baban hakkı için Allah’a yemin olsun ki bana kavuştun, haydi söyle!” dedi. “- Bana senin Rasûlullah’dan (sav) şu hadisi rivâyet ettiğin haber verildi” dedim: “Muhakkak ki Allah Teâlâ üç kişiyi sever, üç kişiye de buğzeder.” Ebû Zer, “Beni dostuma (sav) yalan isnad etmekle itham etme!” dedi. Ben de; “- Allah’ın sevdiği üç kişi kimdir?” dedim. Şu cevabı verdi: “- Düşmanla karşılaştığında (kaçmayıp) onunla savaşan insan. Bunu siz elinizdeki Kitab’da da görmektesiniz: ‘Muhakkak ki Allah, kenetlenmiş saflar halinde kendi yolunda savaşanları sever.’ (Saff, 61/4). “- Başka kim?” diye sordum. “- Kendisine eziyet eden kötü bir komşusu olan, onun eziyetlerine sabreden kişiye,yaşarken de öldüğünde de Allah ona kâfidir” dedi. “- Sonra kim?” dedim. “- Bir gurup insanla birlikte sefere çıkan kişidir; gurup yolda mola verdi, sabaha karşı istirahate çekildiler. Yorgunluk ve uyku onları bastırmıştı, bu yüzden başlarını koyduklarında hemen uykuya daldılar. Gurupla beraber olan o kişi, hemen kalkıp abdest aldı, Allah’tan korkarak ve O’nun rahmetini umarak namaza durdu. (İşte üçüncüsü de bu adam)” dedi. Ben, “- Peki, Cenâb-ı Hakk’ın buğzettiği üç kişi kimdir?” diye sordum. “- Cimri olan ve yaptığı iyiliği başa kakan ile gurura kapılıp böbürlenen kişidir. Siz bunu Allah’ın kitabında da görürsünüz: ‘Allah gurura kapılıp kendini beğenen hiç kimseyi sevmez.’(Nisa, 3/36; Lokman, 31/18). “- Peki üçüncüsü kimdir?” dedim. “- Çok yemin eden tüccar –veya çok yemin eden satıcı-“ dedi.


    Öneri Formu
155757 BS018541 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IX ,266


Açıklama: hadisin isnadı kavidir.

    Öneri Formu
68971 HM020682 İbn Hanbel, V, 40


Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahih li ğayrihidir.

    Öneri Formu
72060 HM022934 İbn Hanbel, V, 301


    Öneri Formu
107249 MŞ012169 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Cenaiz, 180


    Öneri Formu
72030 HM022918 İbn Hanbel, V, 298

Bize Ali b. Nasr, ona Vehb b. Cerir, ona Esved b. Şeyban, ona da Halid b. Sümeyr şöyle rivayet etti: Bize Medine'den, Ensar'ın fakih saydığı Abdullah b. Rebah el-Ensârî geldi ve Rasulullah'ın süvarisi Ebu Katade'nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) (Mute savaşına katılacak olan) emirler ordusunu gönderdi. -Bir önceki hadisteki kıssayı anlattı.- Bizleri ancak doğmakta olan güneş uyandırdı. Bizler namaz kılmak için hemen kalktık. Hz. Peygamber (sav) ise "Yavaş yavaş hareket edin" dedi. Nihayet güneş iyice yükseldi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Sizden sabah namazının sünnetini mukim iken kılmakta olan kılsın." Sünneti kılan da kılmayan da kalkıp bu iki rekâtı kıldı. Ardından Hz. Peygamber, ezan okunmasını emretti. Ezan okundu. Rasulullah (sav) de bizlere farzı kıldırdı. Namazı bitirince bizlere şöyle buyurdu: "Bakın, Allah'a hamd ederiz ki bizler, bizi namazdan alıkoyacak bir takım dünyalık işler peşinde değildik. Ancak ruhlarımız Allah Teâlâ'nın tasarrufundadır; dilediği zaman onları bize gönderir. Sizden kim yarınki sabah namazına sağlam bir şekilde erişirse önce onu, ardından da bugün kılamadığı namazı kılsın."


Açıklama: ''جَيْشَ الأُمَرَاءِ'' ifadesinin Mu'te savaşına katılan ordu olduğuna, hadisteki kıssanın ise esasında Hayber gazvesi dönüşünde meydana geldiğine ve tercümedeki ''...Sizden kim yarınki sabah namazına erişirse önce onu, ardından da bugün kılamadığı namazı kılsın...'' cümlesinin bu şekilde anlaşılabileceğine dair bk. Avnü'l-Ma'bûd, II, 78-79.

    Öneri Formu
4666 D000438 Ebu Davud, Salat, 11


Açıklama: isnadı kavidir.

    Öneri Formu
68893 HM020644 İbn Hanbel, V, 36


    Öneri Formu
20701 D003230 Ebu Davud, Cenaiz, 72, 74


    Öneri Formu
19532 N005601 Nesai, Eşribe, 23