- حدثنا وكيع عن مسعر عن الوليد بن أبي مالك عن أبي عبيد الله عن ابن عمر أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كانت تركز له الحربة في العيد فيصلي إليها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
102319, MŞ002869
Hadis:
- حدثنا وكيع عن مسعر عن الوليد بن أبي مالك عن أبي عبيد الله عن ابن عمر أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كانت تركز له الحربة في العيد فيصلي إليها
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Ebî Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe, Salât 2869, 2/522
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ubeydullah Müslim b. Mişkem el-Huzai (Müslim b. Mişkem)
3. Velid b. Abdurrahman el-Hemdani (Velid b. Abdurrahman b. Hati)
4. Ebu Seleme Misar b. Kidam el-Âmirî (Misar b. Kidam b. Zuheyr b. Ubeyde b. Haris)
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
Konular:
Bayram,
Bayram, bayram namazı
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15955, D002628
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ الْحِمْصِىُّ وَيَزِيدُ بْنُ قُبَيْسٍ - مِنْ أَهْلِ جَبَلَةَ سَاحِلِ حِمْصٍ وَهَذَا لَفْظُ يَزِيدَ - قَالاَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْعَلاَءِ أَنَّهُ سَمِعَ مُسْلِمَ بْنَ مِشْكَمٍ أَبَا عُبَيْدِ اللَّهِ يَقُولُ حَدَّثَنَا أَبُو ثَعْلَبَةَ الْخُشَنِىُّ قَالَ كَانَ النَّاسُ إِذَا نَزَلُوا مَنْزِلاً - قَالَ عَمْرٌو كَانَ النَّاسُ إِذَا نَزَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْزِلاً - تَفَرَّقُوا فِى الشِّعَابِ وَالأَوْدِيَةِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ تَفَرُّقَكُمْ فِى هَذِهِ الشِّعَابِ وَالأَوْدِيَةِ إِنَّمَا ذَلِكُمْ مِنَ الشَّيْطَانِ." فَلَمْ يَنْزِلْ بَعْدَ ذَلِكَ مَنْزِلاً إِلاَّ انْضَمَّ بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْضٍ حَتَّى يُقَالُ لَوْ بُسِطَ عَلَيْهِمْ ثَوْبٌ لَعَمَّهُمْ.
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman el-Hımsî, ona Hıms sahilindeki dağ ahalisinden olan Yezid b. Kays, -hadisin lafzı Yezid'e aittir- onlara Velid b. Müslim, ona Abdullah b. Alâ, ona Ebu Ubeydullah Müslim b. Mişkem, ona da Ebu Sa'lebe el-Hüşenî dedi ki: (Sefer esnasında) Sahabiler, bir yere indikleri zaman ((ravi) Amr (bu cümleyi) Rasulullah (sav) bir yere indiği zaman sahabiler diye rivayet etti.) dağ yollarına ve vadilere dağılırlar (oralarda dağınık olarak konaklarlardı. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "sizin şu dağ yollarına ve vadilere dağılmanız ancak şeytandandır" buyurdu. Bundan sonra bir yerde konakladıklarında birbirlerine iyice yaklaşırlardı. Hatta üzerlerine bir örtü yayılacak olsa hepsini kaplar deni(lebi)lirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 97, /606
Senetler:
1. Ebu Sa'lebe el-Hüşenî (Cürsüm b. Nâşim)
2. Ebu Ubeydullah Müslim b. Mişkem el-Huzai (Müslim b. Mişkem)
3. Abdullah b. A'lâ er-Ribî (Abdullah b. Ala b. Zebr)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Yezid b. Kabis es-Seylahi (Yezid b. Kabis b. Süleyman)
Konular:
Cemaat, birlik olma
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَاصِمٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ شُعَيْبٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْعَلاَءِ بْنِ زَبْرٍ عَنْ أَبِى عُبَيْدِ اللَّهِ مُسْلِمِ بْنِ مِشْكَمٍ عَنْ أَبِى ثَعْلَبَةَ الْخُشَنِىِّ أَنَّهُ سَأَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ إِنَّا نُجَاوِرُ أَهْلَ الْكِتَابِ وَهُمْ يَطْبُخُونَ فِى قُدُورِهِمُ الْخِنْزِيرَ وَيَشْرَبُونَ فِى آنِيَتِهِمُ الْخَمْرَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنْ وَجَدْتُمْ غَيْرَهَا فَكُلُوا فِيهَا وَاشْرَبُوا وَإِنْ لَمْ تَجِدُوا غَيْرَهَا فَارْحَضُوهَا بِالْمَاءِ وَكُلُوا وَاشْرَبُوا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27298, D003839
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَاصِمٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ شُعَيْبٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْعَلاَءِ بْنِ زَبْرٍ عَنْ أَبِى عُبَيْدِ اللَّهِ مُسْلِمِ بْنِ مِشْكَمٍ عَنْ أَبِى ثَعْلَبَةَ الْخُشَنِىِّ أَنَّهُ سَأَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ إِنَّا نُجَاوِرُ أَهْلَ الْكِتَابِ وَهُمْ يَطْبُخُونَ فِى قُدُورِهِمُ الْخِنْزِيرَ وَيَشْرَبُونَ فِى آنِيَتِهِمُ الْخَمْرَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنْ وَجَدْتُمْ غَيْرَهَا فَكُلُوا فِيهَا وَاشْرَبُوا وَإِنْ لَمْ تَجِدُوا غَيْرَهَا فَارْحَضُوهَا بِالْمَاءِ وَكُلُوا وَاشْرَبُوا."
Tercemesi:
Bize Nasr b. Asım, ona Muhammed b. Şuayb, ona Abdullah b. A'lâ b. Zebr, ona Ebu Ubeydullah Müslim b. Mişkem, ona da EbuSa'lebe el-Hüşenî'den rivayet olunduğuna göre kendisi Rasulullah'a (sav), biz (bazen) ehl-i kitapla karşılaşıyoruz, tencerelerinde domuz (eti) pişiriyorlar, bardaklarında şarap içiyorlar. (Bu durumda bizim onların kaplarım kullanmamız caiz olur mu)? diye sormuş. Rasulullah da (sav):
"Eğer onlardan başka kaplar bulursanız bulduğunuz kaplarda yiyiniz içiniz. Fakat başka kaplar bulamazsanız onların kaplarını suyla yıkayınız ve (onlarda) yiyiniz, içiniz" buyurmuş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Et'ime 46, /880
Senetler:
1. Ebu Sa'lebe el-Hüşenî (Cürsüm b. Nâşim)
2. Ebu Ubeydullah Müslim b. Mişkem el-Huzai (Müslim b. Mişkem)
3. Abdullah b. A'lâ er-Ribî (Abdullah b. Ala b. Zebr)
4. Muhammed b. Şuayb el-Kuraşi (Muhammed b. Şuayb b. Şâbûr)
5. Nasr b. Asım el-Antâkî (Nasr b. Asım)
Konular:
Kaplar, Eşyalar, Hz Peygamber döneminde kullanılan kap kacak
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَمْزَةَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ عَبِيدَةَ حَدَّثَنِى أَبُو عُبَيْدِ اللَّهِ مُسْلِمُ بْنُ مِشْكَمٍ عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ الرُّؤْيَا ثَلاَثٌ مِنْهَا أَهَاوِيلُ مِنَ الشَّيْطَانِ لِيَحْزُنَ بِهَا ابْنَ آدَمَ وَمِنْهَا مَا يَهُمُّ بِهِ الرَّجُلُ فِى يَقَظَتِهِ فَيَرَاهُ فِى مَنَامِهِ وَمِنْهَا جُزْءٌ مِنْ سِتَّةٍ وَأَرْبَعِينَ جُزْءًا مِنَ النُّبُوَّةِ » . قَالَ قُلْتُ لَهُ أَنْتَ سَمِعْتَ هَذَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ نَعَمْ أَنَا سَمِعْتُهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَا سَمِعْتُهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32085, İM003907
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَمْزَةَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ عَبِيدَةَ حَدَّثَنِى أَبُو عُبَيْدِ اللَّهِ مُسْلِمُ بْنُ مِشْكَمٍ عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ الرُّؤْيَا ثَلاَثٌ مِنْهَا أَهَاوِيلُ مِنَ الشَّيْطَانِ لِيَحْزُنَ بِهَا ابْنَ آدَمَ وَمِنْهَا مَا يَهُمُّ بِهِ الرَّجُلُ فِى يَقَظَتِهِ فَيَرَاهُ فِى مَنَامِهِ وَمِنْهَا جُزْءٌ مِنْ سِتَّةٍ وَأَرْبَعِينَ جُزْءًا مِنَ النُّبُوَّةِ » . قَالَ قُلْتُ لَهُ أَنْتَ سَمِعْتَ هَذَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ نَعَمْ أَنَا سَمِعْتُهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَا سَمِعْتُهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar, ona Yahya b. Hamza, ona Yezid b. Ubeyde, ona Ebu Ubeydullah Müslim b. Mişkem, ona da Avf b. Mâlik'ten (el-Eşcaî) (ra) rivayet edildiğine göre kendisi Rasulullah (sav):
"Şüphesiz, rüya üç çeşittir: Bazı rüyalar, insan oğlunu üzmek için şeytan tarafından (kalbe sokulan) korkulardır. Rüyaların bir kısmı insanın uyanık iken arzulayıp azmettiği, sonra da uykusunda gördüğü şeydir. Rüyaların bazısı da peygamberliğin kırk altı parçasından bir parça olan rüyadır," buyurdu, demiştir.
Havi Müslim b. Mişkem demiş ki: 'Ben, Avf b. Mâlik'e (ra) bu hadisi Rasulullah'tan (sav) sen (bizzat) işittin (mi)? dedim. Avf b. Mâlik (ra): Evet. Bunu Rasulullah (sav) den ben işittim. Bunu Rasulullah'tan (sav) ben işittim,' dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Ta'bîru'r-ru'ya 3, /627
Senetler:
1. Ebu Amr Avf b. Malik el-Eşcaî (Avf b. Malik)
2. Ebu Ubeydullah Müslim b. Mişkem el-Huzai (Müslim b. Mişkem)
3. İbn Ebu Muhacir Yezid b. Ubeyde es-Sekûnî (Yezid b. Ubeyde b. Ebu Muhacir)
4. Ebu Abdurrahman Yahya b. Hamza el-Hadramî (Yahya b. Hamza b. Vakıd)
5. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
Rüya, çeşitleri, hulm vs.
Sadık Rüya, nübüvvetten bir cüzdür
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273096, D002628-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ الْحِمْصِىُّ وَيَزِيدُ بْنُ قُبَيْسٍ - مِنْ أَهْلِ جَبَلَةَ سَاحِلِ حِمْصٍ وَهَذَا لَفْظُ يَزِيدَ - قَالاَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْعَلاَءِ أَنَّهُ سَمِعَ مُسْلِمَ بْنَ مِشْكَمٍ أَبَا عُبَيْدِ اللَّهِ يَقُولُ حَدَّثَنَا أَبُو ثَعْلَبَةَ الْخُشَنِىُّ قَالَ كَانَ النَّاسُ إِذَا نَزَلُوا مَنْزِلاً - قَالَ عَمْرٌو كَانَ النَّاسُ إِذَا نَزَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْزِلاً - تَفَرَّقُوا فِى الشِّعَابِ وَالأَوْدِيَةِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ تَفَرُّقَكُمْ فِى هَذِهِ الشِّعَابِ وَالأَوْدِيَةِ إِنَّمَا ذَلِكُمْ مِنَ الشَّيْطَانِ." فَلَمْ يَنْزِلْ بَعْدَ ذَلِكَ مَنْزِلاً إِلاَّ انْضَمَّ بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْضٍ حَتَّى يُقَالُ لَوْ بُسِطَ عَلَيْهِمْ ثَوْبٌ لَعَمَّهُمْ.
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman el-Hımsî, ona Hıms sahilindeki dağ ahalisinden olan Yezid b. Kays, -hadisin lafzı Yezid'e aittir- onlara Velid b. Müslim, ona Abdullah b. Alâ', ona Ebu Ubeydullah Müslim b. Mişkem, ona da Ebu Sa'lebe el-Hüşenî dedi ki: (Sefer esnasında) Sahabiler, bir yere indikleri zaman ((ravi) Amr (bu cümleyi) Rasulullah (sav) bir yere indiği zaman sahabiler diye rivayet etti.) dağ yollarına ve vadilere dağılırlar (oralarda dağınık olarak konaklarlardı. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "sizin şu dağ yollarına ve vadilere dağılmanız ancak şeytandandır" buyurdu. Bundan sonra bir yerde konakladıklarında birbirlerine iyice yaklaşırlardı. Hatta üzerlerine bir örtü yayılacak olsa hepsini kaplar deni(lebi)lirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 97, /606
Senetler:
1. Ebu Sa'lebe el-Hüşenî (Cürsüm b. Nâşim)
2. Ebu Ubeydullah Müslim b. Mişkem el-Huzai (Müslim b. Mişkem)
3. Abdullah b. A'lâ er-Ribî (Abdullah b. Ala b. Zebr)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Ebu Hafs Amr b. Osman el-Kuraşî (Amr b. Osman b. Said b. Kesir b. Dinar)
Konular:
Cemaat, birlik olma