28 Kayıt Bulundu.
Açıklama: "Üzerine yatmış olduğu yandan öbürüne dönsün" rüya gördüğü halden bir başka pozisyona geçsin.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Mübarek, ona Huceyn b. Müsenna, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da Abdullah b. Abbas’ın (r. anhümâ) rivayet ettiğine göre Ömer b. Hattab (ra) şöyle demiştir: Abdullah b. Übey öldüğünde Rasûlullah (s.a.v.), onun cenaze namazına çağrıldı. Rasulullah (sav) cenaze namazını kılmak için kalkınca karşısına atıldım ve ‘Ya Rasulallah! Übey b. Selül’ün cenaze namazını kılacaksın. Oysa o, şu şu günlerde, şöyle şöyle söylemişti.’ diyerek yaptıklarını saymaya başladım. Bu sözlerim karşısında Rasulullah (sav) tebessüm etti ve "Benden biraz geri dur, ey Ömer!" dedi. Kendisine karşı sözü uzatınca da "Şüphesiz ki ben, serbest bırakıldım ve bir tercihte bulundum. Eğer yetmiş kezden fazla af dilediğimde bağışlanacağını bilsem kesinlikle dilerdim." dedi. Ardından onun cenaze namazını kıldı. Derken az bir zaman geçmişti ki Berâe (Tevbe) Suresi’nden iki ayet indi. 'Onlardan ölen hiç biri üzerine asla namaz kılma; kabri başında da durma. Çünkü onlar, Allah ve Resûlünü inkâr ettiler ve fâsık olarak öldüler. Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Çünkü Allah, bunlarla ancak dünyada onların azaplarını çoğaltmayı ve onların kâfir olarak canlarının güçlükle çıkmasını istiyor.' (Tevbe 9/84-85) Allah ve Rasulü (sav), doğrusunu bilirken o gün Rasûlullah'a (s.a.v.) karşı olan bu cesaretime daha sonra şaşırmışımdır!
Açıklama: Hadisin ravilerinden Ebü'z-Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Mekki hakkında kaynaklarda çoğunlukla ta'dil, biraz cerh ifadeleri bulunmaktadır. "Cabir'in hadislerini en iyi bilenimizdi", "Çok hadis rivayet eden sika bir raviydi" de denilmiştir, "Şube, yaptığı bir davranışı gördüğü iddiasıyla hadislerini terketmiştir" de denilmiştir (İbn Sa'd, et-Tabakatü'l-kübra, VI, 30). Şu'be'nin muhtemelen namazı güzel kılmadığını gördüğü için hadislerini terkettiği anlaşılmaktadır (bk. İbn Ebi Hatim, el-Cerh ve't-tadil, VIII, 75). Başka gerekçeler de yazılmıştır (Zehebi, el-Muğni fi'd-duafa, II, 632). Ebü'z-Zübeyr'in İbn Uyeyne, Şube ve İbn Cüreyc tarafından zayıf görüldüğü, Ebu Zür'a'ya "Ebü'z-Zübeyr'in hadisleri delil olur mu?" diye sorulduğunda "Sikaların hadisleri delil alınabilir" dediği nakledilmiştir (İbnü'l-Cevzi, ed-Duafa ve'l-metrukin, III, 100). Müdellis olduğu da söylenmiştir (Zehebi, Tezkiretü'l-huffaz, I, 95). Dolayısıyla bu isnada sıhhat hükmü verilirken ihtiyatlı olmak gerekir. "Hasen derecesine yakın sahih hadistir" denilebilir. Bu hadis şöyle yorumlanmıştır: "Biraz önce neredeyse Farslılar ve Rumlar gibi davranıyordunuz. Kralları otururken onlar kralları için ayakta duruyorlar" sözü Hz. Peygamber'in (sav) ashabına oturma emri vermesinin sebebini açıklamaktadır. Ayrıca bu davranışın, bu ümmete yakıştırılmadığının delilidir. Ayağa kalkmayı yasaklayan rivayetler ve "İnsanların karşısında ayakta durmalarından hoşlanan kimse" hakkındaki tehditler bu tarzda yorumlanmalıdır. Yani "o otururken" muhataplarının ayakta durması anlamına gelir. Ömer b. Abdilaziz karşısında ayakta bekleyenlere şöyle demiştir: "Eğer ayakta bekleyecekseniz biz de kalkalım, oturacaksanız oturalım". Yani oturanın karşısında ayakta beklenmesini hoş görmemiştir. Hz. Peygamber'in, Cafer, İkrime, Üsame ve başkaları için ayağa kalktığına dair pek çok sahih hadis nakledilmiştir" (Kadı İyaz, İkmalü'l-Mu'lim, II, 316). "Bu hadis ihtiyaç olmadığı halde hizmetçi ve tebaanın oturan iktidar sahipleri karşısında ayakta beklemesini yasaklamaktadır. İçeri giren fazilet ve hayır ehli kimseler için ayağa kalkmak bununla aynı değildir. Bilakis bu davranış caizdir. Bunu gösteren birçok hadisler nakledilmiş, selef halef alimler böyle davranmışlardır" (Nevevi, Şerhu Sahihi Müslim, IV, 135).