23 Kayıt Bulundu.
Açıklama: Mikyâl: Ölçek demektir. Buğday, arpa gibi ölçü ile alınıp satılan maddelerin ölçülmesinde kullanılan âlettir. Zaman ve yere göre hacmi ve adı değişen çeşitleri vardır. Hadisde kastedilen, o zamanki kullanılan sâ' adındaki ölçektir. Vezn: Tartmak ve tartacak şey, yani tartıda kullanılan (gram, kilo, dirhem vs.) birim demektir.
Açıklama: mütabileriyle sahihtir.
Açıklama: Ravilerden Kasım b. Malik el-Müzenî hakkında zayıf rivayetleri delil alınamaz bir ravi olduğu nakledlmektedir. (Zehebî, Syer, IX, 325) 1-Aksırdığında Allah'a hamd edene teşmitte bulunulur. 2-Aksırdığında Allah'a hamd etmeyene teşmitte bulunulmaz. 3-Sahabe Hz. Peygamber'den geldiği üzere sünneti koruduğunu bu rivayet ortaya koyar.
Açıklama: Hadislerde geçen "teşmit": aksırınca; elhamdülillah diyene: "yerhamükellah" demektir. Bu sebeple tercümemizde hep bunu tercih ettik. Hayır dua yerine de kullanılan bu kelimenin asıl anlamı düşmanların şamatasını gidermek demektir. Aksıran kimseye elhamdülillah demek suretiyle şeytanın şamatasını giderdiği için bu ad verilmiştir. (İmam Nevevi, Riyazüs salihin Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Tercüme ve Şerhedenler: M. Yaşar Kandemir, İ. Lütfi Çakan, Raşit Küçük, Erkam Yayınları, İtanbul, 2010, IV, 171.) Aksrınca elhamdülillah diyen kimseye yerhamukellah diye mukabelede bulunmanın meşruluğu konusunda icma vardır. Bu bir görev olup, İslam'ın önemli muaşeret kurallarından sayılır. Zahiri ve Malikî mezhebinden bazı imamlar elhamdülillah diyeni işiten herkesin ona mukabelede bulunmasını vacip saymışlardır. Hatta Kadı Iyâz, İmam Malik'in teşmitin farz olduğu yönündeki görüşünün daha yaygın olduğunu söylemiştir. Fakat Ulemanın çoğunluğunun mezhebine göre teşmit farz ve vacip olmayıp, sünnet ve menduptur. Elhamdülillah diyen kimseye yerhamukellah demesi teşmittir. Kendisine rahmet dileyen "yağfirullahu lena ve leküm"" (Ebû Dâvud, Edeb 90) veya "yehdikumullahu ve yuslihu bâleküm" diye karşılık verir. İkinci teşmitin aksırdığında "elhamdülillah" diyen Ehli kitaba "yehdikumullahu ve yuslihu bâleküm" denileceği de rivayet edilmektedir. (Ebû Dâvud, Edeb 93; Tirmizî Edeb 3) Hidayet dilenmesi yukarda da arz edildiği üzere inanan için sıratı müstakim üzere hayat dilemek kafir için ise imana gelmesini dilemek anlamınadır. Bu açıdan teşmitte Hz. Peygamber'in de yaptığı gibi; inananlara "Yerhamuke Allahu" ifadesini mü'minlere: "Yehdikumullahu ve yuslihu baleküm" ifadesini gayrı müslümlere denilmesi daha uygundur.
Bana Züheyr b. Harb ve Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr (hadis Züheyr'in lafızlarıyla rivayet edilmiştir), onlara Kasım b. Malik, ona da Asım b. Küleyb'in rivayet ettiğine göre Ebu Bürde şöyle demiştir: (Babam) Ebu Musa, Fadl b. Abbas'ın kızının evindeyken onun yanına girdim. Bir ara hapşırdım. Ebu Musa bana dua etmedi/Yerhamükallah demedi. Derken Fadl'ın kızı da hapşırınca, ona dua etti/Yerhamükallah dedi. Annemin yanına dönüp olanları anlatım. Ebu Musa annemin yanına gelince annem ona 'Oğlum yanında hapşırmış ama sen ona dua etmemişsin. Fadl'ın kızı hapşırınca dua etmişsin!' dedi. Bunun üzerine Ebu Musa: 'Oğlun hapşırdı ama Allah’a hamd etmedi/Elhamdülillah demedi. Ben de ona dua etmedim. Fadl'ın kızı ise hapşırdı ve Elhamdülillah dedi. O sebeple ben de ona dua ettim. Zira ben Rasulullah'ın (sav) 'Biriniz hapşırır da Elhamdülillah derse, siz de ona dua edin/Yerhamükallah deyin. Elhamdülillah demezse siz de ona dua etmeyin/Yerhamükallah demeyin!' buyurduğunu işittim.' dedi.
Açıklama: Elbani bu hadisn hasen sahih olduğunu ifade etmiştir