25 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Abde b. Süleyman, ona Abdülaziz b. Ömer, ona Rabî b. Sabre, ona babası (Sabre b. Ma'bed) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) ile beraber Veda haccı için yola çıktık. Sahabeden bazısı “ey Allah'ın Rasulü, hanımlardan ayrı kalmak bize çok zor geldi” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Mut'a nikahı kıyarak şu hanımlardan istifade edin” buyurdu. Biz o hanımların yanına vardık, ancak onlar sadece bir süreliğine olmak kaydıyla bizimle evlenmeyi kabul ettiler. Sahabe durumu Peygamber'e (sav) iletti, Allah Rasulü (sav) de “Onlarla aranıza belirli bir evlilik süresi koyunuz” buyurdu. Ben de amcamın oğlu ile birlikte, (mehir olarak) yanımızda her birimizin birer hırkası olduğu halde oraya vardık. Amcaoğlunun hırkası benimkinden iyi idi, ama ben de ondan daha gençtim. Varıp bir hanıma evlilik teklifinde bulunduk, kadın “hırka hırkadır fark etmez” diyerek benimle evlenmeyi tercih etti. Bunun üzerine onunla ben evlendim ve o gece onunla geceledim. Ertesi gün sabahleyin gittiğimde gördüm ki Rasulullah (sav) Kâbe'nin kapısı ile rüknü arasında ayakta şöyle buyuruyordu: Ey insanlar! Ben sizlere mut'a nikahıyla evlilik izni vermiştim. Ama artık Allah Teâlâ bunu kıyamet gününe kadar haram kıldı. Artık kimin yanında mut'a suretiyle evlendiği bir hanım varsa derhal onu boşasın ve onlara mehir olarak verdiğinizden bir şeyi geri almayınız."
Açıklama: Elbani bu hadisin şaz olan حَجَّةِ الْوَدَاعِ ifadesi dışında sahih olduğunu ifade etmiştir. Bu ifade yerinde يوم الفتح lafzının ise mahfuz olduğunu belirtmiştir.
Bize Müsedded, ona Abdullah b. Davud, ona Abdulaziz b. Ömer, ona Hilâl, ona Ömer b. Abdulaziz, ona İbn Cafer, ona da Esma bt. Umeys (ra) şöyle haber verdi: Rasulullah (sav) bana, "sana sıkıntı esnasında -veya sıkıntıda- okuyacağın birkaç kelime öğreteyim mi? dedi ve Allah, Allah! Ey Rabbim! Ben O'na hiçbir şeyi ortak koşmam," buyurdu. [Ebû Davud dedi ki: Buradaki Hilal, Ömer b. Abdülaziz'in âzâdlısı olan Hilâl'dir. İbn Cafer de Abdullah b. Cafer'dir.]
Bize Ca'fer b. Avn, ona Abdülaziz b. Ömer b. Abdülaziz, ona Rabî b. Sebra, ona da babası (Sebra b. Ma'bed) şöyle rivayet etmiştir: Sahabe Hz. Peygamber ile birlikte yola çıkıp Usfân'a kadar gelmişler. O zaman, Müdlicoğullarından Mâlik b. Suraka veya Suraka b. Malik isimli bir adam Hz. peygamber'e (sav) “Bize (haccın hükümlerini) bugün doğmuş bir topluluğa açıklanacak şekilde açıklasanız” demiş. Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur: "Muhakkak ki Allah sizin için bu haccmıza, umreyi da dahil etmiştir. Bu sebeple (Mekke'ye) geldiğinizde, yanlarında kurbanlık olanlar hariç, kim Kabe'yi tavaf eder, Safa ile Merve arasında sa'y yaparsa, ihramdan çıkmış olur."