Bize Cafer b. Muhammed b. İmran es-Sa’lebî el-Kûfî, ona Zeyd b. Hubab (et-Temimî), ona Maviye b. Salih (el-Hadramî), ona Rabia b. Yezid ed-Dımeşkî, ona Ebu İdris el-Havlanî ve Ebu Osman (Said b. Hânî el-Havlanî) onlara da Hz. Ömer (ra) Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Kim abdestini güzelce alır ve sonunda ‘Eşhedü en lâ ilâhe illallahu vahdehû la şerîke leh ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasulühû. Allahümecalnî mine’t-tevvâbîne vec’alnî mine’l-mutetahhirîn= Bir ve ortağı olmayan Allah’tan başka ilâh olmadığına, Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet ederim. Allah’ım! Beni tövbe edenlerden kıl! Beni temizlenenlerden kıl!’ derse kendisine Cennetin sekiz kapısı açılır ve dilediği kapıdan içeri girer.”
Tirmizî: Bu konuda Enes ve Ukbe b. Âmir’den de rivayet vardır. Tirmizî: Ömer’in bu hadisinde Zeyd b. Hubab’ın rivayetine aykırı rivayette bulunulmutur. Tirmizî: Abdullah b. Salih ve daha başkaları bu hadisi Muaviye b. Salih, Rabia b. Yezid, Ebu İdris, Ukbe b. Âmir, Ömer, Rabia, Ebu Osman, Cübeyr b. Nüfeyr senediyle Ömer’den rivayet etmişlerdir. Bu hadisin senedinde karışıklık vardır. Bu konuda Rasulullah’tan (sav) sahih olarak fazla bir şey aktarılmamıştır. Muhammed ve Ebu İdris, Ömer’den hiçbir şey işitmemiştir demiştir.
Açıklama: Rivayet munkatıdır. Ebu Osman ile Hz. Ömer arasında inkıta' vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9487, T000055
Hadis:
حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عِمْرَانَ الثَّعْلَبِىُّ الْكُوفِىُّ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ حُبَابٍ عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ صَالِحٍ عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ يَزِيدَ الدِّمَشْقِىِّ عَنْ أَبِى إِدْرِيسَ الْخَوْلاَنِىِّ وَأَبِى عُثْمَانَ عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ تَوَضَّأَ فَأَحْسَنَ الْوُضُوءَ ثُمَّ قَالَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ اللَّهُمَّ اجْعَلْنِى مِنَ التَّوَّابِينَ وَاجْعَلْنِى مِنَ الْمُتَطَهِّرِينَ فُتِحَتْ لَهُ ثَمَانِيَةُ أَبْوَابِ الْجَنَّةِ يَدْخُلُ مِنْ أَيِّهَا شَاءَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنْ أَنَسٍ وَعُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ عُمَرَ قَدْ خُولِفَ زَيْدُ بْنُ حُبَابٍ فِى هَذَا الْحَدِيثِ . قَالَ وَرَوَى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ صَالِحٍ وَغَيْرُهُ عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ صَالِحٍ عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ يَزِيدَ عَنْ أَبِى إِدْرِيسَ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ عَنْ عُمَرَ وَعَنْ رَبِيعَةَ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ عَنْ عُمَرَ . وَهَذَا حَدِيثٌ فِى إِسْنَادِهِ اضْطِرَابٌ وَلاَ يَصِحُّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى هَذَا الْبَابِ كَبِيرُ شَىْءٍ . قَالَ مُحَمَّدٌ وَأَبُو إِدْرِيسَ لَمْ يَسْمَعْ مِنْ عُمَرَ شَيْئًا .
Tercemesi:
Bize Cafer b. Muhammed b. İmran es-Sa’lebî el-Kûfî, ona Zeyd b. Hubab (et-Temimî), ona Maviye b. Salih (el-Hadramî), ona Rabia b. Yezid ed-Dımeşkî, ona Ebu İdris el-Havlanî ve Ebu Osman (Said b. Hânî el-Havlanî) onlara da Hz. Ömer (ra) Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Kim abdestini güzelce alır ve sonunda ‘Eşhedü en lâ ilâhe illallahu vahdehû la şerîke leh ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasulühû. Allahümecalnî mine’t-tevvâbîne vec’alnî mine’l-mutetahhirîn= Bir ve ortağı olmayan Allah’tan başka ilâh olmadığına, Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet ederim. Allah’ım! Beni tövbe edenlerden kıl! Beni temizlenenlerden kıl!’ derse kendisine Cennetin sekiz kapısı açılır ve dilediği kapıdan içeri girer.”
Tirmizî: Bu konuda Enes ve Ukbe b. Âmir’den de rivayet vardır. Tirmizî: Ömer’in bu hadisinde Zeyd b. Hubab’ın rivayetine aykırı rivayette bulunulmutur. Tirmizî: Abdullah b. Salih ve daha başkaları bu hadisi Muaviye b. Salih, Rabia b. Yezid, Ebu İdris, Ukbe b. Âmir, Ömer, Rabia, Ebu Osman, Cübeyr b. Nüfeyr senediyle Ömer’den rivayet etmişlerdir. Bu hadisin senedinde karışıklık vardır. Bu konuda Rasulullah’tan (sav) sahih olarak fazla bir şey aktarılmamıştır. Muhammed ve Ebu İdris, Ömer’den hiçbir şey işitmemiştir demiştir.
Açıklama:
Rivayet munkatıdır. Ebu Osman ile Hz. Ömer arasında inkıta' vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tahâret 41, 1/77
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Osman Said b. Hâni el-Havlanî (Said b. Hâni)
3. Rabi'a b. Yezid el-İyadî (Rabi'a b. Yezid el-İyadî)
4. Ebu Hamza Muaviye b. Salih el-Hadramî (Muaviye b. Salih b. Hudeyr b. Said)
5. Ebu Huseyin Zeyd b. Hubab et-Temimi (Zeyd b. Hubab b. Reyyan)
6. Cafer b. Muhammed es-Sa'lebi (Cafer b. Muhammed b. İmran)
Konular:
Dua, abdest sonrasında okunacak dua
KTB, ABDEST
KTB, DUA
Bize Ebû'l-Hüseyin b. el-Fadl el-Kattân, ona Abdullah b. Cafer, ona Yakub b. Süfyan, ona Abdullah b. Salih el-Cühenî, ona Endülüs kadısı Muâviye b. Salih el-Hımsî, ona Ebû Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr ile Rabîa b. Yezîd, onlara Ebû İdris el-Havlânî ile Abdülvehhâb b. Buht, onlara el-Leys b. Süleym el-Cühenî, bunların hepsi de Ukbe b. Âmir'den rivâyet etti. (T) Yine bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ebû Bekir Muhammed b. Ahmed b. Bâleveyh ile Ebû Bekir b. Cafer, onlara Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, ona babası, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Muâviye b. Salih, onja Rabîa b. Yezîed, ona Ebû İdris el-Havlânî, ona Ebû Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona da Ukbe b. Âmir şöyle dedi:
"Bizler deve çobanlığı yapıyorduk. Çobanlık sırası bana gelince, sürüyü akşamdan sürerek Rasûlullah'ın (sav) yanına vardım. O sırada Hz. Peygamber (sav) ayakta insanlara bir şeyler söylüyordu. Ben O'nun şu sözlerine yetiştim:
"Bir müslüman abdestini güzelce alır, sonra kalkıp iki rekât namaz kılar, her iki rekâtta da yüzü ve kalbi ile Allah'a yönelirse, kendisine cennet vacip olur."
Bunu duyunca ben, "Bu ne güzel!" dedim. O sırada önümde duran biri, "Bundan önceki daha güzeldi" dedi. Adama baktım, Ömer b. el-Hattâb (ra) imiş. Bana "Ben senin az önce geldiğini gördüm" dedi ve (Hz. Peygamber'in sözünü) zikretti:
"Sizden biri abdest alır ve sonra 'Şehâdet ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur. Yine şehâdet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve rasûlüdür' derse, ona istediği kapıdan girmesi için cennetin sekiz kapısı birden açılır."
İbn Mehdî'nin rivâyet ettiği hadisin lafzını Müslim Sahîh'inde Muhammed b. Hâtim'in Abdurrahman b. Mehdî'den rivâyeti şeklinde tahric etti ve dedi ki: Bu hadîsin senedinde Ebû İdris el-Havlânî'nin Ukbe b. Âmir'den rivâyeti de yer almaktadır, o dedi ki: Bana Ebû Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona da Ukbe b. Âmir rivâyet etti.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
137092, BS000369
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ بْنُ الْفَضْلِ الْقَطَّانُ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ سُفْيَانَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ صَالِحٍ الْجُهَنِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى مُعَاوِيَةُ بْنُ صَالِحٍ الْحِمْصِىُّ قَاضِى أَنْدَلُسَ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ وَرَبِيعَةَ بْنِ يَزِيدَ عَنْ أَبِى إِدْرِيسَ الْخَوْلاَنِىِّ وَعَبْدِ الْوَهَّابِ بْنِ بُخْتٍ عَنِ اللَّيْثِ بْنِ سُلَيْمٍ الْجُهَنِىِّ كُلِّهِمْ يُحَدِّثُ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ ح أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرٍ مُحَمَّدُ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ بَالَوَيْهِ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ جَعْفَرٍ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ حَنْبَلٍ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ أَخْبَرَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ صَالِحٍ عَنْ رَبِيعَةَ يَعْنِى ابْنَ يَزِيدَ عَنْ أَبِى إِدْرِيسَ الْخَوْلاَنِىِّ قَالَ وَحَدَّثَهُ أَبُو عُثْمَانَ عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ قَالَ : كَانَتْ عَلَيْنَا رِعَايَةُ الإِبِلِ ، فَحَانَتْ نَوْبَتِى فَرَوَّحْتُهَا بِعَشِىٍّ ، فَأَدْرَكْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَائِمًا يُحَدِّثُ النَّاسَ فَأَدْرَكْتُ مِنْ قَوْلِهِ :« مَا مِنْ مُسْلِمٍ يَتَوَضَّأُ فَيُحْسِنُ الْوُضُوءَ ثُمَّ يَقُومُ فَيُصَلِّى رَكْعَتَيْنِ ، فَيُقْبِلُ عَلَيْهِمَا بِقَلْبِهِ وَوَجْهِهِ إِلاَّ وَجَبَتْ لَهُ الْجَنَّةُ ». قَالَ فَقُلْتُ : مَا أَجْوَدَ هَذِهِ ، فَإِذَا قَائِلٌ بَيْنَ يَدَىَّ يَقُولُ : الَّذِى قَبْلَهَا أَجْوَدُ. فَنَظَرْتُ فَإِذَا عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : إِنِّى قَدْ رَأَيْتُكَ جِئْتَ آنِفًا ، قَالَ :« مَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ يَتَوَضَّأُ ثُمَّ يَقُولُ : أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ إِلاَّ فُتِحَتْ لَهُ أَبْوَابُ الْجَنَّةِ الثَّمَانِيَةِ ، يَدْخُلُ مِنْ أَيِّهَا شَاءَ ». لَفْظُ حَدِيثِ ابْنِ مَهْدِىٍّ رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ حَاتِمٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مَهْدِىٍّ وَقَالَ فِى إِسْنَادِهِ عَنْ أَبِى إِدْرِيسَ الْخَوْلاَنِىِّ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ قَالَ وَحَدَّثَنِى أَبُو عُثْمَانَ عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ.
Tercemesi:
Bize Ebû'l-Hüseyin b. el-Fadl el-Kattân, ona Abdullah b. Cafer, ona Yakub b. Süfyan, ona Abdullah b. Salih el-Cühenî, ona Endülüs kadısı Muâviye b. Salih el-Hımsî, ona Ebû Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr ile Rabîa b. Yezîd, onlara Ebû İdris el-Havlânî ile Abdülvehhâb b. Buht, onlara el-Leys b. Süleym el-Cühenî, bunların hepsi de Ukbe b. Âmir'den rivâyet etti. (T) Yine bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ebû Bekir Muhammed b. Ahmed b. Bâleveyh ile Ebû Bekir b. Cafer, onlara Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, ona babası, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Muâviye b. Salih, onja Rabîa b. Yezîed, ona Ebû İdris el-Havlânî, ona Ebû Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona da Ukbe b. Âmir şöyle dedi:
"Bizler deve çobanlığı yapıyorduk. Çobanlık sırası bana gelince, sürüyü akşamdan sürerek Rasûlullah'ın (sav) yanına vardım. O sırada Hz. Peygamber (sav) ayakta insanlara bir şeyler söylüyordu. Ben O'nun şu sözlerine yetiştim:
"Bir müslüman abdestini güzelce alır, sonra kalkıp iki rekât namaz kılar, her iki rekâtta da yüzü ve kalbi ile Allah'a yönelirse, kendisine cennet vacip olur."
Bunu duyunca ben, "Bu ne güzel!" dedim. O sırada önümde duran biri, "Bundan önceki daha güzeldi" dedi. Adama baktım, Ömer b. el-Hattâb (ra) imiş. Bana "Ben senin az önce geldiğini gördüm" dedi ve (Hz. Peygamber'in sözünü) zikretti:
"Sizden biri abdest alır ve sonra 'Şehâdet ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur. Yine şehâdet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve rasûlüdür' derse, ona istediği kapıdan girmesi için cennetin sekiz kapısı birden açılır."
İbn Mehdî'nin rivâyet ettiği hadisin lafzını Müslim Sahîh'inde Muhammed b. Hâtim'in Abdurrahman b. Mehdî'den rivâyeti şeklinde tahric etti ve dedi ki: Bu hadîsin senedinde Ebû İdris el-Havlânî'nin Ukbe b. Âmir'den rivâyeti de yer almaktadır, o dedi ki: Bana Ebû Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona da Ukbe b. Âmir rivâyet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Tahâret 369, 1/234
Senetler:
1. Ebu Amr Ukbe b. Âmir el-Cühenî (Ukbe b. Âmir b. Abs b. Amr b. Adî)
2. Ebu İdris el-Havlanî (Aizullah b. Abdullah b. Amr)
3. Rabi'a b. Yezid el-İyadî (Rabi'a b. Yezid el-İyadî)
4. Ebu Osman Said b. Hâni el-Havlanî (Said b. Hâni)
5. Ebu Hamza Muaviye b. Salih el-Hadramî (Muaviye b. Salih b. Hudeyr b. Said)
6. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
7. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
8. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Ahmed eş-Şeybanî (Abdullah b. Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal)
9. Ebu Bekir Ahmed b. Cafer el-Katî'î (Ahmed b. Cafer b. Hemdân b. Malik b. Abdullah)
9. Muhammed b. Baluyeh en-Nisaburi (Muhammed b. Ahmed b. Baluyeh)
10. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Abdest, abdest ve namaza teşvik
Abdest, eksiksiz almak gerekir
Abdest, önemi, fazileti / sevabı
Kelime-i Şahadet, Kelime-i Şehadetin Fazileti
KTB, ABDEST
KTB, NAMAZ,
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ الْحُبَابِ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنِى سَعِيدُ بْنُ هَانِئٍ قَالَ سَمِعْتُ الْعِرْبَاضَ بْنَ سَارِيَةَ يَقُولُ كُنْتُ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ أَعْرَابِىٌّ اقْضِنِى بَكْرِى . فَأَعْطَاهُ بَعِيرًا مُسِنًّا فَقَالَ الأَعْرَابِىُّ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا أَسَنُّ مِنْ بَعِيرِى . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « خَيْرُ النَّاسِ خَيْرُهُمْ قَضَاءً » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23614, İM002286
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ الْحُبَابِ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنِى سَعِيدُ بْنُ هَانِئٍ قَالَ سَمِعْتُ الْعِرْبَاضَ بْنَ سَارِيَةَ يَقُولُ كُنْتُ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ أَعْرَابِىٌّ اقْضِنِى بَكْرِى . فَأَعْطَاهُ بَعِيرًا مُسِنًّا فَقَالَ الأَعْرَابِىُّ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا أَسَنُّ مِنْ بَعِيرِى . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « خَيْرُ النَّاسِ خَيْرُهُمْ قَضَاءً » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b Ebu Şeybe (el-Absî), ona Zeyd b. Hubab (et-Temimi), ona Muaviye b. Salih (el-Hadramî), ona da Said b. Hani (el-Havlanî) Irbad b. Sariye (es-Sülemî)’nin şöyle anlattığını nakletti: Ben, Nebi’nin (sav) yanında idim. Bir bedevi gelip (Rasul-i Ekrem’e ‘sav’ ) Alacaklı olduğum bekrimi (genç erkek deve) öde” dedi. Rasulullah (sav) ona daha yaşlı (devesinden daha değerli) bir deve verdi. Bedevi “Ey Allah’ın Rasulü! Bu, benim devemden daha yaşlı (daha değerli) dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) “İnsanların en hayırlısı, borcunu en iyi şekilde ödeyenidir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Ticârât 62, /365
Senetler:
1. Ebu Necih İrbad b. Sariye es-Sülemî (İrbad b. Sariye)
2. Ebu Osman Said b. Hâni el-Havlanî (Said b. Hâni)
3. Ebu Hamza Muaviye b. Salih el-Hadramî (Muaviye b. Salih b. Hudeyr b. Said)
4. Ebu Huseyin Zeyd b. Hubab et-Temimi (Zeyd b. Hubab b. Reyyan)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Borç, ödemek, en güzel şekilde
Ticaret, hayvanı hayvan karşılığında veresiye satmaktan nehiy
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26885, N004623
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ قَالَ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ صَالِحٍ قَالَ سَمِعْتُ سَعِيدَ بْنَ هَانِئٍ يَقُولُ سَمِعْتُ عِرْبَاضَ بْنَ سَارِيَةَ يَقُولُ بِعْتُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَكْرًا فَأَتَيْتُهُ أَتَقَاضَاهُ فَقَالَ « أَجَلْ لاَ أَقْضِيكَهَا إِلاَّ نَجِيبَةً » . فَقَضَانِى فَأَحْسَنَ قَضَائِى وَجَاءَهُ أَعْرَابِىٌّ يَتَقَاضَاهُ سِنَّهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَعْطُوهُ سِنًّا » . فَأَعْطَوْهُ يَوْمَئِذٍ جَمَلاً فَقَالَ هَذَا خَيْرٌ مِنْ سِنِّى . فَقَالَ « خَيْرُكُمْ خَيْرُكُمْ قَضَاءً » .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, Abdurrahman b. Mehdî, ona Muaviye b. Salih, ona da Said b. Hâni, İrbâd b. Sâriye'yi şöyle derken duyduğunu rivayet etmiştir:
"Rasulullah'a (sav) genç bir deve vermiştim. Onu almak üzere kendisine (sav) geldim. 'Evet, sana ancak ondan daha iyisini vereceğim.' buyurdu ve bana onu verdi. Ödemeyi çok da güzel yaptı. [Bir seferinde de] çöl halkından bir adam, belli yaştaki devesini almak üzere Rasulullah'a (sav) geldi. Rasulullah (sav); 'Ona devesini verin.' buyurdu. Adama bir deve verdiler. Adam; 'Bu, benim devemden daha iyi.' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav); 'Sizin en hayırlınız, ödemesi en hayırlı olanınızdır.' buyurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Buyû' 64, /2386
Senetler:
1. Ebu Necih İrbad b. Sariye es-Sülemî (İrbad b. Sariye)
2. Ebu Osman Said b. Hâni el-Havlanî (Said b. Hâni)
3. Ebu Hamza Muaviye b. Salih el-Hadramî (Muaviye b. Salih b. Hudeyr b. Said)
4. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Borç, borcu öderken gönülden fazla vermenin meşru olması
Hayırlı, en hayırlınız