Öneri Formu
Hadis Id, No:
1041, M000417
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ قَتَادَةَ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ عَنْ مَالِكِ بْنِ صَعْصَعَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ فَذَكَرَ نَحْوَهُ وَزَادَ فِيهِ
"فَأُتِيتُ بِطَسْتٍ مِنْ ذَهَبٍ مُمْتَلِئٍ حِكْمَةً وَإِيمَانًا فَشُقَّ مِنَ النَّحْرِ إِلَى مَرَاقِّ الْبَطْنِ فَغُسِلَ بِمَاءِ زَمْزَمَ ثُمَّ مُلِئَ حِكْمَةً وَإِيمَانًا."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Muaz b. Hişam, ona babası Hişam, ona Katade, ona Enes b. Malik, ona Malik b. Sa'sa'a rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdular diyerek hadisi yukarıdaki gibi rivayet etmiş ve şunu eklemiştir:
"Bana içi hikmet ve imanla dolu bir testi getirildi. Göğsümü boğazımdan karnıma kadar yardılar ve zemzem suyu ile yıkayıp içine hikmet ve iman doldurdular."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 417, /90
Senetler:
1. Malik b. Sa'sa'a el-Mâzinî (Malik b. Sa'sa'a b. Vehb)
2. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
5. Ebu Abdullah Muaz b. Hişam ed-Destevâî (Muaz b. Hişam b. Senber)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Hz. Peygamber, göğsünün yarılması
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
KTB, İMAN
Zemzem, suyun hikayesi, özellikleri, vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21603, N000449
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا هِشَامٌ الدَّسْتَوَائِىُّ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ مَالِكِ بْنِ صَعْصَعَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « بَيْنَا أَنَا عِنْدَ الْبَيْتِ بَيْنَ النَّائِمِ وَالْيَقْظَانِ إِذْ أَقْبَلَ أَحَدُ الثَّلاَثَةِ بَيْنَ الرَّجُلَيْنِ فَأُتِيتُ بِطَسْتٍ مِنْ ذَهَبٍ مَلآنَ حِكْمَةً وَإِيمَانًا فَشَقَّ مِنَ النَّحْرِ إِلَى مَرَاقِّ الْبَطْنِ فَغَسَلَ الْقَلْبَ بِمَاءِ زَمْزَمَ ثُمَّ مُلِئَ حِكْمَةً وَإِيمَانًا ثُمَّ أُتِيتُ بِدَابَّةٍ دُونَ الْبَغْلِ وَفَوْقَ الْحِمَارِ ثُمَّ انْطَلَقْتُ مَعَ جِبْرِيلَ عَلَيْهِ السَّلاَمُ فَأَتَيْنَا السَّمَاءَ الدُّنْيَا فَقِيلَ مَنْ هَذَا قَالَ جِبْرِيلُ . قِيلَ وَمَنْ مَعَكَ قَالَ مُحَمَّدٌ . قِيلَ وَقَدْ أُرْسِلَ إِلَيْهِ مَرْحَبًا بِهِ وَنِعْمَ الْمَجِىءُ جَاءَ فَأَتَيْتُ عَلَى آدَمَ عَلَيْهِ السَّلاَمُ فَسَلَّمْتُ عَلَيْهِ قَالَ مَرْحَبًا بِكَ مِنِ ابْنٍ وَنَبِىٍّ . ثُمَّ أَتَيْنَا السَّمَاءَ الثَّانِيَةَ قِيلَ مَنْ هَذَا قَالَ جِبْرِيلُ . قِيلَ وَمَنْ مَعَكَ قَالَ مُحَمَّدٌ فَمِثْلُ ذَلِكَ فَأَتَيْتُ عَلَى يَحْيَى وَعِيسَى فَسَلَّمْتُ عَلَيْهِمَا فَقَالاَ مَرْحَبًا بِكَ مِنْ أَخٍ وَنَبِىٍّ . ثُمَّ أَتَيْنَا السَّمَاءَ الثَّالِثَةَ قِيلَ مَنْ هَذَا قَالَ جِبْرِيلُ . قِيلَ وَمَنْ مَعَكَ قَالَ مُحَمَّدٌ فَمِثْلُ ذَلِكَ فَأَتَيْتُ عَلَى يُوسُفَ عَلَيْهِ السَّلاَمُ فَسَلَّمْتُ عَلَيْهِ قَالَ مَرْحَبًا بِكَ مِنْ أَخٍ وَنَبِىٍّ . ثُمَّ أَتَيْنَا السَّمَاءَ الرَّابِعَةَ فَمِثْلُ ذَلِكَ فَأَتَيْتُ عَلَى إِدْرِيسَ عَلَيْهِ السَّلاَمُ فَسَلَّمْتُ عَلَيْهِ فَقَالَ مَرْحَبًا بِكَ مِنْ أَخٍ وَنَبِىٍّ . ثُمَّ أَتَيْنَا السَّمَاءَ الْخَامِسَةَ فَمِثْلُ ذَلِكَ فَأَتَيْتُ عَلَى هَارُونَ عَلَيْهِ السَّلاَمُ فَسَلَّمْتُ عَلَيْهِ قَالَ مَرْحَبًا بِكَ مِنْ أَخٍ وَنَبِىٍّ . ثُمَّ أَتَيْنَا السَّمَاءَ السَّادِسَةَ فَمِثْلُ ذَلِكَ ثُمَّ أَتَيْتُ عَلَى مُوسَى عَلَيْهِ السَّلاَمُ فَسَلَّمْتُ عَلَيْهِ فَقَالَ مَرْحَبًا بِكَ مِنْ أَخٍ وَنَبِىٍّ . فَلَمَّا جَاوَزْتُهُ بَكَى قِيلَ مَا يُبْكِيكَ قَالَ يَا رَبِّ هَذَا الْغُلاَمُ الَّذِى بَعَثْتَهُ بَعْدِى يَدْخُلُ مِنْ أُمَّتِهِ الْجَنَّةَ أَكْثَرُ وَأَفْضَلُ مِمَّا يَدْخُلُ مِنْ أُمَّتِى . ثُمَّ أَتَيْنَا السَّمَاءَ السَّابِعَةَ فَمِثْلُ ذَلِكَ فَأَتَيْتُ عَلَى إِبْرَاهِيمَ عَلَيْهِ السَّلاَمُ فَسَلَّمْتُ عَلَيْهِ فَقَالَ مَرْحَبًا بِكَ مِنِ ابْنٍ وَنَبِىٍّ . ثُمَّ رُفِعَ لِىَ الْبَيْتُ الْمَعْمُورُ فَسَأَلْتُ جِبْرِيلَ فَقَالَ هَذَا الْبَيْتُ الْمَعْمُورُ يُصَلِّى فِيهِ كُلَّ يَوْمٍ سَبْعُونَ أَلْفَ مَلَكٍ فَإِذَا خَرَجُوا مِنْهُ لَمْ يَعُودُوا فِيهِ آخِرَ مَا عَلَيْهِمْ ثُمَّ رُفِعَتْ لِى سِدْرَةُ الْمُنْتَهَى فَإِذَا نَبِقُهَا مِثْلُ قِلاَلِ هَجَرٍ وَإِذَا وَرَقُهَا مِثْلُ آذَانِ الْفِيَلَةِ وَإِذَا فِى أَصْلِهَا أَرْبَعَةُ أَنْهَارٍ نَهْرَانِ بَاطِنَانِ وَنَهْرَانِ ظَاهِرَانِ فَسَأَلْتُ جِبْرِيلَ فَقَالَ أَمَّا الْبَاطِنَانِ فَفِى الْجَنَّةِ وَأَمَّا الظَّاهِرَانِ فَالْفُرَاتُ وَالنِّيلُ ثُمَّ فُرِضَتْ عَلَىَّ خَمْسُونَ صَلاَةً فَأَتَيْتُ عَلَى مُوسَى فَقَالَ مَا صَنَعْتَ قُلْتُ فُرِضَتْ عَلَىَّ خَمْسُونَ صَلاَةً . قَالَ إِنِّى أَعْلَمُ بِالنَّاسِ مِنْكَ إِنِّى عَالَجْتُ بَنِى إِسْرَائِيلَ أَشَدَّ الْمُعَالَجَةِ وَإِنَّ أُمَّتَكَ لَنْ يُطِيقُوا ذَلِكَ فَارْجِعْ إِلَى رَبِّكَ فَاسْأَلْهُ أَنْ يُخَفِّفَ عَنْكَ فَرَجَعْتُ إِلَى رَبِّى فَسَأَلْتُهُ أَنْ يُخَفِّفَ عَنِّى فَجَعَلَهَا أَرْبَعِينَ ثُمَّ رَجَعْتُ إِلَى مُوسَى عَلَيْهِ السَّلاَمُ فَقَالَ مَا صَنَعْتَ قُلْتُ جَعَلَهَا أَرْبَعِينَ . فَقَالَ لِى مِثْلَ مَقَالَتِهِ الأُولَى فَرَجَعْتُ إِلَى رَبِّى عَزَّ وَجَلَّ فَجَعَلَهَا ثَلاَثِينَ فَأَتَيْتُ عَلَى مُوسَى عَلَيْهِ السَّلاَمُ فَأَخْبَرْتُهُ فَقَالَ لِى مِثْلَ مَقَالَتِهِ الأُولَى فَرَجَعْتُ إِلَى رَبِّى فَجَعَلَهَا عِشْرِينَ ثُمَّ عَشْرَةً ثُمَّ خَمْسَةً فَأَتَيْتُ عَلَى مُوسَى عَلَيْهِ السَّلاَمُ فَقَالَ لِى مِثْلَ مَقَالَتِهِ الأُولَى فَقُلْتُ إِنِّى أَسْتَحِى مِنْ رَبِّى عَزَّ وَجَلَّ أَنْ أَرْجِعَ إِلَيْهِ فَنُودِىَ أَنْ قَدْ أَمْضَيْتُ فَرِيضَتِى وَخَفَّفْتُ عَنْ عِبَادِى وَأَجْزِى بِالْحَسَنَةِ عَشْرَ أَمْثَالِهَا » .
Tercemesi:
Bize Yakub b. İbrahim, ona Yahya b. Said, ona Hişam ed-Destevâî, ona Katade, ona Enes b. Malik, ona da Malik b. Sa‘sa‘nın rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: “Ben Beyt’in yakınında uyku ile uyanıklık arasında iken, iki adam arasında bulunan üç kişiden birisi geldi. İçi hikmet ve iman ile dolu altından bir leğen bana getirildi. Boğazımdan karnımın alt tarafına kadar yardı. Kalbi(mi) Zemzem suyu ile yıkadıktan sonra hikmet ve iman ile dolduruldu. Sonra bana katırdan alçak, eşekten yüksek bir binek getirildi. Sonra Cebrail (s.a) ile birlikte yola koyulduk. Dünya semasına geldik, o kim? diye soruldu. Cebrail dedi, seninle beraber kim var? soruldu, Muhammed dedi. Ona Risâlet de verildi mi? Merhaba ona, o ne güzel geldi diye karşılık verildi. Âdem’in (a.s) yanından geçtim, ona selam verdim. O: Bir oğul ve bir nebi olarak sana merhaba, dedi. Sonra ikinci semaya geldik, o kim? denildi. Cebrail dedi. Beraberinde kim var? denildi. O, Muhammed dedi ve önceki gibi karşılandık. Sonra Yahya ve İsa’nın yanından geçtim, onlara da selam verdim. Her ikisi de bir kardeş ve bir nebi olarak sana merhaba dediler. Sonra üçüncü semaya gelindi. O kim? diye soruldu. Cebrail dedi. Beraberinde kim var? denildi. O, Muhammed dedi ve önceki gibi konuşmalar geçti. Yusuf’un (a.s) yanından geçtim, ona selam verdim, o da: Bir kardeş ve bir nebi olarak sana merhaba, dedi. Sonra dördüncü semaya geldik, önceki gibi karşılandık, İdris’in (a.s) yanından geçtim ona da selam verdim, bir kardeş ve bir nebi olarak sana merhaba, dedi. Sonra beşinci semaya geldik, yine önceki gibi karşılandık, Harun’un (a.s) yanından geçtim, ona da selam verdim, o da bir kardeş ve bir nebi olarak sana merhaba, dedi. Sonra altıncı semaya geldik, yine aynı şekilde karşılandık, arkasından Musa’nın (a.s) yanından geçtim, ona da selam verdim, bir kardeş ve bir nebi olarak sana merhaba dedi, onun yanından geçip gidince ağladı. Neden ağlıyorsun? diye soruldu. O: Ey Rabbim, şu benden sonra gönderdiğin bu gencin ümmetinden cennete girecek olanlar benim ümmetimden gireceklerden daha çok ve daha üstün olacaklardır, dedi. Sonra yedinci semaya geldik, aynı şekilde karşılandık. İbrahim’in (a.s) yanından geçtim, ona da selam verdim, bir oğul ve bir nebi olarak sana merhaba dedi. Sonra el-Beytü’l-Mâmur’a yükseltildim. Cebrail’e (mahiyetini) sorunca, o: Bu, el-Beytü’l-Mamur’dur. Burada her gün yetmiş bin melek namaz kılar, bu mescitten dışarı çıktıktan sonra onlardan hiçbiri bir daha geri gelmez, dedi. Sonra Sitretü’l-Münteha’ya çıkartıldım, onun meyvelerinin Hecer testileri gibi yapraklarının da fil kulakları gibi olduğunu gördüm. O ağacın dibinden dört nehir çıkıyordu, İkisi gizli ikisi açıktı. Cebrail’e sorunca şu cevabı verdi: Gizli olan o iki nehir cennettedir, açıktan akan iki nehir ise Fırat ve Nil nehirleridir. Sonra bana elli vakit namaz farz kılındı. Musa’nın yanından geçince: Ne yaptın? dedi. Ben, bana elli vakit namaz farz kılındı, dedim, O: Ben insanları senden daha iyi bilirim, ben İsrail oğulları ile çok çetin bir mücadele vererek uğraştım. Senin ümmetinin buna gücü yetmez. Rabbine geri dön ve ondan yükünü hafifletmesini dile, dedi. Ben de Rabbime döndüm ve yükümü hafifletmesini dileyince, onları kırk vakte indirdi. Sonra Musa’nın (a.s) yanına geri döndüm. Ne yaptın? dedi, ben de: Onları kırk vakit kıldı dedim. Musa bana önce söylediğinin aynısını söyledi. Ben de Aziz ve Celil Rabbime döndüm, bu sefer onları otuz vakte indirdi. Yine Musa’nın (a.s) yanından geçtim, ona durumu haber verince tekrar bana ilk söylediğinin aynısını söyledi. Rabbime geri döndüm. Bu sefer onları yirmi vakte, sonra on vakte, sonra beş vakte kadar indirdi. Yine Musa’ya (a.s) uğradığımda bana ilk söylediğinin aynısını söyledi. Ben, Aziz ve Celil Rabbimin yanına geri dönmekten hayâ ederim deyince, “Ben farz kıldığımı yerine getirdim, kullarımın yükünü hafiflettim ve bir haseneye on misli ile karşılık veririm, diye seslenildi.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Salât 1, /2115
Senetler:
1. Malik b. Sa'sa'a el-Mâzinî (Malik b. Sa'sa'a b. Vehb)
2. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Abdî (Yakub b. İbrahim b. Kesir b. Zeyd b. Eflah)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Mirac, İsra
Namaz, Farziyeti
Zemzem, suyun hikayesi, özellikleri, vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
138023, BS001272
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ : يَحْيَى بْنُ أَبِى طَالِبٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ يَعْنِى ابْنَ عَطَاءٍ الْخَفَّافَ أَخْبَرَنَا سَعِيدٌ يَعْنِى ابْنَ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ مَالِكِ بْنِ صَعْصَعَةَ عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- فَذَكَرَ حَدِيثَ الْمِعْرَاجِ وَفِيهِ :« ثُمَّ رُفِعَتْ إِلَىَّ سِدْرَةُ الْمُنْتَهَى ». فَحَدَّثَ نَبِىُّ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« أَنَّ وَرَقَهَا مِثْلُ آذَانُ الْفِيَلَةِ وَأَنَّ نَبَقَهَا مِثْلُ قِلاَلِ هَجَرَ ». مُخَرَّجٌ فِى الصَّحِيحِينِ مِنْ حَدِيثِ ابْنِ أَبِى عَرُوبَةَ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Tahâret 1272, 2/291
Senetler:
1. Malik b. Sa'sa'a el-Mâzinî (Malik b. Sa'sa'a b. Vehb)
2. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
5. Ebu Nasr Abdulvehhab b. Ata el-Iclî (Abdulvehhab b. Ata)
6. Ebu Bekir Yahya b. Cafer el-Vasiti (Yahya b. Cafer b. Abdulah)
7. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
8. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Mirac, Sidretu'l-münteha
Temizlik, Kulleteyn, suların temiz olma miktarı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33110, B003430
Hadis:
حَدَّثَنَا هُدْبَةُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا هَمَّامُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ مَالِكِ بْنِ صَعْصَعَةَ أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَدَّثَهُمْ عَنْ لَيْلَةَ أُسْرِىَ « ثُمَّ صَعِدَ حَتَّى أَتَى السَّمَاءَ الثَّانِيَةَ فَاسْتَفْتَحَ ، قِيلَ مَنْ هَذَا قَالَ جِبْرِيلُ . قِيلَ وَمَنْ مَعَكَ قَالَ مُحَمَّدٌ . قِيلَ وَقَدْ أُرْسِلَ إِلَيْهِ قَالَ نَعَمْ . فَلَمَّا خَلَصْتُ ، فَإِذَا يَحْيَى وَعِيسَى وَهُمَا ابْنَا خَالَةٍ . قَالَ هَذَا يَحْيَى وَعِيسَى فَسَلِّمْ عَلَيْهِمَا . فَسَلَّمْتُ فَرَدَّا ثُمَّ قَالاَ مَرْحَبًا بِالأَخِ الصَّالِحِ وَالنَّبِىِّ الصَّالِحِ » .
Tercemesi:
Bize Katâde, Enes ibn Mâlik'ten; o da Mâlik ibn Sa'saa'dan tahdîs etti ki, onlara da Peygamber (S) göklere yürütüldüğü geceden şöyle tahdîs etmiştir: "...Sonrayükseldi, ikinci semâya varınca oranın kapısının açılmasını istedi.
— Kimdir o? denildi.
— Cibril'dir, dedi.
— Beraberindeki kimdir? denildi.
— Muhammed'dir, diye cevâb verdi.
— O'na vahy ve mi'râc gönderildi mi? denildi. Cibril:
— Evet gönderildi, dedi.
Yükseltmekten ayrılıp da ikinci semâya vardığımda, orada Yahya ve İsâ Peygamberlerle karşılaştım. Yahya ile îsâ teyze oğullarıdır.
Cibril bana:
— Bu gördüklerin Yahya ile isa'dır; bunlara selâm ver! dedi. Ben de onlara selâm verdim. Onlar da selâmımı mukaabele ettiler. Sonra:
— Merhaba hayırlı kardeş ve sâlihpeygamber! dediler..." .
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ehadîsü'l-Enbiya 43, 1/893
Senetler:
1. Malik b. Sa'sa'a el-Mâzinî (Malik b. Sa'sa'a b. Vehb)
2. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
5. Ebu Halid Hüdbe b. Halid el-Kaysî (Hüdbe b. Halid b. Esved b. Hüdbe)
Konular:
Mirac,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
66753, HM017988
Hadis:
حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا شَيْبَانُ عَنْ قَتَادَةَ قَالَ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ أَنَّ مَالِكَ بْنَ صَعْصَعَةَ حَدَّثَهُمْ أَنَّ نَبِيَّ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ بَيْنَمَا أَنَا عِنْدَ الْكَعْبَةِ بَيْنَ النَّائِمِ وَالْيَقْظَانِ فَذَكَرَ الْحَدِيثَ قَالَ ثُمَّ انْطَلَقْنَا إِلَى السَّمَاءِ السَّابِعَةِ فَاسْتَفْتَحَ جِبْرِيلُ عَلَيْهِ السَّلَام فَقِيلَ مَنْ هَذَا قَالَ جِبْرِيلُ قِيلَ وَمَنْ مَعَكَ قَالَ مُحَمَّدٌ قِيلَ أَوَقَدْ بُعِثَ إِلَيْهِ قَالَ نَعَمْ فَفُتِحَ لَهُ قَالُوا مَرْحَبًا بِهِ وَنِعْمَ الْمَجِيءُ جَاءَ فَأَتَيْنَا عَلَى إِبْرَاهِيمَ عَلَيْهِ السَّلَام قُلْتُ مَنْ هَذَا قَالَ جِبْرِيلُ هَذَا أَبُوكَ إِبْرَاهِيمُ فَسَلَّمْتُ عَلَيْهِ فَقَالَ مَرْحَبًا بِالِابْنِ الصَّالِحِ وَالنَّبِيِّ الصَّالِحِ ثُمَّ رُفِعَتْ لِي سِدْرَةُ الْمُنْتَهَى فَإِذَا وَرَقُهَا مِثْلُ آذَانِ الْفُيُولِ وَإِذَا نَبْقُهَا مِثْلُ قِلَالِ هَجَرَ وَإِذَا أَرْبَعَةُ أَنْهَارٍ يَخْرُجْنَ مِنْ أَصْلِهَا نَهَرَانِ ظَاهِرَانِ وَنَهَرَانِ بَاطِنَانِ فَقُلْتُ مَا هَذَا يَا جِبْرِيلُ قَالَ أَمَّا النَّهْرَانِ الظَّاهِرَانِ فَالنِّيلُ وَالْفُرَاتُ وَأَمَّا الْبَاطِنَانِ فَنَهَرَانِ فِي الْجَنَّةِ قَالَ فَأُتِيتُ بِإِنَاءَيْنِ أَحَدُهُمَا خَمْرٌ وَالْآخَرُ لَبَنٌ قَالَ فَأَخَذْتُ اللَّبَنَ فَقَالَ جِبْرِيلُ أَصَبْتَ الْفِطْرَةَ
Tercemesi:
Bize Yûnus b.Muhammed nakletti. > (Dedi ki:) Bize Şeybân > Katâde’den nakletti > Dedi ki: Bize Enes b. Mâlik nakletti. > (Dedi ki:) Onlara Mâlik b. Sa’sa’a nakletti. (Dedi ki:) Allah’ın Nebîsi sallallahu aleyhi ve sellem; “Ben Ka’be’nin yanında uyku ile uyanıklık arasında iken” buyurdu ve hadisi zikretti. Ardından şöyle devam etti: “Sonra yedinci semaya çıktık. Cibrîl Aleyhisselâm kapının açılmasını istedi. (İçerden) Kim o? Dendi. (Cebrâil aleyhisselâm) ‘Cibrîl’, dedi. (Yine içerden) ‘Beraberinde kim var?’, dendi. Cibrîl ‘Muhammed!’ dedi. ‘O gönderildi mi?’ dendi. ‘Evet!’ dedi. Ardından kapı açıldı. ‘Merhaba, bu geliş ne güzel geliş!’ dediler. Sonra İbrahim Aleyhisselâma geldik. Ben ‘bu kim?’ dedim. Cibrîl; ‘Baban İbrahim!’ dedi. Ona selam verdim. O da; ‘Merhaba salih oğul ve salih nebî!’ dedi. Sonra sidretü’l-müntehâ benim için yükseltildi. Bir de ne görelim! Yaprakları filkulakları gibi, meyvesi de testi gibi büyüktü. Dibinden çıkan dört nehir vardı, iki nehir açık, iki nehir kapalıydı. ‘Bu ne ey Cibrîl?’ dedim. ‘Bu açık olan iki nehir Nil ve Fırt nehirleridir. Bu kapalı olanlar da cennette iki nehirdir.’ dedi. Ardından bana iki kap getirildi. Birinde şarap vardı, diğerinde süt. Ben sütü aldım. Cibrîl ‘fıtrata isabet ettin’, dedi".
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Malik b. Sa'sa' 17988, 6/122
Senetler:
1. Malik b. Sa'sa'a el-Mâzinî (Malik b. Sa'sa'a b. Vehb)
2. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Muaviye Şeyban b. Abdurrahman et-Temimi (Şeyban b. Abdurrahman)
5. Ebu Muhammed Yunus b. Muhammed el-Müeddib (Yunus b. Muhammed b. Müslim)
Konular:
Cennet, Nehirleri
Hz. Peygamber, Cebraille ilişkisi
İnsan, yaratılış özellikleri
KTB, YARATILIŞ
Mirac,
Mirac, İsra