11 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Alâ ve Eyyüb b. Muhammed Rakkî ve Amr b. Osman Hımsî -mana ile-, onlara Mervan b. Muaviye, ona Hilal b. Meymun el-Cühenî, ona Ata b. Yezid el-Leysî -Hilal, (Ata'nın,) bu hadisi mutlaka Ebu Said el-Hudrî'den rivayet ettiğini biliyorum demiştir-, Eyyüb ve Amr da bu hadisin Ebu Said el-Hudrî'den rivayet olunduğunu zannediyoruz, demişlerdir. Rasulullah (sav) bir gün, koyun derisi yüzen bir çocuğa rastladı. Hz. Peygamber, "kenara çekil, sana koyunun nasıl yüzüldüğünü göstereyim," buyurdu. Sonra elini deri ile et arasına soktu. Hz. Peygamber, sonra, abdest almadan cemaate namaz kıldırdı. [Ebû Davud şöyle dedi: Amr hadise elini suya sürmedi' ifadesini eklemiştir. Amr, Hilal b. Meymun Remlî'den rivayeti naklederken, bize haber verdi anlamına gelen ahbaranâ tabiri yerine an ifadesini kullanmıştır. Abdülvahid b. Ziyad ve Ebu Muaviye, Hilal'den, o da Ata'dan, Ebu Said'i zikretmeden (mürsel olarak) rivayet etmiştir.]
Açıklama: Ravilerin ifadelerinden ve Ebu Davud'un açıklamasından anlaşıldığına göre hadisin ravilerinden Atâ bu hadisi doğrudan Hz. Peygamber'den aktarmış ve sahabeyi atlamıştır. Bu tür hadislere Mürsel hadis denmektedir. Ancak Hilal b. Meymun bu hadisi Ata'nın Ebu Said el-Hudrî'den rivayet ettiğine dair bilgisi olduğunu ifade ederek hadisin sahabe ravisini ortaya çıkarmıştır. Böylece hadis mürsel olmaktan çıkıp muttasıl, yani senedinde kopukluk olmayan bir hadis haline gelmiştir.
Bize Muhammed b. Alâ ve Eyyüb b. Muhammed Rakkî ve Amr b. Osman Hımsî -mana ile-, onlara Mervan b. Muaviye, ona Hilal b. Meymun el-Cühenî, ona Ata b. Yezid el-Leysî -Hilal, (Ata'nın,) bu hadisi mutlaka Ebu Said el-Hudrî'den rivayet ettiğini biliyorum demiştir-, Eyyüb ve Amr da bu hadisin Ebu Said el-Hudrî'den rivayet olunduğunu zannediyoruz, demişlerdir. Rasulullah (sav) bir gün, koyun derisi yüzen bir çocuğa rastladı. Hz. Peygamber, "kenara çekil, sana koyunun nasıl yüzüldüğünü göstereyim," buyurdu. Sonra elini deri ile et arasına soktu. Hz. Peygamber, sonra, abdest almadan cemaate namaz kıldırdı. [Ebû Davud şöyle dedi: Amr hadise elini suya sürmedi' ifadesini eklemiştir. Amr, Hilal b. Meymun Remlî'den rivayeti naklederken, bize haber verdi anlamına gelen ahbaranâ tabiri yerine an ifadesini kullanmıştır. Abdülvahid b. Ziyad ve Ebu Muaviye, Hilal'den, o da Ata'dan, Ebu Said'i zikretmeden (mürsel olarak) rivayet etmiştir.]
Açıklama: Râvilerin ifadelerinden ve Ebu Davud'un açıklamasından anlaşıldığına göre hadisin râvilerinden Atâ bu hadisi doğrudan Hz. Peygamber'den aktarmış ve sahabeyi atlamıştır. Bu tür hadislere mürsel hadis denmektedir. Ancak Hilal b. Meymûn bu hadisi Atâ'nın Ebu Said el-Hudrî'den rivayet ettiğine dair bilgisi olduğunu ifade ederek hadisin sahebe râvisini ortaya çıkarmıştır. Böylece hadis mürsel olmaktan çıkıp muttasıl, yani senedinde kopukluk olmayan bir hadis haline gelmiştir.
Bize Muhammed b. Alâ ve Eyyüb b. Muhammed Rakkî ve Amr b. Osman Hımsî -mana ile-, onlara Mervan b. Muaviye, ona Hilal b. Meymun el-Cühenî, ona Ata b. Yezid el-Leysî -Hilal, (Ata'nın,) bu hadisi mutlaka Ebu Said el-Hudrî'den rivayet ettiğini biliyorum demiştir-, Eyyüb ve Amr da bu hadisin Ebu Said el-Hudrî'den rivayet olunduğunu zannediyoruz, demişlerdir. Rasulullah (sav) bir gün, koyun derisi yüzen bir çocuğa rastladı. Hz. Peygamber, "kenara çekil, sana koyunun nasıl yüzüldüğünü göstereyim," buyurdu. Sonra elini deri ile et arasına soktu. Hz. Peygamber, sonra, abdest almadan cemaate namaz kıldırdı. [Ebû Davud şöyle dedi: Amr hadise elini suya sürmedi' ifadesini eklemiştir. Amr, Hilal b. Meymun Remlî'den rivayeti naklederken, bize haber verdi anlamına gelen ahbaranâ tabiri yerine an ifadesini kullanmıştır. Abdülvahid b. Ziyad ve Ebu Muaviye, Hilal'den, o da Ata'dan, Ebu Said'i zikretmeden (mürsel olarak) rivayet etmiştir.]
Açıklama: Râvilerin ifadelerinden ve Ebu Davud'un açıklamasından anlaşıldığına göre hadisin râvilerinden Atâ bu hadisi doğrudan Hz. Peygamber'den aktarmış ve sahabeyi atlamıştır. Bu tür hadislere Mürsel hadis denmektedir. Ancak Hilal b. Meymûn bu hadisi Atâ'nın Ebu Said el-Hudrî'den rivayet ettiğine dair bilgisi olduğunu ifade ederek hadisin sahabe râvisini ortaya çıkarmıştır. Böylece hadis mürsel olmaktan çıkıp muttasıl, yani senedinde kopukluk olmayan bir hadis haline gelmiştir.
Bize Muhammed b. İsa, ona Ebu Muavive, ona Hilal b. Meymun, ona Ata b. Yezid, ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cemaatle namaz, 25 namaza eşit sayılır. (Kişi) o namazı çayırda kılıp rükusunu ve secdeleri tam yaparsa bu, 50 namaza eşit sayılır." [Ebu Davud şöyle demiştir: Abdülvâhid b. Ziyad, rivayetinde, "kişinin çayırda kıldığı namaz cemaatle kıldığı namazdan daha faziletlidir" (tüdâ'af) ifadesini zikredip hadisi sevk etmiştir.]
Bize Kuteybe b. Said, ona Mervan b. Muaviye el-Fezârî, ona Hilâl b. Meymun er-Remlî, ona Ya'la b. Şeddad b. Evs, ona da babası (Şeddad b. Evs), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Yahudilere muhalefet edin. Çünkü onlar, sandaletleri ve mestleri ile namaz kılmazlar."