4 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Haccac, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona da Muhammed b. Tahla şöy dedi: Ebu Seleme'ye, 'Süt baban Süleym ateşte pişirilen şeyleri (yediğinde) abdest almıyor' deyince, o, Süleym'in göğsüne vurdu ve şöyle dedi: Hz. Peygamber'in eşi Ümmü Seleme'nin, Rasulullah'ın (sav) ateşte pişirilen şeyleri (yediğinde) abdest aldığına şahitlik yaptığına ben şahidim.'
Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Buhara’da Ebû Nasr Ahmed b. Sehl el-Fakîh, ona Ebû Ismet Sehl b. el-Mütevekkil el-Buhârî, ona Abdullah b. Mesleme el-Ka’nebî rivayet etmiştir. (T) Yine bize Ebû Ali er-Rûzbârî, ona Ebû Bekir Muhammed b. Bekir, ona Ebû Davud, ona Abdullah b. Mesleme, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Muhammed b. Tahlâ’, ona Mıhsan b. Ali, ona Avf b. el-Hâris, ona da Ebû Hureyre (ra), Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Kim güzelce abdest alır, sonra camiye gider ve insanların namazlarını kılmış olduklarını görürse, Cenâb-ı Hak ona, namazı kılanların ve orada hazır bulunanların alacağı mükâfat kadar ecir verir, o insanların alacakları mükâfattan da hiçbir şey eksilmez.”
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Muhammed b. Tahlâ, ona Muhsin b. Ali, ona Avf b. Haris, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Abdest alıp bu layıkıyla yapan, sonra (mescide) giden (ancak), insanları namazı kılmış olarak bulana Allah (cc), namazı kılıp (cemaate) hazır bulunanın sevabı gibi (sevap) bahşeder. Bu, (cemaatin) sevabından bir şey eksiltmez."