Öneri Formu
Hadis Id, No:
19716, D003089
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ النُّفَيْلِىُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ قَالَ حَدَّثَنِى رَجُلٌ مِنْ أَهْلِ الشَّامِ يُقَالُ لَهُ أَبُو مَنْظُورٍ عَنْ عَمِّهِ قَالَ حَدَّثَنِى عَمِّى عَنْ عَامِرٍ الرَّامِ أَخِى الْخُضْرِ - قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ النُّفَيْلِىُّ هُوَ الْخُضْرُ وَلَكِنْ كَذَا قَالَ - قَالَ إِنِّى لَبِبِلاَدِنَا إِذْ رُفِعَتْ لَنَا رَايَاتٌ وَأَلْوِيَةٌ فَقُلْتُ مَا هَذَا قَالُوا هَذَا لِوَاءُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَتَيْتُهُ وَهُوَ تَحْتَ شَجَرَةٍ قَدْ بُسِطَ لَهُ كِسَاءٌ وَهُوَ جَالِسٌ عَلَيْهِ وَقَدِ اجْتَمَعَ إِلَيْهِ أَصْحَابُهُ فَجَلَسْتُ إِلَيْهِمْ فَذَكَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الأَسْقَامَ فَقَالَ
"إِنَّ الْمُؤْمِنَ إِذَا أَصَابَهُ السَّقَمُ ثُمَّ أَعْفَاهُ اللَّهُ مِنْهُ كَانَ كَفَّارَةً لِمَا مَضَى مِنْ ذُنُوبِهِ وَمَوْعِظَةً لَهُ فِيمَا يَسْتَقْبِلُ وَإِنَّ الْمُنَافِقَ إِذَا مَرِضَ ثُمَّ أُعْفِىَ كَانَ كَالْبَعِيرِ عَقَلَهُ أَهْلُهُ ثُمَّ أَرْسَلُوهُ فَلَمْ يَدْرِ لِمَ عَقَلُوهُ وَلَمْ يَدْرِ لِمَ أَرْسَلُوهُ." فَقَالَ رَجُلٌ مِمَّنْ حَوْلَهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَمَا الأَسْقَامُ وَاللَّهِ مَا مَرِضْتُ قَطُّ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"قُمْ عَنَّا فَلَسْتَ مِنَّا." فَبَيْنَا نَحْنُ عِنْدَهُ إِذْ أَقْبَلَ رَجُلٌ عَلَيْهِ كِسَاءٌ وَفِى يَدِهِ شَىْءٌ قَدِ الْتَفَّ عَلَيْهِ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى لَمَّا رَأَيْتُكَ أَقْبَلْتُ إِلَيْكَ فَمَرَرْتُ بِغَيْضَةِ شَجَرٍ فَسَمِعْتُ فِيهَا أَصْوَاتَ فِرَاخِ طَائِرٍ فَأَخَذْتُهُنَّ فَوَضَعْتُهُنَّ فِى كِسَائِى فَجَاءَتْ أُمُّهُنَّ فَاسْتَدَارَتْ عَلَى رَأْسِى فَكَشَفْتُ لَهَا عَنْهُنَّ فَوَقَعَتْ عَلَيْهِنَّ مَعَهُنَّ فَلَفَفْتُهُنَّ بِكِسَائِى فَهُنَّ أُولاَءِ مَعِى . قَالَ
"ضَعْهُنَّ عَنْكَ." فَوَضَعْتُهُنَّ وَأَبَتْ أُمُّهُنَّ إِلاَّ لُزُومَهُنَّ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لأَصْحَابِهِ
"أَتَعْجَبُونَ لِرُحْمِ أُمِّ الأَفْرَاخِ فِرَاخَهَا." قَالُوا نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. قَالَ
"فَوَالَّذِى بَعَثَنِى بِالْحَقِّ لَلَّهُ أَرْحَمُ بِعِبَادِهِ مِنْ أُمِّ الأَفْرَاخِ بِفِرَاخِهَا ارْجِعْ بِهِنَّ حَتَّى تَضَعَهُنَّ مِنْ حَيْثُ أَخَذْتَهُنَّ وَأُمُّهُنَّ مَعَهُنَّ." فَرَجَعَ بِهِنَّ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nufeyl, ona Muhammed b. Seleme, ona Muhammed b. İshak'ın şöyle dediğini rivayet etti: Bana Ebu Manzur denilen Şam ahalisinden bir adam, amcasından rivayetle dedi ki: Bana amcam el-Hudr’un kardeşi Âmir er-Râm rivayet etti –Ebu Davud dedi ki: En-Nufeyl dedi ki: Bu kişi el-Hudr’dur ama şöyle dedi- dedi ki: Şüphesiz ben kendi yurdumuzda iken bizim için birtakım bayraklar ve sancaklar yükseltildi. Ben: Bu ne? dedim. Onlar: İşte bu Rasulullah’ın (sav) sancağıdır, dediler. O bir ağacın altında iken yanına vardım, ona yerde bir örtü yayılmış, o da onun üzerinde oturuyordu, ashabı da yanına toplanmıştı. Ben de onların yanına oturdum, Rasulullah (sav) hastalıkları söz konusu ederek şöyle buyurdu:
"Şüphesiz mümin hastalandıktan sonra Allah ona o hastalıktan şifa verecek olursa bu hastalık onun geçmiş günahlarına bir kefaret olur ve gelecek için o kimseye bir öğüt olur. Münafık ise hastalandıktan sonra iyileşirse sahipleri tarafından bağlanmış sonra da salınmış bir deve gibidir. Ne kendisini niçin bağladıklarını bilir ne de neden saldıklarını bilir." Bu sefer onun etrafında bulunanlardan bir adam: Ey Allah'ın Rasulü, hastalıklar nedir? Vallahi ben hiç hastalanmadım, dedi. Rasulullah (sav): "yanımızdan kalk, sen bizden değilsin" buyurdu. Bizler onun yanında iken üzerinde bir örtü üzerinde bir sargı bulunduğu halde bir adam geldi. Ey Allah'ın Rasulü, ben sana doğru gelirken seni gördüğümde bir ağaçlığa gittim, o ağaçlık arasında uçan kuşun yavrularının seslerini işitince onları yakaladım ve onları bu örtümün içine koydum, sonra anneleri geldi, tepemin üzerinde dönüp durdu. Ona yavrularının üzerini açıp gösterdim, derhal o yavrularının üzerine onlarla düşüverdi, ben de elbisem ile onları sarıp sarmaladım, işte onlar benimle beraberdirler, dedi. Rasulullah (sav):
"Onları bırak, salıver" buyurdu. Ben de onları bıraktım fakat anneleri ne olursa olsun onlardan ayrılmadı. Rasulullah (sav) arkadaşlarına:
"Bu yavruların annesinin yavrularına merhametine hayret mi ediyorsunuz?" buyurdu. Onlar: Evet, ey Allah’ın Rasulü (sav) dediler. O:
"Beni hak ile gönderene yemin ederim ki, Allah’ın kullarına merhameti annenin yavrularına merhametinden daha çoktur. Haydi, bu yavruları al, anneleri ile onları aldığın yere koy" buyurdu. O da o yavruları geri götürdü.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cenâiz 1, /723
Senetler:
1. Amir el-Muharibi (Amir)
2. Ammü Ebu Manzûr eş-Şamî (Ammü Ebu Manzûr)
3. Ebu Manzûr eş-Şamî (Ebu Manzûr)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Seleme el-Bahili (Muhammed b. Seleme b. Abdullah)
6. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Kudâ'î (Abdullah b. Muhammed b. Ali b. Nüfeyl)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Hastalık, Sıkıntı, günahlara kefarettir
Müslüman, münafıktan farkı