Bize Muhammed b. Yahya, ona İbn Ebu Meryem, ona el-Leys, ona İbrahim b. Neşit, ona Ka'b b. Alkame, ona Ebu Heysem, ona da Ukbe b. Âmir'in kâtibi şöyle dedi:
"Bizim şarap içen birtakım komşularımız vardı. Ben kendilerini bundan menetmeye çalıştım ise de onlar vazgeçmediler. Bunun üzerine Ukbe b. Âmir'e, ben şarap içen şu komşularımızı bundan menetmeye çalıştım ise de vazgeçiremedim. Ben de artık polis çağıracağım dedim. Ukbe, bırak onları dedi. Sonra bir kez daha Ukbe'ye başvurdum ve tekrar, gerçekten komşularımız şarap içmekten vazgeçmeye yanaşmıyorlar. Bu yüzden ben de polis çağıracağım dedim. Ukbe yine, yazık sana, bırak onları! Çünkü ben Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim dedi ve (bir önceki) Müslim (b. İbrahim) hadisi ile aynı manada bir hadis rivayet etti."
[Ebû Davud der ki: Haşim b. el-Kasım'ın Leys'ten rivayet ettiği bu hadise Ukbe'nin şöyle dediğini de rivayet etti: Polis çağırma, onlara önce öğüt ver, sonra tehdit et.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33926, D004892
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى مَرْيَمَ أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ قَالَ حَدَّثَنِى إِبْرَاهِيمُ بْنُ نَشِيطٍ عَنْ كَعْبِ بْنِ عَلْقَمَةَ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا الْهَيْثَمِ يَذْكُرُ أَنَّهُ سَمِعَ دُخَيْنًا كَاتِبَ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ قَالَ
"كَانَ لَنَا جِيرَانٌ يَشْرَبُونَ الْخَمْرَ فَنَهَيْتُهُمْ فَلَمْ يَنْتَهُوا فَقُلْتُ لِعُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ إِنَّ جِيرَانَنَا هَؤُلاَءِ يَشْرَبُونَ الْخَمْرَ وَإِنِّى نَهَيْتُهُمْ فَلَمْ يَنْتَهُوا فَأَنَا دَاعٍ لَهُمُ الشُّرَطَ. فَقَالَ دَعْهُمْ. ثُمَّ رَجَعْتُ إِلَى عُقْبَةَ مَرَّةً أُخْرَى فَقُلْتُ إِنَّ جِيرَانَنَا قَدْ أَبَوْا أَنْ يَنْتَهُوا عَنْ شُرْبِ الْخَمْرِ وَأَنَا دَاعٍ لَهُمُ الشُّرَطَ. قَالَ وَيْحَكَ دَعْهُمْ فَإِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ مَعْنَى حَدِيثِ مُسْلِمٍ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ هَاشِمُ بْنُ الْقَاسِمِ عَنْ لَيْثٍ فِى هَذَا الْحَدِيثِ قَالَ لاَ تَفْعَلْ وَلَكِنْ عِظْهُمْ وَتَهَدَّدْهُمْ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya, ona İbn Ebu Meryem, ona el-Leys, ona İbrahim b. Neşit, ona Ka'b b. Alkame, ona Ebu Heysem, ona da Ukbe b. Âmir'in kâtibi şöyle dedi:
"Bizim şarap içen birtakım komşularımız vardı. Ben kendilerini bundan menetmeye çalıştım ise de onlar vazgeçmediler. Bunun üzerine Ukbe b. Âmir'e, ben şarap içen şu komşularımızı bundan menetmeye çalıştım ise de vazgeçiremedim. Ben de artık polis çağıracağım dedim. Ukbe, bırak onları dedi. Sonra bir kez daha Ukbe'ye başvurdum ve tekrar, gerçekten komşularımız şarap içmekten vazgeçmeye yanaşmıyorlar. Bu yüzden ben de polis çağıracağım dedim. Ukbe yine, yazık sana, bırak onları! Çünkü ben Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim dedi ve (bir önceki) Müslim (b. İbrahim) hadisi ile aynı manada bir hadis rivayet etti."
[Ebû Davud der ki: Haşim b. el-Kasım'ın Leys'ten rivayet ettiği bu hadise Ukbe'nin şöyle dediğini de rivayet etti: Polis çağırma, onlara önce öğüt ver, sonra tehdit et.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 45, /1111
Senetler:
1. Ebu Amr Ukbe b. Âmir el-Cühenî (Ukbe b. Âmir b. Abs b. Amr b. Adî)
2. Duhayn b. Amir el-Hacri (Duhayn b. Amir)
3. Ebu Heysem Kesir el-Cüheni (Kesir)
4. Ka'b b. Alkame et-Tenûhi (Ka'b b. Alkame b. Ka'b b. Adi)
5. Ebu Bekir İbrahim b. Neşit el-Va'lâî (İbrahim b. Neşit b. Yusuf)
6. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
7. Said b. Ebu Meryem el-Cümehî (Said b. Hakem b. Muhammed b. Salim b. Meryem)
8. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
KTB, KOMŞU, KOMŞULUK
Müslüman, ayıbını araştırmamak
Bize Muhammed b. Seleme, ona İbn Vehb, ona İbn Lehîa ve Hayve b. Şureyh ve Said b. Ebu Eyyüb, onlara Ka'b b. Alkame, ona Abdurrahman b. Cübeyr, ona da Abdullah b. Amr b. Âs, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Müezzini işittiğinizde onun söylediklerini siz de söyleyin. Bittiğinde bana salât ve selamda bulunun. Zira bana bir kez salât ve selamda bulunana, Allah on kez rahmet eder. Ardından benim için Allah'tan vesileyi isteyin. Vesile, cennette bir makam olup sadece Allah Teâlâ'nın bir kuluna nasip olur. O kulun ben olacağımı ümit ediyorum. Allah'tan benim için vesileyi isteyen şefaatimi hak eder."
Açıklama: Salat kelimesine; dua, tazim, övgü/yüceltmet, rahmet, istiğfar, bereket, kraat, desteklemek, birleştirmek vb. anlamlar verilmektedir. Burada hitabın muhatabına göre bir anlam tercih edildiği için, Allah'ın kuluna salatı, rahmet etmesi olarak değerlendirilmektedir. En üstünlüğü ifade eden vesile duası, aidiyet bilincini inşa etmenin aracı olarak görülmektedir. Zira en üstün pozisyonda olan peygambere ümmet olmak ayrıcalıklı bir durum olarak görülecektir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5434, D000523
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنِ ابْنِ لَهِيعَةَ وَحَيْوَةَ وَسَعِيدِ بْنِ أَبِى أَيُّوبَ عَنْ كَعْبِ بْنِ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"إِذَا سَمِعْتُمُ الْمُؤَذِّنَ فَقُولُوا مِثْلَ مَا يَقُولُ ثُمَّ صَلُّوا عَلَىَّ فَإِنَّهُ مَنْ صَلَّى عَلَىَّ صَلاَةً صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ بِهَا عَشْرًا ثُمَّ سَلُوا اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ لِىَ الْوَسِيلَةَ فَإِنَّهَا مَنْزِلَةٌ فِى الْجَنَّةِ لاَ تَنْبَغِى إِلاَّ لِعَبْدٍ مِنْ عِبَادِ اللَّهِ تَعَالَى وَأَرْجُو أَنْ أَكُونَ أَنَا هُوَ فَمَنْ سَأَلَ اللَّهَ لِىَ الْوَسِيلَةَ حَلَّتْ عَلَيْهِ الشَّفَاعَةُ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Seleme, ona İbn Vehb, ona İbn Lehîa ve Hayve b. Şureyh ve Said b. Ebu Eyyüb, onlara Ka'b b. Alkame, ona Abdurrahman b. Cübeyr, ona da Abdullah b. Amr b. Âs, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Müezzini işittiğinizde onun söylediklerini siz de söyleyin. Bittiğinde bana salât ve selamda bulunun. Zira bana bir kez salât ve selamda bulunana, Allah on kez rahmet eder. Ardından benim için Allah'tan vesileyi isteyin. Vesile, cennette bir makam olup sadece Allah Teâlâ'nın bir kuluna nasip olur. O kulun ben olacağımı ümit ediyorum. Allah'tan benim için vesileyi isteyen şefaatimi hak eder."
Açıklama:
Salat kelimesine; dua, tazim, övgü/yüceltmet, rahmet, istiğfar, bereket, kraat, desteklemek, birleştirmek vb. anlamlar verilmektedir. Burada hitabın muhatabına göre bir anlam tercih edildiği için, Allah'ın kuluna salatı, rahmet etmesi olarak değerlendirilmektedir. En üstünlüğü ifade eden vesile duası, aidiyet bilincini inşa etmenin aracı olarak görülmektedir. Zira en üstün pozisyonda olan peygambere ümmet olmak ayrıcalıklı bir durum olarak görülecektir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 36, /130
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Abdurrahman b. Cübeyr el-Müezzin (Abdurrahman b. Cübeyr)
3. Ka'b b. Alkame et-Tenûhi (Ka'b b. Alkame b. Ka'b b. Adi)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Lehîa el-Hadramî (Abdullah b. Lehîa b. Ukbe)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Hâris Muhammed b. Seleme el-Muradî (Muhammed b. Seleme b. Abdullah b. Ebu Fatma)
Konular:
Kulluk, Allah'a ulaştıracak vesileler armak
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
Şefaat, şefaat
Vesile, vesîle makamı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2820, M000849
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ الْمُرَادِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ عَنْ حَيْوَةَ وَسَعِيدِ بْنِ أَبِى أَيُّوبَ وَغَيْرِهِمَا عَنْ كَعْبِ بْنِ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"إِذَا سَمِعْتُمُ الْمُؤَذِّنَ فَقُولُوا مِثْلَ مَا يَقُولُ ثُمَّ صَلُّوا عَلَىَّ فَإِنَّهُ مَنْ صَلَّى عَلَىَّ صَلاَةً صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ بِهَا عَشْرًا ثُمَّ سَلُوا اللَّهَ لِىَ الْوَسِيلَةَ فَإِنَّهَا مَنْزِلَةٌ فِى الْجَنَّةِ لاَ تَنْبَغِى إِلاَّ لِعَبْدٍ مِنْ عِبَادِ اللَّهِ وَأَرْجُو أَنْ أَكُونَ أَنَا هُوَ فَمَنْ سَأَلَ لِىَ الْوَسِيلَةَ حَلَّتْ لَهُ الشَّفَاعَةُ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Seleme el-Muradî, ona Abdullah b. Vehb, ona Hayve ve Said b. Ebu Eyyüb ve başkaları, onlara Ka'b b. Alkame, ona Abdurrahman b. Cübeyr, ona Abdullah b. Amr b. Âs'ın rivayet ettiğine göre o, Nebi,'yi (sav) şöyle buyururken dinlemiştir:
"Müezzinin ezan okuduğunu işitecek olursanız, o ne diyorsa siz de onun gibi söyleyin, sonra bana salavat getirin. Çünkü kim bana bir defa salavat getirirse Allah da ona, onun karşılığında on salât getirir, sonra benim için Allah'tan Vesile'yi isteyiniz. Vesile cennette bir mevki olup, o Allah kullarından ancak bir kul için söz konusu olacaktır. O kulun da kendim olacağımı ümit ederim. Benim için vesileyi dileyen kimseye de benim şefaatim vacip olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 849, /162
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Abdurrahman b. Cübeyr el-Müezzin (Abdurrahman b. Cübeyr)
3. Ka'b b. Alkame et-Tenûhi (Ka'b b. Alkame b. Ka'b b. Adi)
4. Ebu Yahya Said b. Miklas el-Huzaî (Said b. Miklas)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Hâris Muhammed b. Seleme el-Muradî (Muhammed b. Seleme b. Abdullah b. Ebu Fatma)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
Şefaat, şefaat
Vesile, vesîle makamı
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ نَشِيطٍ عَنْ كَعْبِ بْنِ عَلْقَمَةَ عَنْ أَبِى الْهَيْثَمِ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"مَنْ رَأَى عَوْرَةً فَسَتَرَهَا كَانَ كَمَنْ أَحْيَا مَوْءُودَةً."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33925, D004891
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ نَشِيطٍ عَنْ كَعْبِ بْنِ عَلْقَمَةَ عَنْ أَبِى الْهَيْثَمِ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"مَنْ رَأَى عَوْرَةً فَسَتَرَهَا كَانَ كَمَنْ أَحْيَا مَوْءُودَةً."
Tercemesi:
Bize Müslim b. İbrahim, ona Abdullah b. el-Mübarek, ona İbrahim b. Neşit, ona Ka'b b. Alkame, ona Ebu Heysem, ona Ukbe b. Amir Hz. Peygamber'in (sav) şöyle söylediğini nakletmiştir:
"(Mümin kardeşinin) bir kusurunu görüp de onu gizleyen kişi, diri diri gömülen bir kız çocuğunu hayata kavuşturan kişi gibidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 45, /1111
Senetler:
1. Ebu Amr Ukbe b. Âmir el-Cühenî (Ukbe b. Âmir b. Abs b. Amr b. Adî)
2. Ebu Heysem Kesir el-Cüheni (Kesir)
3. Ka'b b. Alkame et-Tenûhi (Ka'b b. Alkame b. Ka'b b. Adi)
4. Ebu Bekir İbrahim b. Neşit el-Va'lâî (İbrahim b. Neşit b. Yusuf)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
KTB, KOMŞU, KOMŞULUK
Müslüman, ayıbını araştırmamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270733, D000523-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنِ ابْنِ لَهِيعَةَ وَحَيْوَةَ وَسَعِيدِ بْنِ أَبِى أَيُّوبَ عَنْ كَعْبِ بْنِ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"إِذَا سَمِعْتُمُ الْمُؤَذِّنَ فَقُولُوا مِثْلَ مَا يَقُولُ ثُمَّ صَلُّوا عَلَىَّ فَإِنَّهُ مَنْ صَلَّى عَلَىَّ صَلاَةً صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ بِهَا عَشْرًا ثُمَّ سَلُوا اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ لِىَ الْوَسِيلَةَ فَإِنَّهَا مَنْزِلَةٌ فِى الْجَنَّةِ لاَ تَنْبَغِى إِلاَّ لِعَبْدٍ مِنْ عِبَادِ اللَّهِ تَعَالَى وَأَرْجُو أَنْ أَكُونَ أَنَا هُوَ فَمَنْ سَأَلَ اللَّهَ لِىَ الْوَسِيلَةَ حَلَّتْ عَلَيْهِ الشَّفَاعَةُ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Seleme, ona İbn Vehb, ona İbn Lehîa ve Hayve b. Şureyh ve Said b. Ebu Eyyüb, onlara Ka'b b. Alkame, ona Abdurrahman b. Cübeyr, ona da Abdullah b. Amr b. Âs, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Müezzini işittiğinizde onun dediği gibi siz de deyin. Sonra bana salât ve selamda bulunun. Zira bana salât ve selamda bulunana Allah on sevap bahşeder. Ardından benim için Allah'tan vesileyi isteyin. (Nitekim vesile), cennette bir makam olup sadece Allah Teâlâ'nın bir kuluna nasip olur. O (kulun) ben olmasını ümit ediyorum. Benim için Allah'tan vesileyi isteyene şefaatim gerekli olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 36, /130
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Abdurrahman b. Cübeyr el-Müezzin (Abdurrahman b. Cübeyr)
3. Ka'b b. Alkame et-Tenûhi (Ka'b b. Alkame b. Ka'b b. Adi)
4. Ebu Yahya Said b. Maklas el-Huzâ'î (Said b. Maklas)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Hâris Muhammed b. Seleme el-Muradî (Muhammed b. Seleme b. Abdullah b. Ebu Fatma)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
Şefaat, şefaat
Vesile, vesîle makamı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270734, D000523-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنِ ابْنِ لَهِيعَةَ وَحَيْوَةَ وَسَعِيدِ بْنِ أَبِى أَيُّوبَ عَنْ كَعْبِ بْنِ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"إِذَا سَمِعْتُمُ الْمُؤَذِّنَ فَقُولُوا مِثْلَ مَا يَقُولُ ثُمَّ صَلُّوا عَلَىَّ فَإِنَّهُ مَنْ صَلَّى عَلَىَّ صَلاَةً صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ بِهَا عَشْرًا ثُمَّ سَلُوا اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ لِىَ الْوَسِيلَةَ فَإِنَّهَا مَنْزِلَةٌ فِى الْجَنَّةِ لاَ تَنْبَغِى إِلاَّ لِعَبْدٍ مِنْ عِبَادِ اللَّهِ تَعَالَى وَأَرْجُو أَنْ أَكُونَ أَنَا هُوَ فَمَنْ سَأَلَ اللَّهَ لِىَ الْوَسِيلَةَ حَلَّتْ عَلَيْهِ الشَّفَاعَةُ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Seleme, ona İbn Vehb, ona İbn Lehîa ve Hayve b. Şureyh ve Said b. Ebu Eyyüb, onlara Ka'b b. Alkame, ona Abdurrahman b. Cübeyr, ona da Abdullah b. Amr b. Âs, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Müezzini işittiğinizde onun dediği gibi siz de deyin. Sonra bana salât ve selamda bulunun. Zira bana salât ve selamda bulunana Allah on sevap bahşeder. Ardından benim için Allah'tan vesileyi isteyin. (Nitekim vesile), cennette bir makam olup sadece Allah Teâlâ'nın bir kuluna nasip olur. O (kulun) ben olmasını ümit ediyorum. Benim için Allah'tan vesileyi isteyene şefaatim gerekli olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 36, /130
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Abdurrahman b. Cübeyr el-Müezzin (Abdurrahman b. Cübeyr)
3. Ka'b b. Alkame et-Tenûhi (Ka'b b. Alkame b. Ka'b b. Adi)
4. Ebu Zür'a Hayve b. Şurayh et-Tücîbî (Hayve b. Şurayh b. Safvan b. Malik)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Hâris Muhammed b. Seleme el-Muradî (Muhammed b. Seleme b. Abdullah b. Ebu Fatma)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
Şefaat, şefaat
Vesile, vesîle makamı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282139, M000849-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ الْمُرَادِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ عَنْ حَيْوَةَ وَسَعِيدِ بْنِ أَبِى أَيُّوبَ وَغَيْرِهِمَا عَنْ كَعْبِ بْنِ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِذَا سَمِعْتُمُ الْمُؤَذِّنَ فَقُولُوا مِثْلَ مَا يَقُولُ ثُمَّ صَلُّوا عَلَىَّ فَإِنَّهُ مَنْ صَلَّى عَلَىَّ صَلاَةً صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ بِهَا عَشْرًا ثُمَّ سَلُوا اللَّهَ لِىَ الْوَسِيلَةَ فَإِنَّهَا مَنْزِلَةٌ فِى الْجَنَّةِ لاَ تَنْبَغِى إِلاَّ لِعَبْدٍ مِنْ عِبَادِ اللَّهِ وَأَرْجُو أَنْ أَكُونَ أَنَا هُوَ فَمَنْ سَأَلَ لِىَ الْوَسِيلَةَ حَلَّتْ لَهُ الشَّفَاعَةُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Seleme el-Muradî, ona Abdullah b. Vehb, ona Hayve ve Said b. Ebu Eyyub ve başkaları, onlara Ka‘b b. Alkame, ona Abdurrahman b. Cübeyr, ona Abdullah b. Amr b. Âs’ın rivayet ettiğine göre o, Nebi’yi (sav)’ı şöyle buyururken dinlemiştir: “Müezzinin ezan okuduğunu işitecek olursanız, o ne diyorsa siz de onun gibi söyleyin, sonra bana salavât getirin. Çünkü kim bana bir defa salavât getirirse Allah da ona, onun karşılığında on salât getirir, sonra benim için Allah’tan “Vesile”yi isteyiniz. Vesile cennette bir mevki olup, o Allah kullarından ancak bir kul için söz konusu olacaktır. O kulun da kendim olacağımı ümit ederim. Benim için vesileyi dileyen kimseye de benim şefaatim vacip olur.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 849, /162
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Abdurrahman b. Cübeyr el-Müezzin (Abdurrahman b. Cübeyr)
3. Ka'b b. Alkame et-Tenûhi (Ka'b b. Alkame b. Ka'b b. Adi)
4. Ebu Zür'a Hayve b. Şurayh et-Tücîbî (Hayve b. Şurayh b. Safvan b. Malik)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Hâris Muhammed b. Seleme el-Muradî (Muhammed b. Seleme b. Abdullah b. Ebu Fatma)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
Şefaat, şefaat
Vesile, vesîle makamı