Giriş

Bize İbnü's-Serh, ona İbn Vehb, ona Abdullah b. el-Müseyyeb, ona Dahhak b. Şurahbîl, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim, erkeklerin –veya insanların- gönüllerini kendine bağlamak için güzel konuşmayı öğrenirse, Allah kıyamet günü onun ne farzını ve ne de nafilesini kabul eder."


Açıklama: "Ne farzını ve ne de nafilesini kabul eder" ifadesi, mübalağa manasına hamledilmelidir. Çünkü bir günah, yapılan bir ibadetin iptaline sebep olmaz; aksine bir hayır, işlenen bir günahın affına vesile olabilir. Burada maksat, insanları kandırmak amacıyla laf ebeliği yapmanın meşru olmadığıdır. Çünkü bu tür sözlere yalan ve riya mutlaka karışır. Güzel sözle insanları etkilemeye çalışmanın meşru görülmemesi, bâtılın insanlara telkini ile ilgilidir. Yoksa Kur'an-ı Kerîm, baştan başa güzel sözden ibarettir. Hatta insanların benzerini söylemekten âciz kaldıkları bir edebî şaheserdir. Öyleyse burada yasaklanan, bâtılın güzel sözlerle süslenerek insanların kandırılmaya çalışılmasıdır. Çünkü bu yolla bâtılın hak, hakkın bâtıl gibi gösterilmesi söz konusudur. Güzel sözün insanları etkilediği de asla inkâr edilemez. Nitekim Hz. Peygamber de güzel sözün sihir gibi büyüleyici bir etkiye sahip olduğunu söylemektedir.

    Öneri Formu
34086 D005006 Ebu Davud, Edeb, 86