حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى السُّدِّىُّ حَدَّثَنَا شَرِيكٌ عَنْ أَبِى عُمَرَ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا جُحَيْفَةَ يَقُولُ ذُكِرَتِ الْجُدُودُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ فِى الصَّلاَةِ فَقَالَ رَجُلٌ جَدُّ فُلاَنٍ فِى الْخَيْلِ . وَقَالَ آخَرُ جَدُّ فُلاَنٍ فِى الإِبِلِ . وَقَالَ آخَرُ جَدُّ فُلاَنٍ فِى الْغَنَمِ . وَقَالَ آخَرُ جَدُّ فُلاَنٍ فِى الرَّقِيقِ . فَلَمَّا قَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَلاَتَهُ وَرَفَعَ رَأْسَهُ مِنْ آخِرِ الرَّكْعَةِ قَالَ « اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ اللَّهُمَّ لاَ مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ وَلاَ مُعْطِىَ لِمَا مَنَعْتَ وَلاَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ » . وَطَوَّلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَوْتَهُ بِالْجَدِّ لِيَعْلَمُوا أَنَّهُ لَيْسَ كَمَا يَقُولُونَ .
Açıklama: Elbani bu hadisin zayıf olduğunu, dua kısmının ise sahih olduğunu ifade etmiştir
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
اَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11026, İM000879
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى السُّدِّىُّ حَدَّثَنَا شَرِيكٌ عَنْ أَبِى عُمَرَ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا جُحَيْفَةَ يَقُولُ ذُكِرَتِ الْجُدُودُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ فِى الصَّلاَةِ فَقَالَ رَجُلٌ جَدُّ فُلاَنٍ فِى الْخَيْلِ . وَقَالَ آخَرُ جَدُّ فُلاَنٍ فِى الإِبِلِ . وَقَالَ آخَرُ جَدُّ فُلاَنٍ فِى الْغَنَمِ . وَقَالَ آخَرُ جَدُّ فُلاَنٍ فِى الرَّقِيقِ . فَلَمَّا قَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَلاَتَهُ وَرَفَعَ رَأْسَهُ مِنْ آخِرِ الرَّكْعَةِ قَالَ « اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ اللَّهُمَّ لاَ مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ وَلاَ مُعْطِىَ لِمَا مَنَعْتَ وَلاَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ » . وَطَوَّلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَوْتَهُ بِالْجَدِّ لِيَعْلَمُوا أَنَّهُ لَيْسَ كَمَا يَقُولُونَ .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Musa es-Süddî, ona Şerik (b. Abdullah el-Kâdî), ona da Ebu Ömer (Neşît el-Menbihî), Ebu Cuhayfe (Vehb b. Vehb es-Süvaî)’nin şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah’ı (sav) namazdayken yanında nasiplerden bahsedildi. Bir adam falanın nasibi atlardadır, dedi. Bir başkası falanın nasibi develerdedir, dedi. Diğer birisi falanın nasibi koyunlardadır, dedi. Bir başka kişi falanın nasibi kölelerdedir dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) namazını kılıp, son rekattan (rüku) başını kaldırınca “Allahümme rebbenâ leke’l-hamdü mil’e’s-semâvâti ve mil’e’l-ardi ve mil’e mâ şi’te min şey’in ba’du. Allahümme lâ mâniaa limâ a’tayte, velâ mu’tıye li mâ mena’te ve lâ yenfau ze’l-ceddi minke’l-ceddü= Allah’ım! Ey Rabbimiz! Gökler dolusu, yer dolusu ve dilediğin şey dolusu hamd sana mahsustur. Allah’ım! Senin verdiğine engel yoktur. Vermediğini verecek de yoktur. Sana itaat olmadan hiçbir zengine serveti fayda vermez” diye dua etti. Ve Rasulullah (sav) onların dediklerinin doğru olmadığını öğrenmeleri için sesini ‘el-Ced= nasib’ kelimesini söylerken uzattı.
Açıklama:
Elbani bu hadisin zayıf olduğunu, dua kısmının ise sahih olduğunu ifade etmiştir
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
اَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 18, /147
Senetler:
1. Ebu Cuhayfe Vehb b. Vehb es-Süvaî (Vehb b. Abdullah b. Cünade)
2. Neşît el-Menbihî (Ebu Ömer Neşît)
3. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Kâdî (Şerik b. Abdullah b. Haris b. Evs b. Haris)
4. Ebu Muhammed İsmail b. Musa (İsmail b. Musa)
Konular:
Dua, secdede, ruküda ve doğrulunca
Hamd, Allah'a hamdetmek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Müslüman, kanaatkâr/haris/tamahkâr olmak
Namaz, rüku'dan kalkınca ne denileceği
حدثنا على بن حكيم الأودي قال حدثنا شريك عن أبى عمر عن أبى جحيفة قال شكا رجل إلى النبي صلى الله عليه وسلم جاره فقال : احمل متاعك فضعه على الطريق فمن مر به يلعنه فجعل كل من مر به يلعنه فجاء إلى النبي صلى الله عليه وسلم فقال ما لقيت من الناس فقال إن لعنه الله فوق لعنتهم ثم قال للذي شكا كفيت أو نحوه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163536, EM000125
Hadis:
حدثنا على بن حكيم الأودي قال حدثنا شريك عن أبى عمر عن أبى جحيفة قال شكا رجل إلى النبي صلى الله عليه وسلم جاره فقال : احمل متاعك فضعه على الطريق فمن مر به يلعنه فجعل كل من مر به يلعنه فجاء إلى النبي صلى الله عليه وسلم فقال ما لقيت من الناس فقال إن لعنه الله فوق لعنتهم ثم قال للذي شكا كفيت أو نحوه
Tercemesi:
Bize Ali b. Hakim el-Evdî, ona Şerik, ona Ebu Ömer, ona Ebu Cuhayfe (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Bir adam, komşusunu Peygamber'e (sav) şikayet etti. (Hz. Peygamber de ona):
"Evinin eşyalarını al, yola koy, oradan geçenler de ona lanet eder" buyurdu. [Adam Hz. Peygamber'in dediğini yaptı.] Bunu üzerine oradan geçenler o adama lanet etmeye başladılar. Kötü komşu da Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve İnsanların bana ettikleri lanet de nedir böyle dedi. Peygamber (sav) "Hiç şüphesiz Allah'ın laneti insanların lanetinden çok çok fazladır." buyurdu.
Sonra bu adam kendisinden şikayet eden komşusuna, 'artık benden sana bir fenalık gelmez' veya buna benzer bir şey dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 125, /144
Senetler:
1. Ebu Cuhayfe Vehb b. Vehb es-Süvaî (Vehb b. Abdullah b. Cünade)
2. Neşît el-Menbihî (Ebu Ömer Neşît)
3. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Kâdî (Şerik b. Abdullah b. Haris b. Evs b. Haris)
4. Ebu Hasan Ali b. Hakim el-Evdi (Ali b. Hakim b. Zübyan)
Konular:
Haklar, komşu hakları
Hz. Peygamber, hataları düzeltmesi
İyilik, komşuya iyilik etmek
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Lanet, Hz. Peygamber'in laneti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
180639, MK18876
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ بن غَنَّامٍ، ثنا عَلِيُّ بن حَكِيمٍ الأَوْدِيُّ، ثنا شَرِيكٌ، عَنْ أَبِي عُمَرَ، عَنْ أَبِي جُحَيْفَةَ، قَالَ:جَاءَ رَجُلٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَشْكُو جَارَهُ، فَقَالَ: اطْرَحْ مَتَاعَكَ عَلَى الطَّرِيقِ فَطَرَحَهُ فَجَعَلَ النَّاسُ يَمُرُّونَ عَلَيْهِ وَيَلْعَنُونَهُ فَجَاءَ إِلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَقَالَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا لَقِيتُ مِنَ النَّاسِ،
قَالَ: وَمَا لَقِيتَ مِنْهُمْ؟ قَالَ: يَلْعَنُونِي، قَالَ: قَدْ لَعَنَكَ اللَّهُ قَبْلَ النَّاسِ، قَالَ: فَإِنِّي لا أَعُودُ فَجَاءَ الَّذِي شَكَاهُ إِلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَقَالَ لَهُ: ارْفَعْ مَتَاعَكَ فَقَدْ كُفِيتَ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. Ebu Cuhayfe Vehb b. Vehb es-Süvaî (Vehb b. Abdullah b. Cünade)
2. Neşît el-Menbihî (Ebu Ömer Neşît)
3. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Kâdî (Şerik b. Abdullah b. Haris b. Evs b. Haris)
4. Ebu Hasan Ali b. Hakim el-Evdi (Ali b. Hakim b. Zübyan)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Gannam en-Nehaî (Abdullah b. Gannam b. Hafs b. Giyâs)
Konular:
KTB, KOMŞU, KOMŞULUK