308 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Râfi' ve el-Hulvânî, o ikisine Abdürrezzak (b. Hemmam), ona İbn Cüreyc, ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona İsmail b. Muhammed b. Sad, ona da Hamza b. Muğira, Abbad'ın hadisinin benzerini zikretti ve şöyle dedi: Muğîra (ra) dedi ki, Abdurrahman'ı geriye çekmeye niyetlendim. Hz. Peygamber, "bırak (devam etsin)" buyurdu.
Açıklama: Hadisin yine Sahih-i Müslim'de geçen Abbâd b. Ziyâd rivayetinden anlaşıldığı üzere hadiste Tebük gazvesi sırasında yaşanan bir olay aktarılmaktadır. Abdurrahman b. Avf, Hz. Peygamber'in yanlarında bulunmadığı sırada cemaate namaz kıldırmaya başlamış, Hz. Peygamber abdest aldıktan sonlara yanlarına geldiğinde ise Muğîra b. Şube, Abdurrahman'ı geriye çekmek istemiştir. Hz. Peygamber ise Abdurrahman'ın namazı kıldırmaya devam etmesini uygun görmüştür.
Bize Muhammed b. Râfi' ve Hasan b. Ali el-Hulvânî, onlara Abdürrezzak, ona İbn Râfi, ona Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona İbn Şihab, ona Abbqd b. Ziyqd ona da Urve b. el-Muğira b. Şube rivayet etti: Rasulullah (sav) ile birlikte Tebük seferine katılan Muğîra b. Şube şöyle anlatır: Rasulullah (sav) ihtiyaç gidermek için helâya doğru gitti. Ben de sabah namazından önce O'na bir kap su hazırlamıştım. Hz. Peygamber helâdan dönünce, bu kaptan ellerine su döktüm. Üç defa ellerini yıkadı. Sonra da yüzünü yıkadı. Sonra kollarını cübbesinden çıkarmaya çalıştı, fakat cübbesinin yenleri dar olduğundan ellerini cübbenin içine soktu ve cübbenin alt tarafından çıkararak kollarını dirseklerine kadar yıkadı. Sonra da mestleri üzerine (mesh edip) abdest aldı. Sonra insanlara doğru döndü, ben de onunla birlikte döndüm. Baktık ki insanlar Abdurrahman b. Avf'ı öne geçirmişler, namaz kılıyorlardı. Rasulullah (sav) iki rekâtın ancak birine yetişebilmişti; cemaatle birlikte son rekâtı kıldı. Abdurrahman selâm verince de, kalktı namazını tamamladı. Bu durum müslümanları telaşlandırmıştı. O arada epeyce tesbih ve zikirle meşgul oldular. Hz. Peygamber (sav) namazını bitince onlara döndü ve namazı vaktinde kıldıkları için "güzel yaptınız" -yahut "doğru yaptınız-" diyerek onları övdü.