177 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys (T) Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys, ona Ebu'z-Zübeyr, ona Câbir (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) beni bir iş için göndermişti. Sonra ona yolda giderken yetiştim. Kuteybe "Namaz kılarken" demiştir-, Ona selam verdim, ama bana sadece işaret etti, namazını bitirdiğinde beni çağırdı ve şöyle buyurdu: "Demin, ben namaz kılarken selam vermiştin" O zaman Hz. Peygamber doğuya yönelmişti.
Açıklama: Yukarıdaki rivayetlerden birinde Hz. Peygamber'in "giderken" diğerinde ise "namaz kılarken" denmesi arasında bir çelişki yoktur. Bu olayda Hz. Peygamber'in hem binek sırtında gittiği hem de namaz kıldığı anlaşılmaktadır. Binek sırtındaki nafile namazlarda kıble şartı olmadığı için Allah Resûlü'nün kıble dışındaki bir yöne yöneldiği açıkça belirtilmektedir.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys (T) Bana Muhammed b. Rumh b. el-Muhâcir, bize Leys, ona Nâfi', ona İbn Ömer rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz başka bir kimseyi yerinden kaldırıp oraya oturmasın."
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Leys, (T) Bize Muhammed b. Rumh b. Muhacir, ona Leys, ona Yezid b. Ebu Habib, ona da Ebu'l-Hayr'ın naklettiğine göre Abdullah b. Amr (ra) şöyle demiştir: "Bir adam, Rasûlullah'a (sav), İslamdaki hangi (amellerin) daha hayırlı olduğunu sordu. Rasulullah da (sav) şöyle cevap verdi: - Yemek yedirmen ve tanıdığına-tanımadığına selâm vermendir"
Bize Muhammed b. Rumh, ona el-Leys b. Sa'd, ona Nafi, ona Zeyd b. Abdullah b. Ömer, ona Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Bekir, ona Ümmü Seleme'nin rivayetine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Gümüş kaptan içen kimse karnına cehennem ateşini yuvarlamıştır"
Bize Muhammed b. Rumh, ona el-Leys b. Sa’d, ona Ebû’z-Zübeyr, ona -zannederim- Süfyan b. Abdullah, ona da Asım b. Süfyan es-Sakafî rivâyet etti: "Müslümanlar, Selâsil gazasına çıkmışlardı, ancak savaş vuku bulmadı. Ordu bir müddet orada bekledikten sonra halife Muâviye’nin (ra) yanına döndüler. O sırada Muâviye'nin yanında Ebû Eyyub (ra) ile Ukbe b. Âmir (ra) de vardı. Asım; “- Ey Ebû Eyyub! Bu yıl gazadan mahrum kaldık. Bize, 'Dört mescitte namaz kılanın günahı af olunur' diye haber verilmişti” dedi. Ebû Eyyub cevaben; “- Ey kardeşimin oğlu, sana bundan daha kolayını sana söyleyeyim mi? Ben Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim" dedi: “Emredildiği gibi abdest alan ve emrolunduğu gibi namazı kılanın daha önceki işlediği günahları bağışlanır." Ebû Eyyub, yanında bulunan Ukbe'ye dönerek; "- Öyle değil mi, ya Ukbe?” diye sordu. O da; “- Evet” diye karşılık verdi.