6 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb, ona İsa b. Hafs b. Asım b. Ömer b. el-Hattab, ona da babası (Hafs b. Asım) şöyle demiştir: Mekke yolunda İbn Ömer ile bulundum. Bize öğle namazını iki rekât kıldırdıktan sonra konakladığı yere yönelip geldi ve oturdu, biz de onunla birlikte gelip oturdu. Derken gözü namaz kılmış olduğu tarafa kaydı ve orada ayakta bazılarını görüp “bunlar ne yapıyor”? dedi. Ben “namaz kılıyorlar” dedim. Bunun üzerine şöyle dedi: Kardeşimin oğlu, eğer ben vaktin sünnetlerini kılacak olsaydım, hiç şüphesiz farz namazımı tam olarak kılardım. Gerçek şu ki ben Rasulullah (sav) ile yolculukta da bulundum. Allah onun canını alıncaya kadar iki rekâttan fazla namaz kılmadı. Ebu Bekir ile birlikte de arkadaşlık ettim, Allah onun canını alıncaya kadar iki rekâttan fazla namaz kılmadı. Ömer ile de beraber bulundum, Allah onun canını alıncaya kadar iki rekâttan fazla kılmadı. Sonra Osman ile bulundum, Allah onun canını alıncaya kadar kadar iki rekâttan fazla kılmadı. Zaten Yüce Allah da "and olsun ki sizin için Rasulullah'ta güzel bir örnek vardır" (Ahzab, 21) buyurmuştur.
Bize el-Ka'neb, ona İsa b. Hafs b. Asım b. Ömer b. el-Hattab, ona da babası şöyle rivayet etmiştir: "Ben Mekke yolunda İbn Ömer'le beraber bulundum. Bize iki rekât namaz kıldırdı, sonra döndü ve bazı kişilerin kıyamda olduklarını gördü. Bunlar ne yapıyorlar? diye sordu. Ben nafile namaz kılıyorlar dedim. O da ben nafile kılacak olsaydım, namazımı (dörde) tamamlardım. Ey kardeşimin oğlu! Gerçekten ben Rasulullah (sav) ile birlikte sefere katıldım. O, Allah ruhunu kabzedinceye kadar seferde iki rekâttan fazla kılmadı. Ebu Bekir'le birlikte bulundum, o da Allah ruhunu kabzedinceye kadar iki rekâttan fazla kılmadı. Ömer'le de beraber bulundum, o da Allah ruhunu kabzedinceye kadar iki rekâttan fazla kılmadı. Sonra Osman'la beraber bulundum, o da Allah Teâlâ ruhunu kabzedinceye kadar iki rekâttan fazla kılmadı. Cenâb-ı Hak da 'Allah'ın rasulünde sizin için pek güzel bir örnek vardır' buyurmuştur."
Bize Ebu Bekir b. Hallâd el-Bâhilî, ona Ebu Âmir, ona İsa b. Hafs b. Asım b. Ömer b. el-Hattab, ona da babası (Hafs b. Asım) şöyle demiştir: Bir seferde İbn Ömer ile birlikteydik. Bize namazın farzını kıldırdıktan sonra namazdan ayrıldı biz de ayrıldık. Derken gözü namaz kılmış olduğu tarafa kaydı ve orada bir takım insanların namaz kıldığını görüp “bunlar ne yapıyor?” dedi. Ben “namazın sünnetini kılıyorlar” dedim. Bunun üzerine şöyle dedi: Kardeşimin oğlu, eğer ben vaktin sünnetlerini kılacak olsaydım, hiç şüphesiz farz namazımı tam olarak kılardım. Gerçek şu ki ben Rasulullah (sav) ile yolculukta da bulundum. Allah onun canını alıncaya kadar iki rekâttan fazla namaz kılmadı. Ebu Bekir ile birlikte de arkadaşlık ettim, Allah onun canını alıncaya kadar iki rekâttan fazla namaz kılmadı. Ömer ile de beraber bulundum, Allah onun canını alıncaya kadar iki rekâttan fazla kılmadı. Sonra Osman ile bulundum, Allah onun canını alıncaya kadar kadar iki rekâttan fazla kılmadı. Zaten Yüce Allah da "And olsun ki sizin için Rasulullah'ta güzel bir örnek vardır" (Ahzab, 21) buyurmuştur.