Öneri Formu
Hadis Id, No:
8745, D001186
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا رَيْحَانُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا عَبَّادُ بْنُ مَنْصُورٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ هِلاَلِ بْنِ عَامِرٍ
"أَنَّ قَبِيصَةَ الْهِلاَلِىَّ حَدَّثَهُ أَنَّ الشَّمْسَ كُسِفَتْ بِمَعْنَى حَدِيثِ مُوسَى قَالَ حَتَّى بَدَتِ النُّجُومُ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. İbrahim, ona Reyhan b. Said, ona Abbad b. Mansur, ona Eyyüb, ona Ebû Kilabe, ona Hilâl b. Âmir, ona da Kabisa el-Hilali:
"Şüphesiz güneş tutuldu diye başlayıp Musa b. İsmail'in rivayet etmiş olduğu hadisin manasını rivayet etti ve şöyle dedi; (Rasulullah (sav) devrinde güneş) öyle bir tutuldu ki, yıldızlar göründü."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salâtu'l-Istiskâ 263, /275
Senetler:
1. Kabîsa b. Muhârik el-Hilali (Kabîsa b. Muhârik b. Abdullah b. Şeddad b. Ebu Rabi'a)
2. Hilâl b. Âmir el-Basrî (Hilâl b. Âmir)
3. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu Seleme Abbad b. Mansur en-Nâcî (Abbad b. Mansur b. Abbad b. Sâme)
6. Ebu İsme Reyhân b. Said (Reyhan b. Said b. Müsenna b. Leys b. Ma'dân)
7. Ebu Abdullah Ahmed b. İbrahim ed-Devrakî (Ahmed b. İbrahim b. Kesir)
Konular:
Namaz, Kusûf namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35391, DM000004
Hadis:
حَدَّثَنَا مُجَاهِدُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا رَيْحَانُ - هُوَ ابْنُ سَعِيدٍ السَّامِىُّ - حَدَّثَنَا عَبَّادٌ - هُوَ ابْنُ مَنْصُورٍ - عَنْ أَبِى رَجَاءٍ قَالَ : كُنَّا فِى الْجَاهِلِيَّةِ إِذَا أَصَبْنَا حَجَراً حَسَناً عَبَدْنَاهُ ، وَإِنْ لَمْ نُصِبْ حَجَراً جَمَعْنَا كُثْبَةً مِنْ رَمْلٍ ثُمَّ جِئْنَا بِالنَّاقَةِ الصَّفِىِّ ، فَتَفَاجُّ عَلَيْهَا فَنَحْلِبُهَا عَلَى الْكُثْبَةِ حَتَّى نَرْوِيَهَا ، ثُمَّ نَعْبُدُ تِلْكَ الْكُثْبَةَ مَا أَقَمْنَا بِذَلِكَ الْمَكَانِ. قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : الصَّفِىُّ : الْكَثِيرَةُ الأَلْبَانِ.
Tercemesi:
Bize Mücahid b. Musa, ona Reyhân b. Said es-Sâmî, ona Abbâd b. Mansûr, ona da Ebu Recâ şöyle rivayet etmiştir:
Biz cahiliye [zamanında] güzel bir taş bulduğumuzda ona tapardık. Taş bulamazsak bir miktar kumu bir araya toplar, ardından da süt devesi getirirdik. [Deve, kum yığını] üzerinde ayaklarını açar, biz de kum yığınını ıslatana dek onu sağardık. Daha sonra o mekanda bulunduğumuz sürece bu kum yığınına tapardık!
Ebu Muhammed [ed-Dârimî] şöyle demiştir: [Hadiste geçen] "safîy" (الصَّفِىُّ), "sütü bol" demektir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 1, 1/155
Senetler:
1. Ebu Racâ İmran b. Milhân el-Utâridî (İmrân b. Teym)
2. Ebu Seleme Abbad b. Mansur en-Nâcî (Abbad b. Mansur b. Abbad b. Sâme)
3. Ebu İsme Reyhân b. Said (Reyhan b. Said b. Müsenna b. Leys b. Ma'dân)
4. Mücahid b. Musa el-Hutteli (Mücahid b. Musa b. Ferruh)
Konular:
cahiliye, âdetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35398, DM000011
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُجَاهِدُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا رَيْحَانُ - هُوَ ابْنُ سَعِيدٍ - حَدَّثَنَا عَبَّادٌ - هُوَ ابْنُ مَنْصُورٍ - عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ عَطِيَّةَ أَنَّهُ سَمِعَ رَبِيعَةَ الْجُرَشِىَّ يَقُولُ : أُتِىَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- فَقِيلَ لَهُ : لِتَنَمْ عَيْنُكَ ، وَلْتَسْمَعْ أُذُنُكَ ، وَلِيَعْقِلْ قَلْبُكَ. قَالَ :« فَنَامَتْ عَيْنِى ، وَسَمِعَتْ أُذُنَاىَ ، وَعَقَلَ قَلْبِى - قَالَ - فَقِيلَ لِى : سَيِّدٌ بَنَى دَاراً فَصَنَعَ مَأْدُبَةً ، وَأَرْسَلَ دَاعِياً ، فَمَنْ أَجَابَ الدَّاعِىَ دَخَلَ الدَّارَ ، وَأَكَلَ مِنَ الْمَأْدُبَةِ ، وَرَضِىَ عَنْهُ السَّيِّدُ ، وَمَنْ لَمْ يُجِبِ الدَّاعِىَ لَمْ يَدْخُلِ الدَّارَ ، وَلَمْ يَطْعَمْ مِنَ الْمَأْدُبَةِ ، وَسَخِطَ عَلَيْهِ السَّيِّدُ ، قَالَ : فَاللَّهُ السَّيِّدُ ، وَمُحَمَّدٌ الدَّاعِى ، وَالدَّارُ الإِسْلاَمُ ، وَالْمَأْدُبَةُ الْجَنَّةُ ».
Tercemesi:
Bize Mücahid b. Musa haber verip (dedi ki) bize Reyhan -ki o Ibn Sa'îd'dir - rivayet edip (dedi ki) bize Abbâd -ki o İbn Mansûr'dur!- Eyyûb'den, (o) Ebû Selâme'den, (o) Ebû Kılâbe'den, (o da) Atıyye'den (naklen) rivayet etti ki o (yani Atıyye) Rebî'a el-Cureşî'yi şöyle derken işitti:
Hz. Peygamber'e -sallellahu aleyhi ve sellem- (Allah tarafından) gelindi ve ona dendi ki: "Gözün uyusun, kulağın işitsin, kalbin iyi anlasın". (Hz. Peygamber) buyurdu ki, "Bunun üzerine gözlerim uyudu, kulaklarım işitti, kalbim iyi anladı." (Devamla) buyurdu ki: "Sonra bana şöyle dendi: "Bir bey bir ev inşa etmiş! Bunun için bir ziyafet yemeği yapmış ve bir dâvetci göndermiş! Artık kim dâvetciye icabet ederse eve girer, ziyafet yemeğinden yer, Bey de ondan hoşnut olur. Kim de dâvetciye icabet etmezse, eve girmez ve ziyafet yemeğinden yemez. Bey de ona kızar." (Hz. Peygamber devamla) buyurdu ki: "İşte Allah o beydir, muhammed o dâvetçidir, İslâm o evdir^ Cennet o ziyafettir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 2, 1/160
Senetler:
1. Rabî'a b. Amr el-Cüraşî (Rabî'a b. Amr b. Haris)
2. Atiyye b. Kays el-Kilabi (Atiyye b. Kays)
3. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu Seleme Abbad b. Mansur en-Nâcî (Abbad b. Mansur b. Abbad b. Sâme)
6. Ebu İsme Reyhân b. Said (Reyhan b. Said b. Müsenna b. Leys b. Ma'dân)
7. Mücahid b. Musa el-Hutteli (Mücahid b. Musa b. Ferruh)
Konular:
Hz. Peygamber, daveti
Hz. Peygamber, itaat, boyun eğmek,
Hz. Peygamber, sembolik, temsili anlatımı