Giriş

Bana Muhammed b. Hatim, ona İshak b. Mansur, ona Ömer b. Ebu Zaide, ona Şa'bî, ona Urve b. Mugira, ona da babası (Mugîre b. Şu'be) şöyle rivayet etmiştir: (Muğîre b. Şu'be) Hz. Peygamber'e (sav) abdest suyu dökmüş, O da (sav) abdest almış ve mestleri üzerine mesh etmişti. Mugîre Rasulullah'a (sav) bir şey diyecek olmuştu ki, 'Ben onları ayaklarım temizken giydim' buyurmuştu.


    Öneri Formu
1929 M000632 Müslim, Tahâre, 80

Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona babası (Abdullah b. Nümeyr), ona Süfyan b. Alkame b. Mersed; (T) Bize Muhammed b. Hatim, -lafız ona aittir-, ona Yahya b. Said, ona Süfyan, ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona babası Büreyde rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) fetih günü bütün namazlarını bir abdestle kılmış ve mestleri üzerine meshetmişti. Hz. Ömer ona bugüne kadar yapmadığınız bir iş yaptınız deyince; "bunu bilerek yaptım Ey Ömer!" diye cevap vermişti.


    Öneri Formu
1993 M000642 Müslim, Tahâre, 86

Bize Muhammed b. Hatim b. Meymun, ona Behz; (T) Bize Muhammed b. Râfi', ona Ebu Nadr Haşim b. Kasım, o ikisine Süleyman b. Muğîra, ona Sabit, ona da Enes b. Malik şunu rivayet etti: Zeyneb'in iddeti dolunca Rasulullah (sav), Zeyd'e; "kendisine evlenme teklifimi bildir" dedi. Bunun üzerine Zeyd hemen oradan ayrıldı ve Zeyneb'in yanına geldi. Bu esnada o, hamurunu mayalamakla meşguldü. Zeyd dedi ki: Onu görünce (Hz. Peygamber'in eşi olacağından) kalbimde yüceldi. Öyle ki Rasulullah'ın (sav) evlenme teklifinden dolayı kendisine bakamadım ve geri çekilip sırtımı döndüm. Ardından; ey Zeyneb! Rasulullah (sav) size evlenme teklif ediyor dedim. O da ben Rabbime istihâre etmedikçe herhangi bir şey yapmayacağım dedi ve ayağa kalkıp evindeki mescide geçti. Bilahare ilgili ayetler (Ahzab, 33/37-38) nazil oldu ve Rasulullah (sav) izin istemeksizin onun yanına geçti. Enes devamında şöyle dedi: Vallahi, güneş yükseldiği vakit Rasulullah'ın (sav) bizlere ekmek ve et ikram ettiği zamanki halimizi hatırlıyorum da insanlar çıkıp gitmiş, odada bazı kimseler kalmış, yemekten sonra sohbete devam ediyorlardı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) dışarı çıktı. Ben de kendisini takip ettim. Rasulullah (sav) tek tek eşlerinin odalarına uğruyor onlar da kendisine; ya Rasulallah! Yeni eşini nasıl buldun diye soruyorlardı. Bilemiyorum. Acaba ben mi Rasulullah'a (sav) insanların gittiğini haber verdim yoksa o mu bunu bana söyledi? Bunun üzerine Rasulullah (sav) dönüp odasına geçti. Âdetim üzere ben de kendisiyle birlikte odaya girecek oldum fakat benimle kendisi arasına bir perde gerdi. Ardından hicab ayetleri nazil oldu ve insanlar kendilerine yapılan nasihati kabullenip ona uygun davrandılar. İbn Râfi' rivayetine; "ey iman edenler! Bir yemeğe davet edilmek üzere sizlere izin verilmedikçe Peygamber'in evlerine girmeyin. Davet edildiğiniz zaman da yemeğin hazır olacağı vakti bekler tarzda öncesinden gitmeyin" kısmından "oysa Allah hakkı söylemekten çekinmez" olan kısmına kadarını ilave etmiştir. (Ahzab, 33/53)


    Öneri Formu
17650 M003502 Müslim, Nikah, 89

Bana Züheyr b. Harb ve Muhammed b. Hatim, o ikisine (Abdurrahman) b. Mehdi, ona Selim b. Hayyan, ona Said b. Mina, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) kendisine şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Ey Abdullah b. Amr! Bana senin gündüzleri oruç tuttuğun, geceleri de namaz kıldığın haberi geldi. Böyle yapma. Zira bedeninin senin üzerinde hakkı vardır. Gözünün senin üzerinde hakkı vardır. Eşinin de senin üzerinde hakkı vardır. Bazen oruç tut, bazen tutma. Her ay üç gün oruç tutarsan bütün ömrünü oruç tutmuş gibi olursun. Ben de 'Ey Allah'ın Resulü! Buna gücüm yetiyor' deyince şöyle buyurdu: 'O zaman Davud'un (as) orucunu tut. Yani bir gün oruç tutup bir gün tutma.' Abdullah b. Amr sonraları şöyle derdi: 'Keşke Hz. Peygamber'in verdiği ruhsatı kabul etseydim.'"


    Öneri Formu
278888 M002743-2 Müslim, Sıyâm, 193


    Öneri Formu
11156 D001766 Ebu Davud, Menasik, 19

Bize Muhammed b. Hatim b. Meymun, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Muaviye b. Salih, ona Rabi'a -b. Yezid-, ona Ebu İdris el-Havlanî, ona Ukbe b. Âmir; (T) Bize Ebu Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona da Ukbe b. Âmir şöyle rivayet etmiştir: Deve gütme görevimiz vardı. Benim nöbetim gelmişti. Akşamleyin develeri ağıllarına götürdüm. Rasulullah'ın (sav) ayakta insanlara bir şeyler anlattığını farkettim. O'nun (sav) şu sözlerine yetiştim: "Bir Müslüman abdest alır, bunu da güzelce yaparsa, sonra da kalkıp kalbiyle ve yüzüyle Allah'a yönelerek iki rekât namaz kılarsa muhakkak ona cennet vacip olur". Bunu duyunca 'ne güzel bir sözmüş bu!' dedim. Önümde bulunan birisi, 'Bundan önceki sözleri daha da güzeldi' dedi. Bir baktım, (bunu söyleyen) Ömer'miş. Bana şöyle dedi: 'Senin daha yeni geldiğini gördüm. Hz. Peygamber (sav) (sen gelmeden önce) şöyle buyurmuştu: "Sizden biri abdest alır, (abdestin güzel olması için titizlik göstererek) abdestinde mübalağa eder, - veya (ravi rivayetin lafzında şüphe etmiştir) abdestini düzgün bir şekilde alır- sonra da 'eşhedü en lâ ilâhe illallah ve enne Muhammeden abduhû ve rasûlühû (Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir)' derse, cennetin sekiz kapısı ona açılır ve o kişi dilediği kapıdan cennete girer."


    Öneri Formu
1622 M000553 Müslim, Tahâre, 17

Bize İbn Ebu Ömer ve Muhammed b. Hatim, o ikisine İbn Uyeyne, ona Amr b. Dinar, ona da İbn Abbas'ın azadlısı Küreyb, İbn Abbas'ın şöyle anlattığını rivayet etti: "İbn Abbas bir gece teyzesi Meymune'nin yanında kalır. (Sonra o geceyi şöyle anlatır:) Rasûl-i Ekrem (sav) gece kalkarak asılı duran su tulumundan hafif bir abdest aldı. -Ravi der ki: İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) abdest alışını göstererek anlattı, suyu az döktü ve abdest organlarını ovmadı.- İbni Abbas şöyle devam etti: Bunun üzerine ben de kalkarak Hz. Peygamber'in (sav) yaptığı gibi yaptım. Sonra gelip sol tarafına durdum. Rasulullah (sav) beni arkasından geçirerek sağ tarafına durdurdu. Sonra namazını kıldı. Sonra yan tarafına yattı ve uyudu, hatta horladı. Sonra Bilal gelerek ona namaz vaktini haber verdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) mescide çıktı ve abdest almadan sabah namazını kıldı." [Süfyan; bu, Hz. Peygamber'e (sav) özel bir durumdur. Çünkü biz Rasûl-i Ekrem’in (sav) gözlerinin uyuduğunu ama kalbinin uyumadığını duyduk dedi.]


    Öneri Formu
6520 M001793 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 186


Açıklama: Hadisin isnadı ilgili eserin bir önceki rivayetine matuftur. Yani isnadı muntakı' değildir. İsnadın burada zikredilmeyen iki ravisi vardır ki onlar Abdullah b. Zeyd ve Enes b. Malik olup aşağıda raviler bölümünde verilmiştir.

    Öneri Formu
2755 M000840 Müslim, Salât, 4


    Öneri Formu
590 M000135 Müslim, İman, 42


    Öneri Formu
7175 M002624 Müslim, Sıyâm, 102