15 Kayıt Bulundu.
Bana Rabî b. Süleyman b Davud, ona İshak b. Bekir, ona babası (Mudar b. el-Kuraşî), ona Amr b. Haris, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyir ve Said b. Müseyyeb, onlara da Hakim b. Hızâm şöyle demiştir: Rasulullah’tan (sav) bir şeyler istedim, bana verdi. Sonra tekrar istedim, yine verdi. Sonra şöyle buyurdu: "Ey Hakim! Bu mal, tatlıdır. Kim bunu tok gözlü olarak alırsa onun için bereketli olur. Kim de açgözlülükle alırsa ona bereketi olmaz. O yiyip yiyip de doymayan kimse gibi olur. Veren el de alan elden üstündür." Hakim der ki: Bunun üzerine ben “Ey Allah'ın Rasulü! Seni Hak olarak gönderene yemin olsun ki senden sonra, bu dünyadan ayrılıncaya kadar hiç kimseden hiç bir şey istemeyeceğim” dedim.
Bize Rabî b. Süleyman b. Davud, ona İshak b. Bekir, ona babası (Bekir b. Mudar), ona Amr b. Haris, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyir ve Said b. Müseyyeb, onlara da Hakem b. Hizam (ra) şöyle demiştir: Peygamber'den (dünyalık mal) istedim, o verdi, sonra yine istedim, yine verdi ve ardından şöyle buyurdu: "Ey Hakim! Şüphesiz bu dünya malı, yeşil, yemesi tatlıdır. Her kim bu malı gönül tokluğu ile alırsa, o mal kendisi için bereketli ve hayırlı kılınır. Her kim de bunu açgözlülükle ile alırsa bu mal, alan kimse için bereketli ve şerefli olmaz. O ihtiraslı kimse bir obur gibidir ki, daima yer, bir türlü doymaz. Veren el alan elden hayırlıdır." Hakîm der ki: Ben: “ey Allah'ın Rasulü! Seni hak ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, ben şu dünyadan ayrılıncaya kadar senden sonra hiçbir kimsenin malından bir şey almayacağım” dedim.