Bize Humeyd b. Mes'ade, ona İsmail, ona Eyyüb, ona Abdullah b. Kesir, ona da Mücahid rivayet etmiştir: İbn Abbas’ın (ra) yanında bulunuyordum. Bir adam gelip, karısını üç talakla boşadığını söyledi. İbn Abbas bir müddet sustu, hatta ben kadını adama geri verecek diye düşündüm. Ama sonra dedi ki: Sizden biri ahmaklık kayığına biner de sonra gelip; Ya İbn Abbas!.. Ya İbn Abbas!.. diye çare aramaya mı çıkar? Aziz ve Celil olan Allah; "Kim Allah’tan korkarsa, Allah ona mutlaka bir çıkış yolu gösterir" (Talak, 2) buyurmuştur. Ama sen Allah'tan korkmadın (üç talakı da verdi), ben sana bir çıkış yolu bulamıyorum. Sen Rabbine isyan ettin ve karın da senden boş oldu. Allah Teâlâ; "Ey Peygamber! Kadınları boşadığınızda, onları iddetlerinin önünde boşayın!" (Talak, 1) buyurmuştur.
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi Humeyd el-A'rac ve başkaları Mücahid vasıtasıyla İbn Abbas'dan rivayet ettiler. Şu'be de Amr b. Mürre'den, o da Saîd b. Cübeyr vasıtasıyla İbn Abbas'tan rivayet etti. Bu hadisi Eyyüb ile İbn Cüreyc de İkrime b. Halid, o da Said b. Cübeyr vasıtasıyla İbn Abbas'tan rivayet ettiler.]
[İbn Cüreyc de Abdülhamid b. Râfi', o da Ata vasıtasıyla İbn Abbas'tan rivayet etti. el-A'meş ise bunu Malik b. el-Haris vasıtasıyla İbn Abbas'tan, İbn Cüreyc de Amr b. Dinar vasıtasıyla İbn Abbas'tan rivayet etti. Bunların hepsi, İbn Abbas'ın bir defa da verilen üç talakı geçerli saydığını söylediler. İsmail'in Eyyüb'den, onun da Abdullah b. Kesir'den naklettiği rivayette olduğu gibi, sözü edilen kişiye İbn Abbas'ın karın senden boş oldu dediğini rivayet ettiler.]
[Yine Ebû Davud dedi ki: Hammad b. Zeyd Eyyüb'den, onun da İkrime'den rivayet ettiğine göre, İbn Abbas, bir defada karına sen üç talakla boşsun derse, bu bir talak sayılır dedi. Bunu İsmail b. İbrahim de İkrime'den rivayet etti, ancak İbn Abbas'ı zikretmeyip İkrime'nin sözü olarak nakletti.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13125, D002197
Hadis:
حَدَّثَنَا حُمَيْدُ بْنُ مَسْعَدَةَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ أَخْبَرَنَا أَيُّوبُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَثِيرٍ عَنْ مُجَاهِدٍ قَالَ كُنْتُ عِنْدَ ابْنِ عَبَّاسٍ فَجَاءَ رَجُلٌ فَقَالَ إِنَّهُ طَلَّقَ امْرَأَتَهُ ثَلاَثًا . قَالَ فَسَكَتَ حَتَّى ظَنَنْتُ أَنَّهُ رَادُّهَا إِلَيْهِ . ثُمَّ قَالَ يَنْطَلِقُ أَحَدُكُمْ فَيَرْكَبُ الْحَمُوقَةَ ثُمَّ يَقُولُ يَا ابْنَ عَبَّاسٍ يَا ابْنَ عَبَّاسٍ وَإِنَّ اللَّهَ قَالَ "(وَمَنْ يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجًا )" وَإِنَّكَ لَمْ تَتَّقِ اللَّهَ فَلَمْ أَجِدْ لَكَ مَخْرَجًا عَصَيْتَ رَبَّكَ وَبَانَتْ مِنْكَ امْرَأَتُكَ وَإِنَّ اللَّهَ قَالَ "(يَا أَيُّهَا النَّبِىُّ إِذَا طَلَّقْتُمُ النِّسَاءَ فَطَلِّقُوهُنَّ )" فِى قُبُلِ عِدَّتِهِنَّ.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَى هَذَا الْحَدِيثَ حُمَيْدٌ الأَعْرَجُ وَغَيْرُهُ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ وَرَوَاهُ شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ وَأَيُّوبُ وَابْنُ جُرَيْجٍ جَمِيعًا عَنْ عِكْرِمَةَ بْنِ خَالِدٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ.]
[وَرَوَاهُ ابْنُ جُرَيْجٍ عَنْ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ رَافِعٍ عَنْ عَطَاءٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ وَرَوَاهُ الأَعْمَشُ عَنْ مَالِكِ بْنِ الْحَارِثِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ وَابْنُ جُرَيْجٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ كُلُّهُمْ قَالُوا فِى الطَّلاَقِ الثَّلاَثِ إِنَّهُ أَجَازَهَا قَالَ وَبَانَتْ مِنْكَ نَحْوَ حَدِيثِ إِسْمَاعِيلَ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَثِيرٍ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَى حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ إِذَا قَالَ أَنْتِ طَالِقٌ ثَلاَثًا. بِفَمٍ وَاحِدٍ فَهِىَ وَاحِدَةٌ وَرَوَاهُ إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ هَذَا قَوْلُهُ لَمْ يَذْكُرِ ابْنَ عَبَّاسٍ وَجَعَلَهُ قَوْلَ عِكْرِمَةَ.]
Tercemesi:
Bize Humeyd b. Mes'ade, ona İsmail, ona Eyyüb, ona Abdullah b. Kesir, ona da Mücahid rivayet etmiştir: İbn Abbas’ın (ra) yanında bulunuyordum. Bir adam gelip, karısını üç talakla boşadığını söyledi. İbn Abbas bir müddet sustu, hatta ben kadını adama geri verecek diye düşündüm. Ama sonra dedi ki: Sizden biri ahmaklık kayığına biner de sonra gelip; Ya İbn Abbas!.. Ya İbn Abbas!.. diye çare aramaya mı çıkar? Aziz ve Celil olan Allah; "Kim Allah’tan korkarsa, Allah ona mutlaka bir çıkış yolu gösterir" (Talak, 2) buyurmuştur. Ama sen Allah'tan korkmadın (üç talakı da verdi), ben sana bir çıkış yolu bulamıyorum. Sen Rabbine isyan ettin ve karın da senden boş oldu. Allah Teâlâ; "Ey Peygamber! Kadınları boşadığınızda, onları iddetlerinin önünde boşayın!" (Talak, 1) buyurmuştur.
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi Humeyd el-A'rac ve başkaları Mücahid vasıtasıyla İbn Abbas'dan rivayet ettiler. Şu'be de Amr b. Mürre'den, o da Saîd b. Cübeyr vasıtasıyla İbn Abbas'tan rivayet etti. Bu hadisi Eyyüb ile İbn Cüreyc de İkrime b. Halid, o da Said b. Cübeyr vasıtasıyla İbn Abbas'tan rivayet ettiler.]
[İbn Cüreyc de Abdülhamid b. Râfi', o da Ata vasıtasıyla İbn Abbas'tan rivayet etti. el-A'meş ise bunu Malik b. el-Haris vasıtasıyla İbn Abbas'tan, İbn Cüreyc de Amr b. Dinar vasıtasıyla İbn Abbas'tan rivayet etti. Bunların hepsi, İbn Abbas'ın bir defa da verilen üç talakı geçerli saydığını söylediler. İsmail'in Eyyüb'den, onun da Abdullah b. Kesir'den naklettiği rivayette olduğu gibi, sözü edilen kişiye İbn Abbas'ın karın senden boş oldu dediğini rivayet ettiler.]
[Yine Ebû Davud dedi ki: Hammad b. Zeyd Eyyüb'den, onun da İkrime'den rivayet ettiğine göre, İbn Abbas, bir defada karına sen üç talakla boşsun derse, bu bir talak sayılır dedi. Bunu İsmail b. İbrahim de İkrime'den rivayet etti, ancak İbn Abbas'ı zikretmeyip İkrime'nin sözü olarak nakletti.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Talak 10, /510
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
3. Abdullah b. Kesir ed-Dari (Abdullah b. Kesir)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
6. Humeyd b. Mes'ade es-Sami (Humeyd b. Mes'ade b. Mübarek)
Konular:
Boşanma, boşama zamanı
Boşanma, hoş olmayışı
Boşanma, talak adedi: Hür ve köleler için
KTB, TALAK, BOŞANMA
Bize Ebu Nuaym, ona Süfyan, ona İbn Ebu Necîh, ona Abdullah b. Kesir, ona Ebu Minhal, ona İbn Abbas (r. anhüma) şöyle rivayet etmiştir:
Peygamber (sav) Medine'ye geldi. Medine halkı meyve satışında iki-üç sene vadeli olarak selef (selem) yoluyla işlem yaparlardı. Peygamber (sav), "Meyve satışında belirli ölçekte, belirlenen vadeye kadar selem yapın" buyurdu.
Bize Abdullah b. Velid, ona Süfyân, ona İbn Uyeyne, ona İbn Ebu Necîh, "Belirli ölçekte ve belirli tartıda" diye rivayet etti.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Velid arasında inkıta vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279188, B002253-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ ابْنِ أَبِى نَجِيحٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَثِيرٍ عَنْ أَبِى الْمِنْهَالِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَالَ قَدِمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ وَهُمْ يُسْلِفُونَ فِى الثِّمَارِ السَّنَتَيْنِ وَالثَّلاَثَ ، فَقَالَ « أَسْلِفُوا فِى الثِّمَارِ فِى كَيْلٍ مَعْلُومٍ إِلَى أَجَلٍ مَعْلُومٍ » . وَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى نَجِيحٍ وَقَالَ « فِى كَيْلٍ مَعْلُومٍ وَوَزْنٍ مَعْلُومٍ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Nuaym, ona Süfyan, ona İbn Ebu Necîh, ona Abdullah b. Kesir, ona Ebu Minhal, ona İbn Abbas (r. anhüma) şöyle rivayet etmiştir:
Peygamber (sav) Medine'ye geldi. Medine halkı meyve satışında iki-üç sene vadeli olarak selef (selem) yoluyla işlem yaparlardı. Peygamber (sav), "Meyve satışında belirli ölçekte, belirlenen vadeye kadar selem yapın" buyurdu.
Bize Abdullah b. Velid, ona Süfyân, ona İbn Uyeyne, ona İbn Ebu Necîh, "Belirli ölçekte ve belirli tartıda" diye rivayet etti.
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Velid arasında inkıta vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Selem 7, 1/635
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Minhâl Abdurrahman b. Mut'im el-Bünanî (Abdurrahman b. Mut'im)
3. Abdullah b. Kesir ed-Dari (Abdullah b. Kesir)
4. Abdullah b. Ebu Necih es-Sekafi (Abdullah b. Yesar)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Adenî Ebu Muhammed Abdullah b. Velid el-Kuraşi (Abdullah b. Velid b. Meymun b. Abdullah)
Konular:
Ticaret, selem/selef akdi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22592, D003463
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ النُّفَيْلِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ ابْنِ أَبِى نَجِيحٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَثِيرٍ عَنْ أَبِى الْمِنْهَالِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُمْ يُسْلِفُونَ فِى التَّمْرِ السَّنَةَ وَالسَّنَتَيْنِ وَالثَّلاَثَةَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ أَسْلَفَ فِى تَمْرٍ فَلْيُسْلِفْ فِى كَيْلٍ مَعْلُومٍ وَوَزْنٍ مَعْلُومٍ إِلَى أَجَلٍ مَعْلُومٍ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeyl, ona Süfyan (es-Sevrî), ona (Abdullah) b. Ebu Necîh, ona Abdullah b. Kesir, ona Ebu Minhâl (Abdurrahman b. Mut'im), ona da (Abdullah) b. Abbas şöyle haber vermiştir: Hz. Peygamber (sav) Medine'ye geldiği zaman hurma ticaretinde bir, iki veya üç senelik selem akdi yapıyorlardı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Hurma ticaretinde selem akdi yapan kimse belli bir ölçüde ve belli bir zaman içerisinde yapsın."
Açıklama:
Selem: Nitelikleri belirlenen vadeli malın peşin bedelle satım akdi.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 57, /806
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Minhâl Abdurrahman b. Mut'im el-Bünanî (Abdurrahman b. Mut'im)
3. Abdullah b. Kesir ed-Dari (Abdullah b. Kesir)
4. Abdullah b. Ebu Necih es-Sekafi (Abdullah b. Yesar)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Kudâ'î (Abdullah b. Muhammed b. Ali b. Nüfeyl)
Konular:
Ticaret, alış verişte risk
Ticaret, elde / malik olmayan, olunmayan malın
Ticaret, meyveyi olgunlaşmadan satmak
Ticaret, selem/selef akdi
Ticaret, ticaret
Ticaret, yasak olan şekilleri
Açıklama: İsnadı Şeyhân'ın şartlarına göre sahihtir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
41747, HM001868
Hadis:
حَدَّثَنِي إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي نَجِيحٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَثِيرٍ عَنْ أَبِي الْمِنْهَالِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ
قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الْمَدِينَةَ وَالنَّاسُ يُسَلِّفُونَ فِي التَّمْرِ الْعَامَ وَالْعَامَيْنِ أَوْ قَالَ عَامَيْنِ وَالثَّلَاثَةَ فَقَالَ مَنْ سَلَّفَ فِي تَمْرٍ فَلْيُسَلِّفْ فِي كَيْلٍ مَعْلُومٍ وَوَزْنٍ مَعْلُومٍ
Tercemesi:
Açıklama:
İsnadı Şeyhân'ın şartlarına göre sahihtir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 1868, 1/577
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Minhâl Abdurrahman b. Mut'im el-Bünanî (Abdurrahman b. Mut'im)
3. Abdullah b. Kesir ed-Dari (Abdullah b. Kesir)
4. Abdullah b. Ebu Necih es-Sekafi (Abdullah b. Yesar)
5. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
Konular:
Ticaret, selem/selef akdi
Açıklama: İsnadı Şeyhân'ın şartlarına göre sahihtir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
41984, HM001937
Hadis:
حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ ابْنِ أَبِي نَجِيحٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَثِيرٍ عَنْ أَبِي الْمِنْهَالِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَدِمَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الْمَدِينَةَ وَهُمْ يُسَلِّفُونَ فِي التَّمْرِ السَّنَتَيْنِ وَالثَّلَاثَ فَقَالَ مَنْ سَلَّفَ فَلْيُسَلِّفْ فِي كَيْلٍ مَعْلُومٍ وَوَزْنٍ مَعْلُومٍ إِلَى أَجَلٍ مَعْلُومٍ
Tercemesi:
Açıklama:
İsnadı Şeyhân'ın şartlarına göre sahihtir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 1937, 1/592
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Minhâl Abdurrahman b. Mut'im el-Bünanî (Abdurrahman b. Mut'im)
3. Abdullah b. Kesir ed-Dari (Abdullah b. Kesir)
4. Abdullah b. Ebu Necih es-Sekafi (Abdullah b. Yesar)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
Konular:
Ticaret
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ ابْنِ أَبِى نَجِيحٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَثِيرٍ عَنْ أَبِى الْمِنْهَالِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ وَهُمْ يُسْلِفُونَ فِى الثَّمَرِ فَقَالَ « مَنْ أَسْلَفَ فَلْيُسْلِفْ فِى كَيْلٍ مَعْلُومٍ وَوَزْنٍ مَعْلُومٍ إِلَى أَجَلٍ مَعْلُومٍ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ أَبِى أَوْفَى وَعَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبْزَى . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ابْنِ عَبَّاسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ أَجَازُوا السَّلَفَ فِى الطَّعَامِ وَالثِّيَابِ وَغَيْرِ ذَلِكَ مِمَّا يُعْرَفُ حَدُّهُ وَصِفَتُهُ. وَاخْتَلَفُوا فِى السَّلَمِ فِى الْحَيَوَانِ. فَرَأَى بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمُ السَّلَمَ فِى الْحَيَوَانِ جَائِزًا . وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَكَرِهَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمُ السَّلَمَ فِى الْحَيَوَانِ . وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ وَأَهْلِ الْكُوفَةِ . أَبُو الْمِنْهَالِ اسْمُهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مُطْعِمٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18191, T001311
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ ابْنِ أَبِى نَجِيحٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَثِيرٍ عَنْ أَبِى الْمِنْهَالِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ وَهُمْ يُسْلِفُونَ فِى الثَّمَرِ فَقَالَ « مَنْ أَسْلَفَ فَلْيُسْلِفْ فِى كَيْلٍ مَعْلُومٍ وَوَزْنٍ مَعْلُومٍ إِلَى أَجَلٍ مَعْلُومٍ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ أَبِى أَوْفَى وَعَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبْزَى . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ابْنِ عَبَّاسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ أَجَازُوا السَّلَفَ فِى الطَّعَامِ وَالثِّيَابِ وَغَيْرِ ذَلِكَ مِمَّا يُعْرَفُ حَدُّهُ وَصِفَتُهُ. وَاخْتَلَفُوا فِى السَّلَمِ فِى الْحَيَوَانِ. فَرَأَى بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمُ السَّلَمَ فِى الْحَيَوَانِ جَائِزًا . وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَكَرِهَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمُ السَّلَمَ فِى الْحَيَوَانِ . وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ وَأَهْلِ الْكُوفَةِ . أَبُو الْمِنْهَالِ اسْمُهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مُطْعِمٍ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî, ona Süfyan, ona İbn Ebu Necîh, ona Abdullah b. Kesîr, ona Ebu Minhâl, ona da İbn Abbâs'ın naklettiğine göre Rasulullah (sav) Medine'ye geldiğinde oranın halkı, ücreti peşin alıp ürünü ilerleyen bir zamanda teslim etmek üzere alışveriş yapıyorlardı. Bunun üzerine (Rasulullah -sav-) "Kim ücreti peşin alıp ürünü ileri bir zamanda teslim ederek satış yapıyorsa (bunu ürünün) ağırlığı belli, ölçüsü belli, teslim tarihi belli olacak şekilde yapsın." buyurmuştur.
Tirmizî şöyle dedi: Bu konuya ilişkin İbn Ebu Evfâ ve Abdurrahman b. Ebzâ'dan da hadis nakledilmiştir. İbn Abbas'tan nakledilen bu hadis hasen sahihtir. Sahabe ve sonraki kuşaklardan alimler bu hadise göre amel etmişlerdir: Ölçüsü ve niteliği belirli olan yiyecek, giyecek veya başkaca şeylerin, ücreti peşin ama teslimi ileri bir zamanda olmak üzere satışına cevaz vermişlerdir. Ancak hayvanın bu şekilde satımında farklı görüşler benimsemişlerdir. Sahabe ve sonraki kuşaklardan bir grup alim, hayvanın bu şekilde satımına cevaz vermişlerdir. Nitekim Şâfiî, Ahmed b. Hanbel ve İshak b. Râhûye'nin görüşü de böyledir. Sahabe ve sonraki kuşaklardan bazı alimler ise hayvanın bu şekilde satımına cevaz vermemişlerdir. Nitekim Süfyan es-Sevrî ve Kûfe alimleri bu görüştedir. Öte yandan (isnattaki râvi) Ebu Minhâl'in adı Abdurrahman b. Mut'im'dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 70, 3/602
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Minhâl Abdurrahman b. Mut'im el-Bünanî (Abdurrahman b. Mut'im)
3. Abdullah b. Kesir ed-Dari (Abdullah b. Kesir)
4. Abdullah b. Ebu Necih es-Sekafi (Abdullah b. Yesar)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Ticaret, peşin veya veresiye
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23590, İM002280
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ ابْنِ أَبِى نَجِيحٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَثِيرٍ عَنْ أَبِى الْمِنْهَالِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَدِمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَهُمْ يُسْلِفُونَ فِى التَّمْرِ السَّنَتَيْنِ وَالثَّلاَثَ فَقَالَ « مَنْ أَسْلَفَ فِى تَمْرٍ فَلْيُسْلِفْ فِى كَيْلٍ مَعْلُومٍ وَوَزْنٍ مَعْلُومٍ إِلَى أَجَلٍ مَعْلُومٍ » .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar, ona Süfyan b. Uyeyne, ona İbn Ebu Necih, ona Abdullah b. Kesir, ona Ebu'l-Minhal, ona da (Abdullah) b. Abbâs şöyle demiştir: Peygamber (sav) (Mekke'den Medine-i Münevvere'ye) geldiğinde, halk iki üç yıllık vâdede hurma (yı teslim etmek ve bedelini peşin ödemek üzere) selef muamelesini yaparlardı. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sav) buyurdu ki:
"Kim selef usulü ile hurma (gibi bir şey) almak isterse (taraflarca) bilinen bir ölçek veya bilinen bir tartıyla ve muayyen bir vadeye değin akid yapsın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Ticârât 59, /364
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Minhâl Abdurrahman b. Mut'im el-Bünanî (Abdurrahman b. Mut'im)
3. Abdullah b. Kesir ed-Dari (Abdullah b. Kesir)
4. Abdullah b. Ebu Necih es-Sekafi (Abdullah b. Yesar)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
Ticaret, Ölçü ve Tartıda dikkatli olmak
Ticaret, selem/selef akdi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26878, N004620
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ ابْنِ أَبِى نَجِيحٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَثِيرٍ عَنْ أَبِى الْمِنْهَالِ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ قَالَ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ وَهُمْ يُسْلِفُونَ فِى التَّمْرِ السَّنَتَيْنِ وَالثَّلاَثَ فَنَهَاهُمْ وَقَالَ « مَنْ أَسْلَفَ سَلَفًا فَلْيُسْلِفْ فِى كَيْلٍ مَعْلُومٍ وَوَزْنٍ مَعْلُومٍ إِلَى أَجَلٍ مَعْلُومٍ » .
Tercemesi:
Ebu’l Minhal (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Abbas (r.a)’tan işittim şöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v), Medine’ye geldiğinde Medineliler iki ve üç senelik hurma için üreticiye önceden avans veriyorlardı. Peygamber (s.a.v) bunu yasak etti ve şöyle buyurdu: “Avans vermek isteyen kimse alacağı şeyin ölçüsünü, tartısını ve teslim zamanını iyice belirlesin.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Buyû' 63, /2386
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Minhâl Abdurrahman b. Mut'im el-Bünanî (Abdurrahman b. Mut'im)
3. Abdullah b. Kesir ed-Dari (Abdullah b. Kesir)
4. Abdullah b. Ebu Necih es-Sekafi (Abdullah b. Yesar)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Ticaret, selem/selef akdi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37806, HM002548
Hadis:
حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِي نَجِيحٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَثِيرٍ عَنْ أَبِي الْمِنْهَالِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ
قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَهُمْ يُسْلِفُونَ فَقَالَ مَنْ أَسْلَفَ فَلَا يُسْلِفْ إِلَّا فِي كَيْلٍ مَعْلُومٍ وَوَزْنٍ مَعْلُومٍ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 2548, 1/729
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Minhâl Abdurrahman b. Mut'im el-Bünanî (Abdurrahman b. Mut'im)
3. Abdullah b. Kesir ed-Dari (Abdullah b. Kesir)
4. Abdullah b. Ebu Necih es-Sekafi (Abdullah b. Yesar)
5. Ebu Ubeyde Abdulvâris b. Saîd el-Anberî (Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
6. Ebu Osman Affân b. Müslim el-Bahilî (Affân b. Müslim b. Abdullah)
Konular:
Ticaret, selem/selef akdi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43291, HM003370
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِيٍّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ ابْنِ أَبِي نَجِيحٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَثِيرٍ عَنْ أَبِي الْمِنْهَالِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ
قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَهُمْ يُسْلِفُونَ فِي الثِّمَارِ السَّنَةَ وَالسَّنَتَيْنِ أَوْ السَّنَتَيْنِ وَالثَّلَاثَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ سَلِّفُوا فِي الثِّمَارِ فِي كَيْلٍ مَعْلُومٍ وَوَزْنٍ مَعْلُومٍ وَوَقْتٍ مَعْلُومٍ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 3370, 1/895
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Minhâl Abdurrahman b. Mut'im el-Bünanî (Abdurrahman b. Mut'im)
3. Abdullah b. Kesir ed-Dari (Abdullah b. Kesir)
4. Abdullah b. Ebu Necih es-Sekafi (Abdullah b. Yesar)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
Konular:
Ticaret, selem/selef akdi