Bize el-Hasan b. Ali, ona Yahya b. Adem, ona Süfyan, ona Hakîm b. Cübeyr, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Yezid, ona babası, ona da Abdullah, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Kendisine yetecek malı olduğu halde başkalarına el açan insanın aldığı mal, onun suratında bir tırmalama –veya soyma veya ısırma- yarası açtığı halde kıyâmet günü mahşere gelir." Ey Allah’ın Rasulü insana yetecek miktar mal ne kadardır? diye soruldu.
"Elli dirhem gümüş veya o kıymette altındır," buyurdu.
[Ravi Yahya dedi ki: Abdullah b. Osman, Süfyan'a: Hatırladığıma göre Şu'be, Hakîm b. Cübeyr'den (hadis) rivayet etmezdi" dedi. Süfyân da bu hadisi bize Muhammed b. Abdurrahman b. Yezid'den, Zübeyd rivayet etti cevabını verdi.]
Açıklama: Hanefî fukahası, giyecek bir elbisesi ve günlük yiyeceği olan insanın dilenmesini helâl saymaz. Onlara göre zenginliğin ölçüsü de aslî ihtiyaçlarından fazla olarak nisap miktarı mala sahip olmaktır, ki o da iki yüz dirhem gümüştür.
İmam Mâlik ve Şâfiî’ye göre ise zenginliğin belli bir ölçüsü yoktur. Dolayısıyla kendisine ve aile efradına bir yıl yetecek kadar mala sahip olmayan insanın zekât alması helâldir.
Ahmed b. Hanbel ve diğer bir kısım fukahaya göre de izahına çalıştığımız hadiste belirtildiği üzere elli dirhem gümüş veya o değerde altını olanın dilenmesi ve zekât alması haramdır.
Bu konuda bağlayıcı bir ölçü koymaktan ziyade, insanın çok zorunlu haller dışında başkalarına el açmayı alışkanlık haline getirmemesi temel ilke olarak görülmelidir. Kaldı ki, bir devlet sistemi içinde yaşayan insanların, hiçbir halde dilenmeye hakları da olmamalıdır. Çünkü devlet, kendi vatandaşlarının zaruri ihtiyaçları için sigortadır. Sosyal devlet anlayışının hâkim olduğu günümüzde bu husus, yasal bir statüye de kavuşmuş bulunmaktadır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10888, D001626
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ حَكِيمِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ سَأَلَ وَلَهُ مَا يُغْنِيهِ جَاءَتْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ خُمُوشٌ - أَوْ خُدُوشٌ - أَوْ كُدُوحٌ - فِى وَجْهِهِ." فَقِيلَ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَمَا الْغِنَى قَالَ
"خَمْسُونَ دِرْهَمًا أَوْ قِيمَتُهَا مِنَ الذَّهَبِ."
[قَالَ يَحْيَى فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُثْمَانَ لِسُفْيَانَ حِفْظِى أَنَّ شُعْبَةَ لاَ يَرْوِى عَنْ حَكِيمِ بْنِ جُبَيْرٍ فَقَالَ سُفْيَانُ فَقَدْ حَدَّثَنَاهُ زُبَيْدٌ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ.]
Tercemesi:
Bize el-Hasan b. Ali, ona Yahya b. Adem, ona Süfyan, ona Hakîm b. Cübeyr, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Yezid, ona babası, ona da Abdullah, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Kendisine yetecek malı olduğu halde başkalarına el açan insanın aldığı mal, onun suratında bir tırmalama –veya soyma veya ısırma- yarası açtığı halde kıyâmet günü mahşere gelir." Ey Allah’ın Rasulü insana yetecek miktar mal ne kadardır? diye soruldu.
"Elli dirhem gümüş veya o kıymette altındır," buyurdu.
[Ravi Yahya dedi ki: Abdullah b. Osman, Süfyan'a: Hatırladığıma göre Şu'be, Hakîm b. Cübeyr'den (hadis) rivayet etmezdi" dedi. Süfyân da bu hadisi bize Muhammed b. Abdurrahman b. Yezid'den, Zübeyd rivayet etti cevabını verdi.]
Açıklama:
Hanefî fukahası, giyecek bir elbisesi ve günlük yiyeceği olan insanın dilenmesini helâl saymaz. Onlara göre zenginliğin ölçüsü de aslî ihtiyaçlarından fazla olarak nisap miktarı mala sahip olmaktır, ki o da iki yüz dirhem gümüştür.
İmam Mâlik ve Şâfiî’ye göre ise zenginliğin belli bir ölçüsü yoktur. Dolayısıyla kendisine ve aile efradına bir yıl yetecek kadar mala sahip olmayan insanın zekât alması helâldir.
Ahmed b. Hanbel ve diğer bir kısım fukahaya göre de izahına çalıştığımız hadiste belirtildiği üzere elli dirhem gümüş veya o değerde altını olanın dilenmesi ve zekât alması haramdır.
Bu konuda bağlayıcı bir ölçü koymaktan ziyade, insanın çok zorunlu haller dışında başkalarına el açmayı alışkanlık haline getirmemesi temel ilke olarak görülmelidir. Kaldı ki, bir devlet sistemi içinde yaşayan insanların, hiçbir halde dilenmeye hakları da olmamalıdır. Çünkü devlet, kendi vatandaşlarının zaruri ihtiyaçları için sigortadır. Sosyal devlet anlayışının hâkim olduğu günümüzde bu husus, yasal bir statüye de kavuşmuş bulunmaktadır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 24, /381
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Abdurrahman b. Yezid en-Nehâi (Abdurrahman b. Yezid b. Kays b. Abdullah)
3. Ebu Cafer Muhammed b. Abdurrahman en-Nehâi (Muhammed b. Abdurrahman b. Yezid b. Kays)
4. Hakîm b. Cübeyr el-Esedî (Hakîm b. Cübeyr)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Zekeriyya Yahya b. Adem el-Ümevî (Yahya b. Adem b. Süleyman)
7. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
Konular:
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
حدثنا أحمد بن يونس قال حدثنا أبو بكر بن عياش عن الحسن بن عمرو عن محمد بن عبد الرحمن بن يزيد عن أبيه عن عبد الله عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ليس المؤمن بالطعان ولا اللعان ولا الفاحش ولا البذى
Bize Ahmed b. Yunus, ona Ebu Bekir b. Ayyaş, ona Hasan b. Amr, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Yezid, ona babası, ona da Abdullah'ın rivayet etiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Mümin, dili ile başkalarına zarar veren, lanet eden, çirkin işler yapan ve kötü söz söyleyen ağzı bozuk kişi değildir."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164316, EM000312
Hadis:
حدثنا أحمد بن يونس قال حدثنا أبو بكر بن عياش عن الحسن بن عمرو عن محمد بن عبد الرحمن بن يزيد عن أبيه عن عبد الله عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ليس المؤمن بالطعان ولا اللعان ولا الفاحش ولا البذى
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Yunus, ona Ebu Bekir b. Ayyaş, ona Hasan b. Amr, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Yezid, ona babası, ona da Abdullah'ın rivayet etiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Mümin, dili ile başkalarına zarar veren, lanet eden, çirkin işler yapan ve kötü söz söyleyen ağzı bozuk kişi değildir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 312, /274
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Abdurrahman b. Yezid en-Nehâi (Abdurrahman b. Yezid b. Kays b. Abdullah)
3. Ebu Cafer Muhammed b. Abdurrahman en-Nehâi (Muhammed b. Abdurrahman b. Yezid b. Kays)
4. Hasan b. Amr et-Temimî (Hasan b. Amr)
5. Ebu Bekir b. Ayyaş el-Esedî (Ebu Bekir b. Ayyaş b. Salim)
6. Ebu Abdullah Ahmed b. Yunus et-Temimî (Ahmed b. Abdullah b. Yunus b. Abdullah b. Kays)
Konular:
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
Söz, kötü söz söylemek
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Velid arasında inkita vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278790, B001747-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ قَالَ رَمَى عَبْدُ اللَّهِ مِنْ بَطْنِ الْوَادِى ، فَقُلْتُ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ ، إِنَّ نَاسًا يَرْمُونَهَا مِنْ فَوْقِهَا ، فَقَالَ وَالَّذِى لاَ إِلَهَ غَيْرُهُ هَذَا مَقَامُ الَّذِى أُنْزِلَتْ عَلَيْهِ سُورَةُ الْبَقَرَةِ صلى الله عليه وسلم . وَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ بِهَذَا .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Kesir, ona Süfyan, ona el-A‘meş, ona İbrahim, ona Abdurrahman b. Yezid’in şöyle dediğini rivayet etti:
"Abdullah vadinin iç tarafından (Cemreye) taş attı. Ben: Ey Abdurrahman’ın babası, bazıları bu cemreye üst tarafından taş atıyorlar, dedim. O: Kendisinden başka hiçbir ilah olmayana yemin ederim ki, üzerine Bakara suresinin nazil olduğu o Zatın (sav) durduğu yer burası idi, dedi."
Abdullah b. el-Velid dedi ki: Bize Süfyan, ona el-A‘meş bu hadisi rivayet etti.
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Velid arasında inkita vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 135, 1/533
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Abdurrahman b. Yezid en-Nehâi (Abdurrahman b. Yezid b. Kays b. Abdullah)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Adenî Ebu Muhammed Abdullah b. Velid el-Kuraşi (Abdullah b. Velid b. Meymun b. Abdullah)
Konular:
Hac, Şeytan taşlama
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275830, D001934-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ أَنَّ عَبْدَ الْوَاحِدِ بْنَ زِيَادٍ وَأَبَا عَوَانَةَ وَأَبَا مُعَاوِيَةَ حَدَّثُوهُمْ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُمَارَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ قَالَ
"مَا رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَلَّى صَلاَةً إِلاَّ لِوَقْتِهَا إِلاَّ بِجَمْعٍ فَإِنَّهُ جَمَعَ بَيْنَ الْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ بِجَمْعٍ وَصَلَّى صَلاَةَ الصُّبْحِ مِنَ الْغَدِ قَبْلَ وَقْتِهَا."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Abdülvahid b. Ziyad ve Ebu Avane ve Ebu Muaviye, onlara el-A'meş, ona Umare, ona Abdurrahman b. Yezid, ona da İbn Mesud'un şöyle dediğini rivayet etti:
"Ben, Müzdelife dışında Rasulullah'ın (sav) herhangi bir namazı vakti dışında kıldığını görmedim ama O, Müzdelife'de akşam ve yatsı namazlarını birlikte kıldı. Ertesi günü sabah namazını da vaktinden önce kıldı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 65, /452
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Abdurrahman b. Yezid en-Nehâi (Abdurrahman b. Yezid b. Kays b. Abdullah)
3. Umare b. Umeyr et-Teymi (Umare b. Umeyr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hac, Namaz, namazların cem'i/ Arafatta, Müzdelifede
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275831, D001934-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ أَنَّ عَبْدَ الْوَاحِدِ بْنَ زِيَادٍ وَأَبَا عَوَانَةَ وَأَبَا مُعَاوِيَةَ حَدَّثُوهُمْ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُمَارَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ قَالَ
"مَا رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَلَّى صَلاَةً إِلاَّ لِوَقْتِهَا إِلاَّ بِجَمْعٍ فَإِنَّهُ جَمَعَ بَيْنَ الْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ بِجَمْعٍ وَصَلَّى صَلاَةَ الصُّبْحِ مِنَ الْغَدِ قَبْلَ وَقْتِهَا."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Abdülvahid b. Ziyad ve Ebu Avane ve Ebu Muaviye, onlara el-A'meş, ona Umare, ona Abdurrahman b. Yezid, ona da İbn Mesud'un şöyle dediğini rivayet etti:
"Ben, Müzdelife dışında Rasulullah'ın (sav) herhangi bir namazı vakti dışında kıldığını görmedim ama O, Müzdelife'de akşam ve yatsı namazlarını birlikte kıldı. Ertesi günü sabah namazını da vaktinden önce kıldı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 65, /452
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Abdurrahman b. Yezid en-Nehâi (Abdurrahman b. Yezid b. Kays b. Abdullah)
3. Umare b. Umeyr et-Teymi (Umare b. Umeyr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Bişr Abdülvahid b. Ziyad el-Abdî (Abdülvahid b. Ziyad)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hac, Namaz, namazların cem'i/ Arafatta, Müzdelifede
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275857, D001974-2
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ وَمُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ - الْمَعْنَى - قَالاَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ قَالَ
"لَمَّا انْتَهَى إِلَى الْجَمْرَةِ الْكُبْرَى جَعَلَ الْبَيْتَ عَنْ يَسَارِهِ وَمِنًى عَنْ يَمِينِهِ وَرَمَى الْجَمْرَةَ بِسَبْعِ حَصَيَاتٍ وَقَالَ هَكَذَا رَمَى الَّذِى أُنْزِلَتْ عَلَيْهِ سُورَةُ الْبَقَرَةِ."
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer ve Müslim b. İbrahim –aynı manada-, onlara Şube, ona Hakem, ona İbrahim, ona Abdurrahman b. Yezid'in rivayet ettiğine göre "İbn Mesud, büyük cemreye varınca Beyt'i sol tarafına Mina'yı sağ tarafına alarak cemreye yedi küçük taş attıktan sonra: İşte üzerine Bakara suresinin indirildiği o Zat böyle taş atmıştı, dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 78, /459
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Abdurrahman b. Yezid en-Nehâi (Abdurrahman b. Yezid b. Kays b. Abdullah)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
Konular:
Hac, Şeytan taşlama
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ قَالَ سَأَلْتُ أَبَا مَسْعُودٍ وَهُوَ يَطُوفُ بِالْبَيْتِ فَقَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ قَرَأَ الآيَتَيْنِ مِنْ آخِرِ سُورَةِ الْبَقَرَةِ فِى لَيْلَةٍ كَفَتَاهُ."
Bize Hafs b. Ömer, ona Mansur, ona İbrahim, ona da Abdurrahman b. Yezid rivayet etmiştir:
"Ebu Mesud Kâbe'yi tavaf ederken kendisine Kur'an-ı Kerîm'den geceleyin okunması kâfi olan miktarı sordum. Şu karşılığı verdi: "Rasulullah (sav), "her kim bir gecede Bakara suresinin son iki ayetini okursa, bu ona kâfidir," buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9759, D001397
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ قَالَ سَأَلْتُ أَبَا مَسْعُودٍ وَهُوَ يَطُوفُ بِالْبَيْتِ فَقَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ قَرَأَ الآيَتَيْنِ مِنْ آخِرِ سُورَةِ الْبَقَرَةِ فِى لَيْلَةٍ كَفَتَاهُ."
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer, ona Mansur, ona İbrahim, ona da Abdurrahman b. Yezid rivayet etmiştir:
"Ebu Mesud Kâbe'yi tavaf ederken kendisine Kur'an-ı Kerîm'den geceleyin okunması kâfi olan miktarı sordum. Şu karşılığı verdi: "Rasulullah (sav), "her kim bir gecede Bakara suresinin son iki ayetini okursa, bu ona kâfidir," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Şehru Ramazan 327, /330
Senetler:
1. Ebu Mesud el-Ensarî (Ukbe b. Amr b. Sa'lebe b. Esire b. Asire)
2. Abdurrahman b. Yezid en-Nehâi (Abdurrahman b. Yezid b. Kays b. Abdullah)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
Konular:
Kur'ân, güzel/ doğru okumak
Zikir, vird edinmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20688, N002244
Hadis:
أَخْبَرَنِى هِلاَلُ بْنُ الْعَلاَءِ بْنِ هِلاَلٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَبِى قَالَ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ هَاشِمٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُمَارَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ قَالَ دَخَلْنَا عَلَى عَبْدِ اللَّهِ وَمَعَنَا عَلْقَمَةُ وَالأَسْوَدُ وَجَمَاعَةٌ فَحَدَّثَنَا بِحَدِيثٍ مَا رَأَيْتُهُ حَدَّثَ بِهِ الْقَوْمَ إِلاَّ مِنْ أَجْلِى لأَنِّى كُنْتُ أَحْدَثَهُمْ سِنًّا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَا مَعْشَرَ الشَّبَابِ مَنِ اسْتَطَاعَ مِنْكُمُ الْبَاءَةَ فَلْيَتَزَوَّجْ فَإِنَّهُ أَغَضُّ لِلْبَصَرِ وَأَحْصَنُ لِلْفَرْجِ » . قَالَ عَلِىٌّ وَسُئِلَ الأَعْمَشُ عَنْ حَدِيثِ إِبْرَاهِيمَ فَقَالَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ مِثْلَهُ قَالَ نَعَمْ .
Tercemesi:
Bize Hilal b. Ala b. Hilal, ona babası (Ala b. Hilal), ona Ali b. Hâşim, ona el-A'meş, ona Umâre, ona da Abdurrahman b. Yezid şöyle rivayet etmiştir:
Beraberimizde Alkame, Esved ve bir grup olduğu halde Abdullah (b. Mesud'un) yanına girdik de o topluluğa sadece benim için rivayet ettiğini sandığım bir hadis rivayet etti. Çünkü ben, onların en küçüğü idim. (İbn Mesud), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
Ey gençler! Sizden evlenebilen evlensin. Zira (evlilik), göz için daha perdeleyici, namus için de daha koruyucudur.
Ali (b. Hâşim) şöyle demiştir: el-A'meş'e İbrahim'in hadisi hakkında soruldu. O, İbrahim'in, Alkame'den, onun da Abdullah'tan benzer bir hadis rivayet ettiğini söyleyip Umâre hadisine muvafık olduğunu ifade etti.
Açıklama:
''قَالَ عَلِىٌّ وَسُئِلَ الأَعْمَشُ عَنْ حَدِيثِ إِبْرَاهِيمَ فَقَالَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ مِثْلَهُ قَالَ نَعَمْ'' ifadesinin tercümedeki gibi anlaşılabileceğine dair bk. Vellevî, Zahîratü'l-'ukbâ, XXI, 120.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Sıyâm 43, /2233
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Abdurrahman b. Yezid en-Nehâi (Abdurrahman b. Yezid b. Kays b. Abdullah)
3. Umare b. Umeyr et-Teymi (Umare b. Umeyr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ali b. Haşim el-Berîdi (Ali b. Haşim b. Berîd)
6. Ala b. Hilal el-Bahili (Ala b. Hilal b. Ömer b. Hilal b. Ebu Atiyye)
7. Ebu Amr Hilal b. Ala el-Bahili (Hilal b. Ala b. Hilal b. Ömer b. Hilal b. Ebu Atiyye)
Konular:
Evlilik, dengi bulununca hemen
Evlilik, Hz. Peygamber'in teşviki
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275854, D001960-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ أَنَّ أَبَا مُعَاوِيَةَ وَحَفْصَ بْنَ غِيَاثٍ حَدَّثَاهُ - وَحَدِيثُ أَبِى مُعَاوِيَةَ أَتَمُّ - عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ قَالَ
"صَلَّى عُثْمَانُ بِمِنًى أَرْبَعًا فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ صَلَّيْتُ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم رَكْعَتَيْنِ وَمَعَ أَبِى بَكْرٍ رَكْعَتَيْنِ وَمَعَ عُمَرَ رَكْعَتَيْنِ زَادَ عَنْ حَفْصٍ وَمَعَ عُثْمَانَ صَدْرًا مِنْ إِمَارَتِهِ ثُمَّ أَتَمَّهَا. زَادَ مِنْ هَا هُنَا عَنْ أَبِى مُعَاوِيَةَ ثُمَّ تَفَرَّقَتْ بِكُمُ الطُّرُقُ فَلَوَدِدْتُ أَنَّ لِى مِنْ أَرْبَعِ رَكَعَاتٍ رَكْعَتَيْنِ مُتَقَبَّلَتَيْنِ."
[قَالَ الأَعْمَشُ فَحَدَّثَنِى مُعَاوِيَةُ بْنُ قُرَّةَ عَنْ أَشْيَاخِهِ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ صَلَّى أَرْبَعًا قَالَ فَقِيلَ لَهُ عِبْتَ عَلَى عُثْمَانَ ثُمَّ صَلَّيْتَ أَرْبَعًا قَالَ الْخِلاَفُ شَرٌّ.]
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Ebu Muaviye ve Hafs b. Gıyas kendilerine rivayet etmiştir – Ebu Muaviye'nin hadisi rivayeti ise daha tamdır-, onlara el-A'meş, ona İbrahim, ona Abdurrahman b. Yezid'in şöyle dediğini rivayet etti:
"Osman, Minâ'da (namazı tam olarak) dört rekât kıldı. Bunun üzerine Abdullah (b. Mesud) dedi ki: Ben, Nebi (sav) ile de Ebu Bekir ile de Ömer ile de ikişer rekât kıldım. (Hadisin) Hafs yoluyla gelen rivayetinde: Osman ile beraber de halifeliğinin ilk dönemlerinde (dört rekât olarak kıldım) sonra o, namazı tam olarak kıldı. Buradan itibaren Ebu Muaviye yoluyla gelen rivayetinde de şunları ekledi: Sonra yollarınız ayrılıp dağıldı. Artık ben dört rekât yerine kabul olunmuş iki rekât kılmış olmayı çok arzu ederim."
[el-A'meş dedi ki: Bana Muaviye b. Kurra'nın kendi hocalarından naklettiğine göre Abdullah (b. Mesud) dört rekât namazı kıldı. Ona: Sen önce Osman’ı (bundan dolayı) ayıpladın, sonra kendin dört rekât kıldın, denilince, o: Ayrılık bir şerdir (kötülüktür, fitnedir), dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 76, /456
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Abdurrahman b. Yezid en-Nehâi (Abdurrahman b. Yezid b. Kays b. Abdullah)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hac, Mina
Namaz, seferde namazları kısaltmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282796, M000288-4
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا جَعْفَرُ بْنُ عَوْنٍ أَخْبَرَنَا أَبُو عُمَيْسٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا صَخْرَةَ يَذْكُرُ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ وَأَبِى بُرْدَةَ بْنِ أَبِى مُوسَى قَالاَ أُغْمِىَ عَلَى أَبِى مُوسَى وَأَقْبَلَتِ امْرَأَتُهُ أُمُّ عَبْدِ اللَّهِ تَصِيحُ بِرَنَّةٍ . قَالاَ ثُمَّ أَفَاقَ قَالَ أَلَمْ تَعْلَمِى - وَكَانَ يُحَدِّثُهَا - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « أَنَا بَرِىءٌ مِمَّنْ حَلَقَ وَسَلَقَ وَخَرَقَ » .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd ve İshak b. Mansûr, onlara Ca'fer b. Avn, ona Ebû Umeys, ona Ebû Sahra, ona Abdurrahman b. Yezîd, ona Ebû Bürde, ona Ebû Musa şöyle rivayet etmiştir: Ebû Musa bayılmış karısı Ümmü Abdullah feryat ederek gelmişti. Ebû Musa bir süre sonra ayıldı ve karısına "Bilmiyor musun! Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştu: "(Başına gelen felaket yüzünden) saçını başını yolan, feryat eden ve yakasını yırtan kimseden ben uzağım". Ebû Musa eşine bu hadisi önceden de söylermiş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 288, /65
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Abdurrahman b. Yezid en-Nehâi (Abdurrahman b. Yezid b. Kays b. Abdullah)
3. Ebu Sahra Cami b. Şeddad el-Muharibi (Cami' b. Şeddad)
4. Ebu Umeys Utbe b. Abdullah el-Mesudi el-Hüzelî (Utbe b. Abdullah b. Utbe b. Abdullah b. Mesud)
5. Ebu Avn Cafer b. Avn el-Kuraşî (Cafer b. Avn b. Cafer b. Amr b. Hurets b. Osman b. Amr b. Abdullah b. Ömer b. Mahzûm)
6. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
Cenaze, arkasından ağlamak, feryat etmek